• Buradasın

    Alacak

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Ödeme sözü ne demek?

    Ödeme sözü, borçlunun alacaklısına veya alıcının satıcısına, parayı gelecek bir günde ya da belirli bir sürenin bitiminde ödeyeceğine dair verdiği sözdür.

    Belirsiz alacak davasından sonra ek dava açılabilir mi?

    Belirsiz alacak davasından sonra ek dava açılması mümkündür, ancak belirli koşullar altında. Ek dava açma şartları: 1. Alacak miktarının belirlenmesi: Belirsiz alacak davasında, dava sırasında alacak miktarı belirlendiğinde, bu miktar için ek dava açılamaz. 2. Derdestlik: Aynı dava konusu ile ilgili olarak daha önce açılmış bir dava varsa, ek dava derdestlik nedeniyle reddedilir. Bu nedenle, belirsiz alacak davası tamamlandıktan sonra davacının başka bir talebi varsa, ek dava açması, ancak o davanın sınırları içinde kalarak çözüm sağlaması tercih edilir.

    Borçlu temerrüdü ve alacaklı temerrüdün sonuçları nelerdir?

    Borçlu Temerrüdü ve Alacaklı Temerrüdünün Sonuçları şunlardır: Borçlu Temerrüdü: 1. Gecikme Tazminatı: Alacaklı, borcun gecikmesinden dolayı uğradığı zararı tazmin etme hakkına sahiptir. 2. Faiz: Para borçlarında, alacaklı temerrüt faizi talep etme hakkına sahiptir. 3. Sözleşmeden Dönme: Alacaklı, borcun önemli bir kısmının ifa edilmemesi halinde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. 4. Rehin Hakkı: Alacaklı, borcun teminatı olarak rehnedilen mal üzerinde rehin hakkına sahiptir. Alacaklı Temerrüdü: 1. Tevdi Hakkı: Alacaklı, ifayı kabulden kaçınırsa, borçlu zarar ve giderleri alacaklıya ait olacak şekilde, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. 2. Satma Hakkı: Tevdi mümkün değilse, borçlu önce alacaklıya bir ihtarda bulunur ardından malı satıp satış bedelini tevdi edebilir. 3. Dönme Hakkı: Alacaklının temerrüde düşmesi halinde borçlu, ifa konusu edim bir şeyin teslimini gerektirmiyorsa, sözleşmeden dönme hakkına sahiptir.

    İlamli icra takibi kesinleştikten sonra ne yapılır?

    İlamlı icra takibi kesinleştikten sonra aşağıdaki adımlar izlenir: 1. Haciz İşlemleri: İcra dairesi, borçlunun mal varlığına haciz uygular ve alacaklının alacağını tahsil etmeye çalışır. 2. Borçlunun Hakları: Borçlu, icra takibine itiraz edebilir veya icra mahkemesine başvurarak icranın geri bırakılmasını talep edebilir. 3. Ödeme Planı: Borçlu, borcu kabul ederse, alacaklı ile anlaşarak taksitli ödeme planı oluşturabilir. 4. Yasal Sürecin Tamamlanması: Takip süreci, icra emrinin borçluya tebliğinden itibaren 7 gün içinde ödeme yapılmaması durumunda kesinleşir. Bu süreçte bir icra avukatından destek almak, haklarınızı tam anlamıyla korumanıza yardımcı olabilir.

    Aciz vesikası alınca ne olur?

    Aciz vesikası alındığında şu sonuçlar ortaya çıkar: 1. Borçlunun Mal Varlığının Yetersizliği Belgelenir: Aciz vesikası, borçlunun bütün mal varlığının alacaklıya olan borcunu ödemeye yetmediğini ispatlar. 2. Yeni İcra Takibi: Alacaklı, bu belge ile yeni bir icra takibi başlatabilir veya mevcut takibi sürdürebilir. 3. Faiz İşleyişi Durur: Vesikanın düzenlenmesinden sonra borçlu aleyhine faiz işlemez, bu da borç miktarının artmasını engeller. 4. Zamanaşımı Süresi: Aciz vesikasına bağlanan alacak, belgenin düzenlendiği tarihten itibaren 20 yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar. 5. Tasarrufun İptali Davası: Alacaklı, aciz vesikası ile borçluya ait mallara yapılan tasarrufun iptalini isteyebilir.

