Osmanlıca

Osmanlıca dersinin 1. kurunun süresi, 32 saattir. Her bir kur haftada 2 gün ve her gün 90 dakika olacak şekilde planlanmaktadır. Osmanlıca derslerinin süresi, kursa ve eğitim programına göre değişiklik gösterebilir.

Çemen, Osmanlıca'da "چمن" olarak yazılır ve şu anlamlara gelir: Yeşil ve kısa otlarla kaplı yer, çimen. Ağaç ve çiçekleri olan yeşillik, çayır. Pastırmaya konulan bir çeşit ot.

Sihan, Osmanlıca bir kelime olup, "kalınlık", "içi boş zarf", "soba borusu gibi bir şeyin kalınlığı" ve "sımsıkı madde" anlamlarına gelir.

Tahli kelimesi, Osmanlıca kökenli olup şu anlamlara gelir: Söküp çıkarmak, koparmak. Tahttan indirmek.

Ubeyd ismi, Arapça kökenli olup "küçük kul", "kulcuk", "kölecik" anlamlarına gelir.

Piyale, Farsça kökenli bir kelime olup, şarap bardağı veya içki kadehi anlamına gelir. Ayrıca, geniş ve süs kadehleri için de kullanılır.

Osmanlıca Redhouse Sözlüğü, İngiliz bilgin Sir James William Redhouse'un eseridir. Redhouse, 1890 yılında 12 cilt halinde yayımlanan bu sözlüğün el yazmasını hazırlamıştır.

"Emrzlm" kelimesinin anlamı hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "emraz" kelimesi Arapça kökenli olup, hastalıklar anlamına gelir. Bazı tıbbi terimler ve anlamları: Emrâz-ı akliyye: Akıl hastalıkları. Emrâz-ı ayniyye: Göz hastalıkları. Emrâz-ı asabiye: Sinir hastalıkları. Eğer "emrzlm" kelimesi bir bağlam içinde kullanılıyorsa, daha fazla bilgi sağlanması gerekebilir.

Müncer olmak, Osmanlıca'da "sonuçlanmak" anlamına gelir. Ayrıca, "bir şeye dökülmek" veya "bir şeye varmak" anlamlarında da kullanılır.

İf’âl ve Tef’îl, Osmanlıca dilbilgisinde fiil köklerine eklenen kalıplardır. İf’âl Babı: Sülâsî mücerred fiilin başına fethalı bir hemze eklenerek elde edilir ve geçişsizlikten geçişlilik sağlar. Tef’îl Babı: Üç harfli kökün başına "te" ve sondan bir önceki harfe "ye" eklenerek elde edilir. Tef’îl ayrıca, bir işin müşterek ve karşılıklı yapıldığı manasını veren tefe‘‘ül babıyla da ilişkilidir.

"E-ba'da lova ne demek?" sorusuna yanıt bulunamadı. Ancak, "LOVA" kısaltmasının bazı anlamları şunlardır: Düşük güvenlik açığı mühimmat; Yerel ait değer eklendi; Yetişkinlerde uzun süredir devam eden aleni ventrikülomegali. Ayrıca, "LOVA" İsveççe'de "direk (yelken) yukarı veya aşağı hareket ettirme" anlamına da gelir. Eğer bu kısaltma başka bir bağlamda kullanılıyorsa, daha fazla bilgi veya bağlam sağlanması gerekebilir.

Sahibe kelimesi, Arapça kökenli olup "sahip" anlamına gelir, ancak kadınlar için kullanılır. Sahibe kelimesi ayrıca şu anlamlara da gelebilir: Sahâbî: Bir kitabın yazarı veya musannıfı. BDSM kültüründe: Partnerine hükmeden, fiziksel veya sözlü olarak onu aşağılayan baskın kadın.

Nisyan ile malul ifadesi, "insanın unutkan bir varlık olduğu" anlamına gelir. Arapça kökenli bir sözcük olan nisyan, "unutmak" demektir. Tasavvufta ise nisyan, dünya nimetlerine ve zevklerine dalıp Allah'ı unutmak manasında kullanılır.

