Şiir

Antoloji şiir, şiir (nazım) parçalarından seçilerek oluşturulan kitap anlamına gelir. Antolojiler genellikle aynı türden eserlerin bir araya getirilmesiyle oluşturulur; şiir antolojisi gibi. Antoloji yapmanın amacı, her çeşit okuyucuya seslenebilecek seçkin örnekleri bir araya getirmektir.

"Gönlüm dolu ah u zar kaldı" ifadesi, Abdülhak Hamit Tarhan'ın "Makber" şiirinde geçen ve eşinin ölümü üzerine duyduğu derin acıyı anlatan bir dizedir. Bu dize şu şekildedir: >Eyvah! .. Ne yer, ne yâr kaldı, Gönlüm dolu âh ü zâr kaldı. Şimdi buradaydı gitti elden, Gitti ebede gelip ezelden. "Ah u zar etmek" ise "ah etmek, ağlamak, inlemek" anlamına gelir.

Bu dizeler, Behçet Aysan'ın "Bir Eflatun Aşk" şiirinden bir bölümdür. Tam metin şu şekildedir: > Ey eflatun aşk Bana eflatun yağmurlar Yağdırabilir misin Getirebilir misin geçen günleri geri Tutup yıldızları yanıma oturtabilir misin Sana neyi anlatayım Her sarnıç küflü bir yağmuru Her sevda bir ayrılığı yaşar.

"Selimime Selam Söyle" şiiri, Serdar Tuncer'e aittir.

"Benim inlemeli" ifadesi, İstiklal Marşı'nın 8. kıtasında geçen ve ezanların Türk yurdunda sonsuza dek yankılanması dileğini ifade eden bir cümledir. Bu dizede şair, ezanların vatan topraklarında sürekli duyulmasını ister; bu, bağımsızlığın ve dini değerlerin bir sembolü olarak milletin üzerinde daima yankılanmalıdır. Ayrıca, "ebedi" kelimesinden sonra virgül kullanılmamış olması, "ebedî"nin "inlemek" eylemini sürekli ve sonsuz bir şekilde yaptığını ima eder; bu vatanın ebediyen Türk yurdu olması anlamına gelir.

Bu dizeler, Behçet Aysan'ın "Bir Eflatun Aşk" şiirinden bir bölümdür. Şiirin ilgili kısmı şu şekildedir: > Ey eflatun aşk Bana eflatun yağmurlar Yağdırabilir misin Getirebilir misin geçen günleri geri Tutup yıldızları yanıma oturtabilir misin Sana neyi anlatayım Her sarnıç küflü bir yağmuru Her sevda bir ayrılığı yaşar.

"Kar Musikileri" şiirinin nazım birimi beyittir.

Sezai Karakoç'un "Ey Sevgili" şiiri, bir aşık tarafından sevgiliye yöneltilmiş duygu dolu bir yakarış olarak kabul edilir. Ancak, şiirin tam olarak kime hitaben yazıldığı bilinmemektedir.

Ümit Yaşar Oğuzcan'ın "Unutamıyorum" şiirinin konusu, şairin unutamadığı bir aşk, anı veya duygudur. Şiirde, aşkın unutulmaz etkileri ve bu etkilerin kişide yarattığı hüzün, özlem ve acı ele alınır. Şiirin teması, bireysel bir deneyimin ötesine geçerek genel bir insani deneyimi, duygusal bir yolculuğu temsil eder.

Murathan Mungan'ın "Yaz Geçer" kitabı, yazın bitişiyle biten bir ilişkinin ardından kaleme alınmış şiirlerden oluşur. Yazın ardından gelen sonbaharla birlikte dökülen yapraklar, kışın soğukluğu ve ağırlığı bir ilişkinin bitmesiyle yaşanan acılara benzetilir. "Yaz Geçer" adlı eser, Mungan'ın 1986-1992 yılları arasında yazdığı ve üç alt bölümde topladığı, farklı uzunluklarda 10 şiirden oluşur. Kitapta yer alan bazı şiirler şunlardır: "Yalnız Bir Opera"; "Sandık Odası"; "Terastaki Havlu".

"Sevda Bir Ateş Buldu Sende", Edip Cansever'in bir şiiridir.

Muamma kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre "bilmece" veya "anlaşılmayan, bilinmeyen şey" anlamlarına gelir. Ayrıca, halk arasında daha çok "belirsiz" anlamı üzerinden de kullanılmaktadır. Muamma, aynı zamanda divan şiirinde, başta Esma'ül Hüsna (Allah’ın doksan dokuz güzel ismi) olmak üzere, insan ismi üzerine kurulu manzum bilmeceler için de kullanılır.

