KadınHakları

CEDAW'ın 4. maddesi, "Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi" kapsamında şu iki hükmü içerir: 1. Geçici Özel Önlemler: Kadın ve erkek eşitliğini fiilen sağlamak için taraf devletlerce alınacak geçici ve özel önlemler, ayrımcılık olarak değerlendirilmez; ancak bu önlemler, fırsat ve uygulama eşitliği hedeflerine ulaşıldığında sonlandırılır. 2. Anneliğin Korunması: Anneliği korumak amacıyla taraf devletlerce alınacak özel önlemler de ayrımcılık olarak görülmez.

DC Super Hero Girls dizisi, Metropolis Lisesi'nde okuyan altı genç süper kahramanın maceralarını anlatıyor. Bu kahramanlar: Wonder Woman, Supergirl, Batgirl, Bumblebee, Zatanna ve Green Lantern'dır. Dizi, bu süper kahramanların gizli kimlikleriyle başa çıkma süreçlerini, arkadaşlıklarını ve ekip çalışmasını işliyor.

Heybe Derneği farklı alanlarda faaliyet gösteren iki farklı kuruluşa atıfta bulunabilir: 1. Heybe İnsani Yardım Derneği: Bu dernek, insani yardım projeleri yürütmektedir. 2. Heybe Dayanışma ve Eğitim Derneği: Bu dernek ise toplumsal adalet, kadın hakları, çocuk hakları, eğitim ve çevre konularında çalışmalar yapmaktadır.

Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı 5 Aralık 1934 tarihinde verildi.

Atatürk, kadınlara seçme ve seçilme hakkını, kadın-erkek eşitliğini sağlamak ve ülke kalkınmasını desteklemek amacıyla vermiştir. Atatürk, kadınların Milli Mücadele'deki rolüne ve toplum içindeki önemine inanarak, 1930 yılında belediye seçimlerinde, 1933 yılında muhtarlık seçimlerinde ve son olarak 1934 yılında milletvekili seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanımıştır. Atatürk, bu konuda şunları söylemiştir: "Türk inkılabını tarih anlatırken, bunun bir kurtuluş olduğunu söyleyecektir. Bu kurtuluşun çeşitli safhaları içinde, bilhassa kadınların kurtulmasını anacaktır".

Anayasada pozitif ayrımcılık, dezavantajlı gruplara mensup bireylere yapılır. Bu gruplar şunlardır: Kadınlar. Engelliler. Etnik ve ulusal kökene mensup bireyler. Sosyoekonomik durumu düşük bireyler. Yaşlılar ve çocuklar. Şehit yakınları ve gaziler. Pozitif ayrımcılık, kalıcı bir çözüm değil, bir geçiş sürecidir.

Batılılaşma döneminde kadın aydınlar arasında öne çıkanlar şunlardır: 1. Fatma Aliye Hanım: Tanzimat döneminin ilk kadın romancısıdır ve İslam medeniyetiyle Batı uygarlığı arasında kadınlığa ilişkin yorumlara yanıt olarak "İslam Kadını" referans çerçevesini oluşturmuştur. 2. Şinasi: Ünlü tiyatro eseri "Şair Evlenmesi"nde görücü usulü evliliği eleştirmiş ve Osmanlı evlilik ve aile sisteminin bozuk yönlerine parmak basmıştır. 3. Namık Kemal: "Terbiye-i Nisvan Hakkında Bir Layiha" adlı makalesinde, bir milletin çöküşünün kadınların eğitimsizliğinden kaynaklandığını ileri sürmüştür. 4. Halide Edip Adıvar: II. Meşrutiyet döneminde kadın haklarının savunulmasında önemli rol oynamış ve "Teali-i Nisvan Kulübü"nü kurmuştur. 5. Nezihe Muhiddin: Cumhuriyet döneminde "Kadınlar Halk Fırkası"nı kurarak kadınların siyasi hayata katılmasını savunmuştur.

