MedeniHukuk

Kız çocuğu, kocasının soyadını kullanamaz. Türk Medeni Kanunu'na göre, çocuk evlilik birliği içinde doğmuşsa ailenin, yani babanın soyadını alır. Ancak, boşanma sonrası çocuğun velayetinin annede olması durumunda, anne çocuğa kendi soyadını verebilir. Kadının, kocasının soyadını kullanması ise boşanma sonrası sona erer.

Özel hukuk ders notu, özel hukukun tanımı, özellikleri, alt dalları ve temel ilkeleri gibi konuları içeren bir kaynaktır. Özel hukuk ders notlarında genellikle şu konular ele alınır: Özel hukukun tanımı ve özellikleri. Özel hukukun alt dalları. Özel hukukun temel ilkeleri. Özel hukukun uygulama alanları. Özel hukuk ders notları için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: acikders.ankara.edu.tr; gokhanyagmur.com.tr; yakinegitim.com; academia.edu.

Avukat Okay Çarıkçı, ceza hukuku, spor hukuku, iş hukuku, medeni hukuk, gayrimenkul hukuku, enerji hukuku ve vergi hukuku gibi çeşitli hukuk alanlarında davalara bakmaktadır. Ayrıca, şirketler hukuku ve fikri ve sınai haklar hukuku alanlarında da dava takibi yapmaktadır. Daha fazla bilgi için Avukat Okay Çarıkçı'nın web sitesi olan ca-hukuk.com ziyaret edilebilir.

Türk Medeni Kanunu'na (TMK) göre iştirak nafakası, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuğun erginlik kazanması şu şekillerde gerçekleşebilir: 18 yaşını doldurarak reşit olması; evlilik yoluyla ergin sayılması; mahkeme kararıyla ergin kılınması. Ayrıca, çocuğun 18 yaşını doldurmadan önce meslek veya sanat edinerek kendi geçimini sağlayabilmesi durumunda, nafaka yükümlüsü mahkemeye başvurarak nafakanın sona erdirilmesini talep edebilir. Çocuğun eğitimine devam etmesi halinde, nafaka ödemeleri genellikle okul hayatının sona erdiği 24 yaşına kadar devam edebilir.

Elif Kendüzler Özbek'in medeni hukuk konu anlatımı, 4T Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Ayrıca, Elif Kendüzler Özbek'in yer aldığı bazı hukuk konu anlatımı ve soru bankası setleri, İndeks Akademi Yayıncılık tarafından da yayımlanmaktadır.

Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 501, "Mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası Devlete geçer" ifadesini içerir. Maddenin gerekçesi şu şekildedir: Maddenin kenar başlığı, yürürlükteki 448. maddede "Hazine" olarak geçmektedir. "Devlet" sözcüğünün kullanılması, maddenin anlamını daha iyi ifade edeceği düşüncesiyle değiştirilmiştir.

Yoksulluk yasası, özellikle mali açıdan dezavantajlı durumda olan kişilere uygulanan yasal düzenlemeler, tüzükler ve davaları ifade eder. Bazı yoksulluk yasaları ve tarihsel örnekler: 1601 Yoksulluk Yasası (İngiltere). 1834 Yoksulluk Yasası Değişikliği (İngiltere). Speenhamland Yasası (İngiltere).

Evet, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 166. maddesi değişmiştir. 14.11.2024 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan değişiklikle, TMK'nın 166/4 maddesi şu şekilde düzenlenmiştir: > "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak bir yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir." Bu değişikliğin kaynağı, Anayasa Mahkemesi'nin 22.02.2024 tarihli, 2023/116 E. ve 2024/56 K. sayılı kararı olup, bu kararla TMK m. 166/4 hükmünün iptaline karar verilmiştir.

