Şair

Nâbî'nin önemli olmasının bazı nedenleri: Divan şiirine yeni bir anlayış getirmesi. Toplumsal konuları işlemesi. Hikemî şiir ekolünün temsilcisi olması. Didaktik eserler vermesi. Kendine özgü bir üslup geliştirmesi.

İlhan Berk, yenilikçi üslubu, dil ve biçim üzerinde yaptığı deneysel çalışmaları ve derinlikli temalarıyla Türk edebiyatının önemli şairlerinden biri olarak kabul edilir. Bazı özellikleri: Kültürel ve entelektüel gelişim: Aile ortamı, onun kültürel ve entelektüel gelişimine katkıda bulunmuştur. Sanata ilgi: Sadece şiirle ilgilenmemiş, resim ve plastik sanatlarla da uğraşmıştır. Yalnızlık ve varoluşçuluk: Eserlerinde yalnızlık ve varoluşçu temalar önemli bir yer tutar. Çok yönlülük: Mitoloji, tarih, doğa ve mekân gibi çeşitli temaları işlemiştir. Ödüller: "Kül" ile Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü, "İstanbul" ile Behçet Necatigil Şiir Ödülü, "Güzel Irmak" ile Sedat Simavi Edebiyat Ödülü gibi önemli ödüller kazanmıştır. İlhan Berk, 28 Ağustos 2008 tarihinde Bodrum'da vefat etmiştir.

Adnan Yücel, Türk edebiyatında toplumcu gerçekçi şiirin önemli temsilcilerinden biridir. Şairin bazı özellikleri: Edebî yolculuğu, 1974 yılında Yeni Adımlar dergisinde yayımlanan “Ter Şiirleri” ile başlamıştır. İlk şiir kitabı Kavgalara Sözlenen Sevda (1979), toplumcu çizgideki edebiyat eleştirmenlerinin dikkatini çekmiştir. Şiirlerinde, Garip akımından ve özellikle Nâzım Hikmet ile Hasan Hüseyin Korkmazgil gibi toplumcu gerçekçi şairlerden etkiler taşır. Halk dilinden beslenen şiirlerinde, ritim, ezgi ve imge kullanımı öne çıkar. Çukurova'nın doğası ve kültürü, şiirlerinde sıkça yer bulur. Toplumsal sorunlara, sömürüye, baskıya ve adaletsizliğe karşı duyarlılığı, şiirlerinde mücadele ve umut temalarını işler. En bilinen eseri, yedi baskı yapan Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek (1986) adlı nehir şiirdir. Türkiye Yazarlar Sendikası, PEN, Edebiyatçılar Derneği ve Çukurova Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği üyesi olarak aktif rol almıştır.

İlhan Berk, İkinci Yeni edebi akımına mensuptur. Ayrıca, şiir kariyerinde toplumculuktan fenomenolojiye, düzyazı-şiirden Batı şiir akımlarına kadar çeşitli akımların ve şiir yönelimlerinin etkisi altında kalmıştır.

Nef'i'nin en büyük düşmanı olarak Vezir Bayram Paşa ve Şeyhülislam Yahya Efendi gösterilebilir. Vezir Bayram Paşa: Nef'i, Vezir Bayram Paşa hakkında bir hicviye yazdıktan sonra idamına karar verilmiştir. Şeyhülislam Yahya Efendi: Nef'i'yi öven bir şiirinde aynı zamanda ona kâfir demiştir. Ayrıca, Nef'i'nin sivri dili nedeniyle yüksek makamdakiler dahil birçok kişinin düşmanlığını kazandığı belirtilmektedir.

Cemal Süreya, İkinci Yeni şiir akımının öncü şairlerinden biridir. Ancak, onun şiiri tam olarak İkinci Yeni ile bağdaşmaz. Kendi akımını kendisi yaratan Süreya, şiir evrenini, temelinde ortak dilin yer aldığı geniş bir alan üzerine inşa etmiştir.

Turgut Uyar, Türk edebiyatında İkinci Yeni akımının etkisiyle bilinen önemli bir şairdir. Uyar'ın önemli bir şair olarak görülmesinin bazı nedenleri: Şiir anlayışı: Uyar, şiirde kalıplaşmaya ve donukluğa karşı çıkmış, farklı bakış açıları yakalamaya çalışmıştır. Edebî mirası: Zengin imgeler ve yoğun duygusal atmosferle örülü şiirleri, Türk edebiyatında iz bırakmıştır. Eserleri: "Dünyanın En Güzel Arabistanı", "Tütünler Islak" ve "Büyük Saat" gibi eserleriyle tanınır. İkinci Yeni'ye katkısı: 1959'da yayımlanan "Dünyanın En Güzel Arabistanı" adlı şiir kitabı, İkinci Yeni'nin etkilerini belirginleştirmiştir. Ödülleri: Yeditepe Şiir Armağanı, Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü ve Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü gibi önemli ödüllerin sahibidir.

