Kefil

Eşinizin borcu için kefil olduysanız, aşağıdaki adımları izlemeniz önerilir: Borcun Ödenmesini Talep Etme: Borçluya ihtarname göndererek borcun ödenmesini talep edebilirsiniz. Rücu Hakkı: Kefil olarak borcu öderseniz, ödediğiniz miktarı eşinizden talep edebilirsiniz. Hukuki Destek Alma: Borçlunun ödeme yapmadığı durumlarda zorluk yaşıyorsanız, bir avukattan destek almanız haklarınızı daha etkin korumanıza yardımcı olabilir. Ayrıca, kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olması ve eşin yazılı rızasının bulunması gerektiğini unutmamak önemlidir. İstisna Durumlar: Mahkeme Kararı: Eşler arasında mahkeme tarafından verilmiş bir ayrılık kararı varsa, eşin rızasına gerek yoktur. Ticari İşletmeler: Ticaret siciline kayıtlı bir ticari işletmenin sahibi, ortağı veya yöneticisi tarafından verilen kefaletlerde eşin rızasına gerek yoktur.

Kefil olmak ciddi riskler içerir ve dikkat edilmesi gereken bazı noktalar şunlardır: Borcun Tamamından Sorumlu Olma Riski: Kefil olunan kişi borcunu ödemezse, banka veya alacaklı doğrudan kefile başvurabilir. Mali Durumun Bozulması: Borçlunun ödeme yapmaması durumunda kefilin mal varlığı, maaşı veya banka hesapları haczedilebilir. Kredi Notunun Düşmesi: Kefil olunan kredi ödenmezse veya gecikmeye girerse, kefilin kredi sicili olumsuz etkilenir. Hukuki Sorunlar: Kefil, borç nedeniyle davalık olabilir ve mahkeme masraflarıyla karşı karşıya kalabilir. Aile ve Arkadaşlık İlişkilerinin Bozulması: Kefil olunan kişi borcunu ödemezse, ilişkilerde güven kaybı ve çatışma yaşanabilir. Kefil olmadan önce, kefalet sözleşmesinin detaylı bir şekilde incelenmesi ve hukuki danışmanlık alınması önerilir.

Kredi çekerken kefil bulunmadığında, borç tamamen krediyi çeken kişiye kalır. Kefil olmamasının sonuçları arasında şunlar yer alır: Kredi notunun düşmesi. Mali durumun bozulması. Hukuki sorunlar. Aile ve arkadaşlık ilişkilerinin bozulması. Kefilsiz kredi çekebilmek için her bankanın kendi şartları olduğunu unutmamak gerekir.

Arabası olmayan birinin nasıl kredi çekebileceğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, taşıt kredisi çekebilmek için genel olarak gereken şartlar şunlardır: 18 yaşından büyük olmak; Kredi notunun risksiz olması; Geliri belgelemek; Araca rehin konulmasını kabul etmek. Ayrıca, ipotekli taşıt kredisi seçeneği de değerlendirilebilir. Taşıt kredisi çekmek için en uygun koşulları sunan bankayı bulmak amacıyla farklı bankaların kampanyalarının detaylı bir şekilde karşılaştırılması önerilir. Kredi çekme süreciyle ilgili en doğru ve güncel bilgileri almak için bir finans danışmanına başvurulması tavsiye edilir.

Eşler birbirine kefil olabilir, ancak bu durumda bazı yasal düzenlemelere uyulması gereklidir. Eşlerin birbirine kefil olabilmesi için: Mahkeme tarafından verilmiş bir ayrılık kararının olmaması veya yasal olarak ayrı yaşama hakkının bulunmaması gerekir. Rızanın yazılı olarak ve kefalet sözleşmesinin kurulmasından önce veya en geç kuruluş anında verilmesi şarttır. İstisnai durumlar: Esnaf kefalet kredi kefaleti gibi durumlarda eş rızası aranmaz. Ticari işletmeler veya şirketler adına verilen kefaletlerde, işletmenin sahibi veya şirketin ortak ya da yöneticisi olan eşin rızasına gerek yoktur.

Kefil, genel kredi sözleşmesine imza atmazsa, kefil olma sorumluluğu doğmaz ve kefil olduğu kişinin borcunu ödeme yükümlülüğü bulunmaz. Ancak, kefilin sorumluluğu imzalanan özel anlaşmalara bağlı olarak değişebilir. Örneğin, kefil, imzası bulunan bir genel kredi sözleşmesinden doğan borçlardan sorumlu olabilir. Kefilin, kefil olduğu kişinin borcunu ödememesi durumunda, alacaklı doğrudan kefile başvurabilir ve icra takibi başlatabilir. Kefil olma kararı almadan önce bir avukata danışılması önerilir.

