Sorumluluk

Anne ve babaya bakmak zorunda olan çocuklar, öncelikle maddi durumu iyi olan erkek çocuklardır. Bakım yükümlülüğü, anne ve babanın yoksul düşmesi veya yaşlanıp çalışamaz duruma gelmesiyle ortaya çıkar. Türk Medeni Kanunu'na göre, anne ve baba, çocuklarına 18 yaşına kadar bakmak zorundadır. İslam hukukuna göre ise, evlatların anne ve babasına karşı hürmetkar ve hizmetkar olması gereklidir.

Tedbirli bir yöneticinin özen derecesi, Türk Ticaret Kanunu (TTK) madde 369'da "tedbirli bir yöneticinin göstermesi gereken özen" olarak belirlenmiştir. Bu özen derecesi şu şekilde açıklanabilir: Yetkinlik: Yönetici, görevi yerine getirebilmek için ilgili bilgileri değerlendirebilecek, uygulamayı ve gelişmeleri izleyebilecek ve denetleyebilecek yetenek ve öğrenime sahip olmalıdır. Risk sorumluluğu: Riskin, yönetim kurulu üyesinin "işadamı kararı" (business judgement rule) verebildiği durumlarda doğduğu kabul edilir ve bu hallerde üye sorumlu tutulmaz. Somut olay değerlendirmesi: Özen yükümlülüğü, şirkete, faaliyet alanına ve işletme konusuna göre değişebilir; her somut olayın kendi koşullarına göre değerlendirilmelidir. İmza yetkisi olmayan bir yönetim kurulu üyesinden beklenen özen derecesi, icrada görevli olan bir yönetim kurulu üyesinden daha düşük olacaktır.

İkincil sorumlu için zamanaşımı, amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda başlar. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun'a göre, amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yılın başından itibaren 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. İkincil sorumlu açısından borç, ödeme emrinin tebliği ile oluşur ve bu nedenle daha borç doğarken zamanaşımına uğramış olur.

Görevin temel özellikleri şunlardır: Amaç: Görevler, belirli bir amaç doğrultusunda yapılır. Zaman Kısıtlaması: Görevlerin tamamlanması için belirli bir süre gereklidir. Beklenen Sonuçlar: Görevlerin belirli sonuçları vardır ve bu sonuçlar, performans değerlendirmesinde önemli rol oynar. Yöntem ve Çalışma Düzeni: Görevlerin yerine getirilmesi için belirli bir yöntem veya çalışma düzenine ihtiyaç duyulur. Yetkinlik: Görevler, bireylerin veya ekiplerin yeteneklerine göre tasarlanabilir ve optimize edilebilir. Sorumluluk: Görevler bireylere atandığında, bu kişilerin görevlerini yerine getirme yükümlülüğü doğar.

Yerde para bulup harcamak, şikayet edilmesi durumunda Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Türk Ceza Kanunu'nun 160. maddesine göre, kaybedilen veya hata sonucu ele geçirilen bir eşya üzerinde, iade etmeksizin veya yetkili mercileri durumdan haberdar etmeksizin, malik gibi tasarrufta bulunmak, bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Diyanet'e göre ise, yerinde bırakıldığı takdirde telef olacağından endişe edilen bir şeyi, sahibine vermek üzere almak vaciptir; telef olmayacak şeyleri almak ise caizdir.

Söz vermenin önemli olmasının bazı nedenleri: Güven ve itibar: Verilen sözleri yerine getirmek, çevrede güven ve saygı uyandırır, kişisel itibarı artırır. Ahlaki duruş: Söz vermek, kişinin karakterini ve güvenilirliğini yansıtır. Toplumsal ilişkiler: Söz vermek, insanlar arasındaki bağları güçlendirir ve toplumda huzur ile güveni sağlar. Sorumluluk: Söz vermek, bir sorumluluğu ve mesuliyeti beraberinde getirir. İman göstergesi: İslam inancına göre, sözünde durmak imanın bir göstergesidir. Sözlerin yerine getirilmemesi ise güven kaybına, ilişkilerin zedelenmesine ve kişisel itibar kaybına yol açabilir.