Osmanlıca yazı yazmak için kullanılabilecek bazı klavye seçenekleri: Çevrimiçi klavyeler: isa-sari.com adresindeki geliştirilmiş Osmanlıca klavye. Lexilogos.com'daki Osmanlıca klavye. howtotypeanything.com'daki Osmanlıca klavye. Mobil uygulamalar: Google Play Store'da bulunan "Osmanlıca Klavye" uygulaması. Hiperlink Ltd. Şti.'nin "Ottoman Keyboard" uygulaması (Android). Fiziksel klavyeler: Osmanlıca yazım için hem F klavye hem de Q klavye düzenine sahip fiziksel klavyeler mevcuttur. Ayrıca, kullanıcılar bilgisayarlarındaki standart klavye düzenini Osmanlıca'ya uyacak şekilde özelleştirebilir veya mevcut klavye düzenlerini indirebilecekleri yazılımları kullanabilirler.

Bigi kelimesi farklı anlamlara gelebilir: Eski Anadolu Türkçesinde "gibi" edatının muadili olarak kullanılır. Boşama bağlamında "bigi" kelimesi, boşamada kullanılan sözleri söyler söylemez evliliği sona erdiren bir boşama anlamına gelir. Genel kullanımda "bigi" kelimesi "gibi" anlamına gelir.

Evet, Osmanlıca yeminli tercümanlar bulunmaktadır. Osmanlıca yeminli tercümanlar, noter tarafından yemin zaptı verilmiş ve ilgili dillerde tercüme yapabileceğini kanıtlamış profesyonellerdir. Osmanlıca yeminli tercüman bulabileceğiniz bazı platformlar: internationaltercumeburosu.com.tr; kutuptercume.com; yeminlitercumeburosu.com.tr; translate.com.tr; veratercume.com.

Evet, Redhouse sözlük Osmanlıca-İngilizce'dir. Redhouse Türkçe/Osmanlıca-İngilizce sözlük, Osmanlıcadan İngilizceye yapılan ilk ve kapsamlı lügattir. Ayrıca, Sofi Huri tarafından yazılan ve 2000 yılında yayımlanan Redhouse Türkçe-Osmanlıca-İngilizce sözlüğü de bulunmaktadır.

Osmanlı Türkçesinde kullanılan bazı bağlaçlar: Menşei Türkçe olan bağlaçlar: daḫı, bile, ise, ḳaçan. Menşei yabancı olan bağlaçlar: ve, lākin, zīrā ki, mādām ki, hemān ki, eger. Terkibinde hem Türkçe hem de yabancı menşeli unsurlar barındıran bağlaçlar: çūn kim, hemān kim, anuŋiçün ki, nite ki, ne vaḳtın kim. Bazı örnekler: çūnki (ki): "çūnki (tekür yėtişdi ‘osmān ġāzīyle bulışdı) ve (bu ‘avrat ṣūretine giren dilāverler daḫı ardın kesdiler)". mādām ki: "mādām ki (pīr aḥmed istiḳlāl buldı) (ḳuyruġın bulamaġa başladı)". eger: "eger: -(y)sA". ḳaçan: "ḳaçan: -(y)sA". Osmanlı Türkçesi bağlaçları hakkında daha fazla bilgi için şu kaynaklara başvurulabilir: "On Prepositive Conjunctions of Ottoman Turkish" makalesi. "Osmanlı Türkçesindeki Cümle Bağlaçlarının Tasnifine Dair Bazı Öneriler" makalesi. Vikisözlük'teki "Kategori:Osmanlı Türkçesi bağlaçlar" sayfası.

Şefkat, TDK'ye göre "acıyarak ve koruyarak sevme, sevecenlik" anlamına gelir. Şefkat, aynı zamanda "karşılık istemeden merhamet edip acımak, sevmek" olarak da tanımlanabilir. Şefkat, sadece insanlara özgü bir duygu değildir; hayvanlarda da yavrularına karşı şefkat ve merhamet duygusu bulunur.

Dü-âteş, Osmanlıca'da "sevgilinin iki dudağı" anlamına gelir. Kelimenin Osmanlıca yazılışı دو آتش şeklindedir.