"Medeni Kanunumuz bir Cumhuriyet, bir hukuk ve bir kadın devrimidir" ifadesi, Türk Medeni Kanunu'nun Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş döneminde gerçekleştirdiği önemli reformlardan biri olduğunu ve bu kanunun üç temel alanda devrim niteliğinde değişiklikler getirdiğini vurgular: 1. Cumhuriyet Devrimi: Kanun, laik hukuk devleti temelinde eşitliği güvence altına alarak, kadınların birey olarak tanınmasını ve toplumsal hayata eşit katılımını sağlamıştır. 2. Hukuk Devrimi: Medeni Kanun, önceki dine dayalı hukuk sistemini terk ederek, modern ve çağdaş bir hukuk sisteminin temellerini atmıştır. 3. Kadın Devrimi: Kadınların eğitim, sosyal, kültürel ve ekonomik hayata erkeklerle eşit olarak katılmalarının önündeki engelleri kaldırmış, böylece kadın haklarının ilerlemesine büyük katkı sağlamıştır.

Hakkari Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, sosyal hizmetler ve yardımlara ilişkin politikalar geliştirir, uygular ve izler. Bazı görevleri: Aile yapısının korunması ve aile refahının artırılması için sosyal hizmetler yürütmek. Çocukların ihmal ve istismardan korunması için çalışmalar yapmak. Kadınlara yönelik ayrımcılıkla mücadele etmek ve haklarını korumak. Engellilerin ve yaşlıların toplumsal hayata katılımını sağlamak. Şehit yakınları ve gazilere yönelik destek faaliyetleri yürütmek. Yoksullukla mücadele etmek. Dezavantajlı gruplara yönelik yardım faaliyetleri yürütmek. Ayrıca, Yüksekova ilçesinde Sosyal Hizmet Danışmanlığı birimi, vatandaşlara ücretsiz danışmanlık hizmeti sunmaktadır.

1934 yılında Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan değişiklik ile tanınan kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakkı, 8 Şubat 1935 tarihinde yapılan TBMM 5. dönem seçimleri ile yürürlüğe girmiştir. Bu seçimlerde 17 kadın milletvekili TBMM'ye girmiştir.

Kadın Hakları Komisyonu Yönergesi, kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi amacıyla kurulan komisyonların görev, yetki ve çalışma esaslarını düzenleyen belgedir. Bu yönergeler genellikle aşağıdaki konuları kapsar: Komisyonun Kuruluşu: Üye sayısı, seçim yöntemleri ve temsil oranları. Görevler: Kadın erkek eşitliğinin sağlanması, uluslararası gelişmelerin izlenmesi, değerlendirme raporları hazırlanması gibi. Yetkiler: Bilgi isteme, ilgili kişileri çağırma, uzmanların bilgisine başvurma gibi. Çalışma Usulleri: Toplantıların yapılması, karar alma süreçleri ve raporların sunulması. Faaliyet Alanları: Eğitim, seminer, konferans düzenleme, diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapma gibi.

Türkiye'nin kadına yönelik şiddetle mücadele için imzaladığı önemli sözleşmeler şunlardır: 1. Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW): 1985 yılında çekince konularak imzalanan bu sözleşme, kadın haklarını insan haklarının alt başlığı olarak ele alır. 2. İstanbul Sözleşmesi (Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi): 2011 yılında imzalanan ve 2014'te yürürlüğe giren bu sözleşme, kadına yönelik şiddetin tüm türlerini kapsar ve bağlayıcılığa sahip ilk uluslararası sözleşmedir. 3. 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun: 2012 yılında kabul edilen bu kanun, İstanbul Sözleşmesi'ne paralel düzenlemeler içerir ve kadına yönelik şiddeti önlemek için kapsamlı tedbirler getirir.

Süfrajetler, 20. yüzyılın başlarında Birleşik Krallık ve ABD'de kadınların seçme ve seçilme hakkını savunan radikal kadın hakları savunucularıydı. Faaliyetleri arasında şunlar yer alır: Protesto ve eylemler: Yürüyüşler, heckling, sivil itaatsizlik ve doğrudan eylem gibi yöntemlerle siyasetçileri sıkıştırdılar. Açlık grevleri: Hapsedildiklerinde açlık grevi yaptılar ve bu durum zorla besleme uygulamalarına yol açtı. Kamu binalarına saldırılar: Vitrin kırma, yangın çıkarma ve kamusal binalara bombalı saldırılar düzenlediler. Koruma birimleri: Kadınları polisin ve genel anlamda erkek şiddetine karşı korumak için "The Bodyguard" adlı bir birim kurdular. Süfrajet hareketi, I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla geri çekildi ve savaş sonrası yapılan reformlarla kadınların oy hakkı kabul edildi.

