Nöroloji

Etil alkol, GABA-A reseptörleri ve NMDA (N-metil-D-aspartat) reseptörleri gibi reseptörleri uyarır. GABA-A reseptörleri: Etil alkol, GABA'nın inhibitör etkisini artırarak bu reseptörleri uyarır. NMDA reseptörleri: Etil alkol, bu reseptörleri antagonize ederek sedatif ve bellek azaltıcı etkisini oluşturur. Ayrıca, etil alkolün ekstatör amino asit (EAA) reseptörleri üzerinde de etkisi olduğu bilinmektedir. Etil alkolün reseptörlerle etkileşimi, tüketim miktarına ve bireysel faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Hoffmann refleksinin pozitif olduğu bazı hastalıklar: Üst motor nöron lezyonları. Servikal spondiloz, tümörler veya dejeneratif artrit gibi omurilik sıkışmasına neden olan hastalıklar. Hipertiroidizm ve anksiyete bozuklukları gibi derin tendon reflekslerinin aşırı aktif olduğu durumlar. Önemli bir nokta: Pozitif Hoffmann bulgusu, sağlıklı bireylerde de görülebilir ve tek başına anlamlı bir belirti değildir.

Evet, MS plakları beyin omurilik sıvısında görülebilir. Beyin omurilik sıvısı analizi (lomber ponksiyon), MS teşhisinde önemli bir adımdır ve bu test, omurilik sıvısında oligoklonal bantlar adı verilen proteinlerin varlığını arar. Ancak, MS tanısında doğrudan belirleyici bir beyin omurilik sıvısı testi yoktur; tanı genellikle MR görüntüleme ve diğer testlerle birlikte değerlendirilir.

Uykuda sıçrama sorunu için nöroloji bölümüne başvurulmalıdır. Uyku bozuklukları farklı nedenlerden kaynaklanabileceği için teşhis ve tedavi süreci birden fazla branşın uzmanlığını gerektirebilir. Bu nedenle, uyku bozukluğu için ayrıca şu bölümlere de başvurulabilir: Psikiyatri. Kulak Burun Boğaz (KBB). Uyku bozukluğu teşhisi genellikle bir uyku uzmanı tarafından yapılır.

Beriberi hastalığında etkilenen organlar, hastalığın türüne göre değişiklik gösterir: Islak beriberi. Kuru beriberi.

Beyindeki hislerle ilgili merkezler farklı bölgelerde bulunmaktadır: Talamus: Duyusal bilgilerin (işitsel, görsel ve dokunsal) iletilmesi ve işlenmesi. Hipotalamus: Duyguların düzenlenmesi, açlık, susuzluk ve uyku gibi vücut işlevlerinin kontrolü. Amigdala, orbitofrontal korteks, orta ve ön insula korteks: Duyguların oluşumunda rol oynar. Limbik sistem: Duygusal uyaranlara verilen fizyolojik tepkileri yönetir. Beynin lobları da hislerin işlenmesinde önemlidir: Frontal lob: Bilinçli düşünme, planlama, akıl yürütme, problem çözme. Parietal lob: Duyuların birleştirilmesi, dokunma hissi. Temporal lob: Ses ve kokunun algılanması, hafıza ve duygu yönetimi. Oksipital lob: Görme duyusuyla ilgili bilgilerin işlenmesi.

İhmal sendromunda genellikle beynin yan lobu (parietal lob) etkilenir. Parietal lob, çevreyi algılamayı ve dikkat etmeyi sağlar.

İmm rehabilitasyon çalışmaları hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, rehabilitasyon genel olarak hastalık, sakatlık veya kaza sonucu kaybedilen fiziksel, zihinsel ya da sosyal becerilerin yeniden kazandırılmasını hedefleyen bir tedavi sürecidir. Bazı rehabilitasyon türleri: Fiziksel rehabilitasyon. Nörolojik rehabilitasyon. Kardiyak (kalp) rehabilitasyon. Psikolojik rehabilitasyon. Pediatrik rehabilitasyon.

