• Buradasın

    Kuram

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Melih Ersoy kentsel planlama kuramları nedir?

    Melih Ersoy'un "Kentsel Planlama Kuramları" kitabı, planlama ve kent planlamasının tarihsel gelişimini ve kuramsal boyutunu ele alır. Kitapta ele alınan bazı konular: Planlamanın, "yapısal zorunluluk" düşüncesinin yerini insanın özgür iradesinin alabileceğine dayanan anlayışı. Planlamanın, piyasa mekanizmasının belirsizliğine karşı yapıcı ve kurucu insan bilincini öne çıkarması. Kent planlamasının, kentsel alanların mekânsal oluşum ve örgütlenmesinin nasıl olacağını ve bu süreçte izlenecek müdahale biçimlerini tasarlamayı içermesi. Modern kent planlamasının, sanayi devriminin yol açtığı toplumsal ve mekânsal sorunlara çözüm üretmek amacıyla ortaya çıkışı ve kamusal boyutu belirlemesi. Yeni liberal politikaların etkisiyle, devletin merkezi konumunun sorgulanması ve toplumsal, iktisadi ve mekânsal planlama alanlarında yaşanan kriz.

    Spiral Dinamikler hangi kuramı açıklar?

    Spiral Dinamikler, insan değerlerinin, dünya görüşlerinin ve davranış kalıplarının gelişimini ve evrimini anlamaya çalışan bir psikolojik ve sosyolojik teoridir. Bu teori, Amerikalı gelişim psikoloğu Clare W. Graves'in çalışmalarına dayanmaktadır. Spiral Dinamikler ayrıca şu alanlarda da uygulanır: organizasyonel gelişim; liderlik; koçluk; kültürel ve toplumsal değişimlerin anlaşılması.

    Faruk Yücel çeviri kuramı nedir?

    Faruk Yücel'in çeviri kuramı, televizyon çevirilerinin kültürel etkilerini ve bu süreçte çevirmenin rolünü ele alır. Yücel'e göre, televizyon çevirilerinde iki temel yaklaşım öne çıkar: 1. Yerelleştirici yaklaşım: Çevirinin erek kitle üzerindeki etkisinin, kaynak metin okurununkine benzer olmasını hedefler. 2. Yabancılaştırıcı yaklaşım: Kaynak metnin yabancılığını erek okura duyumsatmayı amaçlar. Yücel, çevirmenin, işvereninin istekleri ve toplumun beklentileri doğrultusunda kararlar almak zorunda kaldığını ve bu durumun kaynak metnin çeviride değişebilirliğine yol açtığını belirtir.

    Goffman'ın damga kuramı nedir?

    Erving Goffman'ın damga kuramı, toplumun bir üyesi olan insanın herhangi bir özelliğinden dolayı itibarının sarsılmasını ve damgalanmasını ele alır. Goffman'a göre üç farklı damga biçimi vardır: 1. Bedenin korkunçlukları: Fiziki deformasyonlar. 2. Bireysel karakter bozuklukları: Zayıf irade, sapkın ve katı inançlar, ahlaksızlık. 3. Etnolojik damgalar: Irk, ulus ve din gibi soy bağıyla aktarılan damgalar. Goffman, damganın oluşabilmesi için toplumda normal ve normal olmayan rolünü oynayan kişilerin var olmasına ihtiyaç olduğunu belirtir. Goffman, damgalanmayı damgalanan bireye daha az değer verme davranışı ve toplumda daha az istenilebilir durum olarak ifade eder.

    Suskunluksarmalinin temel varsayımları nelerdir?

    Suskunluk Sarmalı'nın temel varsayımları şunlardır: 1. Toplumdan dışlanma tehdidi: Bireyler, toplumdan dışlanma korkusuyla düşüncelerini ifade etmekten çekinirler. 2. Fikrini özgürce söyleme isteği: Bireyler, fikirlerinin toplumda yaygınlaşmaya başladığını hissettiklerinde daha rahat konuşurlar. 3. Genelgeçer görüşe uyum gösterme: Bireyler, bilinçaltında genelgeçer görüşe uyum sağlama eğilimi taşır. 4. Kitle iletişim araçlarının etkisi: Medya, toplumda baskın görüşlerin şekillenmesinde önemli bir rol oynar. 5. Dışlanma korkusunun merkezkaç etkisi: Dışlanma korkusu, suskunluk sarmalını hızlandırır.

