Şiir

"Hayat Kısa, Kuşlar Uçuyor" dizeleri, İkinci Yeni şiir akımının önemli temsilcilerinden Cemal Süreya tarafından yazılmıştır. Şiirin tam olarak ne zaman yazıldığına dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Cemal Süreya'nın 1931 yılında doğduğu ve şiirin 1950'lerde ortaya çıkan İkinci Yeni akımının bir örneği olduğu bilinmektedir.

"Sen Aklına Koyduğun Her Şeyi Başarırsın" ifadesi bir şiir değil, sosyal medyada "Çello Mustafa" olarak bilinen Mustafa Anıl Yıldırım'a ait bir sözdür. Yıldırım, bu sözleriyle bir fenomen haline gelmiş ve özellikle motivasyon dolu içerikleriyle tanınmıştır. 20 yaşındaki Mustafa Anıl Yıldırım, 18 Temmuz 2025 tarihinde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetmiştir.

"Geri Gelen Mektup" şiiri, Hüseyin Nihal Atsız'a aittir.

Sevgiliye en romantik şiir olarak değerlendirilebilecek bazı şiirler şunlardır: Gülten Akın - "Seni Sevdim": >Seni sevdim, >Seni birdenbire değil usul usul sevdim. >'Uyandım bir sabah' gibi değil, >Öyle değil nasıl yürür özsu dal uçlarına >Ve gün ışığı sislerden düşsel ovalara... >Seni sevdim... >Artık tek mümkünüm sensin... Cemal Süreya - "Sevgilim": >Sevgilim, bir günün ortası şimdi >Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık, >Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde >Uzat bana uzat ellerini >İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar >İstanbul her günkü yaşantısı içinde uğultulu, >Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor >Ben seni düşünüyorum, seni >Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi Nazım Hikmet - "Seni Düşünmek": >Seni düşünmek güzel şey, >ümitli şey, >dünyanın en güzel sesinden >en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey... >Fakat artık ümit yetmiyor bana, >ben artık şarkı dinlemek değil, >şarkı söylemek istiyorum... Romantik şiirlerin en iyisi kişisel tercihlere göre değişebilir.

"Beklenen" şiiri, Necip Fazıl Kısakürek'e aittir.

Arif Nihat Asya'nın "Bayrak" şiiri, bayrak sevgisini ve onun bir millet için ifade ettiği anlamı anlatır. Şiirde öne çıkan bazı temalar: Bayrak tasviri: Mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü olarak tanımlanan bayrak, gelinlik ve şehit örtüsü benzetmeleriyle saflık, temizlik ve şehitlerin kanını temsil eder. Milli birlik: Bayrağa yapılan saygısızlığın tarihe ve millete yapılan bir saygısızlık olduğu belirtilir. Savaş ve barış: Bayrak, barış zamanlarında uysal bir güvercine, savaş zamanlarında ise koruyucu bir kartala benzetilir. Tarih ve şeref: Bayrak, tarih, şeref ve şiir olarak tanımlanır; Türk milletinin her şeyi olduğu ifade edilir.

Saf şiir anlayışının öncüleri Ahmet Haşim ve Yahya Kemal Beyatlı'dır. Bu anlayış, Fransız edebiyatında ortaya çıkan sembolizm akımından etkilenmiştir. Saf şiir, 20. yüzyılın ikinci çeyreğinde, bir akımdan çok ortak bir şiir anlayışını tanımlamak için kullanılmaya başlanmıştır.

"Sevdaya Dert Diyorlar (Göresim Var)" türküsünün sözleri Oğuz Aksaç ve Güler Duman'a aittir.

Yalnızlık üzerine şiir yazan bazı şairler: Orhan Veli Kanık; Özdemir Asaf; Cahit Sıtkı Tarancı; Turgut Uyar; Attila İlhan; Nazım Hikmet; Sezai Karakoç; Hüseyin Nihal Atsız; Ahmet Telli; Erdem Bayazıt.

"Kim demiş unutmak kolay?" ifadesi, Ezginin Günlüğü'nün 2002 çıkışlı "Her Şey Yolunda" albümündeki bir şarkının adı olabilir. Ayrıca, bu ifade, Abdurrahim Karakoç'un "Mihriban" şiirinde de geçmektedir. Bunun yanı sıra, "Kim demiş unutmak kolay?" dizeleri, Mahmut Yaşarer'in "Kime Ne Sevgimden" adlı şiirinde de yer almaktadır.

"Yaz Geçer" şiiri, Murathan Mungan'a aittir. Mungan'ın 1986-1992 yılları arasında yazdığı ve üç alt bölümde topladığı, farklı uzunluklarda 10 şiirden oluşan eser, 1992 yılında yayımlanmıştır.

