ToplumBilimi

Etnisite, ortak ırksal, ulusal, kabilesel, dinsel, dilsel veya kültürel kökenleri olan insan gruplarını tanımlamak için kullanılan bir kavramdır. Kültürel çeşitlilik, bir toplumda farklı kültürlerin bir arada bulunması durumudur. Etnisite ve kültürel çeşitlilik arasındaki ilişki, etnik grupların genellikle kendi dillerini konuşmaları ve bu sayede etno-linguistik gruplar oluşturmaları ile örneklendirilebilir. Yüzyıllardır süregelen göçler nedeniyle bugün dünyanın pek çok ülkesi çok-etnisitelidir. Etnisite kavramı, sosyolojide belirsiz bir kavram olarak kabul edilir ve nesnel değil, öznel bir yapıya sahiptir.

Destanlar, sözlü gelenekle aktarıldıkları için zamanla değişime uğrar ve farklı versiyonları ortaya çıkar. Destanlarda tekrarın diğer nedenleri arasında, toplumun ortak değerlerini ve ideallerini vurgulamak ve kahramanlık temalarını pekiştirmek yer alır. Destanlarda sıkça rastlanan motifler arasında doğa ve doğa üstü unsurlar, tanrısal müdahaleler ve kahramanlık hikayeleri bulunur.

Bulmacada "hizipçilik" örgütlenmiş bir topluluğun içinde bütünlüğü bozacak biçimde yeni bir topluluk oluşturma anlamına gelir.

Toplum çeşitleri genel olarak şu şekilde sınıflandırılabilir: Modernlik öncesi toplumlar: Avcı ve toplayıcı toplumlar: Eşitsizliğin az olduğu, birkaç düzine insandan oluşan topluluklar. Tarım toplumları: Toplumsal yaşamın toprağın ekilip biçilmesine bağlı olduğu toplumlar. Kırsal toplumlar: Tarımsal üretime ek olarak evcilleştirilmiş hayvan yetiştiriciliğinin önemli olduğu toplumlar. Sanayileşmemiş uygarlıklar veya geleneksel devletler: Büyük ölçüde tarıma dayanan, ancak ticaretin ve tarım dışı üretimin de yoğun olduğu toplumlar. Modern toplumlar: Endüstri toplumları: Toplumun endüstri ve teknolojiye dayandığı, nüfusun büyük bölümünün fabrikalar, ofisler ya da dükkanlarda çalıştığı toplumlar. Bilgi toplumları veya endüstri sonrası toplumlar: Endüstrinin arka planda kaldığı, bilgi ve iletişim sektörlerinin ön plana çıktığı toplumlar. Ayrıca, Tönnies'e göre cemaatler ve cemiyetler, Cooley'e göre ise birincil gruplar ve ikincil gruplar gibi farklı toplumsal grup türleri de bulunmaktadır.

Çıtır kadın ifadesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: Argo terim. Slang terim. Ayrıca, "çıtır kadın" ifadesi, yaşlı bir kadını genç gibi giyinmiş anlamında da kullanılabilir.

Gömme mezar yapılmasının bazı nedenleri: Öteki dünya inancı. Kültürel ve sosyal nedenler. Koruma. Ayrıca, antik dönemde mezara zarar verecek kişileri korkutmak için beddua yazıtları (lanetlenmeler) da mezarlara bırakılmıştır.

Demografi ve nüfus yapısı arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: - Demografi, nüfusun yapısını, özelliklerini ve değişimlerini inceleyen bilim dalıdır. - Nüfus yapısı ise, bir toplumun yaş, cinsiyet, etnik köken gibi çeşitli özelliklerinin ve bu özelliklerin dağılımının ifadesidir. Özetle, demografi daha geniş bir terim olup, nüfus yapısını inceleyen bir bilim dalıdır; nüfus yapısı ise demografinin incelediği unsurların somut bir yansımasıdır.

Kurum kelimesi farklı anlamlara gelebilir: Müessese, birlik: Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi köklü bir yapıyı içeren, genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik. Kimyasal süreç: Bacalarda biriken kalın is, siyah karbon olarak da adlandırılan kimyasal madde, is. Davranış: Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, azamet, gurur. Sosyolojik açıdan kurum, insanların davranış, değer ve inançlarıyla şekillenen kurallara uygun olarak, ortak ihtiyaçları karşılamak amacıyla ortaya çıkan davranış örüntüleri, roller ve ilişki yapısıdır.

"VK'da erk ne demek?" sorusuna yanıt bulunamadı. Ancak, "erk" kelimesinin genel anlamları şunlardır: Güç, kuvvet, yetki, nüfuz. Bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar. Söz geçirme, istediğini yaptırabilme gücü. Ayrıca, "erk" kelimesi, sosyal ve politik bağlamlarda bir kişinin veya grubun sahip olduğu etkiyi ve otoriteyi belirtmek için kullanılır. "VK" ile ilgili spesifik bir anlam veya kullanım hakkında bilgi bulunamadı.