Yargıtay, tapu iptali davasında üçüncü kişilerin iyiniyetini şu şekilde değerlendirir: Türk Medeni Kanunu (TMK) 1023. madde: Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı geçerli olur. TMK 1024. madde: Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmişse, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz. Hayatın olağan akışı ve işlemler arasındaki tutarsızlıklar: Üçüncü kişinin iktisabının iyiniyetli olup olmadığı, örneğin aynı anda birden fazla taşınmazın kısa aralıklarla ve aşırı farklarla satın alınması gibi durumlar dikkate alınarak değerlendirilebilir. İyiniyet, hakkın kazanıldığı anda var olmalıdır; tescil için bildirimin günlüğe yazıldığı gün, tescilin günü sayılır ve hak o günde kazanılmış olur.

Teamül hukuku ve medeni hukuk arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Teamül Hukuku: - Yazısız Hukuk: Genellikle yazılı olmayan, toplumda yerleşmiş ve süreklilik kazanmış davranış kurallarından oluşur. - Değişkenlik: Toplumun ihtiyaç ve değerlerine göre zamanla değişebilir. - Kamu Hukuku ve Özel Hukuk: Kamu hukuku alanlarında, özellikle ceza hukukunda teamül hukuku geçerli değildir. 2. Medeni Hukuk: - Yazılı Hukuk: Kanunlar ve mevzuat metinleri ile düzenlenir. - Statiklik: Yazılı kurallar genellikle sabittir ve zamanla değişmez. - Uygulama Alanı: Medeni hukuk, aile ve miras gibi konularda teamül hukukundan farklı olarak yazılı kurallara dayanır. Özetle, teamül hukuku daha esnek ve toplum tarafından kabul edilen kurallardan oluşurken, medeni hukuk daha sabit ve yazılı kurallara dayanır.

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, görev alanına giren bazı dava türleri: Orman kadastrosuna ilişkin uyuşmazlıklarla orman idaresinin taraf olduğu davalar dışında kalan kadastro mahkemelerinden verilen tüm kararlar. Genel kadastro ile oluşan ve tapu kaydına dayalı olarak kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak açılan, asliye hukuk mahkemelerince karara bağlanan tapu iptali ve tescil davalarına ait kararlar. 743 sayılı Türk Medeni Yasası ile 4721 sayılı Türk Medeni Yasası ve diğer yasalar uyarınca taşınmaz üzerindeki yapı, ağaçlar ve benzerleri (muhtesat tespiti) ile ilgili her türlü hukuksal ilişkilerden doğan davalar. Tacirler arasındaki haksız fiile dayalı tazminat davaları sonucu verilen kararlar (trafik kazalarından kaynaklanan maddi hasara ilişkin tazminat davaları hariç). Mirasçılık belgesi verilmesi ve bu belgelerle ilgili iptal davaları ile dernekler hukukundan kaynaklanan davalar. Ayrıca, 01.03.2002 tarihinden geçerli olmak üzere, İkinci Hukuk Dairesi tarafından yapılan bazı temyiz incelemelerini de yürütmektedir.

Türk Medeni Kanunu (TMK) kapsamında saklı pay, miras bırakanın belirli kişilerin yasal miras paylarının bir bölümüne dokunamayacağı, kanunen korunan asgari miras hakkını ifade eder. Saklı pay oranları: Altsoy (çocuklar, torunlar) için yasal miras payının yarısıdır. Anne ve baba için yasal miras payının dörtte biridir. Sağ kalan eş için, altsoy veya ana-baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı, diğer hâllerde yasal miras payının dörtte üçüdür. Saklı paylı mirasçılar: Miras bırakanın altsoyu; Miras bırakanın anne-babası; Miras bırakanın eşi. Kardeşler, saklı paylı mirasçı değildir.

