Metafizik

“Düşünüyorum, öyleyse varım” ifadesi, Descartes'ın felsefesinin temel ilkelerinden biridir ve onun için birkaç önemli nedenden dolayı önemlidir: 1. Varlığın Kesin Kanıtı: Bu söz, düşünmenin, var olmanın en temel ve şüphe götürmez kanıtı olduğunu ortaya koyar. 2. Metafizik Argüman: Descartes, bu argümanla insanın bir ruh veya zihin olarak varlığını, bedenden ayrı ve daha kesin bir şekilde ortaya koyar. 3. Bilginin Temeli: Düşüncenin farkındalığının ifadesi olan bu söz, tüm bilgilerimizin temelinde yer alır ve diğer tüm bilgilerden önce gelir.

Ontoloji kendi içinde iki ana dala ayrılır: 1. Formel Ontoloji: Genellikle metafizik ve mantığa dayalı soyut bir çalışmadır. 2. Uygulamalı Ontoloji: Bilgisayar bilimleri, yapay zeka ve bilgi sistemleri gibi disiplinlerde kullanılan, daha somut ve uygulamalı bir yaklaşımdır.

İlk muharrik delili, kozmolojik argümanlardan biridir ve "âlemden yola çıkarak Tanrı'nın varlığına ulaşma çabası" olarak tanımlanır. Bu delile göre: 1. Âlemde var olan her şey hareket/değişim halindedir. 2. Varlığın hareketi ya kendisindendir ya da başka bir şey tarafından verilmiştir. 3. Başka bir şey tarafından harekete geçirilen şeylerin serisinin bileşenleri, bir "kendinden hareketli" tarafından sona erdirilmek zorundadır. 4. Hareketin kendisi sürekli ve sonsuz olduğu için, ilk hareketi veren bu şey, kendisi "hareket etmeyen" ve "sonsuz" olmalıdır. Bu şekilde, ilk muharrik (ilk hareket ettirici) olarak Tanrı'nın varlığı kabul edilir.

"Sebeb Ey" şiirinde Erdem Bayazıt, varlığın varoluşsal problemini ve metafizik algıyla yoğrulmuş İslamî özünü anlatır. Şiirde işlenen temalar arasında doğa, ölüm, diriliş ve direniş gibi unsurlar yer alır ve bunlar gür ve kararlı bir dille işlenir.

Gazmalı Rahman Hoca olarak bilinen Abdülrahim Zengin, üfürükçülük yaparak insanların dini duygularını sömürmektedir. Ayrıca, kendisini cinleri itaat ettiren adam olarak tanıtmakta ve metafizik bölümü mezunu olduğunu iddia etmektedir.

Felsefenin temel tezleri arasında şunlar yer alır: 1. Epistemoloji: Bilginin doğası, kaynağı ve sınırları üzerine sorular sorar. 2. Ontoloji: Varlığın ne olduğunu, nelerin var olduğunu sorgular. 3. Etik: İnsanların neyin doğru, neyin yanlış olduğuna nasıl karar verdiğini araştırır. 4. Metafizik: Fiziksel dünyanın ötesinde var olan varlıklar ve gerçeklikler üzerine düşünür. 5. Diyalektik: Felsefi tartışmalarda kullanılan bir yöntemdir ve karşıt düşünceler arasındaki çatışmanın bir senteze ulaşarak yeni bir bilgi oluşturmasını ifade eder.

"Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer" kitabı, felsefe disiplinlerini fıkralarla ve yer yer eğlendirici bir dille anlatan bir eserdir. Kitapta, metafizik, mantık, epistemoloji, etik, din felsefesi, varoluşçuluk, dil felsefesi, toplum ve siyaset felsefesi, görelilik ve metafelsefe gibi konular ele alınmaktadır.

Kavram realizmi, konseptüalizm ve nominalizm tümeller konusundaki farklı görüşleri temsil eder: 1. Kavram Realizmi: Tümeller, Tanrı’nın zihninde gerçek bir varoluşa sahiptir. 2. Konseptüalizm: Tümeller, zihinde ayrı bir gerçeklikte yer almaz, somut nesnelerle birlikte var olurlar. 3. Nominalizm: Tümeller, yalnızca dil ve yazı imleri ile bir varlık kazanır, fiziksel bir gerçeklikleri yoktur.

Kahverengi taş bilekliklerin bazı faydaları ve kullanım amaçları şunlardır: 1. Kahverengi Yeşim Taşı Bilekliği: Bu tür bileklikler, taşıyan bireylere akıl, cesaret ve adalet duyguları verir. 2. Kahverengi Akik Taşı Bilekliği: Bu taşlar, ruhsal açıdan insanı daha dingin ve sakin yapar, stresi azaltır ve uyku problemlerini giderir. Doğal taşların metafiziksel ve psikolojik etkileri bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.

Yusuf Güney'in videolarında anlattığı konular genellikle astral seyahat ve uzaylılarla karşılaşma gibi metafizik deneyimlerine dayanmaktadır. Bazı videolarda Güney, pandemi döneminde 12'li masa toplantısına şahit olduğunu ve Mısır diline benzer bir dilin kullanıldığını iddia etmiştir. Yusuf Güney'in videolarındaki bazı ifadeler, yalan makinesi tarafından doğrulandığı iddiasıyla da dikkat çekmektedir.

Özne ve nesne metafiziğinin kurucusu olarak kabul edilen düşünür René Descartes'tır.