    Sosyolojide kuramların ortaya çıkma nedenleri nelerdir?

    Sosyolojide kuramların ortaya çıkma nedenleri arasında şunlar bulunmaktadır: Sanayi Devrimi ve Fransız İhtilali: Bu olaylar, toplumda büyük değişimlere yol açarak, sosyolojinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Aydınlanma Hareketleri: Akla verilen önemin artması ve metafizik, dinsel dogmaların sorgulanması, sosyolojinin gelişimine katkıda bulunmuştur. Bilimsel ve Teknik Gelişmeler: Bilimin ilerlemesi ve yeni teknolojilerin ortaya çıkması, toplumsal yapıyı etkilemiş ve sosyolojinin doğmasına yol açmıştır. Kentleşme: Kırsaldan kente göçler, şehirlerde hızlı büyümeye ve beraberinde birçok soruna yol açarak sosyolojiye olan ihtiyacı artırmıştır. Bireysel Hak ve Özgürlükler: Bu konudaki talepler, sosyolojinin gelişimini tetiklemiştir.

    Georg Simmel çatışma kuramı nedir?

    Georg Simmel'in çatışma kuramı, çatışmanın toplumlarda daima olumsuz olarak algılanamayacağını ve bazı durumlarda olumlu sonuçlar doğurabileceğini öne sürer. Simmel'e göre: Çatışma, bireylerin amaçlarına ulaşma aracıdır ve grup içi çatışmalar, meşru rekabet imkanı sunarak grubun gelişmesine katkı sağlayabilir. Gruplar arasındaki çatışma, ortak bir düşman algısı etrafında grup dayanışmasını ve otoritenin merkezileşmesini sağlayabilir. Düşük yoğunluklu çatışmalar, genel toplumsal bütünleşme potansiyeli taşır. Simmel, çatışmanın şiddetini artıran faktörleri, tarafların çatışmayı ahlaki bir gaye olarak görmeleri ve duygusal bağlılıkların artması olarak belirtir. Simmel, çatışmayı karşıtlar arasında meydana gelen gerilimlerin çözümü olarak görür.

    Yapılandırmacılık nedir?

    Yapılandırmacılık, bireylerin bilgiyi pasif bir şekilde almak yerine, aktif bir şekilde yapılandırarak öğrendiklerini savunan bir öğrenme kuramıdır. Bu yaklaşıma göre: Bilgi, bireyin önceki deneyimleri, algıları ve sosyal etkileşimleri ile şekillenir. Öğrenme, bireyin çevresiyle kurduğu etkileşimler ve bilişsel süreçleri doğrultusunda anlam inşası yoluyla gerçekleşir. Öğrenci, öğrenme sürecinin merkezinde yer alan, aktif, sorgulayıcı ve anlam kurucu bir öznedir. Öğretmen, bilginin aktarılmasından ziyade, öğrenme süreçlerini destekleyen bir rehberdir. Yapılandırmacılık, eğitim felsefesi, öğrenme psikolojisi ve pedagoji alanlarında önemli bir yer tutar.

    Edebiyat kuramı ve eleştiri nedir?

    Edebiyat kuramı, bir edebi metni anlamlandırmaktan ziyade edebiyatın ne olduğunu, nasıl ve ne şekilde ortaya çıktığını ya da kapsam ve sınırlılıklarının neler olduğunu belirleyen bir analiz yöntemidir. Edebiyat eleştirisi ise bir edebi eseri farklı yönlerinden ele alan, inceleyen ve hakkında hüküm veren bir bilim dalıdır. Edebiyat kuramı ve eleştirisi, yaratıcı yazarların eserlerini zenginleştirmelerine ve kendi eserleri hakkında konuşurken yeni ve ilginç yorumlar yapmalarına yardımcı olabilir. Bazı edebiyat kuramları şunlardır: Yansıtmacılık kuramı. Marksist eleştiri kuramı. Rus biçimciliği. Psikanalitik eleştiri kuramı. Feminist edebiyat kuramı. Varoluşçu edebiyat kuramı. Genel ve karşılaştırmalı edebiyat kuramı. Yapısalcı edebiyat kuramı. Postmodern eleştiri kuramı. Sosyolojik eleştiri kuramı.

