Sosyoloji

Asimile olan toplum, kendi kültürel özelliklerini ve kimliğini kaybederek başka bir topluma uyum sağlayan toplumdur. Asimilasyon sürecinde toplumlar, dil, giyim tarzı, davranışlar ve değerler gibi kültürel özelliklerini çoğunluk kültürüne göre değiştirirler.

Nicos Poulantzas'ın devlet kuramının ana hatları şunlardır: 1. Devletin Tanımı: Poulantzas, devleti sınıfsal olarak bölünmüş toplumsal formasyonların düzeyleri arasında tutunum faktörü olarak tanımlar. 2. Devletin Göreli Özerkliği: Devlet, sınıflardan bağımsız bir alan olarak var olabilir ve kendi tercihlerine göre hareket edebilir. 3. Devletin İdeolojik İşlevi: Devlet, ideolojik aygıtları aracılığıyla yurttaşların kapitalist sistemle olan bağlarını güçlendirir ve sistemin meşru ve normal olduğu konusunda onları ikna eder. 4. Devletin Halk Devleti Olarak Sunulması: Kapitalist devlet, kendisini halk devleti olarak sunarak hakimiyet altındaki sınıfların rızasını sağlar. 5. Devletin İlişkisel Yaklaşımı: Poulantzas'a göre devlet, bir ilişki olarak görülür ve bu ilişki, sermaye gibi, sınıf güçlerinin değişen dengesinin bir yansıması olarak kabul edilir.

Frankfurt Okulu, 20. yüzyılın önemli entelektüel hareketlerinden biri olarak kabul edilir ve aşağıdaki nedenlerle önemlidir: 1. Eleştirel Teori: Okul, eleştirel teori olarak adlandırılan genel yaklaşımıyla, kapitalist sistem ve tüketim toplumuna karşı eleştirel bir tutum sergilemiştir. 2. Marksizmin Yeniden Değerlendirilmesi: Ortodoks Marksizmin yetersizliklerini ele almış ve Marksist teoriye yeni bir bakış açısı getirmiştir. 3. Kültür ve İdeolojinin Vurgusu: Kültür, medya ve ideolojinin toplumsal statükoyu sürdürmedeki rolünü vurgulayarak, topluma yönelik kapsamlı bir eleştirinin disiplinler arası bir yaklaşım gerektirdiğini öne sürmüştür. 4. Toplumsal ve Siyasi Analiz: Nazizm ve faşizm gibi olguları açıklamak için sosyal ve ideolojik güçleri analiz etmiş, bu da modern toplumdaki güç yapılarını anlamak için önemli bir temel oluşturmuştur. 5. Etkisi: Frankfurt Okulu'nun çalışmaları, feminist teori, post kolonyal çalışmalar ve medya çalışmaları gibi çeşitli teorik gelişmelere ilham vermiştir.

Tahran'ın kalabalık olmasının başlıca nedenleri şunlardır: 1. Nüfus Artışı: 1979 İran İslam Devrimi'nden sonra ülkenin nüfusuna paralel olarak Tahran'ın nüfusu da 2,5 kat artmıştır. 2. Sanayi ve Ekonomi Merkezi: İran'ın sanayi, ekonomi ve kültür merkezi olması, iş ve yaşam olanakları nedeniyle göçü artırmıştır. 3. Petrol Kaynakları: Ülkedeki petrol kuyularının keşfi, ekonominin hızla büyümesine ve şehrin zenginleşmesine yol açmıştır. 4. Tarihî ve Kültürel Önem: Tarih boyunca önemli bir ilim, kültür ve ticaret şehri olması, Tahran'ın cazibesini artırmıştır.

Durkheim'e göre toplum, toplumsal dayanışma sayesinde bir arada durur. Durkheim, bu dayanışmayı iki ana türde inceler: 1. Mekanik Dayanışma: Geleneksel veya ilkel toplumlarda görülür ve benzerlik ile ortak değerler üzerine kuruludur. 2. Organik Dayanışma: Modern toplumlarda görülür ve bireylerin farklılaşması ile uzmanlaşmasına dayanır. Ayrıca, Durkheim için toplumu bir arada tutan diğer unsurlar arasında toplumsal normlar, değerler ve ritüeller de yer alır.