Bahtiyar Vahapzade'nin bazı eserleri: Şiir ve manzum hikâyeler: "Menim Dostlarım"; "Bahar"; "Dostlug Nağmesi"; "Ebedi Heykel"; "Çınar"; "Sade Adamlar"; "Ceyran"; "Aylı Geceler"; "Şairin Kitaphanası"; "Etiraf". Tiyatro eserleri: "Vicdan"; "İkinci Ses"; "Yağıştan Sonra"; "Feryat"; "Darağacı". Hatıra ve seyahatname eserleri: "Sanatkar ve Zaman"; "Sadelikte Büyüklük"; "Derin Katlara Işık". Diğer eserleri: "Şeb-i Hicran"; "Mugam"; "İki Gorhu". Vahapzade'nin 40'ı aşkın şiir kitabı, 11 ilmi eser, 2 monografi ve yüzlerce makalesi bulunmaktadır.

Rudyard Kipling'in "If" (Eğer) şiirinin teması, kendini geliştirmedir. Şiirde, iyi bir adama dönüşmek için yapılması gerekenler, bir baba tarafından oğluna anlatılmaktadır.

"Bana yar olmayan bu devr-i devranın" dizeleri, Neyzen Tevfik'e aittir.

"Âsâf'ın Mikdârını Bilmez Süleyman Olmayan" şiiri, Ziya Paşa'ya aittir.

Seci, cümlelerin veya bir cümle içindeki birden çok sözcüğün sonlarındaki ses benzerliğine denir. Kafiye ise şiirdeki mısra sonlarındaki ses benzerliğidir. Seci, üç ana sınıfa ayrılır: 1. Mutarraf seci: Vezinleri farklı sözcüklerin revî görevindeki seslerinin aynı olmasıdır. 2. Mütevâzî seci: Fâsılalardaki sözcüklerde hem revî seslerinin hem de secii meydana getiren sözcüklerin vezninin aynı olmasıdır. 3. Murassa’ seci: Fâsılalardaki sözcükler dışında bir önceki sözcüklerin de karşılıkları olan sözcükler ile seçili ve aynı vezinde olmasıdır. Seci, edebiyatta süslü nesir ile birlikte ortaya çıkmış ve özellikle Divan edebiyatında sıkça kullanılmıştır.

Nilgün Marmara'nın şiir anlayışı, varoluşçuluk akımından etkilenmiştir. Şiirlerinde öne çıkan temalar: kendilik; iç dalış; yalnızlık; bunalım; umutsuzluk; yabancılaşma; intihar. Ayrıca, manik depresyon bozukluğu ve toplumdaki kadın rolü hakkındaki görüşleri de eserlerine yansımıştır. Nilgün Marmara, dilin sınırlarını zorlayan ve deneysel bir dil kullanımıyla öne çıkan bir şairdir. Marmara, feminist bir bakış açısına sahip olup kadın hakları ve cinsiyet eşitliği konularında da eserler vermiştir.

Han Duvarları şiirinin Osmanzâde Hamdi Bey'e ithaf edilmesinin nedeni, şiirin Osmanzâde Hamdi Bey için yazılmış olmasıdır. Şiir, Osmanzâde Hamdi Bey'e ithafen "Osmanzâde Hamdi Bey'e-" ifadesiyle başlamıştır.

Divan edebiyatının bazı özellikleri: Nazım birimi genellikle beyittir ve cümle beyitte tamamlanır. Nazım ölçüsü aruzdur. Dili, Arapça, Farsça ve Türkçe karışımından oluşan Osmanlıcadır. Şiirlerde tam ve zengin uyak kullanılmıştır. Şiirlerin konuyu içeren başlıkları yoktur, nazım biçimlerine göre adlandırılırlar. Klişe bir edebiyattır, duygu ve düşünceler değişmez sözlerle (mazmun) anlatılır. Anlatılan şey değil, anlatış biçimi ön plandadır. Soyut bir edebiyattır, insan ve doğa gerçekte olduğundan farklı ele alınır. Aydın zümrenin edebiyatıdır, medrese kültürü hâkimdir ve genellikle saraya ve çevresine seslenir. Sanatlara bolca yer verilir, sanat yapmak amaç durumuna gelmiştir. Ulusal bir edebiyat olmayıp dinin etkisiyle şekillenmiştir, Arap ve İran edebiyatının etkisi çok fazladır. Daha çok aşk, sevgili, içki, din ve kadercilik gibi konular işlenmiştir. Nazım ön planda tutulmuş, nesre pek az yer verilmiştir.

5. sınıf Türkçe ders kitabının 36. sayfasında yer alan içerikler, kullanılan ders kitabı yayınevine göre değişiklik gösterebilir. Meb Yayınları: 5. Sınıf Meb Yayınları Türkçe 1. Kitap Ders Kitabı'nda 36. sayfada, "Sayfa 35 Cevapları" ve "Sayfa 37 Cevapları" başlıkları altında ödevlere yardımcı olacak cevaplar bulunmaktadır. Koza Yayınları: Koza Yayınları'na ait 5. sınıf Türkçe ders kitabında 36. ve 37. sayfalar, "Yoldaki Kaya" adlı serbest okuma metni ve bu metne dair soruları içermektedir. Ayrıca, 5. sınıf Türkçe ders kitabı sayfa 36 cevapları için youtube.com'da "5. sınıf türkçe ders kitabı 36 37 38 sayfaların cevapları 1. tema değerlendirme" başlıklı bir video bulunmaktadır.