    İcraya gönderilmek üzere ne demek?

    İcraya gönderilmek üzere ifadesi, alacaklının borcunu tahsil etmek için icra dairesine başvurması anlamına gelir. Bu süreçte alacaklı, icra takibi başlatmak için gerekli belgeleri ve takip talebini icra müdürlüğüne sunar.

    Zaman asımı ve hak düşürücü süre arasındaki fark nedir?

    Zamanaşımı ve hak düşürücü süre arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Zamanaşımı: Alacak hakkının belirli bir süre içinde kullanılmaması durumunda, borçlunun borcunu ödemekten kaçınabilmesini sağlar. 2. Hak Düşürücü Süre: Hakkın dava edilebilirliği de dahil olmak üzere, hakkın kendisinin ortadan kalktığı süredir. Özetle, zamanaşımı hakkın varlığını korurken, hak düşürücü süre hakkın kendisini yok eder.

    Tahsilden vazgeçilen tutarlar nasıl muhasebeleştirilir?

    Tahsilden vazgeçilen tutarlar, vazgeçilen alacaklar olarak muhasebeleştirilir ve bu süreç Vergi Usul Kanunu'nun (VUK) 324. maddesi kapsamında düzenlenir. Muhasebeleştirme adımları: 1. Özel Karşılık Hesabı: Vazgeçilen alacak, borçlunun defterinde özel bir karşılık hesabına alınır. 2. İtfa Süresi: Bu hesap, alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç yıl içinde zararla itfa edilir. 3. Kar Hesabı: İtfa edilemeyen veya edilemeyen vazgeçilen alacak, üçüncü yılın sonunda doğrudan kar hesabına intikal ettirilerek vergi matrahına dahil edilir. Bu imkandan sadece bilanço esasına göre defter tutan mükellefler yararlanabilir.

    Alacağın temliki protokolü nedir?

    Alacağın temliki protokolü, bir kişinin sahip olduğu alacağını başka bir kişi veya kuruluşa devrettiği yazılı sözleşmedir. Bu protokolde genellikle aşağıdaki bilgiler yer alır: 1. Tarafların tanımlanması. 2. Alacak bilgileri. 3. Devir koşulları. 4. Ödeme şartları. 5. Garanti ve teminatlar. 6. Kabul ve imzalar.

    600 alacak hesabı nedir?

    600 Alacak Hesabı, yurt içindeki kişilere satılan mal ve hizmetler karşılığında alınan ya da tahakkuk ettirilen toplam değerlerin izlendiği hesaptır. Bu hesap bir gelir hesabı olup, gelir tablosunda yer alır ancak bilançoda yer almaz.

    Belirsiz alacak davası hangi davalara açılamaz?

    Belirsiz alacak davası, aşağıdaki durumlarda açılamaz: 1. Niteliği bakımından bölünebilir olmayan talepler. 2. Dürüstlük kuralına aykırılık. 3. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve ücret alacakları. Ayrıca, daha önce zarar miktarını delil tespiti yoluyla kesin olarak saptamış ve dava dilekçesinde de tespit dosyasına yollama yapmış olan davalar da belirsiz alacak davasına konu edilemez.

    Alacakların ortalama tahsil süresi kaç gün olmalı?

    Alacakların ortalama tahsil süresi 20 ila 30 gün arasında olmalıdır. Ancak bu, sektöre, müşteri ilişkilerine ve işletmenin genel koşullarına göre değişebilir.

    Munzam zararın ispatı kimde?

    Munzam zararın ispatı, bu zararı iddia eden alacaklı üzerindedir. Alacaklı, munzam zarar talebini kanıtlamak için aşağıdaki unsurları göstermek zorundadır: - Uğradığı gerçek zararı ve bu zararın miktarını somut delillerle ortaya koymak; - Zararın borçlunun temerrüdünden kaynaklandığını ispatlamak; - Zararın faiz dışında kaldığını belgelendirmek.

