Martin Luther King Jr. 28 Ağustos 1963'te Washington'da konuşma yaptı. Konuşma 250.000'den fazla sivil hakları taraftarına sunuldu. King, 1863'teki Kurtuluş İlanı'na atıfta bulunarak konuşmasına başladı. Mahalia Jackson'ın ağlaması üzerine "Hayalim var" konulu doğaçlama bölüm eklendi. Jon Meacham'a göre King, Jefferson ve Lincoln'ün saflarına katıldı
Bu video, bir tutuklu öğrencinin konuşmasını içermektedir. Konuşmacı, sekiz buçuk yıl ceza aldığını ve Gülşah ve Meral adlı diğer tutuklu öğrencilerin de olduğunu belirtmektedir.. Konuşmacı, tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması gerektiğini vurgulayarak, parasız eğitim istemek bir hak olduğunu ve bu durumun hukuksuzluğu gösterdiğini ifade etmektedir. Ayrıca, tutuklanmadan sonra basında ve eylemlerle oluşan kamuoyunun sonucunda bir muhalefet oluştuğunu ve bu sayede cezalarının kaldırıldığını belirtmektedir. Video, konuşmacının "iyiler çok selam söyle herkes" diyerek sona ermektedir.
Bu video, İstanbul'daki emek ve meslek örgütleri, sendikalar ve meslek odaları temsilcilerinin 4+4+4 eğitim sistemi karşıtı bir konuşma içermektedir.. Konuşmada, AKP'nin meclis komisyonunda fiili şiddet kullanarak yasalaştırdığı 4+4+4 eğitim sistemi eleştirilmekte ve bu yasanın durdurulması için mücadele edileceği vurgulanmaktadır. Konuşmacılar, bu yasanın gerici ve piyasacı bir eğitim modeli olduğunu, bilimsel eğitim anlayışından uzaklaştığını ve halkın bu konuda itiraz ettiğini belirtmektedir. Ayrıca, bu mücadelede 36 mücadele arkadaşının serbest bırakılması ve okullar açıldığında bu sistemin işlemez olduğunu göstermek için bir mücadele programı hayata geçirileceği ifade edilmektedir.
İnkılâp, köklü tedbirlerle kısa sürede meydana gelen önemli değişikliklerdir. Dar anlamda sosyal hayattaki, geniş anlamda ülkenin sosyal yapısını değiştirir. İnkılâp öncelikle bir halk hareketi olarak topluma mal edilmelidir
Bu video, devrim temalı şiirlerin okunduğu bir performanstır. Konuşmacı, devrim, isyan ve halk temalı şiirler okumaktadır.. Video, "vurulup düşenler darda kalmasın" diyerek başlayıp, devrim, isyan, işçi hareketi ve halk mücadelesi temalarını işleyen şiirlerle devam etmektedir. Şiirlerde "ateşiyle dimdik tutan kin", "miting afişleri", "cesur pankartlar" ve "binlerce militan" gibi ifadeler kullanılmakta, halk hareketinin güçlüğünü ve dayanışmasını vurgulamaktadır.
Sivas Kongresi'nde 14 Eylül 1919'da İrade-i Milliye'nin çıkarılması kararlaştırıldı. İrade-i Milliye, Ulusal Egemenlik anlamına gelmektedir. Gazete, Sivas Kongresi'nin ardından çıkarılan ilk yayın organlarından biridir
Bu video, bir film veya dizi sahnesini göstermektedir. Karakterler arasında Sevim, Mesut ve Kemal abi bulunmaktadır. Sevim ve Mesut bir çift olarak görünmektedir.. Videoda, 27 Mayıs'ta diktatör bir idareyi devirmek için yapılan bir hareketin ardından uygulanan yasaklar ve bunların gazetecilere etkisi ele alınmaktadır. Karakterler, yasaklara boyun eğmek yerine bir dergi çıkarma planı yapmaktadırlar. Kemal abi'nin matbaası ve iskonto imkanı hakkında konuşulurken, dergi için kimlerin yazacağı konusunda da tartışmalar yaşanmaktadır.
