KadınHakları

Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD), kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması amacıyla faaliyet gösteren bir sivil toplum örgütüdür. Derneğin yaptığı bazı işler şunlardır: Eğitim desteği: Kadın okuryazarlığını ve kız çocuklarının okullaşma oranını artırmak, özellikle kadın sayısının az olduğu alanlarda üniversite mezunu kadın sayısını artırmak için çalışmalar yapar. Burs verme: Lisans düzeyinde okuyan, ekonomik anlamda desteğe ihtiyacı olan kız öğrencilere karşılıksız burs desteği sağlar. Mesleki ve kişisel gelişim: Kişisel ve mesleki gelişim eğitimleri ile öğrencilerin farklı vizyonlar kazanmalarına ve kişiliklerinin gelişimine katkı sağlar. Sosyal sorumluluk projeleri: "Dostluk Köprüsü", "Geleceğe Umut Köprüsü" gibi projelerle sosyal sorumluluk faaliyetleri yürütür. Kamu yararına çalışmalar: Kamu yararına çalışan dernek statüsünde olup, bu doğrultuda çeşitli politikalar ve kampanyalar geliştirir.

Fatma Aliye, Türk edebiyatında ve toplumunda önemli bir yere sahiptir çünkü: 1. İlk Kadın Romancı: Türk edebiyatının ilk kadın romancısı olarak kabul edilir. 2. Tercüme Çalışmaları: George Ohnet'in "Volonté" romanını "Merâm" adıyla çevirerek edebiyata katkıda bulunmuştur. 3. Sosyal Faaliyetler: 1897 Türk-Yunan Savaşı'nda şehit olan askerlerin ailelerine yardım amacıyla Cem‘iyyet-i İmdâdiyye'yi kurarak sosyal faaliyetlerde bulunmuştur. 4. Kadın Hakları Savunucusu: Kadın hakları ve eğitimi konularında makaleler yazmış, "Şefkat-i Nisvan" derneğini kurarak kadınların sosyal hayatta aktif rol almasını teşvik etmiştir. 5. Monografi Konusu: Ahmed Midhat Efendi'nin hakkında yazdığı "Fatma Aliye Hanım yahud Bir Muharrire-i Osmâniyye'nin Neş'eti" adlı eserle, Osmanlı toplumunda bir kadın yazarın hayatını anlatan ilk monografinin konusu olmuştur.

"Damızlık Kızın Öyküsü" romanı, Margaret Atwood tarafından yazılmış olup, distopik bir toplumda kadınların özgürlüklerinin kısıtlanmasını konu alır. Romanda anlatılan ana mesajlar: - Toplumsal cinsiyet ve iktidar: Cinsiyet rollerinin toplumdaki hiyerarşik yapıyı nasıl şekillendirdiği ve erkek egemen yapının kadınları nasıl köleleştirdiği sorgulanır. - Kadınların bedenine yönelik kontrol: Kadınların sadece doğurganlıklarıyla değerli görülmesi ve bedenlerinin toplumu yeniden inşa etmek için bir araç olarak kullanılması eleştirilir. - Özgürlük ve direniş: Kadınların kendi kimliklerini ve haklarını savunmalarının önemi ve baskılara karşı direnişi simgeler. - Toplumun çöküşü: Totaliter rejimlerin ve toplumun etik değerlerinden sapmasının insan haklarına ve özgürlüğe nasıl zarar verdiği gösterilir.

Emine Erdoğan, sosyal ve siyasal hayatta aktif roller üstlenen bir First Ladydir. Bazı faaliyetleri şunlardır: - Sosyal sorumluluk projeleri: AK Parti belediyelerinde devam eden "zengin ve yoksulların buluştuğu iftar sofraları" girişimini başlatarak sosyal dayanışma içinde bir yardım koridorunun oluşmasına katkı sağlamıştır. - Eğitim ve kadın hakları: Kız çocuklarının okutulmaması sorununa karşı Millî Eğitim Bakanlığı ile birlikte yurt çapında kampanyalar yürütmüştür. - Uluslararası organizasyonlar: Gazze, Myanmar ve Pakistan gibi bölgelerde yaşanan insanlık trajedilerine karşı uluslararası organizasyonlar düzenlemiştir. - Çevre ve sağlık projeleri: Sıfır Atık ve Ata Tohum projelerini himaye etmiş, geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanının bilimsel temeller kazanması için çalışmalara destek olmuştur.

Şalvar Davası filminde, kadınların mücadelesi sonucunda düzen değişmiş ve kadınlar davayı kazanmıştır.

