Yargıtay

Yargıtay'ın ortaklığın giderilmesine dair kararı bozması durumunda, yerel mahkeme önceki kararda direnemez ve bozmaya uymak zorundadır. Bu durumda, davanın yeniden görülmesi ve yeni bir karar verilmesi gerekir.

Yargıtay 20349 esas no, 9. Hukuk Dairesi tarafından 2017 yılında görülen bir davaya ait dosya numarasını ifade eder.

Yargıtay'a en yakın site, yargitay.gov.tr adresidir.

Yargıtay 2018/1628 sayılı karar, 4 Nisan 2018 tarihinde çıktı.

Yargıtay ve Supreme Court aynı kurumlar değildir. Yargıtay, Türkiye'de adli yargı sisteminin en üst merciidir ve yüksek mahkeme olarak kabul edilir. Supreme Court ise, İngilizce'de "yüksek mahkeme" anlamına gelir ve farklı ülkelerde bu isimle anılan mahkemeler bulunabilir.

Yargıtay'ın işe iade davalarında verdiği bazı emsal kararlar şunlardır: 1. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2018/5046 E., 2019/13245 K.: Kararda, işverenin işçiyi performans düşüklüğü gerekçesiyle işten çıkardığı ancak bu iddiayı somut verilerle destekleyemediği tespit edilmiştir. 2. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2017/11619 E., 2019/18545 K.: İşçinin ekonomik nedenler gerekçesiyle işten çıkarıldığı ancak işverenin yeni işçi alımı yaptığı tespit edilmiştir. 3. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, 2020/3056 E., 2021/4892 K.: İşverenin işçiyi sendikal nedenlerle işten çıkardığı tespit edilmiş ve feshin haksız olduğu belirtilmiştir. 4. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2022/4307 Esas 2022/5784 Karar sayılı kararı: Kararda, işçinin hak kazandığı sendikal tazminat alacağının, geçersiz olduğu belirlenen fesih tarihindeki ücret üzerinden hesaplanması gerektiği belirtilmiştir.

Yargıtay, bilirkişinin hatalı değerlendirmesini düzeltmek için aşağıdaki yolları izleyebilir: 1. Ek Rapor Talebi: Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik veya belirsizliklerin tamamlanması için bilirkişiden ek rapor talep edebilir. 2. Yeni Bilirkişi Atanması: Gerçeğin ortaya çıkarılması için gerekli görürse, önceki bilirkişi veya yeni görevlendireceği bir bilirkişi aracılığıyla tekrar inceleme yaptırabilir. 3. Doğrudan Değerlendirme: Hakim, bilirkişi raporunu serbestçe değerlendirir ve kendi kanaatine göre karar verebilir; bu nedenle raporun aksine de karar verebilir.

Fikri mülkiyet hukukunda Yargıtay'ın görevi, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz incelemesini yapmaktır. Yargıtay, bu incelemelerde hukuki kararlarda birliği sağlamak ve adil yönetimi denetlemekle yükümlüdür.

Yargıtay'a göre muris muvazaası (diğer mirasçılardan mal kaçırma kastı), miras bırakanın, mirasçılarını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla yaptığı işlemdir. Bu durumda, miras bırakan görünüşte bir satış sözleşmesi veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi yaparak tapulu taşınmazını devreder, ancak gerçekte bağışlamak istediği için bu işlemi gizler.

Yargıtay, genel kurul kararlarının yokluk ve butlan yaptırımına tabi olduğunu kabul etmektedir. Yokluk durumunda, genel kurul kararı hiç yapılmamış sayılır ve hukuk aleminde hiçbir hüküm ve sonuç doğurmaz. Butlan ise, genel kurul kararının kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olması halinde geçerlidir.

Trafik kazalarından doğan zararların tazminine ilişkin bazı Yargıtay içtihatları: 1. Özen Yükümlülüğü ve Kusur: Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin bir kararında, kazaya sebebiyet veren kişinin "özen yükümlülüğü"ne aykırı davrandığı için sorumluluğunun ağırlaştırıldığı belirtilmiştir. 2. Sigorta Tavanı ve Fazlalık Zararı: Sigorta şirketinin kusur oranını gerekçe göstererek tazminatı kısmen ödemesi durumunda, eksik kalan kısmın tahsili için dava açılabileceği vurgulanmıştır. 3. Tazminat Faizi Başlangıcı: Yargıtay, genel olarak tazminat faizi başlangıcını kaza tarihi olarak kabul etmektedir, bu durum mağdurun zararının derhal giderilmesini teşvik eder. 4. Ceza Davaları ile İlişki: Trafik kazası sonucunda ceza kanunlarında daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörülmüşse, bu sürenin maddi tazminat talepleri için de uygulanabileceği belirtilmiştir. 5. Manevi Tazminat: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin bir kararında, hafif yaralanmalı trafik kazalarında da manevi tazminat talep edilebileceği vurgulanmıştır.

