• Buradasın

    İcraveİflasKanunu

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    İİK 18/3 maddesi nedir?

    İİK 18/3 maddesi, İcra ve İflas Kanunu'nun 18. maddesinin 3. fıkrasını ifade eder ve şu şekildedir: > Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir. Bu madde, icra mahkemesinin şikayet başvurularını nasıl değerlendireceğini düzenler.

    İİK 275 maddesi nedir?

    İİK 275 maddesi, "İcra ve İflas Kanunu Madde 275" anlamına gelir. Bu maddenin içeriği şu şekildedir: İtirazın kaldırılması. Tahliye ve teslim. Mahkemeye başvuru hakkı. Para cezası. İİK 275 maddesi, 18.02.1965 tarihli 538 sayılı Kanun ve 09.11.1988 tarihli 3494 sayılı Kanun ile değiştirilmiştir.

    Mutat ödeme ne demek hukuk?

    Hukukta "mutat ödeme", düzenli olarak yapılan ödemeleri ifade eder. Mutat ödeme sayılan bazı ödeme türleri: borçlunun alacaklıya para vermesi; kambiyo senedi düzenlemesi; elindeki senedi ciro etmesi. Mutat dışı ödeme ise alışılagelmişin dışında bir şekilde yapılan ödeme olarak tanımlanır. Mutat ödeme kavramı, özellikle tasarrufun iptali davalarında önem taşır.

    Tasarrufun iptalinde zamanaşımı süresi ne kadardır?

    Tasarrufun iptali davasında zamanaşımı süresi değil, hak düşürücü süre vardır. Genel hak düşürücü süre: Tasarrufun iptali davası, tasarruf işleminin gerçekleştiği tarihten itibaren en geç 5 yıl içinde açılmalıdır. Özel hak düşürücü süreler: İvazsız tasarruflarda (bağışlama veya karşılıksız devirler) dava açma süresi 2 yıldır. Aciz halinde yapılan tasarruflarda dava açma süresi 1 yıldır. Bu süreler geçirildiğinde dava hakkı ortadan kalkar ve dava reddedilir.

    İ.İ.K 18 maddesi uyarınca duruşma yapılmasına gerek görülmemiştir ne demek?

    İ.İ.K 18 maddesi uyarınca duruşma yapılmasına gerek görülmemiştir ifadesi, icra mahkemesinin, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapmasına gerek olmadığını takdir ettiği anlamına gelir. Bu durumda, icra mahkemesi ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırmaz ve gelmeseler bile gereken kararı verir. İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 18. maddesi şu şekildedir: > "Yargılama usulleri": > > İcra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır. > Şu kadar ki, talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği gibi icra mahkemesine ifade zaptettirmek suretiyle de olur. > Aksine hüküm bulunmayan hâllerde icra mahkemesi, şikâyet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir. > Duruşma yapılmayan işlerde icra mahkemesi, işin kendisine geldiği tarihten itibaren en geç on gün içinde kararını verir. > Duruşmalar, ancak zorunluluk hâlinde ve otuz günü geçmemek üzere ertelenebilir.

    İİK 36 nedir?

    İİK 36, "İcra ve İflas Kanunu Madde 36" anlamına gelir. İİK 36'nın içeriği: İlama karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçluya, hükmolunan para veya eşyanın resmi bir mercie depo edildiğini ispatlaması veya icra mahkemesi tarafından kabul edilecek teminat göstermesi durumunda, icra işlemlerinin durdurulması için süre verilir. Bu süre, zorunluluk halinde uzatılabilir. Borçlu, devlet veya adli yardımdan yararlanan bir kimse ise teminat gösterme zorunluluğu yoktur. Nafaka hükümlerinde bu madde kapsamında süre verilemez. İİK 36, 24/11/2021 tarihli değişiklikle, icra mahkemesi tarafından verilecek tehir-i icra kararlarını da kapsar.

    İİK 89 maddesi nedir?

    İİK 89. madde, "Alacaklar ve Üçüncü Şahıs Elinde Haczedilen Mallar Hakkında" başlıklı olup, şu şekildedir: > "Hamiline ait olmayan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmayan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödeyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (haciz ihbarnamesi). Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir. Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur". İİK 89. madde, borçlunun üçüncü kişilerdeki alacaklarının haczedilmesini düzenler ve tarafların çıkarlarını dengeli bir şekilde korumayı amaçlar.

    İİK 18 maddesi nedir?