Ahmet Necdet Sözer'in modern şiir anlayışı, farklı şiir anlayışlarını birleştirme çabası ve gelenekten yararlanma üzerine kuruludur. Özellikleri: Garip şiirinin mizahi ve ironik söyleyişi, II. Yeni şiirinin dilsel ve söz dizimsel sapmalara ağırlık veren teknikleri ve halk şiirinin ölçülü, vezinli yapısını bir arada kullanmıştır. Mitoloji, felsefe ve tasavvuf gibi farklı disiplinlerden yararlanmıştır. Eski ve yeniyi harmanlayan bir üslup benimsemiştir; örneğin, "Uzuneşek" adlı şiirinde "Salvador Dali'nin bıyıklarından" ve "Çıkıp da gelmiş gibi Naili Divanı'ndan" dizeleri bu durumu gösterir. Öne çıkan eserleri: "Uzuneşek" (1977); "Ne Çok Enkaz" (1988); "Aşk Ey" (2001).

Uyak (kafiye) türleri şunlardır: Yarım uyak: Tek ses benzerliğine dayanan uyak türüdür. Tam uyak: İki ses benzerliğine dayanan uyak türüdür. Zengin uyak: Üç veya daha fazla ses benzerliğine dayanan uyak türüdür. Tunç uyak: Kelimelerden birinin diğerini içinde aynen bulması ile oluşan uyak türüdür. Cinaslı uyak: Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı kelimelerle yapılan uyak türüdür.

Müstezatlı gazel, müstezat nazım şekliyle yazılmış gazel demektir. Müstezat, Divan edebiyatında gazel formundan türetilmiş bir nazım şeklidir. Müstezat nazım şekli, en çok "gazel müstezat" şeklinde yazılmıştır. Müstezat gazellerde aşk, şarap, güzellik ve aşkın verdiği acılar gibi konular işlenir.

Müstezad ve Terkib-i Bent arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Müstezad: - Gazelden türetilmiş bir nazım biçimidir. - Gazelin bir beytine eklenen iki kısa dize ile oluşturulur. - Mısra uzunlukları düzensiz olabilir ve belirli bir düzene bağlı kalınmaz. - Kafiye düzeni serbest bırakılır ve şairin inisiyatifine bağlıdır. 2. Terkib-i Bent: - Bentlerle kurulan bir nazım biçimidir. - Her bent 5-10 beyitten oluşur ve genellikle 3-12 bent arasında değişir. - Bentlerin kafiye düzeni gazele benzer ve her bendin sonunda "vasıta beyti" bulunur. - Vasıta beyti her bentin sonunda değişir, eğer değişmezse "terci-i bend" olur. Özetle, Müstezad gazelden türetilmiş ve serbest bir nazım biçimi iken, Terkib-i Bent bentlerle kurulan ve belirli bir kafiye düzenine sahip bir nazım biçimidir.

Hürriyet Kasidesi'nde işlenen bazı kavramlar: Hürriyet ve özgürlük; Adalet; Hak; Vatan sevgisi; Yiğitlik ve cesaret; İyilik ve yardımseverlik; Halka hizmet; Sadakat ve doğruluk; Mazluma el uzatma ve fedakârlık; İrade; Osmanlılık ve Osmanlı tarihi. Bu kavramlar, sosyal ve aşkın soyut değerler etrafında şekillenir.

Bayrak şiiri için kullanılabilecek bazı fon müzikleri şunlardır: Guitarra espaniola. Enstrümantal fon müziği. Ayrıca, YouTube'da Arif Nihat Asya'nın Bayrak şiiri için özel olarak hazırlanmış fon müziği içeren bir video bulunmaktadır. Bayrak şiiri için kullanılabilecek fon müzikleri konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Seçim, kişisel tercihlere ve etkinliğin gereksinimlerine bağlı olarak değişebilir.

Yahya Kemal Beyatlı'nın "Kar Musikileri" şiirinde yer verilen bazı sanatlar: Mübalağa: "Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu" dizesinde. Teşbih: Karın sesi besteye benzetilmiş, kar sesleri dualara benzetilmiş. Tenasüp: "Manastır, dua, koro" sözcükleri birbiriyle ilişkili olduğu için bu sözcükler bir arada kullanılmış. Telmih: "Tanbûri Cemil Bey çalıyor eski plâkta" dizesinde Tanburi Cemil Bey'den bahsedilmiş. Ad aktarması (Mecazımürsel): "Tanbûri Cemil Bey çalıyor" ifadesinde, Tanburi Cemil Bey'in parçaları kastedilmiş. Teşhis: "Gönlüm dolu İstanbul’un en özlü sesiyle" dizesinde İstanbul kişileştirilmiş.

"Ceylan Gözlüm" türküsünü Erzurumlu Aşık Mustafa Aydın yazmıştır. Ayrıca, "Ceylan Gözlüm" adlı bir şiir kitabı, Türk yazar ve şair Oyhan Hasan Bıldırki tarafından yazılmıştır.