Yargıtay hukuk dairelerinin belirlenmesi, ihtisas alanları ve temel görev esasları çerçevesinde yapılır. Bu esaslar şu şekilde özetlenebilir: İhtisas Alanı: Yargıtay hukuk daireleri, "medeni hukuk", "gayrimenkul hukuku", "ticaret ve borçlar hukuku", "iş ve sosyal güvenlik hukuku" olmak üzere dört ihtisas alanı altında toplanır. Temel Görev: Her hukuk dairesi, kendi ihtisas alanına giren temel görev veya görevlere sahiptir. Görevlendirme: Zorunlu hallerde bir daireye, ihtisas alanı ve temel görevi dışında da görev verilebilir. Ayrıca, temyiz incelemesinin sonuçlandırılmasında zaman kayıplarını önlemek, uzmanlaşmayı, akademik çalışma ve işbirliğini desteklemek gibi amaçlar da işbölümünde göz önünde bulundurulur.

Yargıtay'a göre, cinsel isteksizlik boşanma sebebi olabilir. Cinsel sorunların boşanma sebebi olarak değerlendirilebilmesi için, bu sorunların evlilik birliğini temelden sarsıcı düzeyde olduğuna kanaat getirilmesi gerekir. Cinsel isteksizlik nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için gereken bazı şartlar şunlardır: Cinsel sorunların evliliği çekilmez hale getirmesi. Bu durumun sürekli olduğunun kanıtlanması. Cinsel isteksizlik, fiziksel veya psikolojik kaynaklı olabilir. Boşanma davaları karmaşık hukuki süreçler içerir. Bu nedenle, bir avukata danışılması önerilir.

Eşlerin kaç gün ayrı kalabileceği konusunda kesin bir sınır yoktur. Ancak, altı aydan fazla ayrı durmamaları tavsiye edilmiştir. Eşlerin ayrı kalması, belirli durumlarda boşanma davası için bir gerekçe olabilir. Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için, eşlerin en az bir yıl süreyle ayrı yaşamış olmaları gerekmektedir. Yasal konularda doğru bilgi ve rehberlik için bir avukata başvurulması önerilir.

Evet, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 166/4. maddesi iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi'nin 22.02.2024 tarihli, 2023/116 E. ve 2024/56 K. sayılı kararı ile iptal edilen madde, "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir." hükmünü içeriyordu. İptal kararı, Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girecektir.

736 sayılı kanun farklı bağlamlarda farklı içeriklere sahip olabilir. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu İlke Kararı. Hazineden Belediyelere Devredilecek Arazi ve Arsalar Hakkında Kanun. Türk Medeni Kanunu maddesi.

Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 463, vesayet altındaki bireylerin gerçekleştirebileceği bazı işlemler için vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da onayının gerektiğini düzenler. Bu işlemler şunlardır: vesayet altındaki kişinin evlat edinmesi veya evlat edinilmesi; vesayet altındaki kişinin vatandaşlığa girmesi veya çıkması; bir işletmenin devralınması veya tasfiyesi, kişisel sorumluluğu gerektiren bir ortaklığa girilmesi veya önemli bir sermaye ile bir şirkete ortak olunması; ömür boyu aylık veya gelir bağlama veya ölünceye kadar bakma sözleşmeleri yapılması; mirasın kabulü, reddi veya miras sözleşmesi yapılması; küçüğün ergin kılınması; vesayet altındaki kişi ile vasi arasında sözleşme yapılması.

Nesebin düzeltilmesi davası, Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 39 ve Nüfus Hizmetleri Kanunu (NHK) madde 36 uyarınca herhangi bir süreye tabi olmaksızın açılabilir.

Evlilik izni için olağanüstü nedenler, Türk Medeni Kanunu'na göre "olağanüstü bir durum" ve "pek önemli bir sebep" olarak tanımlanır. Bazı olağanüstü durum örnekleri: Hamilelik. Ailesel kayıplar (örneğin, anne ve babasını kaybetmek). Uzun süreli birlikte yaşama (karı koca gibi). Yerel örf ve adetler, sosyal ve ekonomik durumlar. Her olay kendi içinde değerlendirilir.