Sarhoşken kötü davranılmasının birkaç nedeni vardır: Miyopluk: Alkol, beynin bazı devrelerini etkileyerek kişinin sadece yakındakilere odaklanmasına neden olur. Duyguların kontrolü: Beynin bazı kısımları, duyguları dışa vurmayı engellerken alkol etkisi altında bu kontrol zayıflar. Anılara duyarsızlık: Sarhoşken, yarının nasıl geçeceği veya bu hale gelmenin etkileri pek ilgilendirmez. Azalan inhibisyon: Alkol, kişinin kendini tutma yeteneğini azaltır, bu da daha cesur ve belki de düşüncesiz davranışlara yol açar. Ayrıca, alkolün sinirlerden acı sinyallerinin alınmasını zorlaştırması nedeniyle kişi daha fazla acıya katlanabilir. Sarhoşken kötü davranışlardan kaçınmak için dikkatli olmak ve gerekirse birilerinden yardım almak önemlidir.

Beyindeki his (duyu) merkezi, parietal lobda bulunur. Parietal lob, çeşitli duyu organlarından gelen bilgileri birleştirmede önemli rol oynar. Beyindeki diğer his merkezleri ve bulundukları yerler şu şekildedir: Amygdala. Talamus. Hipotalamus. Beyin yapısı ve işlevleriyle ilgili bilgiler, bilimsel ve tıbbi gelişmelere bağlı olarak değişebilir.

Yön bozukluğu ve algılama sorunlarının nedenleri arasında şunlar yer alabilir: Genetik faktörler. Düşük özsaygı, yeme bozuklukları, obezite ve depresyon gibi psikolojik sorunlar. B12 ve D vitamini eksiklikleri. Uyku eksikliği. Beden algı bozukluğu ve otoimmün hastalıklar. Çocukluk döneminde ortaya çıkan dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun erişkinliğe yansıyan tezahürleri. Aşırı iş yükü ve stresli yaşam. Algılama ve yön bozukluğu belirtileri gözlemlendiğinde bir uzmana danışılması önerilir.

Evet, kısmi felçli bir hasta şeker hastası olabilir. Şeker hastalığı (diyabet), kısmi felce yol açabilecek risk faktörlerinden biridir. Kısmi felç ve şeker hastalığı belirtileri varsa, doğru tanı ve tedavi için bir sağlık kuruluşuna başvurulması önerilir.

Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı, Görükle, Nilüfer ilçesinde bulunmaktadır. Adres: Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı, Görükle Nilüfer / BURSA. Nörolojinin hangi blokta olduğuna dair bilgi bulunamamıştır.

Wernicke ve Broca alanları, beynin dil işlemeyle ilgili iki önemli bölgesidir. Broca Alanı: Konumu: Sol ön (frontal) lobda, alt ön girus bölgesinde yer alır. İşlevi: Konuşma üretimi ve dil işlemeden sorumludur. Hasar Durumu: Broca alanında meydana gelen hasar, Broca afazisi olarak adlandırılan duruma yol açar. Wernicke Alanı: Konumu: Sol temporal lobda, üst temporal girusun arka kısmında bulunur. İşlevi: Yazılı ve sözlü dilin anlaşılmasında rol oynar. Hasar Durumu: Wernicke alanında meydana gelen hasar, Wernicke afazisi olarak adlandırılır.

