• Buradasın

    Alacak

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Zaman asımı ve hak düşürücü süre arasındaki fark nedir?

    Zamanaşımı ve hak düşürücü süre arasındaki temel farklar şunlardır: Hakkın Durumu: Zamanaşımında, hakkın özü ortadan kalkmaz, sadece dava edilebilirlik ortadan kalkar. Hak düşürücü sürede ise, belirli bir sürenin sonunda hak tamamen ortadan kalkar. İleri Sürülme Zamanı: Zamanaşımı, borçlu tarafından ileri sürülürse dikkate alınır; hakim re’sen (kendiliğinden) dikkate almaz. Hak düşürücü süre ise, her aşamada ileri sürülebilir ve hakim tarafından re’sen dikkate alınır. Süre Durması ve Kesilmesi: Zamanaşımı süresi, belirli durumlarda durabilir veya kesilebilir. Hak düşürücü sürede ise, durma veya kesilme mümkün değildir.

    Borçlu sıfatı nasıl değiştirilir?

    Borçlu sıfatının nasıl değiştirilebileceğine dair bilgi bulunamamıştır. Ancak, borç ilişkisinde taraf değişikliği şu yollarla yapılabilir: Alacağın devri. Borcun nakli. Borca katılma. Ayrıca, Roma hukukunda borçlu sıfatının değiştirilmesi, üçüncü bir kişinin, borçlu ile alacaklı arasında yapılacak bir yenileme sözleşmesiyle borçluyu borcundan kurtarması ve onun yerine geçmesi yoluyla da mümkündü.

    Munzam zararın ispatı kimde?

    Munzam zararın ispatı, zararının olduğunu iddia eden alacaklıdadır. Alacaklı, temerrüt faizini aşan zararını reel bir şekilde, kesin, açık ve somut bir şekilde ispat etmelidir. Alacaklı, uğradığı zararın kendisine ödenen temerrüt faizinden fazla olduğunu ispat etmek zorundadır. Alacaklı ispat yükünü yerine getirirken kural olarak herhangi bir ispat kolaylığından veya fiili karineden yararlanamaz. Munzam zarar talepli dava açıldığı takdirde, mahkeme dosyayı bilirkişiye tevdi etmek suretiyle munzam zararın varlığını araştıracaktır. Yargı kararlarında uygulama birliği yoktur, konuya ilişkin farklı görüşler mevcuttur.

    Haciz hali ne demek?

    Haciz, kesinleşmiş bir icra takibinin konusu olan belirli bir para alacağının ödenmesini sağlamak amacıyla, talepte bulunan alacaklı lehine, borçluya ait mal ve haklara icra dairesi aracılığıyla el konulmasıdır. Haciz işlemi, yalnızca alacaklının talebiyle başlatılabilir; icra daireleri, alacaklının istemi olmadan kendiliğinden hacze karar veremez. Haciz türleri: Kesin (icrai) haciz: Alacaklı, alacağını tahsil etmek için icrai haciz talep edebilir. İhtiyati haciz: Alacaklının alacağı parayı gününde alabilmesini garantilemek için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına tedbir konulmasıdır. Haciz işlemi, borçlunun sisteme kayıtlı olmayan taşınır malları için malın bulunduğu adrese gidilerek gerçekleştirilir.

    Borçlu ve alacaklı arasında sözleşme nasıl yapılır?

    Borçlu ve alacaklı arasında sözleşme yaparken dikkat edilmesi gereken bazı unsurlar: Taraf Bilgileri: Sözleşmede borçlu ve alacaklının ad-soyad veya ticari unvanları, T.C. kimlik numaraları veya vergi numaraları, adres ve iletişim bilgileri yer almalıdır. Borç Miktarı: Borç miktarı açıkça yazılmalı ve para birimi belirtilmelidir. Ödeme Planı: Borcun hangi tarihte veya taksitlerle ödeneceği sözleşmede yer almalıdır. Gecikme Halinde Uygulanacak Yaptırımlar: Faiz oranı ve gecikme durumunda uygulanacak yaptırımlar (örneğin, icra) sözleşmede belirtilmelidir. Teminat: İpotek, kefil veya senet gibi güvence unsurları varsa sözleşmede yer almalıdır. İcra ve Mahkeme Yetkisi: Uyuşmazlık durumunda hangi mahkemenin yetkili olacağı yazılmalıdır. Süre ve Fesih Şartları: Sözleşmenin süresi ve fesih halleri belirtilmelidir. İmzalar ve Tarih: Sözleşme, ıslak imza ile imzalanmalı ve tarih eklenmelidir. Sözleşme yazılı olarak yapılmalıdır, ancak noter onayı zorunlu değildir; taraflar isterse sözleşmeyi noterde onaylatabilir.

