• Buradasın

    KadınHakları

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kedv ne iş yapar?

    Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV), yoksulluk ve eşitsizliklerin olmadığı bir toplum oluşturmak amacıyla kadınların yaşamlarını iyileştirmeye yönelik çalışmalar yapar. KEDV'in başlıca faaliyetleri şunlardır: Bireysel ve kolektif kapasite geliştirme: Kadınların becerilerini ve özgüvenlerini artırmak için eğitimler ve programlar düzenler. Kooperatifleşme: Kadınların kooperatifler kurarak ekonomik olarak güçlenmelerini teşvik eder. Ekonomik güçlendirme: Mikro kredi, danışmanlık ve pazarlama desteği ile yoksul kadınların ekonomik sürece katılımlarını sağlar. Afet ve göç yönetimi: Kadınların afet ve göç durumlarında aktif rol almalarını ve hazırlıklı olmalarını sağlar. Erken çocukluk eğitimi: Mahalle yuvaları ve oyun odaları açarak çocukların eğitim olanaklarından yararlanmalarını sağlar.

    Türkiye'de kadın yoksulluğunun nedenleri nelerdir?

    Türkiye'de kadın yoksulluğunun nedenleri şunlardır: 1. Eğitim Düzeyi: Kadınların eğitim seviyesinin düşük olması, iş gücüne katılımlarını ve gelir elde etme kapasitelerini kısıtlar. 2. İşgücüne Katılım: Kadın işgücüne katılım oranının düşük olması ve genellikle düşük ücretli, güvencesiz işlerde çalışmaları. 3. Toplumsal Cinsiyet Rolleri: Geleneksel toplumsal cinsiyet rolleri, kadınları ev işleri ve çocuk bakımına yönlendirerek iş hayatına atılmalarını engeller. 4. Mülkiyet Hakları: Kadınların mülkiyet haklarına erişiminin sınırlı olması, onları ekonomik olarak bağımlı kılar. 5. Siyasi ve Sivil Haklar: Kadınların siyasette ve karar alma mekanizmalarında yeterince temsil edilmemesi. 6. Kırsal Alanda Yoksulluk: Kırsal kesimde yaşayan kadınların ücretsiz aile işçisi olarak çalışmaları ve tarım sektöründeki düşük gelir.

    Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı kime bağlı?

    Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV), kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu olarak faaliyet göstermektedir. KEDV'in bağlı olduğu herhangi bir resmi kurum veya kuruluş belirtilmemiştir.

    1980 sonrası Türkiye'de siyasal katılımda sivil toplum kuruluşları nelerdir?

    1980 sonrası Türkiye'de siyasal katılımda öne çıkan bazı sivil toplum kuruluşları (STK'lar): Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD). Sendikalar, odalar, dernekler, siyasal partilerin gençlik ve kadın kolları. Ayrıca, TÜSİAD tarafından yapılan "Seçim Sistem ve Siyasal Partiler" araştırması, seçmenlerin büyük bir kısmının partileri halkı temsil etmediği düşüncesiyle oy kullandığını ortaya koymuştur.

    Türkiye'de kadın hakları ne zaman verildi?

    Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkı 5 Aralık 1934 tarihinde verildi.

    Kadın hakları nelerdir?

    Kadın hakları, insan hakları çerçevesinde kadınların sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerdir. Bu haklar şunlardır: 1. Evlilikle ilgili haklar: İstediği kişiyle evlenme hakkı, eşit miras hakkı, şiddete maruz kalmama hakkı. 2. Boşanma ile ilgili haklar: Ev tutarak ayrı yaşama hakkı, nafaka alma hakkı, çocuklarının velayetini alma hakkı. 3. Bedensel haklar: Kendi cinselliğini yaşama hakkı, doğum kontrolünü kullanma veya kullanmama hakkı, sağlıklı yaşama hakkı. 4. Kamu yaşamındaki haklar: Eşit ücret hakkı, eşit eğitim hakkı, siyasi partiye katılma hakkı, ev kadını veya tarımda aile işçisi olarak çalışsa bile sigortalı olma hakkı. Ayrıca, kadınların haklarını koruyan ve güvence altına alan uluslararası sözleşmeler ve yasalar da mevcuttur, örneğin CEDAW ve Türk Medeni Kanunu.