Yunus Emre, Türk tasavvuf edebiyatının en önemli şairlerinden biri olarak kabul edilir ve Türk dilinin gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Yunus Emre'nin önemli bir şahsiyet olarak görülmesinin bazı nedenleri: Türkçe kullanımı: Şiirlerini Türkçe yazarak, Anadolu Türkçesinin edebi bir dil haline gelmesine katkıda bulunmuştur. İnsan sevgisi ve hoşgörü: Eserlerinde insan sevgisi, hoşgörü, adalet ve sabır gibi değerleri işlemiştir. Tasavvuf anlayışı: Tasavvufu ve bilgiyi sade bir Türkçeyle ifade ederek, bu sayede çağları aşan bir üne kavuşmuştur. Etkisi: Kendisinden sonra gelen birçok şaire ilham kaynağı olmuş ve etkileri yaşadığı çağları aşarak günümüze kadar ulaşmıştır. Eserleri: "Risâletü'n-Nushiyye" ve "Divan" adlı iki önemli eseri vardır.

Şûhâne tarzın en önemli temsilcisi Nedim’dir. Nedim’den önce Bâkî, Şeyhülislâm Yahyâ ve Nef’î gibi sanatçıların divanlarında da şûhâne tarzda beyitler bulunmaktadır.

Lord Byron'un önemli olmasının bazı nedenleri: Edebiyattaki yeri: 19. yüzyılın en önemli İngiliz şairlerinden biri ve Romantizm akımının çarpıcı figürlerinden biridir. Yunan bağımsızlık mücadelesine etkisi: Yunanların Osmanlı İmparatorluğu'ndan bağımsızlık mücadelesi sırasında aktif bir rol oynamış, isyancılara maddi ve manevi destek sağlamış ve bu mücadelede hayatını kaybetmiştir. Eserlerinin etkisi: Şiirleri, birçok Romantik besteciye ilham kaynağı olmuş ve farklı dönemlerde farklı yazarlar tarafından uyarlanmıştır. Toplumsal etkisi: Döneminin sosyal kurallarına karşı isyankar bir duruş sergilemiş, bu da hem özel hayatında hem de şiirlerinde kendini göstermiştir.

Hatay ilinin gerçek adı, 1930'larda ortaya atılan "Hatay" isminden önce, Osmanlı döneminde İskenderun ve/veya Antakya idi. Hatay adı, 1936 yılında Atatürk tarafından verilmiştir.

Nedîm, asıl adı Ahmed olan, 1681 yılında İstanbul'da doğmuş ve 30 Ekim 1730'da aynı şehirde vefat etmiş bir divan şairidir. Nedîm, Osmanlı İmparatorluğu'nun 1718-1730 yılları arasındaki Lâle Devri'nde şöhret kazanmıştır. Nedîm, şiirlerinde genellikle zevk, aşk ve şarap temalarını işlemiştir. Nedîm'in bilinen en eski tarihli dîvân nüshası, H. 1149 (M. 1737) yılına aittir ve Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi'nde saklanmaktadır.

Mihrî Hatun, 1460/1461 yılında Amasya'da doğmuş ve 1506 yılında yine Amasya'da ölmüş ilk Türk kadın şairlerindendir. Mihrî Hatun, erkek egemen bir edebi çevrede, kadınsı ve tensel bir dil kullanarak şiirler yazmış ve bu yönüyle "Türk Sapphosu" olarak anılmıştır. Uluslararası Astronomi Birliği (IAU), Venüs gezegeninde yeni keşfedilen bir kratere "Mihrî Hâtun" adını vermiştir.

Ahmet Telli, 1946 yılında Çankırı'nın Eskipazar ilçesinde doğmuş Türk şair ve yazardır. Kişiliği hakkında bazı özellikler: Eğitim: Hasanoğlan ve Kayseri Pazarören, Pınarbaşı öğretmen okullarında eğitim görmüş, Gazi Eğitim Enstitüsü'nü bitirmiştir. Meslek Hayatı: Öğretmen olarak çeşitli liselerde görev yapmış, kitapçılık ve yayıncılık işleriyle uğraşmıştır. Edebi Tarzı: 1960 sonrası toplumcu gerçekçi şiirin ikinci kuşağında yer alır. Ödülleri: Hüznün İsyan Olur kitabıyla Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülü'nü (Metin Altıok'la birlikte), Saklı Kalan ile Yazko Şiir Özendirme Ödülü'nü, Nida ile 2011 Akdeniz Altın Portakal Şiir Ödülü'nü ve 2020 PEN Türkiye Şiir Ödülü'nü almıştır. Eserleri: Yangın Yılları, Hüznün İsyan Olur, Dövüşen Anlatsın, Saklı Kalan, Su Çürüdü, Belki Yine Gelirim gibi birçok şiir ve deneme kitabı bulunmaktadır.

