Klasik kuramcılar farklı alanlarda farklı temel prensipleri savunmuşlardır: 1. Auguste Comte: Sosyolojinin kurucusu olarak, toplumun bilimsel bir bağlamda incelenmesini ve pozitivist yaklaşımla toplumsal olayların açıklanmasını savunmuştur. 2. Karl Marx: Tarihsel materyalizm ve marksizmi savunarak, toplumsal değişimin ekonomik faktörlerin etkisiyle gerçekleştiğini ve kapitalizmin yıkılmasıyla komünist bir toplum kurulabileceğini öne sürmüştür. 3. Émilie Durkheim: Sosyolojiyi ampirik yöntemlere dayanarak bağımsız bir disiplin haline getirmeyi amaçlamış, işlevsel yaklaşımı ve toplumsal yapıların nesnel olarak incelenmesi gerektiğini savunmuştur. 4. Max Weber: Sosyolojinin sosyal eylem bilimi olduğunu ve nedensellik ilkesini savunmuş, ideal tip kuramı ve verstehen (anlama) kavramlarıyla toplumsal olayları daha iyi anlamayı hedeflemiştir. 5. Herbert Spencer: Toplumların evrimsel bir süreçte değiştiğini ve sosyal yapıların biyolojik organizmalar gibi incelenebileceğini savunmuştur. Ayrıca, klasik yönetim kuramcıları (Frederick Taylor, Henri Fayol, Max Weber) örgütlerin verimliliğini artırmak için biçimsel yapının düzenlenmesi ve uzmanlaşmanın önemi gibi prensipleri öne sürmüşlerdir.