Keşidecinin sorumlulukları şunlardır: Fon sağlama sorumluluğu: Keşideci, çekin karşılığı olan fonu sağlamakla yükümlüdür. Çekin doğru doldurulması sorumluluğu: Çekin üzerinde yazım hatası veya yanlış bilgi verilmesi durumunda, keşideci bu hatadan doğan sorumluluğu üstlenir. Çekin muhafazası sorumluluğu: Keşideci, çeki muhafaza ederek, başkalarının eline geçmesine karşı tedbirler almakla yükümlüdür. Ödeme sorumluluğu: Keşideci, çekin ödenmesi için gerekli fonun sağlanması ve ödemenin yapılması ile yükümlüdür. Yerine getirilmemesi halinde sorumluluk: Keşideci, çeki ödeme süresi geldiğinde ödeme yapmazsa, çek bedeli ve faizi ile birlikte yasal sorumluluğu da üstlenir. Keşidecinin, çeki ödemeden önce iptal etme hakkı yoktur; çek iptali sadece lehtar veya hamil tarafından talep edilebilir.

Kasıt ve ihmal arasındaki temel fark, failin suç işleme sırasındaki niyeti ve gerekli özeni gösterip göstermemesidir. Kasıt, failin hukuka aykırı sonucu bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesidir. İhmal ise hukuka aykırı sonucun istenmemesine rağmen, sonucun ortaya çıkmasında gerekli özeni göstermemektir. Örneğin, bir kişinin kırmızı ışığı fark etmeden geçmesi ve kaza yapması ihmal olarak değerlendirilebilir.

Haksız fiil sorumluluğunda zararı ispat yükü, zarar gördüğünü ileri süren tarafa, yani zarar görene aittir. Türk Borçlar Kanunu'nun 50. maddesine göre, zarara uğratıldığını iddia eden kişi, söz konusu zararı ispat etmekle yükümlüdür.

Kullanım ödüncü sözleşmesinde sorumluluk, hem ödünç veren hem de ödünç alan için belirli yükümlülükler çerçevesinde şekillenir: Ödünç Verenin Sorumlulukları: Kullanım ödüncü konusu şeyin olağan bakım ve koruma giderlerini karşılamak. Kusurlu olarak teslim borcunu yerine getirmeme veya maddi ayıp nedeniyle bir zarara yol açma durumunda tazminat ödemek. Ödünç Alanın Sorumlulukları: Ödünç alınan şeyi sözleşmede belirtilen şekilde veya niteliğine uygun olarak kullanmak. Ödünç verilen şeyi başkasına kullandırmamak. Olağan bakım ve koruma giderlerini karşılamak. Kullanım ödüncü sözleşmesi sona erdiğinde, şeyi geri vermek. Ayrıca, ödünç alanın, kullanım ödüncü konusu şey için yaptığı olağanüstü masrafları, belirli koşullar altında, ödünç verenden talep etme hakkı vardır.

İade ve değişimde kutu hasarının kimde olduğu, ürünün iade veya değişim koşullarına bağlıdır. İade durumlarında, ürünün orijinal kutusu zarar görmeyecek şekilde muhafaza edilmelidir. Değişim durumlarında ise kutulu ürünler, kargo poşeti ile değil, ayrı bir koruyucu dış koli içerisinde gönderilmelidir. Bu nedenle, kutu hasarının sorumluluğu, ürünün iade veya değişim için nasıl paketlendiğine ve gönderilen kutunun durumuna bağlıdır.

Tort çeşitlerinden bazıları şunlardır: Şekillerine göre tortlar: kağıttan tortlar, ayı tortları, ana tortları, gül tortları, 15 yaş tortları, 65 yaş tortları. Temalarına göre tortlar: dini tortlar, aylıq uşaq tortları, kommunion tortları, asker tortları, nisan tortları. Tasarımlarına göre tortlar: kalp şeklinde tortlar, taclı tortlar, Kuromi temalı tortlar, Barbie temalı tortlar. Ayrıca, tart da bir tort çeşidi olarak sayılabilir. Tort çeşitleri zamanla değişebilir ve farklı kategoriler eklenebilir.

