Tasavvuf

Konevi dergisinde çeşitli konularda yazılmış makaleler bulunmaktadır. İşte bazı örnekler: 1. "Mevlânâ ve Aşk" - Hüseyin Kocabıyık. 2. "İslâm Tasavvufunun Tarihi Gelişmesi" - Erol Güngör. 3. "Sosyal Güvenlik Açısından Zekât" - Turan Yazgan. 4. "Orucun Farz Oluşundaki Hikmet" - Sami Gülışık. 5. "Çağımızı Aydınlatan Maddiyete ve Rûhaniyete Feyz Saçan Fatiha Suresi" - Mehmet Eminoğlu. 6. "Türk-İslam Medeniyeti" - Temelli Murat. Ayrıca, KONEV adlı vakıfın web sitesinde de güncel makaleler bulunmaktadır.

"Arifler Yolu" iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Es-Seyyid Muhammed Sâkî Elhüseynî'nin kitabı: "Arifler Yolunun Edepleri" adlı eser, tasavvuf yolunda manevi terbiyenin edeplerini anlatır. 2. İmam Gazali'nin eseri: "Ariflerin Yolu" aynı zamanda İmam Gazali'nin bir kitabının adıdır.

Siyah zil, kahve falında yakın dönemde riskli girişimlerden kaçınılması gerektiğini işaret eder.

Devriye türünde şiir örnekleri şunlardır: 1. "Bir ben var benden içeri" - Yunus Emre. 2. "Ben dostun bağına vardım" - Niyazi Mısrî. 3. "İşit hikmetten ne söyler" - Kaygusuz Abdal. 4. "Makâlât" - Hacı Bektaş-ı Veli. 5. "Kâdim erenler" - Pir Sultan Abdal. Ayrıca, Hüsni adlı şairin şu devriyesi de örnek olarak verilebilir: "Ak süt iken kızıl kana karışıp / Emr-i Hak'la coşup cevlana geldim / Mâ-i carî ile akıp yarışıp / Katre-i na-çizden ummana geldim".

Mistik şiir örnekleri arasında öne çıkan bazı eserler şunlardır: 1. "Mesnevi" - Mevlana Celaleddin Rumi'nin eseri, derin felsefi ve ruhsal içerikleriyle dikkat çeker. 2. "Divan-ı Kebir" - Mevlana'nın diğer önemli mistik şiirlerinden biridir. 3. "Risalet-ün Nushiye" - Yunus Emre'nin, insanın Tanrı ile olan ilişkisini işlediği eseri. 4. "Songs of Innocence and of Experience" - William Blake'in, doğa ve ruhsal deneyimleri işlediği şiirleri. 5. "Ode to a Nightingale" - John Keats'in, içsel yolculuğu ve doğanın büyüsünü bir araya getirdiği eseri. Ayrıca, Cumhuriyet döneminde mistik duyarlılıkla şiir yazan şairler arasında Necip Fazıl Kısakürek ve Sezai Karakoç da yer alır.

Râbıta, tasavvufta müridin mürşidine gönlünü bağlaması ve onun sûretini düşünmesi anlamına gelir. Bu uygulamanın yapılma amaçları şunlardır: 1. Allah'tan feyz almak: Mürid, şeyhinin yardımı ile Allah'tan manevi bir nur ve feyiz alır. 2. Gıyabında mânevî beraberlik: Mürid, şeyhi ile gıyabında mânevî bir beraberlik ve muhabbet kurar. 3. Sevgi ve taklit: Mürid, şeyhini sever ve onun ahlâkını taklit etmeye çalışır, çünkü seven kişi sevdiğine benzemek ister. 4. Dünyevî düşüncelerden arınma: Râbıta, kalbi dünyevî düşüncelerden temizlemeye ve korumaya yardımcı olur.

"Barika" şiiri, Yavuz Sultan Selim'in Farsça seçme şiirlerinden oluşan bir eserdir. Eserde, Yavuz Sultan Selim'in doğu dillerine hakimiyeti ve şiirdeki ustalığı belirgin bir şekilde görülmektedir.