Sosyal bilimler alanında çalışan bazı bilim insanları ve katkıları: Şerif Mardin: Modernleşme, din, ideoloji gibi konular üzerine eserler vermiş, "mahalle baskısı" terimini ilk kez kullanmıştır. Niyazi Berkes: Türkiye'nin modernleşmesi üzerine klasik çalışmalar yapmıştır. Nilüfer Göle: İslam ve modernlik arasındaki ilişki üzerine çalışmalar yapmıştır. Dani Rodrik: Kalkınma ekonomisi alanında önemli teorisyenlerden biridir. Mahfi Eğilmez: Türkiye ekonomisi ve politika analizi üzerine popüler yazılar yazmıştır. Turgut Özbudun: Anayasa hukuku alanında önde gelen bilim insanlarındandır. İsmail Beşikçi: Kürt sorunu üzerine önemli araştırmalar yapmıştır. Fuat Keyman: Küreselleşme, demokrasi ve sivil toplum üzerine çalışmalar yürütmüştür. Gönül Pultar: Kültürel kimlik ve etnisite üzerine araştırmalar yapmıştır. Deniz Kandiyoti: Ortadoğu toplumlarında toplumsal cinsiyet meseleleri üzerine önemli çalışmalar gerçekleştirmiştir.

Titr kelimesi Fransızca kökenli olup, farklı anlamlara gelebilir: Unvan, ad, etiket. Veri yönetiminde kullanılan bir terim. Tıp dilinde de sıkça kullanılan bir kelime olup, "titr" aynı zamanda "san" anlamında da kullanılır.

Şirin Tekeli'nin "Kadın Bakış Açısından 1980'ler Türkiye'sinde Kadınlar" adlı kitabı, kadınların toplumdaki yerini ve 1980'lerdeki çelişkili varoluşlarını "kadın bakış açısından" ele alır. Kitapta yer alan bazı konular: Türkiye'de İslamcı hareket ve kadın; Feminizm ve İslam; Medyada kadın; Türkiye solunun kadına bakışı. Kitap, kadınların özledikleri doğrultuda toplumsal rolleri yeniden şekillendirip şekillendirmediklerini sorgulamaktadır.

"Tür" kelimesi farklı bağlamlarda farklı anlamlara gelebilir: 1. Biyoloji Terimi: Tür, ortak özellikler taşıyan ve çiftleştiğinde verimli döller verebilen, aynı veya yakın gen havuzunda bulunan biyolojik gruptur. 2. Toplum Bilimi Terimi: Töre, bir toplumun kültürel mirasını oluşturan temel geleneklerdir. 3. Genel Kullanım: Tür, çeşit veya cins anlamında da kullanılır.

Toplum kuramı, çeşitli yaklaşımlara ayrılır: Boyutlarına göre: Küçük boy kuramlar. Orta boy kuramlar. Büyük boy kuramlar. Temel yaklaşımlara göre: Yapısalcılık. Yapısal fonksiyonalizm. Sosyal alışveriş kuramı. Çatışma kuramı. Evrimci sentez kuramı.

Antik Roma'da kadınların yeri ve önemi şu şekilde özetlenebilir: Vatandaşlık statüsü: Özgür doğmuş kadınlar vatandaş statüsüne sahipti, ancak oy kullanma veya siyasi makam elde etme hakları yoktu. Kamusal rol: Kadınlar kamusal yaşamda görev alamazdı. Dini rol: Vesta rahibeliği gibi dini görevler, kadınlara sıra dışı bir güç ve etki alanı sağlardı. Eğitim: Üst ve orta sınıftaki ailelerin kızları, temel okuma ve yazma becerileri kazanırdı. Aile içi rol: Romalı kadınlar, kocalarının halk nezdindeki itibarını artırmak için ev içindeki konumlarını kullanır ve sosyal çevrelerde etkili olurdu. Roma'da kadınların statüsü, İmparatorluk döneminde sorgulanmış ve kadınlar önemli ölçüde hukuki bağımsızlık kazanmıştır.

Köten, bir bıçak değil, 13. yüzyılın ortalarında faaliyet gösteren bir Kuman-Kıpçak hanı ve askeri komutanının adıdır. Köten Han, Moğollara karşı Kiev Rusları ile ittifak kurmuş, ancak 1223'te Kalka Nehri’nde mağlup edilmiştir. Köten Han'ın adının "büyük saban, pulluk" anlamına geldiği de belirtilmiştir.

Klik ve hizip kelimeleri, genellikle bir grup içinde oluşan alt grupları ifade eder. Klik, Fransızca "clique" kelimesinden türetilmiş olup, bölek veya hizip anlamına gelir. Hizip ise, Arapça kökenli olup, bir bütünün parçası veya kesri anlamına gelir. Bu kelimeler, benzer anlamlara sahip olup, genellikle aynı bağlamda kullanılır.

Concon kız, genellikle zengin ve şımarık, giyimine özen gösteren, sosyetik görünmeye çalışan genç kadınları ifade eder. Bu terim, "tiki" ile benzer anlamlıdır ancak tiki kadar zengin olmayan kişiler için kullanılır. Ayrıca, concon kelimesinin Lubunca dilinde "transların testisi" anlamına geldiği de belirtilmiştir.

Tabu kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Toplum bilimi terimi: Kutsal sayılan bazı insanlara, hayvanlara, nesnelere dokunulmasını, kullanılmasını yasaklayan, aksi yapıldığında zararı dokunacağı düşünülen dinî inanç. 2. Genel anlam: Tekinsiz, yasaklanarak korunan nesne, kelime veya davranış.

Düzgü, iki farklı anlamda kullanılan bir kelimedir: 1. Felsefe ve toplum bilimi terimi: Yargılama ve değerlendirmenin kendisine göre yapıldığı ölçüt, uyulması gereken kural, norm. 2. Dilbilim terimi: Bir topluluğun dilini sınırlayan ve konuşanları tarafından uyulmaya dikkat edilen özelliklerin bütünü.