    Ekolojik sistemler kuramı kaça ayrılır?

    Ekolojik sistemler kuramı, insan gelişimini etkileyen beş farklı sisteme ayrılır: 1. Mikrosistem: Bireyin yakın çevresindeki kişiler ve nesneler. 2. Mezosistem: Mikrosistemler arasındaki bağlantılar. 3. Ekzosistem: Bireyi doğrudan ilgilendirmeyen, ancak gelişimini etkileyebilecek çevresel faktörler. 4. Makrosistem: Toplumsal, kültürel ve kurumsal düzeydeki etkiler. 5. Kronosistem: Zaman içinde birey ve çevreyi etkileyen değişiklikler. Bu sistemler, bireyin gelişimini sürekli olarak etkileyen ve anlık etkileşimlerden kültürel inanç sistemlerine kadar genişleyen bir yapı oluşturur.

    Freud'un psikoseksüel gelişim kuramı nedir?

    Freud'un psikoseksüel gelişim kuramı, çocukların olgunlaşmamış cinsel isteklerinin (fiziksel doyum) kişiliği şekillendirdiğini öne süren bir teoridir: 1. Oral dönem (0-1 yaş). 2. Anal dönem (1-3 yaş). 3. Fallik dönem (4-6 yaş). 4. Latent (gizil) dönem (7-11 yaş). 5. Genital dönem (12-18 yaş). Freud'a göre, bir evreyi sağlıklı atlatamayan bireyler, yetişkinlikte kaygı ve nevroz gibi psikolojik sorunlarla karşılaşabilir.

    Çeviri eğitimi kuram ve uygulama nedir?

    Çeviri eğitimi kuram ve uygulama, çeviri eğitiminde kuramsal bilgilerin aktarılması ile uygulamalı çalışmaların yürütülmesi süreçlerini ifade eder. Kuram: Çeviri kuramları, çeviri eylemiyle ilgili sınırlar belirler ve bütüncül bir çerçeve sunar. Uygulama: Uygulamalı çalışmalar, kuramsal bilgilerin pekiştirilmesini sağlar. Kuram ve uygulama arasındaki uyum, çeviri eğitiminin etkinliği için önemlidir.

    Empati hangi kurama dayanır?

    Empati, çeşitli kuramlara dayanmaktadır. Öne çıkan kuramlar arasında şunlar bulunmaktadır: Üstün Dökmen'in Aşamalı Empati Sınıflaması Kuramı. Bilişsel ve Duygusal Empati Kuramı. Ayna Nöronlar Kuramı. Ayrıca, empatinin gelişiminin bebeklik dönemine kadar uzandığı ve genetik, sosyal öğrenme ile çevresel faktörlerin empatinin boyutunu etkilediği de düşünülmektedir.

    Halkların şekillenişi yükseliş ve düşüşleri ne anlatıyor?

    "Etnogenez - Halkların Şekillenişi, Yükseliş ve Düşüşleri" kitabı, Lev Nikolayeviç Gumilev'in halkların oluşum, yükseliş ve düşüş süreçlerini bilimsel bir yöntemle ele aldığı bir eserdir. Kitapta ele alınan bazı konular: Etnos ve etnogenez: Etnosların özellikleri, mozaik yapısı, etnik davranış kalıpları. Yükseliş ve düşüş safhaları: Passionerlik, akmatik, kırılma, atalet, obskürasyon, rejenerasyon ve relikt (bakiye) safhaları. Tarihsel örnekler: Farklı toplum ve devletlerin etnogenez kanunları, özellikle Hazar çevresi toplumları. Kültürün sürekliliği: Etnosların yok olmasının ardından kültürün yüzyıllarca yaşayabilmesi. Kitap, halkların tarihsel kaderlerini ve etkileşim süreçlerini inceleyerek, etnosların devamlılığını ve sosyal kurumların etnoslardan daha uzun süre yaşayabileceğini savunur.