Atatürk, İtilaf Devletleri'ne karşı "Geldikleri gibi giderler" demiştir. Milli mücadelenin başında tek başına başaramayacakları düşünülüyordu
Tufan Bey, Andırın'da ilk Kuvayı Milliye Örgütü'nü kurdu. Örgüt üç bölgeye ayrıldı, her bölük yüzer kişilikti. Tufan Bey, Hafız Bekir takma adıyla örgütte görev aldı
Atatürk, İtilaf Devletleri'ne karşı "Geldikleri gibi giderler" demiştir. Milli mücadelenin başında halkta tek başına başarı inancı vardı
Bu video, 22 Ağustos'ta Adana Merkez Adliyesi önünde gerçekleşen Alparslan Kuyt Hocaefendi ve Furkan Vakfı davasının üçüncü duruşmasının haber röportajını içeriyor. Röportajda Rümeysa Hoca, oradaki atmosferi ve yaşananları anlatıyor.. Videoda, vatandaşların mahkeme kararını beklerken yaşadığı zorluklar ve valilik kararıyla anayasal haklarının kısıtlandığı belirtiliyor. Rümeysa Hoca, insanların uygun bir yer gösterilmediği için bölük pörçük bir vaziyette beklediğini, kimliklerinin toplandığını ve 300 lira ceza verileceği tehdidiyle dağıtılmaya çalışıldığını anlatıyor. Ayrıca yaşlı insanlar, teyzeler, çocuklu anneler ve çocukların da bu durumda mağdur edildiğini vurguluyor.
Bu video, bir dizi veya film sahnesini göstermektedir. Videoda Emir Sadeddin, Hüsamet, Ertuğrul Bey ve bir hatun karakterleri yer almaktadır. Emir Sadeddin'in Samsat seferine gönderilmesi ve dönüşünde Sivas'ta bir suikast planı olduğu anlaşılmaktadır.. Videoda, Emir Sadeddin'in öldürülmesi için bir planın hazırlanması ve bununla ilgili bir hatunun cenazesinin taşınması gösterilmektedir. Hüsamet ve Ertuğrul Bey, Emir Sadeddin'i öldürme planının arkasındaki kişiler olarak görünmektedir. Video, devletin kurtarılması için bir mücadeleyi konu almaktadır ve "hainlere ölüm" sloganıyla sonlanmaktadır.
Bu video, Ali İsmail Korkmaz'ın babası ve diğer konuşmacıların onun hakkında anılarını paylaştığı bir belgesel formatındadır. Konuşmacılar, İsmail'in kişiliği ve Gezi Parkı olaylarındaki rolü hakkında bilgiler vermektedir.. Video, İsmail'in yemek seçme hakkını reddettiği ve dünyadaki aç insanlara karşı duyduğu endişeyi anlatarak başlıyor. Ardından Gezi Parkı olaylarında sokağa çıkma kararını ve polis şiddeti karşısında gösterdiği direnişi ele alıyor. Son bölümde ise İsmail'in anısına yapılan onurlandırma çalışmaları, Antakya'da ona bağlanan bir belediye ve Fenerbahçe taraftarlarının ona ithaf ettiği maç anlatılıyor.
Bu video, bir grup veya hareketin kendini tanıttığı bir konuşmadır. Konuşmacı, grubun kimliğini ve amacını açıklamaktadır.. Konuşmacı, grubun bir cemaat, tarikat veya klik olmadığını, sadece Allah ve Rasulü'ne inananları kapsadığını belirtiyor. Grubun temel akidesi Türkiye'de dirlik, düzen ve adalet olduğunu, Anadolu'nun kültürel mirasını (Hacı Bektaş, Yunus Emre, Mevlana, Sultan Abdal, Arif, Osman Yüksel, Mahzuni Şerif, Abdurrahim Karakoç ve Necip Fazıl) bir araya getirmeyi amaçladığını anlatıyor. Grup, ahlaksızlığın ahlak, edepsizliğin edep olarak algılandığı günümüzde edepli bir toplum oluşturmayı ve Bizans entrikaları yerine insan haysiyetini esas alan siyasi bir anlayışı hakim kılmayı hedefliyor.
Bu video, bir kişinin kule olayında yaşadığı deneyimi anlattığı bir anlatım formatındadır. Konuşmacı, o gece ekipçe çalışırken yaşanan olayları detaylı şekilde aktarmaktadır.. Video, bir albay tarafından ordunun göreve el konulmasıyla başlayan ve halkın kuleye saldırmasıyla devam eden bir olayı kronolojik olarak anlatmaktadır. Konuşmacı, askerlerin kuleye gelişinden, halkın kuleye saldırmasına, polisin askerleri kontrol altına almasına, Cumhurbaşkanı'nın uçağının havalimanına inmesine ve sonrasında yaşanan helikopter uçuşlarına kadar olan süreci aktarmaktadır. Olay sırasında şehitlerin olduğu ve askerlerin sivil kıyafet giydirilerek kuleden çıkarıldığı gibi detaylar da paylaşılmaktadır.