Gramsci'nin hegemonya teorisi, kapitalist toplumda egemen sınıfın diğer sınıfları kendi ideolojisi ve kültürü doğrultusunda yönlendirerek rızalarını kazanma sürecini açıklar. Gramsci'ye göre hegemonya, sadece ekonomik güçle değil, aynı zamanda ideolojik ve kültürel üstyapı kurumları aracılığıyla da sağlanır. Hegemonyanın temel unsurları: - Siyasal toplum: Devletin baskı ve denetim aygıtlarından oluşur, yaptırım mekanizmalarını kullanarak egemenliğini sürdürür. - Sivil toplum: Özel kesimin tümünü kapsar, hegemonyanın rıza üretme alanıdır. Gramsci, devrimci mücadelenin sadece kapitalist devlet aygıtını yıkmayı değil, aynı zamanda sivil toplumda kültürel ve ideolojik değişimi de hedeflemesi gerektiğini savunur.

Kayseri Talas ilçesinde 29 mahalle bulunmaktadır.

Edep kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Toplum töresine uygun davranma: İyi ahlak, incelik ve terbiye anlamına gelir. 2. Tasavvuf terimi: Takva sahibi olmak ve yalnızken bile Allah'ın huzurundaymış gibi davranmak.

İnkılâp ve reform arasındaki temel fark, değişimlerin kapsam ve şiddet derecesidir. İnkılâp, mevcut sistemin köklü bir şekilde değişmesi anlamına gelir. Reform ise, belirli bir kurum veya alanda yapılan ıslahat ve yenilikleri ifade eder.

Siyaset bilimi ve sosyoloji tezsiz yüksek lisansı mezunları, çeşitli alanlarda kariyer fırsatları elde edebilirler: 1. Kamu Kuruluşları: Üniversiteler, kamu kurumları ve uluslararası örgütlerde çalışabilirler. 2. Özel Sektör: Araştırma ve düşünce kuruluşları, özel sektördeki şirketler gibi yerlerde görev alabilirler. 3. Sivil Toplum Örgütleri: Toplumsal projelerde yer alabilirler. Bu programlar, öğrencilere siyasal hayat, siyasal düşünceler, sosyoloji ve toplumsal cinsiyet gibi konularda eleştirel çözümlemeler yapma yeteneği kazandırır.

Sosyal kelimesi, toplumla ilgili, toplumsal, içtimai anlamlarına gelir.

Sosyal kelimesi, toplumla ilgili, toplumsal, içtimai anlamlarına gelir.

Guy Debord'un "Gösteri Toplumu" adlı eseri, modern kapitalist toplumun bir eleştirisini sunar. Debord, bu kitapta şu konuları ele alır: 1. Tüketim ve Manipülasyon: Gösteri, tüketim arzusunu arttırır ve bireyleri pasifleştirir. 2. Gerçeklik ve İmaj: Debord'a göre, günümüzde gerçeklik, imajın yerine geçmiştir. 3. Yeni'nin Yüceltilmesi: Gösteri, yeniliği temsil eden nesneleri ön plana çıkarır ve bu nesneleri kitlelere sunar. 4. Mekân ve Kent: Kapitalizm, mekânları tek tipleştirir ve kentleri homojen hale getirir. 5. Yabancılaşma: Birey, gösterinin bir parçası olarak, gerçek ilişkilerden kopar ve kendi hayatını düzenleme yeteneğini kaybeder.

Şehir, nüfusunun çoğu ticaret, sanayi, hizmet veya yönetimle ilgili işlerle uğraşan, genellikle tarımsal etkinliklerin olmadığı yerleşim alanı anlamına gelir.