Çalıkuşu romanı, Reşat Nuri Güntekin tarafından yazılmış ve küçük yaşta annesini ve babasını kaybetmiş genç bir öğretmen olan Feride'nin hayatını anlatmaktadır. Romanda, Feride'nin aşk hayatı, sorunları ve yaşadığı deneyimler ele alınmaktadır.

Hay Sultan dizisinin hikayesi gerçek olaylara dayanmaktadır. Dizi, İslam tarihinin önemli isimlerinden tasavvuf âlimi Abdülkadir Geylani'nin hayatını anlatmaktadır.

"31 vakit" ifadesi, Türk tasavvuf geleneğinde bir dervişin gün içerisinde gerçekleştirmesi gereken zikir, ibadet ve tefekkür anlarını ifade eder. Bu uygulamanın bazı faydaları şunlardır: 1. Fiziksel Sağlığı Geliştirir: Kasların güçlenmesine ve vücudun genel dayanıklılığının artmasına yardımcı olur. 2. Zihinsel Sağlığı Destekler: Stres seviyelerini azaltır, zihinsel rahatlama sağlar ve bilişsel fonksiyonları güçlendirir. 3. Sosyal İlişkileri Güçlendirir: Grup etkinlikleri halinde yapıldığında sosyal etkileşimi artırır ve özgüven kazandırır. 4. Disiplin ve Öz Yönetim Becerilerini Geliştirir: Hedef belirleme ve bu hedeflere ulaşma konusunda disiplinli olmayı öğretir. 5. Enerji Seviyesini Artırır: Fiziksel aktiviteyi teşvik ederek enerji seviyelerini yükseltir ve günlük aktiviteleri daha verimli hale getirir.

Mutasavvıf, tasavvuf inançlarını benimseyerek kendini Allah'a adamış kimsedir. Bu bağlamda, mutasavvıfların yaptığı işler şunlardır: Manevi Pratikler: Meditasyon, zikir ve diğer manevi pratikleri günlük hayatlarının bir parçası olarak gerçekleştirirler. Toplumsal Etkileşim: Toplumda birer rehber olarak kabul edilirler ve insanların ruhsal sorunlarına çözüm bulmalarına yardımcı olurlar. Eğitim ve Yayma: Tasavvuf eğitimini veren kurumlarda (medrese ve dergah) görev alarak tasavvufun yayılmasını sağlarlar. Ahlaki Değerler: İslam'ın ahlaki prensiplerini hayatlarına katmaya çalışırlar ve bu değerleri toplumda teşvik ederler.

Küşteri kelimesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Kükürt Elementi: Kükürt, periyodik tabloda S sembolü ile gösterilen ve atom numarası 16 olan bir elementtir. Temel özellikleri: - Fiziksel Özellikler: Sarı renkte, katı halde, erime noktası 115 °C, kaynama noktası 445 °C. - Kimyasal Özellikler: Oksijenle birleşerek sülfür dioksit ve sülfür trioksit gibi bileşikleri oluşturur, asidik özellik gösterir. - Kullanım Alanları: Gübre üretimi, kimya sanayisi, lastik üretimi, ilaç sanayisi. 2. Şeyh Küşteri: Karagöz hayal oyununun yaratıcısı ve mutasavvıf olarak bilinir. Özgün özellikleri: - Doğum Yeri ve Zamanı: İran'ın batısındaki Sus kenti yakınlarında bulunan Küşter kasabasındandır. - Tasavvufi Hayatı: Bursa'ya gelerek Karaşeyh mahallesinde yerleşmiş, halk tarafından sevilmiştir.

Felek'in dert vermesi, halk edebiyatında ve tasavvufta farklı şekillerde yorumlanır: 1. İmtihan Olarak: Dünya, bir imtihan yeri olarak kabul edilir ve bu imtihanın bir parçası olarak insanlara dert ve belalar verilir. 2. Günahların Affı İçin: Bela ve musibetler, günahların kefareti olarak gelir ve bu sayede insanlar affedilir. 3. Sevginin Göstergesi: Allah'ın sevdiği kullarına daha çok sıkıntı verdiği düşünülür, çünkü bu, onların derecelerini artırmak ve rahmetini göstermek içindir.