    İstanbul sözleşmesinde hangi maddeler var?

    İstanbul Sözleşmesi'nin bazı önemli maddeleri şunlardır: 1. Önleme: Kadına yönelik şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi için toplumsal cinsiyet eşitliği ekseninde politikalar geliştirilmesi. 2. Koruma: Şiddet mağdurlarının korunması ve destek hizmetlerinin sağlanması, bu kapsamda sığınma evleri ve danışma hatları kurulması. 3. Yargılama: Faillerin adalet önüne çıkarılması ve caydırıcı cezalara tabi tutulması. 4. Bütüncül Politikalar: Devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşları arasında işbirliğinin teşvik edilmesi. 5. Kapsam: Sözleşme, sadece kadınlara değil, tüm hane halkını kapsayan bir çerçevede çocuk istismarı ve şiddetini de ele alır. Sözleşme, toplamda 80 maddeden oluşmakta ve bu maddeler genel olarak dört ana ilkeyi savunmaktadır: Önleme, koruma, yargılama ve destek politikaları.

    Juana İnes de la Cruz ne anlatıyor?

    Juana Inés de la Cruz, eserlerinde genellikle kadın hakları ve eğitimi konularını işlemiştir. Anlattıkları arasında: - Erkeklerin ikiyüzlülüğünü ve kadın düşmanlığını eleştirmesi yer alır. - Felsefe, doğal bilim ve müzik gibi çeşitli alanlara olan ilgisini yansıtan yazılar yazmıştır. - "Respuesta a Sor Filotea" adlı mektubu, feminist bir manifesto olarak kabul edilir ve kadınların eğitim hakkını savunur. Ayrıca, şiir, oyun ve villancico gibi farklı edebi türlerde eserler üretmiştir.

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın görevleri nelerdir?

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın bazı görevleri: Aile politikalarının oluşturulması. Çocuk haklarının korunması. Engelli ve yaşlı hizmetleri. Sosyal yardımların yürütülmesi. Kadın haklarının korunması. Evlat edinme ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi. Uluslararası iş birliği.

    Eylül'ün Kadın Yüzleri ne anlatıyor?

    "Eylül'ün Kadın Yüzleri" belgeseli, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi sonrasında Diyarbakır Cezaevi'nde kadın mahkumlara yapılan işkenceleri, bizzat yaşayanların şahitlikleri ve ifadeleriyle anlatıyor. Belgeselde, darbenin üzerinden geçen 34 yılın ardından, ilk kez kadınların bakış açısından o dönem tutuklu bulunan kadınların gördüğü insanlık dışı muameleler ele alınıyor. Filmin diğer konuları arasında, 12 Eylül öncesi ve sonrasında yaşam, darbenin kültür-sanat ortamına etkileri ve cezaevi kapısında dayanışan kadınların örgütlülüğünün kadın hareketine dönüşümü yer alıyor.

    Türk Üniversiteli Bunkr ne iş yapar?

    Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD), üniversite mezunu kadınların kurduğu ve gönüllü hizmet verdiği, kar amacı gütmeyen bir organizasyondur. TÜKD'nin başlıca faaliyetleri şunlardır: - Kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi. - Kadın ve kız çocuklarının eğitim düzeylerinin yükseltilmesi. - Kadının ekonomik ve sosyal statüsünün iyileştirilmesi. - Kadının üst yönetim ve politikaya katılımının teşvik edilmesi. - Ulusal ve uluslararası organizasyonlarda üniversiteli kadınları temsil etme. Ayrıca, TÜKD burs programları yürüterek, maddi desteğe ihtiyacı olan kız öğrencilere eğitim desteği sağlamaktadır.

