• Buradasın

    Alacağını temlik eden kişi borçtan kurtulur mu?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Alacağını temlik eden kişi, borçtan kurtulmaz. Alacağın temliki (devri) ile borçlunun borcunu devredene ifa etme yükümlülüğü sona erer ve bu hak devralan üçüncü kişiye geçer 123.
    Ancak, temlik eden kişi, bazı durumlarda garanti sorumluluğu taşıyabilir. Örneğin, alacak bir edim karşılığı devredilmişse, temlik eden, devir sırasında alacağın varlığını ve borçlunun ödeme gücüne sahip olduğunu garanti etmiş olur 45.
    Ayrıca, temlik eden kişi, temlik işleminin geçersiz olması veya alacağın gerçekte var olmaması gibi durumlarda da sorumlu olabilir 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Borç ve alacak nasıl çalışır?

    Borç ve alacak ilişkisi, bireyler veya işletmeler arasında karşılıklı güven ve sözleşmeye dayalı olarak kurulan finansal bir ilişkiyi ifade eder. Borç ve alacakların çalışma prensibi şu şekilde özetlenebilir: 1. Borçlu ve Alacaklı: Borçlu, belirli bir süre içinde alacaklıya borcunu geri ödemekle yükümlüdür. 2. Sözleşme: Borç-alacak ilişkisi genellikle yazılı ya da sözlü bir sözleşmeye dayanır. 3. Faiz: Eğer borç para ile ilgiliyse, taraflar genellikle bir faiz oranı üzerinde anlaşırlar. 4. Teminatlar: Alacaklılar, borcun geri ödenmesini güvence altına almak için teminat talep edebilirler. 5. Borç Tahsili: Borç ödenmezse, alacaklı yasal yollara başvurarak borcun tahsil edilmesini sağlayabilir. Borç ve alacak ilişkileri, finansal yönetimin temel unsurlarından biridir ve doğru bir şekilde yönetilmesi, işletmelerin ve bireylerin mali sağlığını doğrudan etkiler.

    Borçlar hukukunda borçlunun sorumlulukları nelerdir?

    Borçlar hukukunda borçlunun sorumlulukları şunlardır: 1. Edim Yükümlülüğü: Borçlu, borç ilişkisinden doğan edimi ifaya yükümlüdür. 2. Tazminat Ödeme Yükümlülüğü: Hukuka aykırı davranması nedeniyle başkasına zarar veren borçlu, bu zararı tazmin etmekle yükümlüdür. 3. Mal Varlığının Cebri İcraya Açık Olması: Borçlu, malvarlığının alacaklının cebri icra yoluyla paraya çevirebilmesine açık olmasını sağlar. 4. Sınırlı Sorumluluk: Borçlunun sorumluluğu, belirli durumlarda sınırlı olabilir (örneğin, kefilin sorumluluğunun kefalet sözleşmesinde belirtilen miktarla sınırlı olması).

    Borçta olmak ne demek?

    "Borçta olmak" ifadesi, birine karşı bir şeyi yerine getirme yükümlülüğü altında olmak anlamına gelir. Daha geniş bir bağlamda, borç kelimesi, bir kişinin veya kuruluşun başka bir kişi veya kuruluşa olan maddi veya manevi yükümlülüğünü ifade eder.

    Borç alacak kaydedilmesi ne anlama gelir?

    "Borç alacak kaydedilmesi" ifadesi, muhasebe ve finansal kayıtlarla ilgili bir terim olup, şu anlamlara gelir: - Borç kaydedildiğinde, şirketin başka bir kişi ya da kuruluşa olan ödeme yükümlülüğü belirtilir ve bu finansal işlem muhasebe kayıtlarına geçirilir. - Alacak kaydedildiğinde ise, şirketin başka bir kişiden ya da kuruluştan alacaklı olduğu belirtilir ve bu miktar da muhasebe kayıtlarında yer alır. Bu tür kayıtlar, şirketin mali durumunu izlemek ve raporlamak için önemlidir.

    Alacağın temlikinde borçlunun rızası gerekir mi?

    Alacağın temlikinde (devrinde) borçlunun rızası gerekmez. Türk Borçlar Kanunu'nun 183. maddesine göre, kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını almaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.

    TBK'ya göre borç ilişkisi nedir?

    TBK'ya göre borç ilişkisi, borçlu ve alacaklı olmak üzere iki taraf arasında bir edimin yerine getirilmesine dayanan hukuki bağdır. Borç ilişkisinin unsurları: 1. Borçlu: Edimini yerine getirmekle yükümlü olan taraf. 2. Alacaklı: Ediminin yerine getirilmesini isteme hakkına sahip olan taraf. 3. Edim: Borçlunun bir şey vermek, bir şey yapmak veya bir şey yapmamak şeklindeki yükümlülüğü.

    Alacağın temlikinde borçluya karşı dava kime karşı açılır?

    Alacağın temlikinde borçluya karşı dava, temlik alan üçüncü kişiye karşı açılır. Alacağın temliki, alacaklı ile üçüncü kişi arasında, borçlunun rızası aranmadan yapılan ve kazandırıcı bir tasarruf işlemidir. Borçlu, temlik işlemini öğrendiğinde, temlik edene karşı sahip olduğu savunma ve itirazları (defi ve itirazlar) devralan üçüncü kişiye karşı da ileri sürebilir.