Evet, Yunus Emre bir şairdir. Yunus Emre, Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsü olan tasavvuf ve halk şairi olarak kabul edilir.

"Asude Bahçe" kitabı, Funda Uçuk Er tarafından yazılmış ve Cezve Kitap tarafından yayımlanmıştır. Kitap, iki ana konuyu ele almaktadır: 1. Arkadaşlık, dostluk ve aşk çerçevesinde bireyin iç çatışmaları. 2. Tasavvuf konuları. Ayrıca, "Asude Bahçe", üç ciltlik bir serinin ikinci kitabı olup, bağımsız bir olay örgüsüne sahiptir.

Seyr-i afaki ve seyr-i enfüsi terimleri, tasavvuf yolunda ilerleme kavramlarıyla ilişkilidir. Seyr-i afaki, dış âlemdeki varlıklara bakarak Allah'ı tanımak anlamına gelir. Seyr-i enfüsi ise, insanın kendi maddi ve ruhani varlığını düşünerek Allah'ı tanıması demektir.

Anadolu'ya ışık tutan üç büyük kandil olarak kabul edilen mutasavvıflar şunlardır: 1. Ahmet Yesevi: Türk şair, din ulusu ve tarikat kurucusu olup, tasavvuf ve ahlakla ilgili görüşlerini sade bir Türkçe ile yazdığı şiirlerle yaymıştır. 2. Mevlana Celaleddin-i Rumi: Büyük Türk düşünürü, şair ve Mevlevi tarikatının kurucusudur. 3. Yunus Emre: Irk, din ve dil ayrımı yapmadan tüm insanlığa yönelik öğretiler geliştirmiştir.

Mesnevi'den seçilebilecek bazı hikayeler şunlardır: 1. Aşk Hikayeleri: Leyla ile Mecnun, Ferhad ile Şirin, Yusuf ile Züleyha, Kerem ile Aslı. 2. Tasavvuf Hikayeleri: Mağribli Derviş, Şeyh Galip, Mecnun'un Rüyası, Ateşteki Balık. 3. Ahlak Hikayeleri: Ahmak Adam, Zengin ve Fakirin Hikayesi, Cimri ve Hoşsohbet, Doğruluk ve Dürüstlük. Ayrıca, Mesnevi'den Seçme Hikayeler adlı eserde yer alan bazı hikayeler de ilgi çekici olabilir: - Tüccar ile Papağan. - Hayvanların Dilini Anlayan Adam. - Sultan Mahmud'un Hikayesi.

Mektubat'ın 190. mektubu, İmamı Rabbani tarafından Mir Muhammed Numan'ın çocuklarından birine yazılmıştır ve şu konuları içermektedir: 1. Zikre Devama Teşvik: Saadetin, Allah'ı zikretmekte olduğu ve her anın gafletle geçirilmemesi gerektiği vurgulanır. 2. Tarikat-ı Nakşibendiye'yi Tercih: Bu tarikatın, tasavvuf yolunda ilerlemek isteyenler için en uygun ve gerekli olduğu belirtilir. 3. Zikir Keyfiyeti: Zikir sırasında kalbin hatırlanması ve bu esnada hiçbir uzvun oynatılmaması gerektiği anlatılır. 4. Şeyh Görünüşleri: Zikir esnasında şeyhlerin görünüşlerinin kalpte muhafaza edilmesi ve bu şekilde zikre devam edilmesi gerektiği vurgulanır. 5. Rüyalara İtimat: Rüyalara ve uykuda görülen şeylere fazla itibar edilmemesi gerektiği belirtilir. 6. Şeriat Hükümlerine Uyum: Zikrin faydalı olması için İslamiyete ve şeriât hükümlerine uyulmasının şart olduğu vurgulanır.

Bekabillah mertebesi, tasavvufta fenafillah mertebesinden daha üstün bir rütbedir. Bu mertebede, Allah'ın varlığında sonsuz yaşama ulaşmak amaçlanır.