Rüyada baba ile iş yapmanın bazı anlamları şunlardır: Aile bağlarının güçlenmesi. Maddi refah. İş hayatında başarı. Tecrübe. Rüya tabirleri bilimsel temellere dayanmaz.

İdari hakimlik sınavı, adli hakimlik sınavına göre daha kolay olarak değerlendirilmektedir. Ancak, idari hakimlik sınavı da kendi içinde zorlu bir süreç olarak kabul edilir. Sınavın yanı sıra, mülakat aşamasında da başarı göstermek gereklidir ve bu aşamada torpilin etkili olduğu iddiaları bulunmaktadır.

Yetkili mercii, bir iş veya durumdan sorumlu ve yetkili makam anlamına gelir. Örneğin, memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında soruşturma izni vermeye yetkili merciler arasında "ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında kaymakam", "il ve merkez ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında vali" bulunur. Ayrıca, idari yargıda "merci tayini" kavramı, davaya bakmakta yetkili mahkemenin belirlenmesinde tereddüt ortaya çıktığı hallerde, davaya bakacak idari mahkemenin tespiti için kullanılır.

Evet, Yargıtay'a göre görevi ihmal (görevi kötüye kullanma) suçunun oluşabilmesi için bir zarar meydana gelmiş olması gerekir. Bu zarar, üç şekilde ortaya çıkabilir: 1. Mağduriyete sebep olarak: Kişinin haklarını ihlal etmesi şeklinde olabilir. 2. Kamunun zararına sebebiyet vererek: Kamu zararının, memurun görevini kötüye kullanması sonucunda oluşup oluşmadığı incelenmelidir. 3. Kişilere haksız bir menfaat sağlayarak: Ekonomik bir menfaat veya her türlü haksız kazanç sağlanması. Görevi ihmal suçu, bir zarar suçu değildir; görevin yapılmaması ile oluşur.

Bahane ve çözüm arasındaki temel fark, amaç ve işlevlerinde yatmaktadır: - Bahane: Bir durumu geçiştirmek için öne sürülen, genellikle gerçek nedeni gizleyen uydurma neden veya mazerettir. - Çözüm: Bir sorunu veya problemi etkili bir şekilde ele alıp, onu ortadan kaldırma veya iyileştirme sürecidir. Dolayısıyla, bahaneler kısa vadede rahatlama sağlasa da, uzun vadede kişisel gelişimi olumsuz etkileyebilirken, çözümler sorunları kalıcı olarak çözmeye odaklanır.

Birinin uhdesinde olmak, "üstünde olmak" ve "sorumluluğu altında olmak" anlamlarına gelir. Ayrıca, "uhdesinde kalmak" ifadesi, bir kişinin hem asli görevlerini hem de yeni üstlendiği sorumlulukları aynı anda yerine getirmesi durumunu ifade eder.

Tekeffül, Arapça kökenli bir kelime olup iki farklı anlama gelir: 1. Bir şeyin sorumluluğunu üzerine alma, yükümlenme. 2. Kefil olma.

Evlatların kendi sorumluluklarını alma yaşı, gelişim seviyelerine ve verilen görevlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genel olarak: 2-3 yaş çocuklarında, oyuncak toplama, basit giyecekleri giyip çıkarma gibi görevler verilebilir. 4-5 yaş çocuklarında, sofra hazırlama, toz alma gibi ev işlerinde yardım etme, diş fırçalama gibi alışkanlıklar kazandırma mümkündür. 6-7 yaş çocuklarında, giyinip soyunabilme, okula yetişme gibi zamana bağlı aktivitelerin bilincinde olma beklenir. 8-9 yaş çocuklarında, ders çalışma, odasını düzenleme gibi okulla ilgili sorumlulukları üstlenmeleri beklenir. 10-12 yaş çocuklarında, evde tek başına kalma, toplu taşıma kullanma, alışveriş yapma gibi daha bağımsız hareketler beklenir. Evlatların sorumluluk alma sürecini desteklemek için, onlara yaşlarına uygun görevler verilmeli ve doğru kararlar alabilmeleri için fırsat tanınmalıdır.