    İnançlı işlem zamanaşımı ne zaman başlar?

    İnançlı işlem nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davalarında zamanaşımı, Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesine göre on yıllık süre ile sınırlıdır. Zamanaşımı süresi, inanç ilişkisi sona erdiğinde veya alacak muaccel hale geldiğinde başlar. İnanç ilişkisi sona erdiğinde: İnanan, malını veya hakkını geri almak için dava açabilir; bu durumda zamanaşımı süresi, inanç ilişkisinin sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlar. İnanç ilişkisi devam ediyorsa: Mal veya hak hala inanılana aitse, zamanaşımı süresi başlamaz. Zamanaşımının başlaması için, davacının ferağ umudunu yitirdiğini dava açmak suretiyle göstermesi gerekir.

    Alacak kaydı talebi dilekçesi nedir?

    Alacak kaydı talebi dilekçesi, bir kişinin iflas masasına alacağının kaydedilmesi için yazdığı dilekçedir. Bu dilekçe genellikle şu bilgileri içerir: Alacaklı ve vekilinin bilgileri. Borçlu-müflis şirketin bilgileri. Alacağın miktarı ve dayanağı. İflasın açılma tarihi. Talep ve sonuçlar. İcra ve İflas Kanunu'na göre, alacağın iflas masasına kaydedilmesi için kararın kesinleşmesi ve talebin yazılı olarak yapılması gereklidir.

    Belirsiz alacağa şimdilik talebi nasıl yapılır?

    Belirsiz alacak davası açarken yapılması gerekenler: Dava dilekçesinde hukuki ilişkinin açıklanması. Asgari miktar veya değer belirtilmesi. Harçlandırma. 7251 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası, karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Belirsiz alacak davası ile ilgili detaylı bilgi ve davanın açılması için bir avukata danışılması önerilir.

    Haciz yenileme talebi ne zaman yapılır?

    Haciz yenileme talebi, icra takibi dosyasında 1 yıl boyunca işlem yapılmadığında, dosyanın işlemden kaldırılması durumunda yapılır. Haciz yenileme talebinin yapılacağı zaman ile ilgili bazı bilgiler şu şekildedir: Sürenin Hesaplanması. İtiraz veya Dava Durumu. Yenileme Süresi. Haciz yenileme talebi için icra müdürlüğüne başvurulması ve gerekli masrafların ödenmesi gerekir.

    İşçi alacakları kısmi dava olarak açılabilir mi?

    Evet, işçi alacakları kısmi dava olarak açılabilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 109. maddesi uyarınca, kısmi dava; konusu itibarıyla bölünebilir nitelikte olan bir alacağın yalnızca belli bir kısmının dava konusu yapılabilmesine imkân tanıyan bir dava türüdür. Kısmi dava açılabilmesi için iki temel şart aranır: 1. Talep konusunun bölünebilir olması. 2. Tam alacak içinde yalnızca bir kısmının talep edilmesi. Ayrıca, kısmi davanın doğası gereği bakiye haktan feragat edilmemiş olması da gerekir.

    İtirazın iptali davasında fatura alacağı nasıl ispatlanır?

    İtirazın iptali davasında fatura alacağı, aşağıdaki belgelerle ispatlanabilir: Fatura. Teslim belgeleri. Alacaklı, borçlunun yaptığı itirazın haksız olduğunu ve takip konusu alacağın varlığını hukuken geçerli delillerle ispatlamak zorundadır.

    Cebri icraya kimler başvurabilir?

    Cebri icraya başvurabilecek kişiler şunlardır: Alacaklılar. Mahkeme. Cebri icra süreci, genellikle kira, nafaka, kredi taksitleri gibi yasal olarak tanımlanmış ve sözleşme ile güvence altına alınmış borçlar için uygulanır.

    Konkordoato davasında kayıt kabul tutanağı nedir?

    Konkordato davasında kayıt kabul tutanağı hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, konkordato sürecinde önemli belgeler şunlardır: Konkordato ön projesi. Borçlunun malvarlığını gösteren belgeler. Alacaklıları ve alacak miktarlarını gösteren liste. Finansal analiz raporları. Konkordato komiseri, ilgili belgeleri inceledikten sonra gerekçeli raporunu mahkemeye sunar.