    Olasılık dersinin amacı nedir?

    Olasılık dersinin amacı, öğrencilere olasılık kavramını ve temel prensiplerini öğretmektir. Bu dersin amaçları arasında şunlar yer alır: Olasılık aksiyomlarını uygulama. Permütasyon, kombinasyon ve binom teoremi ile ilgili problemleri çözme. Koşullu olasılık ve Bayes teoremi ile ilgili problemleri çözme. Rastgele değişkenler ve dağılımları ile ilgili problemleri çözme. Kesikli ve sürekli olasılık dağılımlarını öğrenme. Beklenen değer ve varyans hesaplama. Ayrıca, olasılık dersinde olasılık ve istatistik konularının matematik öğretim programlarındaki yeri, günlük hayat ve diğer derslerle ilişkisi gibi konular da ele alınabilir.

    Bandura'nın modeli nedir?

    Albert Bandura'nın modeli, sosyal öğrenme kuramıdır. Bu kurama göre insanlar, büyük ölçüde gözlemleyerek, taklit ederek ve biçimlendirerek öğrenirler. Bandura'nın sosyal öğrenme kuramının merkezinde üç temel kavram vardır: 1. İnsanların gözlem yoluyla öğrenebilmesi. 2. İçsel zihinsel durumların bu sürecin önemli bir parçası olması. 3. Bir şeyin öğrenilmiş olmasının, davranışta bir değişikliğe yol açmayabileceği. Bandura, gözlemsel öğrenmenin üç temel modelini tanımlamıştır: 1. Canlı model. 2. Sözlü öğretim modeli. 3. Sembolik model.

    Atkinson ve Shiffrin'in çift depo modeli nedir?

    Atkinson ve Shiffrin'in çift depo modeli, 1968 yılında önerilen ve insan hafızasını üç ayrı bileşene ayıran bir bellek modelidir: 1. Duyusal Kayıt (Sensory Memory). 2. Kısa Süreli Depo (Short-Term Memory). 3. Uzun Süreli Depo (Long-Term Memory). Bu model, bilginin duyusal kayıttan kısa süreli depoya, oradan da dikkat ve prova yoluyla uzun süreli depoya aktarıldığını öne sürer.

    Ferdinand Tönnies hangi kuramı savunur?

    Ferdinand Tönnies, Gemeinschaft-Gesellschaft (Cemaat-Toplum) kuramını savunur. Bu kuramda, Tönnies, eski geleneksel ve tarımsal üretime dayalı yaşam biçimi ile yeni modern ve kentsel yaşam biçimini karşılaştırır ve bu farklılaşan toplumsal ilişkileri tanımlamak amacıyla iki kavram geliştirir: Gemeinschaft (Cemaat/Topluluk). Gesellschaft (Toplum). Tönnies, sanayileşme ve kentleşmenin toplumsal ilişkileri dönüştürdüğünü ve bu süreçte cemaat ilişkilerinin zayıfladığını savunur.

    Sembolik etkileşimcilik yaklaşımı nedir sosyoloji?

    Sembolik etkileşimcilik, sosyolojide toplumu mikro düzeyde inceleyen bir yaklaşımdır. Sembolik etkileşimciliğin temel varsayımları: İnsanlar, nesnelere ve eylemlere yükledikleri anlamlar doğrultusunda hareket ederler. Bu anlamlar, bireyler arası etkileşim sonucunda ortaya çıkar ve sürekli olarak yeniden şekillenir. Toplum, bireylerin ortak eylemlerinden oluşur; makro düzeyde bağımsız bir bütün değildir. Yaklaşımın temsilcileri: George Herbert Mead; Herbert Blumer; Charles Horton Cooley. Sembolik etkileşimcilik, sosyal psikoloji ve mikro sosyoloji araştırmalarına önemli ölçüde etki etmiştir.

    Catharine MacKinnon feminist kuramcı mı?

    Evet, Catharine MacKinnon bir feminist kuramcıdır. MacKinnon, radikal feminist akımın ilk kuramcısı ve en önemli temsilcisidir.