Şirket kefili, müteselsilen sorumludur. Bu durum, "müşterek borçlu müteselsil kefil" olarak adlandırılır ve kefilin, borçlunun borcunu ödememesi durumunda tüm borçtan sorumlu olmasını ifade eder.

Araç alırken kefil olmak, borçlunun kredi borcunu ödeyememesi durumunda bu borcu üstlenmeyi taahhüt etmek anlamına gelir. Kefil olma süreci genellikle şu adımları içerir: 1. Yazılı Sözleşme: Kefalet işlemlerinin geçerli olması için kefilin yazılı bir sözleşme yapması ve imzalaması gereklidir. 2. Kefalet Miktarı: Sözleşmede kefalet edilecek tutarın açık bir şekilde yer alması gerekir. 3. Kredi Başvurusu: Kefil olacak kişi, kredi başvurusu yapan kişinin kredi notuna, gelir durumuna ve diğer finansal yükümlülüklerine dikkat etmelidir. 4. Banka Talebi: Bankalar, kredi başvurularını değerlendirirken kefil talebinde bulunabilirler. Kefil olurken dikkat edilmesi gerekenler: Risklerin Farkında Olma: Borçlunun ödeme gücünden emin olunmadığında kefil olmak büyük mali risk oluşturabilir. Yasal ve Mali Şartlar: Kefilin mali durumu, borcun karşılanabilirliğini gösterecek seviyede olmalı ve eşin rızasının alınması gerekebilir. Kefil olma süreci karmaşık olabileceğinden, bir avukattan hukuki destek alınması önerilir.

Kefilin kredi için kaç yıl sorumlu olduğu, kefalet sözleşmesinin türüne ve şartlarına bağlıdır: Süreli kefalet: Sözleşmede belirtilen süre dolduğunda kefillik sona erer. Süresiz kefalet: Borç ödenene kadar sorumluluk devam eder. Ayrıca, kefilin sorumluluğu, sözleşmede belirtilen azami miktarla sınırlıdır. Kefil olmanın hukuki ve mali yükümlülükler doğurduğu, bu nedenle bir avukata danışılması gerektiği unutulmamalıdır.

Mütesellil ve müteselsil kefillik arasındaki temel fark, alacaklının borçluya ve kefile hangi aşamada başvurabileceğidir. Mütesellil Kefillik: Bu tür kefalette, alacaklı önce borçludan tahsilat girişiminde bulunmak zorundadır. Borçludan tahsilat yapılamazsa kefile başvurma hakkı doğar. Müteselsil Kefillik: Alacaklı, borçludan tahsil yollarını tüketmeden doğrudan kefilden ödeme talep edebilir. Özetle: - Mütesellil: Alacaklı önce borçluya, sonra kefile başvurur. - Müteselsil: Alacaklı doğrudan kefile başvurabilir.

Evet, aynı alacak için hem borçlu hem de kefillere icra takibi yapılabilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 586. maddesine göre, müteselsil kefil alacaklıya karşı, asıl borçluyla aynı derecede sorumludur ve alacaklı, borcun ödenmemesi durumunda borçluya ihtarın sonuçsuz kalması veya borçlunun açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması hallerinde, borçlu için takip yapmadan kefile başvurabilir. Ayrıca, kefil ve asıl borçlu aynı kişi olduğunda, alacaklı için kefaletten doğan özel yararlar saklı kalır. Ancak, adi kefalette alacaklı, borçluya başvurmadıkça kefili takip edemez.

Borçlu ve kefil aynı dosyada takip edilebilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 585. maddesi, alacaklı borçluya başvurmadıkça kefile başvuramayacağını belirtmektedir. Ancak, bu kuralın istisnaları vardır: Borçlu aleyhine icra takibi başlatılmış ve takip sonucunda kesin aciz belgesi alınmışsa. Borçlunun iflasına karar verilmişse. Borçluya konkordato mehili verilmişse. Bu durumlarda alacaklı, borçluya gitmeden doğrudan kefile karşı icra takibi başlatabilir.