Kültürün en önemli üç özelliği şunlardır: 1. Toplumsallık: Kültür, insanlar tarafından oluşturulan ve paylaşılan bir olgudur. 2. Öğrenilebilirlik: Kültür, yeni nesillere öğretilebilen ve sosyal kalıtım yoluyla aktarılan bir bilgi bütünüdür. 3. Değişkenlik: Kültür, toplumdan topluma ve zamanla değişen dinamik bir yapıya sahiptir.

Otoritenin üç temel özelliği Max Weber tarafından şu şekilde belirlenmiştir: 1. Geleneksel Otorite: Geleneklerin büyük saygı gördüğü toplumlarda görülür ve iktidarın kaynağı gelenekler veya yerleşik inançlardır. 2. Karizmatik Otorite: Önderin olağanüstü niteliklerine dayanır ve iktidarın kaynağı kişinin doğuştan sahip olduğuna inanılan özelliklerdir. 3. Hukuksal (Demokratik) Otorite: İktidarın kaynağını akıl ve kurallar oluşturur, otorite hukuk kurallarına ve rasyonel prosedürlere dayanır.

Bir şeyin mahiyeti, o şeyin özünü, niteliğini veya iç yapısını ifade eder. Mahiyeti anlamak için şu yöntemler kullanılabilir: 1. Felsefi ve Sosyolojik Analiz: Varlığın veya kavramın varoluş nedenini ve temel özelliklerini tartışarak mahiyetini belirlemek. 2. Hukuki İnceleme: Hukuki bir durumun veya işlemin temel niteliklerini ve kapsamını inceleyerek mahiyeti anlamak. 3. Dil Bilimsel Analiz: Dilsel yapılar ve kavramlar arasındaki ilişkileri ve anlam farklılıklarını detaylı bir şekilde analiz etmek. 4. Günlük Hayatta Gözlem: Bir ürünün, ilişkinin veya olayın gerçek doğasını ve temel özelliklerini gözlemleyerek mahiyetini değerlendirmek.

"Yanılgının İcadı" kitabı, Abdullah Reha Nazlı tarafından yazılmış ve evrimsel psikoloji, biyoloji, antropoloji ve sosyoloji gibi bilim dallarını birleştirerek insan beyninin çalışma prensiplerini anlatmaktadır. Kitapta anlatılan ana konular şunlardır: Biyolojik nedenler: İçgüdüler, dürtüler, tepkiler ve duyguların arkasında biyolojik nedenler yatmaktadır. Modern yaşamla uyumsuzluk: Sağlıklı bir beyin, atalarını tehdit eden korkuları tekrar yaşar, sağlığı bozacak şeyler ister ve her veriyi strese bahane olarak kullanır. Yanılgı: İnsan, hayatta kalmaya odaklı biyolojik bir beyni, kendi yarattığı mekanik dünya düzeni için kullanan tek canlıdır ve bu nedenle yanılgılara düşer.

Türkiye'de kesin olarak kaç büyük aşiret olduğu konusunda net bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, bazı kaynaklar tarafından en büyük aşiretler olarak kabul edilenler şunlardır: 1. Milli Aşiret: Nüfusu yaklaşık 5 milyon olarak tahmin edilmektedir. 2. Ertoşi Aşireti: Nüfusu yaklaşık 3 milyon civarındadır. 3. İzol Aşireti: Yaklaşık 300 kanaat lideri ve 3 milyon nüfusa sahiptir. Ayrıca, Bucak, Celali, Omeri gibi diğer büyük aşiretler de bulunmaktadır.

Belçika nüfusunun az olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Düşük doğum oranı: Ülkede doğum sayısı nispeten azdır. 2. Yaşlı nüfusun fazla olması: Belçika'da yaş ortalaması yüksektir ve yaşlı insan sayısı gençlerden daha fazladır. 3. Göçmen sayısının düşük olması: Belçika, diğer Avrupa ülkelerine göre daha az göçmen çekmektedir.