Abdullah Uçmak'ın cezasının bozulmasının nedeni, Yargıtay'ın, Uçmak ve diğer sanıklar hakkında verilen hapis cezalarını az bulması ve bu kararın bozulmasını istemesidir. İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Abdullah Uçmak, "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek", Tatlıses'e yönelik "nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs", Ahmet Taşçı'ya yönelik "nitelikli tehdit" ve "Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet" suçlarından 36 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Ancak Yargıtay, Abdullah Uçmak, Ersin Altun, Yunus Ayık ile Emin Birdal’a, Tatlıses'in asistanı Buket Çakıcı ve şoförü Hakan Çalışkan’a yönelik eylemleri nedeniyle verilen hapis cezalarını az bularak 4 sanık hakkında mahkemenin verdiği kararı bozmuştur. Bozulan karar sonrasında yapılan yeniden yargılamada, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi Abdullah Uçmak'ı, Buket Çakıcı ve Hakan Çalışkan'a karşı "Kasten tasarlayarak öldürmeye teşebbüs" suçundan toplam 30 yıl hapis cezasına çarptırmıştır.

İlk tescil tarihi, aracın trafiğe çıktığı ilk tarih olarak kabul edilir ve bu tarih, sıfır araçlar için muayene tarihinin belirlenmesinde esas alınır. Yargıtay kararlarına göre, hatalı şekilde ilk muayene tarihinin üretim tarihi üzerinden hesaplanması durumunda kesilen cezalar, mahkeme kararıyla iptal edilebilir.

Evet, fazla ceza tayini bir bozma sebebidir. Yargıtay kararlarında, ceza tayininde hata yapılması, özellikle indirim oranlarının yanlış uygulanması durumunda kararın bozulabileceği belirtilmektedir.

Yargıtay Başkanı'nın makamı, Ankara'da, İncek Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz Bulvarı üzerinde bulunmaktadır.

Yargıtay'da bir dosyanın sonuçlanma süresi, 6 ay ile 3 yıl arasında değişebilir. Dosyanın sonuçlandığını öğrenmek için aşağıdaki yöntemleri kullanabilirsiniz: 1. UYAP Üzerinden Takip: UYAP Vatandaş Portalı veya UYAP Avukat Portalı üzerinden dosyanızın durumunu görebilirsiniz. 2. Yargıtay Kalemi ile İletişime Geçmek: Yargıtay'daki ilgili dairenin kalemiyle telefonla iletişime geçerek bilgi alabilirsiniz. 3. Resmi Web Sitesi: Yargıtay'ın resmi web sitesi üzerinden karar sorgulaması yapabilirsiniz.

Kesinleşen kararın UYAP'a düşmesi, Yargıtay'ın dosyayı incelemesini tamamladıktan sonra gerçekleşir.

Yargıtay'ın aile konutu şerhi olmayan konutun satışı ile ilgili tapu iptal ve tescil davasına ilişkin kararı şu şekildedir: Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 21 Ocak 2021 tarihli kararında, aile konutu şerhi bulunmasa bile eşin açık rızası olmadan yapılan satış işlemlerinin geçersiz olduğunu vurgulamıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine atıfta bulunan mahkeme, eşlerden birinin diğer eşin açık rızası olmadan aile konutunu devredemeyeceğini veya üzerindeki hakları sınırlayamayacağını belirtmiştir. Bu karar, iyiniyetli üçüncü kişilerin tapu kütüğüne güvenerek taşınmazı satın almaları durumunda dahi, aile konutu üzerindeki hakların korunduğunu ve satışın iptal edilebileceğini göstermektedir.

2019/618 sayılı karar, farklı bağlamlarda farklı kararlara işaret edebilir. İşte bazı örnekler: Yargıtay Ceza Genel Kurulu Kararı: 2019/13 esas numaralı bu karar, zincirleme hırsızlık suçu ile ilgilidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı: 2015/2848 esas numaralı bu karar, bir "tespit" davası ile ilgilidir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Kararı: 2018/6808 esas numaralı bu karar, paket tur sözleşmesinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat davası ile ilgilidir.

Yargıtay'ın kararına karşı son itiraz mercii, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'dur.