    İİK 18 maddesi, "Yargılama Usulleri" başlıklı İcra ve İflas Kanunu'nun 18. maddesidir. Maddede yer alan bazı hükümler: İcra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır. Talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği gibi icra mahkemesine ifade zaptettirmek suretiyle de olur. Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder. Duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir. Duruşma yapılmayan işlerde icra mahkemesi, işin kendisine geldiği tarihten itibaren en geç on gün içinde kararını verir. Duruşmalar, ancak zorunluluk halinde ve otuz günü geçmemek üzere ertelenebilir.

    İİK madde 99 nedir?

    İİK madde 99, "Üçüncü Şahsın Zilyetliği" başlıklı bir maddedir ve şu şekildedir: > "Haczedilen şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir. Bu süre içinde icra mahkemesine istihkak davası açılmaz ise üçüncü kişinin iddiası kabul edilmiş sayılır. Alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışı yapılamaz. Haczin, üçüncü kişinin yokluğunda yapılması ve üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunulması halinde de bu fıkra hükmü uygulanır." Bu madde, haczedilen malın üçüncü bir kişinin elinde olması durumunda izlenecek prosedürü düzenler.

    İİK'nın 19 maddesi nedir?

    İİK'nın 19. maddesi, "Müddetler - Başlaması ve Bitmesi" başlıklı olup, şu şekildedir: > Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz. Ay veya sene olarak tayin olunan müddetler ayın veya senenin kaçıncı günü işlemeye başlamış ise biteceği ay veya senenin aynı gününde ve müddetin biteceği ayın sonunda böyle bir gün yoksa ayın son gününde biter. Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takibeden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır. Bu madde, İcra ve İflas Kanunu'nun birinci bap, muhtelif hükümler bölümünde yer almaktadır.

    İİK 5/a maddesi nedir?

    İİK 5/a maddesi, İcra ve İflas Kanunu'nun 5. maddesinin a bendini ifade eder. İİK 5. madde, icra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceğini ve devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkının saklı olduğunu düzenler. İİK 5/a maddesine dair bilgi bulunamamıştır. İcra ve İflas Kanunu'na aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: mevzuat.gov.tr; lexpera.com.tr.

    89 haciz ihbarnamesine gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suç mu?

    Evet, 89 haciz ihbarnamesine gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçtur. İcra ve İflas Kanunu’nun 89/4. maddesine göre, üçüncü kişi haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü kişinin verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek, üçüncü kişinin 338. maddenin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkûm edilmesini isteyebilir. 338. maddenin 1. fıkrası ise “Bu Kanuna göre istenen beyanı, hakikate aykırı surette yapan kimse, alacaklının şikayeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmünü amirdir.

    Zamanaşımının defi ne zaman ileri sürülebilir?

    Zamanaşımı def’i, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 141. maddesine göre, dilekçeler aşamasında serbestçe öne sürülebilmekte, ön inceleme safhasında ise karşı tarafın açık muvafakati ile ileri sürülmektedir. Süresinde cevap dilekçesi verilmişse: Davalı, cevap dilekçesinde zamanaşımı def’ini ileri sürmemişse, ıslah yoluyla bu def’iyi sonradan ileri sürebilir, ancak karşı tarafın savunmanın genişletilmesine açıkça karşı çıkmaması gerekir. Süresinde cevap dilekçesi verilmemişse: Yargıtay 2017 tarihli kararına göre, cevap dilekçesi vermeyen davalının ıslah yoluyla zamanaşımı def’inde bulunması mümkün değildir. Zamanaşımı def’i, ileri sürülmediği takdirde hâkim tarafından kendiliğinden dikkate alınmaz.

    İİK'ya göre mevzuat nedir?

    İİK'ya göre mevzuat, "İcra ve İflas Kanunu" anlamına gelir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 9 Haziran 1932'de kabul edilen ve 4 Eylül 1932'de yürürlüğe giren 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, alacaklı ve borçlu işlemlerinin hangi prosedüre göre devlet eliyle nasıl tahsil edileceğini, iflas sürecinin nasıl işleyeceğini belirleyen kurallar bütünüdür. Kanunun uygulama şekli, icra ve iflas daireleri ile icra mahkemelerinde tutulacak defterlerle dosyaların ve diğer basılı kâğıtların düzenlenme şekilleri Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.

    İik 154 maddesi nedir?

    İİK 154 maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "İflas Takiplerinde Yetkili Merci" başlıklı maddesidir. Maddenin içeriği: İflas yoluyla takipte yetkili merci, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki icra dairesidir. Merkezleri yurt dışında bulunan ticari işletmeler hakkında yetkili merci, Türkiye'deki şubenin, birden fazla şube varsa merkez şubenin bulunduğu yerdeki icra dairesidir. Borçlu ve alacaklı, yetkili icra dairesini yazılı bir anlaşmayla belirleyebilir; bu durumda belirlenen yer de yetkili kabul edilir. İflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve dava, mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır.