Tevfik Fikret'in yaptığı bazı çalışmalar şunlardır: Eğitim: Galatasaray Lisesi'nde ve Robert Koleji'nde Türkçe öğretmenliği yapmıştır. 1909'da Galatasaray Lisesi'nin müdürlüğünü üstlenmiştir, ancak bir yıl sonra istifa etmiştir. Dergi ve Gazete Çalışmaları: 1894'te Malumat dergisinin başyazarlığını üstlenmiştir. 1896'da Servet-i Fünûn dergisinin yazı işleri müdürlüğüne getirilmiş ve dergiyi bir edebiyat dergisi haline getirmiştir. Hüseyin Cahit ve Hüseyin Kazım ile birlikte "Tanin" gazetesini çıkarmıştır. Eserler: Rübâb-ı Şikeste, Târih-i Kadîm, Halûk'un Defteri, Şermin gibi önemli eserler yazmıştır. Toplumsal ve Siyasi Faaliyetler: 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'nda kahramanlık ve zafer şiirleri yazmıştır. II. Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte "Rücu" ve "Doğan Güneşe" gibi şiirler kaleme almıştır. İttihat ve Terakki'nin yayın organı haline gelen "Tanin" gazetesinden ayrılmıştır.

Can Yücel'in en önemli özelliklerinden bazıları şunlardır: Yalın dil ve buluşlar: Şiirlerinde kullandığı sade dil ve özgün buluşlarla dikkat çekmiştir. Toplumsal duyarlılık: Taşlama ve toplumsal duyarlılığın ağır bastığı şiirler yazmıştır. İlham kaynakları: Doğa, insanlar, olaylar, kavramlar, heyecanlar, duyumlar ve duygular şiirlerinin konuları arasında yer alır. Aile sevgisi: Eşi, çocukları, torunları ve babasına olan sevgisi şiirlerine yansımıştır. Çevirmenlik: Lorca, Shakespeare, Brecht gibi önemli yazarların oyunlarından çeviriler yapmıştır. Muhalif kimlik: 12 Mart 1971'de Che Guevara ve Mao'dan yaptığı çeviriler nedeniyle 15 yıl hapse mahkum olmuş, 12 Eylül'de "Rengahenk" adlı kitabı müstehcen olduğu iddiasıyla toplatılmıştır.

"Yorgun Hüzün" kitabının şairi Bahattin A. Ertürk'tür.

Bülent Özcan'ın yazıları aşağıdaki yayın organlarında yayımlanmaktadır: Türkiye'de: Ana; Aykırı Sanat; Gülpınar; Şiir Defteri; Damla; Kuzeysu; Şafak (Yunanistan); Kırk Merdiven; Hürriyet Kelebek; Müzik Magazin. Yurtdışında: Wird (Almanya); Demokratik Gündem Gazetesi (Almanya); Avrupa Gazetesi (İngiltere); Olay Gazetesi (İngiltere). Ayrıca, Bülent Özcan'ın kişisel web sitesi de yazılarının yayınlandığı bir platform olarak mevcuttur. Bunun yanı sıra, Avrupa Birliği Başkanlığı Mali İşbirliği ve Proje Uygulama Genel Müdürü olarak görev yapan Bülent Özcan'ın, Avrupa Birliği ile ilgili yazılarının yayınlandığı Instagram hesabı da bulunmaktadır.

Hüseyin Atlansoy, 1962 yılında Eskişehir'in Mihalıççık ilçesinde doğmuş bir şairdir. Şiirleri 1982'den itibaren çeşitli dergilerde yayımlanmış, 1990 yılında "Şehir Konuşmaları" adlı eseriyle Türkiye Yazarlar Birliği Şiir Ödülü'nü kazanmıştır. Atlansoy, halen öğretmenlik yapmakta olup, evli ve iki çocuk babasıdır.

Kula'nın şiirle meşhur olmasının nedeni, Kula'lı şairlerin yazdığı şiirler ve bu şiirlerin yerel ve ulusal düzeyde tanınması olabilir. Örneğin, Kula'lı Seferoğlu Halil Çavuş'un şiirleri ve Kula'lı araştırmacı ve şair Hüseyin Şahin'in "İlklerin Şehri" adlı şiir kitabı bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Ayrıca, aslen Kulalı olan ve İzmir'de yaşayan Saide Kozan'ın, Kula'nın sevilen simalarından İbrahim Aykanat'ın vefatı üzerine yazdığı şiir de Kula'nın acısını paylaşmış ve birçok kişi tarafından paylaşılmıştır.