Sezai Karakoç'un "Yitik Cennet" eseri, insanlığın varoluş serüvenini metafizik, tarih ve medeniyet ekseninde ele alır. Kitapta anlatılanlar: - Cennetin sekiz kapısı: Sekiz büyük peygamberin hayatı, cennetin sekiz kapısına benzetilir. - Tevhit medeniyeti: Bu mücadeleler üzerinden tevhit medeniyetinin doğuşu, gelişimi ve karşılaşacağı sorunlar değerlendirilir. - Son peygamber Hz. Muhammed: Hz. Muhammed ile ideal devlet, yani bulunmuş cennet, gerçekliğe dönüşür. Ana tema: İnsanlığın bir yandan cenneti kaybedişin hüznünü yaşarken, diğer yandan bu kaybın oluşturduğu özlemle cenneti yeniden inşa etme çabası.

Tümellerin var olduğunu savunan filozoflar iki ana grupta toplanabilir: 1. Gerçekçiler (Realistler): Bu gruba dahil olan filozoflar, tümellerin nesnelerden bağımsız olarak var olduğunu ve onların dışında veya üstünde bulunduğunu savunurlar. 2. Aristotelesçi filozoflar (Abelardus, Albertus Magnus ve Thomas Aquinas): Tümellerin var olduğunu, ancak nesnelerin içinde bulunduğunu ve onlara bağımlı olduğunu ileri sürerler.

Spinoza, kartezyen metafizik ve teolojik-politik otoriteye karşı çıkar. Ayrıca, geleneksel din anlayışı ve insanın özgür iradesini sınırlayan görüşlere de itiraz eder.

Felsefenin temel ilkeleri, epistemoloji, ontoloji, etik, metafizik gibi kavramlarla özetlenebilir. Atasözü olarak ifade edilebilecek doğrudan bir ilke belirtilmemiştir. Ancak, felsefenin bazı temel düşünceleri ve prensipleri şunlardır: Kategorik Imperatif (Kant): Bireylerin nasıl ahlaki kararlar alabileceğini gösteren bir etik teorisidir. Altın Orta (Aristoteles): İyi ve doğru durumların apaçık olmadığını, bu nedenle aşırılıklardan kaçınmayı öğütler. Pozitivizm: Bilginin sadece gözlemlenebilir ve ölçülebilir gerçeklere dayandığını savunur.

Prolegomena: Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Gelecek Metafizik İçin adlı eser, Immanuel Kant tarafından 1783 yılında yayımlanmıştır ve Aziz Yardımlı tarafından çevrilmiştir. Kitapta ele alınan konular: - Kant, bu çalışmada Metafiziğin bir bilim olarak geliştirilebilmesi için yeni bir temel aramıştır. - Başlığın da anlattığı gibi, a priori sentetik bilginin nasıl olanaklı olduğunu göstermeye çalışmıştır. - Metafiziğin kaçınılmaz olduğunu düşünürken, aynı zamanda Usun sınırlarının çizilmesi ve onun Fiziğin ya da deneyimin ötesine geçmesine izin verilmemesi gerektiğini savunmuştur. - Kant'a göre, deneyimin güvenilir duyusal toprağını aşan Us, kaçınılmaz olarak çelişkilere düşer ve bu durum anlak için dayanılmazdır. - Özdeşlik ilkesinin analitik yargıların karakterini belirlediğini kabul etmiş ve bu ilkeye dayanmayan a priori sentetik yargıları eleştirmiştir.

"Sonluluğun Sonrası" adlı eser, Fransız filozof Quentin Meillassoux tarafından yazılmış ve 2006 yılında yayımlanmıştır. Kitap, modern bilimsel devrimlerin felsefeye sunduğu olanakların çağdaş bir yeniden inşasını ele alır. Kitabın ana temaları: - Metafizik eleştirisi: Meillassoux, metafiziğin sonunu getirmenin, metafiziksel soruların da sonu anlamına gelmediğini, bu soruların rasyonel bir şekilde soruşturulabileceğini öne sürer. - Mutlak fikri: Yazar, dogmatik ve metafizik olmayan bir mutlak anlayışını ortaya koymaya çalışır. - Fanatizm krizi: Felsefenin, fanatizm adını verdiği şeyle mücadelesini ve bu mücadelenin etik, politik etkilerini ele alır.

Özne merkezli metafizik, metafiziğin temel konularından biri olan varlık kavramını, bilinci dış dünyadan ayrılmış içsel bir var olan olarak tanımlayan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımda, özne (düşünen varlık) ve nesne (uzanımlı şey) birbirinden ontolojik olarak bağımsız iki farklı var olan alanı olarak kabul edilir ve öznenin önceliği vurgulanır.

Aqua Aura lambası iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. Aura Development'in Aqua Aura lambası: Bu lamba, su altındaki yaşamı aydınlatmak ve renklendirmek için tasarlanmıştır. 2. Metafizik ve spiritüel bağlamda Aqua Aura: Bu terim, psişik koruma ve şifa amacıyla kullanılan, mavi renkli ve metal kaplı bir kuvars kristalini ifade eder.

Ereksel neden (causa finalis), Aristoteles'in dört neden öğretisinde, bir maddenin biçim kazanmasında amacı gösteren nedendir. Örneğin, bir mezar taşının ereksel nedeni, taş ustasının mermeri bir mezar taşı hâline getirme amacıdır.