Bu belgesel, dünya genelindeki altın madenlerinin çevre felaketlerini ve Türkiye'deki Bergama'daki halk hareketini konu alıyor. Videoda çeşitli kaynaklardan alınan bilgiler ve Bergama'daki halkın konuşmaları yer alıyor.. Belgesel, öncelikle Guyana'daki Omaye altın madeni zehirli atık havuzu patlaması gibi dünya genelindeki büyük çevre felaketlerini anlatıyor. Ardından Türkiye'deki Bergama'daki halk hareketine odaklanıyor. Bergama'daki köylüler, madencilik faaliyetlerinin çevreye zarar verdiği için sivil itaatsizlik yoluyla mücadeleye devam ediyor. Video, halkın demokratik haklarını kullanarak topraklarının kirletilmesine karşı mücadelesini ve bu mücadeledeki sivil itaatsizlik anlayışını vurguluyor.
Bu video, bir konuşmacının Milli Mücadele'nin başlangıcını ve ilk adımlarını anlattığı bir konuşmadır. Konuşmacı, 1919 yılında Anadolu'da milli teşkilat kurma sürecini ve bu süreçte aldığı kararları aktarmaktadır.. Video, milli egemenlik rejiminin tarihsel gelişimi ve hükümdar ailesinin milli mücadele karşıtı tutumuyla başlayıp, konuşmacının Samsun'a tayin edilmesi ve oradaki faaliyetlerine geçiş yapıyor. Konuşmacı, 20. Kolordu komutanıyla iletişim kurarak Anadolu'daki milli teşkilatları birleştirmeye çalışırken, Trakya'daki kuvvetlerle temas kurma, Sivas'ta ortak bir heyet kurma ve milleti milli mücadeleye davet etme gibi önemli kararları anlatıyor. Ayrıca, Yunan işgali ve Manisa'nın işgali gibi olayların Anadolu halkını nasıl harekete geçirdiğini de aktarıyor.
Bu video, Berkin Elvan'ın kendi sesiyle yaptığı bir monolog formatındadır. Berkin Elvan, kendisini tanıtarak ve adalet arayışını dile getirerek konuşmaktadır.. Videoda Berkin Elvan, kendisini tanıtarak başlıyor ve ardından "katil nerede" sorusunu tekrarlıyor. Konuşmasında polise talimatı verdiğini, katilin nerede olduğunu ve neden saklandığını sorguluyor. Video, "devlet öldürdü, halk yaşatıyor" ve "adalet istiyorum" gibi ifadelerle devam ediyor ve Berkin Elvan'ın adalet arayışını vurguluyor.
Bu video, "Ebu Hanzala" olarak bilinen Halis Bayan'ın bir konuşmasını içermektedir. Konuşmacı, kendisine ait olmayan görüşlerin televizyonda kendisine atfedildiğini belirtiyor.. Konuşmacı, farklı görüşlere sahip insanların televizyonda konuşabildiğini ancak Müslümanların Allah'ın şeriatını istediklerini söylediklerinde tutuklandıklarını eleştiriyor. Konuşmacı, bu durumun kibir olduğunu, Allah'ın bu kadar zulüm ve baskıya sabretmediğini ve önceki zulümlere de sabretmediğini vurguluyor.
Bu video, 1978 yılında Karadeniz'in kıyılarından Ankara'ya, Kars'a kadar yurdun dört bir yanında hayat pahalılığını, faşist katliamları ve işkenceleri lanetlemek için mücadeleye giren halkın anısına yazılan bir şiirsel anlatımdır.. Video, bir yürüyüş metaforu üzerinden başlayıp, özgürlük uğruna hayatını feda eden yoldaşların anısına odaklanmaktadır. Anlatımda Kızıldere'nin kan çiçekleri olarak anılan Hüdai Arıkan, Ömer Hayna, Cihan Alptekin, Saffet Alp, Ahmet Atasoy, Sinan Kazım Özüdoğru, Nihat Yılmaz, Sabahattin Kurt, Ertan Saruhan ve Mahir Çayan gibi isimlerin isimleri anılmaktadır. Video, özgürlük uğruna dökülen kanın ve şehitlerin anısının önemini vurgulayarak, "en güzeli ölümlerin vuruşa vuruşa" diyerek sona ermektedir.