Kadınlara oy hakkı verilmesinde etkili olan faktörler şunlardır: 1. Cumhuriyet Dönemi Reformları: Türkiye'de Cumhuriyet'in ilanı ile birlikte kadınların eğitim, çalışma ve toplumsal hayata katılımı desteklenmiş, bu da siyasal hakların kazanılmasında önemli bir adım olmuştur. 2. Uluslararası Kadın Hareketleri: Avrupa ve ABD'de kadınların oy hakkı için yürütülen süfrajet hareketi, Türkiye'deki kadın haklarını savunucularına ilham vermiştir. 3. Feminist Aktivizm: Nezihe Muhiddin gibi öncü feministler, kadınların siyasi haklarını elde etmek için çeşitli dernekler ve yayınlar aracılığıyla aktif olarak mücadele etmişlerdir. 4. Toplumsal ve Hukuki Değişiklikler: 1930'da belediye seçimlerinde seçme hakkı, 1933'te köy ihtiyar heyetlerine seçilme hakkı tanınması, 1934'te ise milletvekili seçimlerinde seçme ve seçilme hakkının anayasal güvence altına alınması bu süreçte önemli dönüm noktaları olmuştur.

Antik Roma'da kadınların eve kapatılmasının birkaç nedeni vardı: Ataerkil düzen: Kadınlar, eş ve anne olarak hizmet etmek üzere yetiştirilirdi ve kamusal yaşamda yer almaları beklenmezdi. Hukuki durum: Kadınlar, manus evliliği yaptıklarında hak ehliyetlerini ve malvarlıklarını kaybeder, kocalarının ailesine katılırlardı. Dini nedenler: Her ailenin kendine ait bir dini ve ibadet usulleri vardı; kadın, iki dine birden bağlı kalamazdı. Güvenlik: Kadınlar, babalarını takip ederek kızlarının güvenliğini sağlamak zorundaydı. Ayrıca, üst sınıf kadınlar genellikle büyük ve karmaşık bir evi yönetmek zorundaydı. Bazı istisnalar vardı: Örneğin, Vesta rahibeleri kamusal yaşamda yer alabilirdi.

Liseli kadınların oy kullanma hakkı, 5 Aralık 1934 tarihinde Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasıyla birlikte başlamıştır.

"Bergen" filmi, acıların kadını temasını işlememekte çünkü senaristler, Bergen'in hayatını daha güçlü ve haysiyetli bir kadın olarak sunmayı amaçlamışlar. Filmin senaristlerinden Sema Kaygusuz, bu kararı alırken "kadına şiddet, kadın cinayetleri ve eril anlayışa karşı çıkmak istediklerini" belirtmiştir.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), 2010 yılında kurulmuştur.

"Refleksiones" kelimesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Fizik Terimi: "Refleksion" olarak da bilinen bu terim, dalgaların bir yüzeyden geri yansıması anlamına gelir. 2. Toplumsal ve Kültürel Terim: "Refleksione" adıyla bilinen bir Albanya kadın hakları örgütü de bulunmaktadır.

Kadın tutuklu belgeselleri, genellikle kadın mahkumların yaşadığı işkenceleri ve insanlık dışı muameleleri konu alır. Örneğin, "Eylül'ün Kadın Yüzleri" belgeseli, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi sonrasında Diyarbakır Cezaevi'nde kadın mahkumlara yapılan işkenceleri, olayları yaşamış kadınların şahitlikleri ve ifadeleriyle anlatır. Diğer bir örnek ise "Ambargo Altındaki Tunuslu Kadınlar" belgeselidir ve 80'li yıllarda Tunus'ta siyasi suçlar nedeniyle tutuklanan ve hapishanelerde şiddete maruz kalmış kadınların hikayelerine yer verir.