    İhtiyati hacizlerde hacze iştirak sorunu İİK madde 268?

    İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 268. maddesi, ihtiyati hacizlerde hacze iştirak sorununu düzenler. Maddeye göre, 261. maddeye göre ihtiyaten haczedilen mallar, ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmeden önce başka bir alacaklı tarafından haczedilirse, ihtiyati haciz sahibi alacaklı, bu hacze 100. maddedeki şartlar dairesinde kendiliğinden ve muvakkaten iştirak eder. Rehinden önceki hacizler için ise, amme alacağı dahil hiçbir haciz, rehinden önceki hacze iştirak edemez. İhtiyati haciz masrafları, satış tutarından alınır ve ihtiyati haciz diğer rüçhan hakkını vermez.

    İik 289 ve 294 ile 295 maddeleri arasındaki fark nedir?

    İİK 289, 294 ve 295. maddeler arasındaki farklar şu şekildedir: İİK 289. madde: Kesin mühlet kararını düzenler. İİK 294. madde: Kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçlarını belirler. İİK 295. madde: Kesin mühletin rehinli alacaklılar bakımından sonuçlarını belirler. Özetle, 289. madde genel olarak mühlet kararını, 294. madde bu mühletin alacaklılar üzerindeki etkilerini, 295. madde ise özellikle rehinli alacaklılar için getirilen kısıtlamaları ve sonuçları ele alır.

    H esas değer icra takibi nedir?

    "H esas değer icra takibi" ifadesine dair doğrudan bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, icra takibi hakkında genel bilgi verilebilir. İcra takibi, alacaklının, borcunu ödemeyen borçludan alacağını devlet gücü ile tahsil etmek amacıyla başlattığı hukuki süreçtir. İcra takibi, ilamlı (mahkeme kararına dayalı) ve ilamsız (herhangi bir mahkeme kararı olmadan başlatılan) olmak üzere iki ana türe ayrılır.

    2 icra dairesi ne iş yapar?

    2. İcra Dairesi, borçlu ile alacaklı arasındaki ihtilafları çözer ve alacakların tahsil edilmesine yönelik çeşitli işlemleri yürütür. Başlıca görevleri: Alacaklıların icra takip başvurusu: Alacaklıların başvurusu ile icra takibi başlatır. Haciz işlemleri: Borçlu ödeme yapmazsa haciz işlemi başlatır. İflas takibi ve iflas ilanı: Borçlunun iflas durumunda olduğuna karar verirse, iflas işlemlerini başlatır. Satış ve tahsilat işlemleri: Hacizli malların satış işlemlerini düzenler ve satıştan elde edilen geliri alacaklıya öder. Borçlunun mal beyanı: Borçlunun ödeme gücünün tespiti için mal beyanı talep eder. Teminat isteme: Alacağın teminat altına alınmasını talep ederse, teminat işlemlerini başlatır.

    Ticaret mahkemesi belirsiz alacak davasını hangi hallerde reddeder?

    Ticaret mahkemesi, belirsiz alacak davasını şu hallerde reddeder: Alacağın belirli veya belirlenebilir nitelikte olması. Dava dilekçesinde belirsiz alacak davası olarak açıldığının açıkça belirtilmemesi. Hukuki yarar yokluğu. Ayrıca, 7251 sayılı Kanun ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. maddesinde yapılan değişiklikler, şartları olmadığı halde açılan belirsiz alacak davasında davacıya süre verilerek hukuki yarar eksikliğini tamamlama imkânı tanımamaktadır.

    Hak mahrumiyetini kim uygular?

    Hak mahrumiyeti, genellikle mahkeme kararı veya yasal bir yaptırım sonucu uygulanır. Hak mahrumiyetini uygulayabilecek bazı kurumlar: Emniyet Müdürlüğü veya Trafik Tescil Şubeleri. Noterler. Ayrıca, araç üzerinde hak mahrumiyeti çalıntı, hacizli, kaçak veya adli süreçlere konu olmuş araçlarda da görülebilir.

    Alacak kaydı davası ne zaman açılır?

    Alacak davası, alacağa konu olan borcun muaccel (takip edilebilir) olması, son ödeme tarihinin geçmiş olması ve borcun daha önce alacaklıya ödenmemiş olması durumlarında açılabilir. Alacak davaları için genel zaman aşımı süresi 10 yıldır. Dava açmadan önce, bir avukattan hukuki danışmanlık almak önemlidir.