Genel kredi sözleşmesinde kefilin sorumluluğu, kefalet sözleşmesinin türüne ve içeriğine göre değişiklik gösterir. Sınırsız kefalet. Sınırlı kefalet. Ek faiz ve masraflar. Kefilin genel kredi sözleşmesinde ne kadar sorumlu olacağını öğrenmek için, kefalet sözleşmesinin ilgili maddelerine bakmak gereklidir. Kefil olmanın ciddi finansal ve hukuki riskler taşıdığı unutulmamalıdır. Kefil olmadan önce bir avukata danışılması önerilir.

Kefil, menfi tespite itiraz edemez. Menfi tespit davası, borçlunun borçlu olmadığını iddia ettiği bir davadır ve bu davayı borçlu (kefil değil) açabilir. Kefil, borcun ödenmemesi durumunda alacaklıya karşı doğrudan sorumlu olur ve ödeme yaptıktan sonra borçludan rücu hakkı kapsamında tahsilatı için hukuki yollara başvurabilir.

Teminat senetlerinde kefillik, kefilin senette belirtilen borcun tamamından sorumlu olduğu müteselsil bir sorumluluk şeklinde ortaya çıkar. Teminat senetlerinde kefilin dikkat etmesi gereken bazı hususlar: Senedin detaylarını inceleme. Risklerin farkında olma. Yazılı sözleşme ve noter onayı. Ayrıca, teminat senetlerinin kambiyo senedi vasfını taşımadığı için genel haciz yolu ile takip edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Tahliye davasında kefile nasıl başvurulacağına dair bilgi bulunamadı. Ancak, tahliye davalarıyla ilgili bazı bilgiler şu şekildedir: Tahliye davası, kiraya veren tarafından açılır. İhtiyaç nedeniyle tahliye davası açılabilmesi için, kiralayanın dava açılacağı tarihte kendisi, eşi, çocukları, anne-babası veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri ihtiyacı olması gerekir. Yeni malik, taşınmazı edindiği tarihten itibaren bir ay içinde kiracıya ihtar çekmeli ve bu ihtarın ardından en erken 6 ay sonra tahliye davası açabilir. Tahliye taahhütnamesi nedeniyle tahliye hakkı yalnızca kiraya verene aittir. Tahliye davası gibi hukuki süreçlerde bir avukata danışılması önerilir.

Kiracıdan kefil ve depozito almak şart değildir. Depozito (güvence bedeli), kiralanan taşınmazda meydana gelebilecek zararların karşılanması adına verilen bir teminattır. Kefil, kiracının kira bedelini ödememesi veya kiracıya yüklenen diğer yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde, kiraya verene karşı kişisel olarak sorumlu olur. Kira sözleşmesi yapılırken kefil ve depozito talep edilmesi, uygulamanın sık karşılaşılan durumlarındandır.

Borcun üstlenilmesi durumunda kefilin icraya verilip verilmeyeceği, kefalet sözleşmesinin türüne ve koşullarına bağlıdır. Adi kefalet: Alacaklı, borçluya başvurmadan doğrudan kefile başvuramaz. Müteselsil kefalet: Alacaklı, borçluya başvurmadan doğrudan kefile başvurabilir. Kefil, borç nedeniyle icra takibi ve haciz işlemleriyle karşı karşıya kalabilir.

Kira sözleşmesinde kefilin geçerli olabilmesi için aşağıdaki unsurların yer alması gereklidir: Kefilin kimlik bilgileri: Adı, soyadı, T.C. kimlik numarası gibi bilgilerin açıkça belirtilmesi gerekir. Sorumluluk kapsamı: Kefilin hangi borçlardan sorumlu olduğu, kira bedeli, gecikme faizi, tahliye masrafları gibi kalemler tek tek sayılabilir veya “kira sözleşmesinden doğan tüm borçlar” şeklinde genel bir ifade kullanılabilir. Sorumluluğun sınırı: Kefilin sorumluluğunun süresi ve miktarı, sözleşmede açıkça belirtilmelidir. Kefilin el yazısı imzası: Kefaletin geçerliliği için, kefilin el yazısı imzasının bulunması zorunludur. Ayrıca, kefalet sözleşmesinin TBK m.583 gereğince nitelikli yazılı şekilde yapılması gerekmektedir.

Kefil, itirazın iptali davası açamaz. İtirazın iptali davası, borçlunun ödeme emrine karşı yaptığı itiraz nedeniyle duran ilamsız icra takibinin, mahkeme kararıyla devam ettirilmesini sağlamak amacıyla alacaklı tarafından açılır. Kefil, ödediği borcu borçludan talep etmek için rücu hakkı kapsamında dava açabilir.