SözcükTarihi

Moskova'daki Kızıl Meydan'ın ismi, Rusçada "krasnaya" kelimesinin eski zamanlarda "güzel" anlamına gelmesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, meydanın asıl adı "Güzel Meydan" olarak çevrilebilir.

Kilitbahir Kalesi'nde "kilit" ifadesinin kullanılmasının nedeni, kalenin havadan görünümünün bir asma kilidi andırması ve bu nedenle "denizin kilidi" olarak adlandırılmasıdır.

İmkansız caps ifadesi, doğrudan bir çıkış tarihi belirtmemektedir. Ancak, caps fenomeni genel olarak 2000'li yılların başında internetin yaygınlaşmasıyla ortaya çıkmıştır.

Bir milyoncuya "bir milyoncu" denmesinin nedeni, bu tür dükkanların eskiden "ne alırsan bir milyon" sloganıyla faaliyet göstermesidir.

"Viral" terimi, 2005 yılında Türkiye'de popüler olmaya başladı.

Bostancı ismi, eskiden her türlü meyve ve sebzenin yetiştirildiği bostanlardan biri olmasından dolayı bu bölgeye verilmiştir.

Keçi yavrusuna "oğlak" denmesinin nedeni, bu kelimenin eski Türkçedeki "oğlan" kelimesinden türetilmiş olmasıdır.

Banyo yaptıktan sonra "saatler olsun" denmesinin nedeni, yanlış bir aktarım sonucu bu ifadenin ortaya çıkmış olmasıdır. Aslında doğru kullanım "sıhhatler olsun" şeklindedir ve bu, kişinin temizlenip rahatlaması sonrası sağlığının ve bedeninin iyileşmiş olmasını temenni etmek için söylenen bir nezaket sözüdür.

Zamazingo kelimesinin kökeni belirsizdir.

Caps terimi, 2000'li yılların başında internetin yaygınlaşmasıyla birlikte ortaya çıkmıştır.

Akvaryum kelimesi, Latince "su" anlamına gelen aqua sözcüğü ile "yer, bina" anlamına gelen -rium son ekinin birleştirilmesiyle oluşmuştur. Bu terim, ilk kez 1850 yılında İngiliz ornitolog Philip Gosse tarafından kullanılmıştır.

"Kadeh kaldırmak" deyimi, herhangi birini veya bir şeyi onurlandırmak amacıyla içmeden önce kadehleri yukarı kaldırma eyleminden gelmektedir.

"Aşko Kuşko" terimi, 2000'li yılların başında yaygınlaşmaya başlamıştır.

Kafa kağıdı, nüfus cüzdanı yerine ağır olması nedeniyle kullanılırdı. 1863 yılında çıkarılan ilk nüfus cüzdanları, birkaç sayfalık bir pasaport veya not defteri gibi olduğundan, insanlar bu belgeleri başlarının üstünde, feslerinin altında taşırlardı ve hatta bazıları fesin içine dikerlerdi.

Türkiye'nin adı, ilk harfi "S" olan beş şehirden biri olmasından dolayı "S" harfi ile başlamaktadır.

"Sözcüklerin Kamera Arkası" kitabında şu bölümler bulunmaktadır: 1. Sözün Doğuşu. 2. Kelimelerin Evrimi. 3. Sözlü Kültürden Yazılı Kültüre. 4. Sözcüklerin Duygusal Yükü. 5. Kameranın Arkasındaki Farklı Diller. 6. Söz ve Kimlik. 7. Sözcüklerin Kamera Arkasında Kültürel Etkileşim. 8. Dijital Çağda Dilin Dönüşümü.

Pangaltı'nın eski adı "Pancaldi" olarak bilinmektedir.

Alisa ismi, farklı kültürlerde çeşitli anlamlara sahiptir: İbranice ve Almanca kökenli olarak "asil kadın" anlamına gelir. İngilizce kökenli varyasyonlarda "seçkin, soylu" anlamına gelir. Bazı Slav dillerinde "neşeli, mutlu" anlamına gelir. Türkçede ise genellikle "modern, zarif ve uluslararası uyumu olan bir kadın ismi" olarak tercih edilir. Alisa ismi, Yunanca kökenli olarak da bilinmektedir.

"Nayino" kelimesinin hikayesi iki farklı bağlamda ele alınabilir: 1. Müzikte "Nayino": "Nayino" kelimesi, genellikle Karadeniz türkülerinde geçen ve "sevdiceğim" anlamına gelen Rumca bir kelimedir. 2. Tarihsel "Nayino": "Nayino" ayrıca, Sultan 2. Abdülhamid döneminde hürriyet kahramanı olarak bilinen Resneli Niyazi'nin hikayesiyle de ilişkilidir.

"Bilal'e anlatır gibi anlat" deyimi, Marmara bölgesinde çok daha yaygın kullanılan "bir lal'e anlatır gibi" ifadesinden türemiştir. Bu ifade, dilsiz ve konuşamayan bir insanla iletişim kurma zorluğunu benzeterek, karşıdaki kişiye her anlatmaya çalıştığı kelimeyi onaylatmayı bekleyerek, yavaş ve tane tane anlatmayı ifade eder.