    İ̇i̇k'nın 289 maddesi nedir?

    İİK'nın 289. maddesi, "Adi Konkordato - Kesin Mühlet" başlığını taşır ve şu şekildedir: > Mahkeme, kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde verir. Kesin mühlet hakkında bir karar verilebilmesi için, mahkeme borçluyu ve varsa konkordato talep eden alacaklıyı duruşmaya davet eder. Geçici komiser, duruşmadan önce yazılı raporunu sunar ve mahkemece gerekli görülürse, beyanı alınmak üzere duruşmada hazır bulunur. Mahkeme yapacağı değerlendirmede, itiraz eden alacaklıların dilekçelerinde ileri sürdükleri itiraz sebeplerini de dikkate alır. > Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir. Bu kararla birlikte mahkeme, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı takdirde geçici komiser veya komiserlerin görevine devam etmesine karar verir ve dosyayı komisere tevdi eder. > Mahkemece, kesin mühlet kararıyla beraber veya kesin mühlet içinde uygun görülecek bir zamanda yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla ayrıca bir alacaklılar kurulu oluşturulabilir. > Güçlük arz eden özel durumlarda kesin mühlet, komiserin bu durumu açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine mahkemece altı aya kadar uzatılabilir. > Kesin mühlet verilmesine, kesin mühletin uzatılmasına ve kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararlar, 288. madde uyarınca ilan edilir ve ilgili yerlere bildirilir.

    İ.İ.K 359 maddesi nedir?

    İcra ve İflas Kanunu (İİK) Madde 359, "İcra Dairelerinin Muhabereleri" başlığını taşır ve şu şekildedir: > İcra memurları yaptıkları muameleden dolayı her daire ve makam ile doğrudan doğruya muhabere edebilirler. Bu madde, icra memurlarının herhangi bir daire veya makamla doğrudan yazışma yapabileceğini ifade eder.

    İcra ve iflas kanununa muhalefet suçu nedir?

    İcra ve İflas Kanunu'na muhalefet suçu, borçlunun, alacaklısının haklarını ihlal etmek amacıyla mallarını gizlemesi, kaçırması, muvazaalı işlemler yapması veya kendisini gerçek dışı şekilde borçsuz ya da daha az borçlu göstermesi gibi hileli tasarruflarda bulunmasıdır. Bu suçun oluşması için: borçlu sıfatına sahip bir kişinin eylemi gerçekleştirmesi; alacaklının zararına yönelik bir kastın bulunması; mal kaçırma, gizleme, muvazaalı devir veya gerçeğe aykırı borç beyanı gibi hileli tasarrufların yapılması gerekir. Suç, şikayete tabidir; ceza soruşturması ancak alacaklının şikayeti üzerine başlatılabilir. İcra ve İflas Kanunu'na muhalefet suçu için öngörülen ceza, 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve ayrıca bin güne kadar adli para cezasıdır.

    İİK 101 ve 102 maddeleri nelerdir?

    İcra ve İflas Kanunu (İİK) 101. madde, borçlunun eşi, çocukları, vasi veya kayyımı olduğu şahısların, belirli koşullar altında, ilk haciz üzerine satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar aynı derecede hacze iştirak edebileceğini düzenler. İİK 102. madde ise taşınır bir malın haczi sırasında mahallinde bir tutanak tutulmasını öngörür. Ayrıca, taşınmaz bir malın haczi durumunda, icra dairesinin 91. madde uyarınca haczi ilgili daireye tebliğ etmesi ve mahallinde tutulacak tutanakta taşınmazın türü, niteliği, sınırları ve gerekli vasıflarının yer alması gerektiği belirtilir. Daha fazla bilgi için ilgili kanun metninin tamamına başvurulabilir.

    28 maddesi gereği şerh tesisi ne demek?

    İcra ve İflas Kanunu (İİK) 28. maddesi gereği şerh tesisi, taşınmaz davalarında davacının lehine hüküm verilmesi durumunda, mahkeme kararının tapu sicil dairesine bildirilerek ilgili taşınmazın kaydına şerh verilmesi işlemidir. Bu şerh, taşınmazın hukuki durumunu belirler ve üçüncü kişilerin de bu durumu öğrenmesini sağlar. Eğer taşınmaz davası üzerine verilen karar ileride davacının aleyhine kesinleşirse, bu durum da tapu siciline bildirilir ve şerh terkin edilir.