    Haciz hali ne demek?

    Haciz hali, devletin, bireye ait bir alacağı veya bir kamu alacağını tahsil etmek amacıyla, borçlunun maddi değeri olan bazı mallarına el koyması ve bazı durumlarda borçlunun bu mallarda tasarruf yetkisini kısıtlaması işlemidir. Haciz işleminin temel amacı, borçludan alacağı tahsil ederek alacaklının mağduriyetini gidermektir.

    Alacak kaydı talebi dilekçesi nedir?

    Alacak kaydı talebi dilekçesi, alacaklının, iflas sürecindeki borçlunun malvarlığına dahil olan alacaklarını iflas idaresine bildirmesi için yazdığı dilekçedir. Bu dilekçede alacaklı, aşağıdaki bilgileri sunmalıdır: - Kendi ve müflisin kimlik bilgileri; - Alacağın hukuki sebebi (örneğin, bir bonodan kaynaklanan alacak); - Alacağın miktarı (asıl alacak, faiz, masraflar); - Alacağın dayandığı deliller (sözleşme, fatura, bono, çek, mahkeme ilamı vb.). Dilekçe, iflas idaresine doğrudan yapılır ve yazılı olarak hazırlanması ispat kolaylığı açısından önemlidir.

    Belirsiz alacağa şimdilik talebi nasıl yapılır?

    Belirsiz alacak davasında şimdilik talep, dava dilekçesinde asgari bir miktar belirtilerek yapılır. Süreç şu şekilde işler: 1. Davacı, davayı açarken alacağın tamamını dava eder, ancak miktarını tam olarak belirleyemediği için geçici bir talep sonucu belirtir. 2. Yargılama sırasında, karşı tarafın verdiği bilgiler ve tahkikat sonucu alacağın miktarı tam ve kesin olarak belirlenebildiğinde, davacı talebini artırabilir. 3. Eğer davacı, belirlenen süre içinde talebini artırmazsa, dava talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülür ve karara bağlanır.

    Borçlu sıfatı nasıl değiştirilir?

    Borçlu sıfatının değiştirilmesi iki ana yolla mümkündür: 1. Borcun Nakli: Borçlunun borcunu bir başkasına devrederek kendisinden kurtulması ve borcu devralan kişinin alacaklıya karşı borçlu hale gelmesi. 2. Alacaklı ve Borçlu Sıfatlarının Birleşmesi: Miras gibi hukuki işlemler veya borçların devri yoluyla alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide toplanması.

    Borçlu ve alacaklı arasında sözleşme nasıl yapılır?

    Borçlu ve alacaklı arasında sözleşme yapılması için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Anlaşmanın Yazılı Olması: Sözleşmenin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması gereklidir. 2. Tarafların Rızası: Her iki tarafın da anlaşmaya rıza göstermesi şarttır. 3. Sözleşmenin Unsurları: Sözleşmede tarafların isimleri, borç miktarı, ödeme planı ve diğer detaylar açıkça belirtilmelidir. 4. İcra Dairesine Bildirim: Yapılan anlaşmanın icra dairesine bildirilmesi önemlidir, aksi takdirde icra takibi devam edebilir. Ek olarak, kefalet sözleşmesi de bir güvence sağlayabilir: Bu sözleşmede, üçüncü bir kişi (kefil), borçlunun borcunu ödememesi durumunda borcun ödenmesini taahhüt eder.

    İnançlı işlem zamanaşımı ne zaman başlar?

    İnançlı işlem zamanaşımı, alacağın muaccel olduğu tarihte yani inanç konusu şeyin iadesi gerektiği tarihte işlemeye başlar.

    Haciz yenileme talebi ne zaman yapılır?

    Haciz yenileme talebi, alacaklının, ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde haciz talep etmemesi durumunda yapılır. Bu süre içinde haciz istenmezse, takip dosyası işlemden kaldırılır.