    Kadının adı yok ne anlatmak istiyor?

    “Kadının Adı Yok” romanı, erkek egemen bir toplumda kadınların nesneleştirilip değersizleştirilmesini ve toplumun ikiyüzlülüğünü anlatmak istemektedir. Romanda, Türkiye'de yaşayan orta hâlli bir kadının çocukluktan başlayarak tüm hayatı ele alınmakta ve kadınların erkekler karşısında nasıl ikincil bir konuma getirildiği, toplum ve iş yaşamına katılmalarının nasıl engellendiği işlenmektedir. Ayrıca, kitapta cinsellik, kürtaj, taciz, bekâret ve aldatma gibi o dönemde Türkiye'de basın ve edebiyat dünyasında tabu sayılan konular da işlenmektedir.

    40 metrekare Almanya ne anlatıyor?

    40 Metrekare Almanya, Almanya'da yaşayan bir Türk kadının hayatını anlatır. Filmde, kocası Dursun tarafından eve hapsedilen Turna adlı kadın karakterin yalnızlığı ve yaşadığı psikolojik şiddet işlenir. Film, bireysel bir hikayenin ötesinde, göç etmek zorunda kalan kadınların evrensel bir anlatısına dönüşür. Filmin bazı ödülleri: Gümüş Leopar (Locarno Film Festivali, 1986); En İyi İlk Film Ödülü (Rotterdam Film Festivali, 1987).

    Şalvar davası ne anlatıyor?

    "Şalvar Davası" filmi, köydeki kadınların erkeklerin zulmüne karşı örgütlenmesini konu alır. Özetle, Elif adında bir kadın, kocasının ölümünden sonra yaşadığı köye döner ve diğer kadınların da desteğiyle, erkeklerin en büyük zaafı olan yatak odası konusunda onları bilinçlendirir.

    Türk üniversiteliler Derneği ne iş yapar?

    Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD), kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması amacıyla faaliyet gösteren bir sivil toplum örgütüdür. Derneğin yaptığı bazı işler şunlardır: Eğitim desteği: Kadın okuryazarlığını ve kız çocuklarının okullaşma oranını artırmak, özellikle kadın sayısının az olduğu alanlarda üniversite mezunu kadın sayısını artırmak. Burs programları: Üniversite öğrencisi genç kızlara burs vermek ve onların sosyal ve kültürel gelişimlerine katkıda bulunmak. Mesleki destek: Mezun öğrencilere iş ve staj konusunda yardımcı olmak. Toplumsal projeler: Aile içi şiddetin önlenmesi, kadın ve kentleşme gibi konularda projeler yürütmek. Uluslararası temsil: Graduate Women International (GWI) adlı kuruluşun Türkiye'deki yetkili organı olarak, uluslararası platformlarda Türk kadınını temsil etmek.

    Blok3 konserleri neden iptal edildi?

    Rapçi Blok3'ün konserleri, ülkede yaşanan kadın cinayetlerine tepki göstermek amacıyla iptal edilmiştir.

    Sevgi Soysal nasıl bir kadındı?

    Sevgi Soysal, kadın meselesi konusunda duyarlılığı olan, öğretilmiş düşünüş ve davranış kalıplarına karşı sorgulayıcı, eleştirel ve zaman zaman da başkaldıran bir tutum sergileyen öncü bir yazardı. Bazı özellikleri: - Eserlerinde kadın temasını işledi: Kadının özgürlüğünü kazanma ve varoluşunu kendi iradesi, arzuları ve tercihleriyle gerçekleştirme mücadelesini güçlü bir izlek olarak kullandı. - Toplumsal cinsiyet rollerine dayalı eşitsizliği eleştirdi: Erkek hegemonyasının belirleyici ve baskıcı diline karşı çıktı. - Kendi yaşamından ve tanık olduğu olaylardan ilham aldı: Eleştirel, gerçekçi ve toplumcu romanlar yazdı. - 12 Mart dönemini ele aldı: Bu dönemin etkilerini hem bireysel hem de toplumsal düzeyde eserlerine yansıttı. Sevgi Soysal, 22 Kasım 1976'da İstanbul'da hayatını kaybetti.

    Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği ne iş yapar?

    Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD), kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması amacıyla faaliyet gösteren bir sivil toplum örgütüdür. Derneğin yaptığı bazı işler şunlardır: Eğitim desteği: Kadın okuryazarlığını ve kız çocuklarının okullaşma oranını artırmak, özellikle kadın sayısının az olduğu alanlarda üniversite mezunu kadın sayısını artırmak için çalışmalar yapar. Burs verme: Lisans düzeyinde okuyan, ekonomik anlamda desteğe ihtiyacı olan kız öğrencilere karşılıksız burs desteği sağlar. Mesleki ve kişisel gelişim: Kişisel ve mesleki gelişim eğitimleri ile öğrencilerin farklı vizyonlar kazanmalarına ve kişiliklerinin gelişimine katkı sağlar. Sosyal sorumluluk projeleri: "Dostluk Köprüsü", "Geleceğe Umut Köprüsü" gibi projelerle sosyal sorumluluk faaliyetleri yürütür. Kamu yararına çalışmalar: Kamu yararına çalışan dernek statüsünde olup, bu doğrultuda çeşitli politikalar ve kampanyalar geliştirir.

    Fatma Aliye neden önemli?

    Fatma Aliye, Türk edebiyatında ve toplumunda önemli bir yere sahiptir çünkü: 1. İlk Kadın Romancı: Türk edebiyatının ilk kadın romancısı olarak kabul edilir. 2. Tercüme Çalışmaları: George Ohnet'in "Volonté" romanını "Merâm" adıyla çevirerek edebiyata katkıda bulunmuştur. 3. Sosyal Faaliyetler: 1897 Türk-Yunan Savaşı'nda şehit olan askerlerin ailelerine yardım amacıyla Cem‘iyyet-i İmdâdiyye'yi kurarak sosyal faaliyetlerde bulunmuştur. 4. Kadın Hakları Savunucusu: Kadın hakları ve eğitimi konularında makaleler yazmış, "Şefkat-i Nisvan" derneğini kurarak kadınların sosyal hayatta aktif rol almasını teşvik etmiştir. 5. Monografi Konusu: Ahmed Midhat Efendi'nin hakkında yazdığı "Fatma Aliye Hanım yahud Bir Muharrire-i Osmâniyye'nin Neş'eti" adlı eserle, Osmanlı toplumunda bir kadın yazarın hayatını anlatan ilk monografinin konusu olmuştur.

    Damızlik kızın öyküsü ne anlatmak istiyor?

    "Damızlık Kızın Öyküsü" romanı, Margaret Atwood tarafından yazılmış olup, distopik bir toplumda kadınların özgürlüklerinin kısıtlanmasını konu alır. Romanda anlatılan ana mesajlar: - Toplumsal cinsiyet ve iktidar: Cinsiyet rollerinin toplumdaki hiyerarşik yapıyı nasıl şekillendirdiği ve erkek egemen yapının kadınları nasıl köleleştirdiği sorgulanır. - Kadınların bedenine yönelik kontrol: Kadınların sadece doğurganlıklarıyla değerli görülmesi ve bedenlerinin toplumu yeniden inşa etmek için bir araç olarak kullanılması eleştirilir. - Özgürlük ve direniş: Kadınların kendi kimliklerini ve haklarını savunmalarının önemi ve baskılara karşı direnişi simgeler. - Toplumun çöküşü: Totaliter rejimlerin ve toplumun etik değerlerinden sapmasının insan haklarına ve özgürlüğe nasıl zarar verdiği gösterilir.