Vücutta sallanma hissi, çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir. Bu hastalıklardan bazıları: Vestibüler sistem sorunları: Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV), Meniere Hastalığı, Vestibüler Nörit ve Labirentit gibi durumlar sallanma hissine neden olabilir. Düşük kan basıncı (hipotansiyon): Birden ayağa kalkma veya uzun süre ayakta kalma sonucu kanın beyne yeterince hızlı ulaşamaması, sallanma ve göz kararmasına yol açabilir. Kan şekerinin düşmesi (hipoglisemi): Diyabet hastaları dışında da uzun süre aç kalmak, kan şekerinde ani düşüşlere neden olarak halsizlik ve baş dönmesine yol açabilir. Dehidrasyon: Yeterli su tüketmemek, kan hacmini azaltarak beyne giden oksijen miktarını düşürebilir ve bu da baş dönmesine sebep olabilir. Bazı ilaçların yan etkileri: Tansiyon ilaçları, sakinleştiriciler veya bazı antibiyotikler baş dönmesine yol açabilir. Anksiyete ve panik ataklar: Stres ve kaygı, vücutta birtakım fizyolojik değişikliklere neden olarak sallanma hissine yol açabilir. Bu belirtiler başka hastalıkların da işareti olabileceğinden, doğru teşhis ve tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

ALIS 2025 Kongresi'nde konuşan bazı isimler: Prof. Dr. Catherine Brownstein. Prof. Dr. Koray Özduman. Prof. Dr. Javad Parvizi. Doç. Dr. Kaya Bilgüvar. Mert Fırat. Ayrıca, University of Sussex’ten Prof. Dr. Anil Seth, University of College London’dan Prof. Dr. Nick Lane, Boston ve Harvard Üniversitesinde dersler veren Nöroloji Profesörü Prof. Dr. Andrew Budson gibi dünyaca ünlü profesörler de "Bilinç" temasının işlendiği 2024 ALIS Kongresi'nde konuşma yapmıştır.

Vestibüler schwannoma (VS) hastalarında VEMP (Vestibüler Uyarılmış Miyojenik Potansiyeller) testinde şu sonuçlar elde edilebilir: cVEMP (servikal VEMP) testinde, etkilenen tarafta cevapların yokluğu veya amplitüdlerde azalma görülebilir. oVEMP (oküler VEMP) testinde ise etkilenen tarafta cevap elde edilemeyebilir veya amplitüdler azalabilir. VEMP cevaplarında meydana gelen anormal bulgular, tümörün boyutuna ve yerleşimine göre farklılık gösterebilir. Vestibüler schwannoma şüphesi durumunda doğru tanı ve tedavi için bir uzmana başvurulması önerilir.

NF1 (Nörofibromatozis Tip 1) hastaları, aşağıdaki bölümler tarafından takip edilmelidir: Dermatoloji; Çocuk ve erişkin nöroloji; Çocuk ve erişkin onkoloji; Ortopedi; Genetik hastalıklar. NF1'li çocuklar, ayrıca bir genel pediatrik nörolog veya bir Nörofibromatozis klinik koordinatörü tarafından yılda en az bir kez değerlendirilmelidir. Herhangi bir tıbbi sorun varsa, ek testler yapılması gerekebilir.

Bağımlılığın biyolojik temeli, beyindeki ödül sisteminin devreye girmesiyle şekillenir ve bu süreç, dopamin gibi nörotransmitterlerin etkisiyle bağlantılıdır. Bağımlılığın biyolojik temelinin bazı unsurları: Dopamin: Beyindeki ödül ve zevk merkezleriyle ilişkilendirilen dopamin, madde kullanımı ve alkol tüketimiyle salınarak haz duygusu yaratır ve bu, tekrarlayan kullanıma yol açar. Nucleus accumbens ve striatum: Dopaminin bu bölgeler üzerindeki etkisi, öğrenme yetisini bozar ve yeni bilgileri öğrenme, kaydetme ve hatırlamada güçlüğe neden olur. Frontal korteks: Madde alımının tetiklediği dopamin salınımı, frontal korteksi etkileyerek karar verme yeteneğini bozar ve bireyin amaçlarını madde kullanımıyla sınırlandırır. Bağımlılık, genetik faktörler ve çevresel etkenlerle de ilişkilidir.

Creutzfeldt-Jakob hastalığı (CJD) olan hastaların beklenen yaşam süresi oldukça düşüktür ve 3 ay ile birkaç yıl arasında değişir. Hastaların yaklaşık %70'i, tanı aldıktan sonra bir yıl içinde hayatını kaybeder.