Fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği, kusur yeteneğinin iki belirgin unsurudur. Algılama yeteneği, kişinin işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını anlayabilmesi anlamına gelir. İrade yeteneği, fiilin hukuki anlam ve sonucunu kavrayan kişinin davranışlarını, bu algılama doğrultusunda ve hukuk düzeninin gereklerine uygun olarak yönlendirme yeteneğidir. Bu yeteneklerin kişide bir arada bulunmaması veya bu yeteneklerde azalma meydana gelmesi halinde kusur yeteneğinin tam olmadığı kabul edilir. Bu yetenek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/2, 32/1. maddelerinde dolaylı bir biçimde tanımlanmıştır. Bu yetenek, ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler arasında bulunur. Bu yeteneğin varlığı, çocuğun bilişsel ve duygusal gelişim seviyesine bağlı olarak yapılır. Ayrıca, eylemi gerçekleştirirken 12-15 yaş arasında bulunan kişilerin eylemin hukuksal anlamını ve sonuçlarını anlayıp anlamadığı somut olaya göre değerlendirilir. Yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve geçici nedenler, isnat yeteneğini etkileyen durumlar arasında yer alır.