"Tehlikeli Güzellik" (Dangerous Beauty) filmi, 16. yüzyılda kadınların çok az haklara sahip olduğu ve onlara mal gibi davranıldığı bir dönemde geçen bir hikayeyi anlatıyor. Filmin konusu, Veronica Franco adlı bir kadının, bu kısıtlamalara karşı gelerek özgürlüğünü elde etme ve aşkı bulma çabalarını merkezine alıyor.

"Tehlikeli Güzellik" (Dangerous Beauty) filmi, 16. yüzyılda kadınların haklarının çok az olduğu ve onlara birer mal gibi davranıldığı bir dönemde geçmektedir. Filmin konusu, bu kısıtlamalara karşı gelen ve özgürlüğünü elde etmek isteyen Veronica Franco adlı bir kadının hikayesini anlatmaktadır.

"Bir Kadın Hakkını Arıyor" (In Zan Haghash Ra Mikhahad) filmi, geçmişte kendisine zoraki dayatılan bir hayatı yaşamış olan bir kadının intikam arayışına girmesini anlatıyor.

"Pad Man" filmi, aktivist Arunachalam Muruganantham'ın hikayesini anlatıyor. Filmde, Muruganantham'ın bu sorunu çözmek için kendi doğal yollarla üretim sağlama çabası ve bu süreçte karşılaştığı zorluklar anlatılıyor.

Nakiye Elgün, Türk siyasetçi ve eğitimci olarak çeşitli görevler üstlenmiştir. Başlıca işleri ve faaliyetleri: - Eğitimcilik: 1901 yılında Kız Muallim Mektebi'ni bitirdikten sonra aynı okulda edebiyat öğretmenliği yapmış, daha sonra İstanbul İnas Mektebi'nde çalışmıştır. - Sosyal faaliyetler: İlk Osmanlı kadın örgütlerinden Teal-i Nisvan Cemiyeti'nde katiplik görevinde bulunmuş, kadınların durumunun düzelmesi için kız ilkokullarının kurulması gerektiğini savunmuştur. - Milli Mücadele: Anadolu'daki kurtuluş mücadelesini desteklemiş, şehit ailelerine yardım cemiyeti kurmuştur. - Siyaset: 1930 yerel seçimlerinde İstanbul Belediye Meclisinin ilk kadın üyesi seçilmiş, 1935 genel seçimlerinde ise milletvekili olarak V., VI. ve VII. dönem TBMM'de Erzurum milletvekili olarak görev yapmıştır.

The Circle (Çember) filmi, İran'da kadınlara yönelik baskı ve kısıtlamaları eleştirdiği gerekçesiyle yasaklanmıştır.

"Eşitlik Savaşçısı" (On the Basis of Sex) filmi, ABD'nin ilk kadın hakimi Ruth Bader Ginsburg'ün hayatını ve mücadelesini anlatıyor. Filmde, Ruth Bader Ginsburg'ün erkek egemen bir dünyada kadın hakları ve cinsiyet eşitliği için verdiği zorlu mücadele, kocası Marty Ginsburg'ün desteğiyle anlatılıyor.

Cumhuriyet döneminde yapılan hukuki düzenlemelerin aile yapısı üzerindeki uzun vadeli etkileri şunlardır: 1. Türk Medeni Kanunu'nun Kabulü: 1926 yılında kabul edilen bu kanun, aile yapısında önemli değişikliklere yol açmıştır. 2. Kadın Hakları: Cumhuriyet ilkeleri doğrultusunda, kadın hakları önemli ölçüde ilerletilmiştir. 3. Aile İçi Demokrasi: Aile reisliği kalkmış ve eşler arasında eşitlik sağlanmıştır. 4. Köy Enstitüleri: Kırsal kesimdeki aile yapılarının modernleşmesine ve bilimsel bilgiler ışığında tarım ve sosyal hayatın iyileştirilmesine katkıda bulunmuştur. 5. Boşanma Oranlarında Artış: Boşanma kolaylaşması ile boşanma oranlarında artış gözlemlenmiştir.

Türkiye'de emekçi kadınların ilk grevi 1910 yılında gerçekleşmiştir.

Abdullah Cevdet, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde ve cumhuriyetin kuruluş yıllarında Batıcılık akımının önde gelen isimlerinden biridir. Savunduğu bazı fikirler: Modernleşme ve laiklik: "Batılılaşma", "modernleşme", "laiklik" ve "ulus" gibi kavramları eserlerinde sıkça kullanmış ve bunlara açıklamalar getirmiştir. Toplumsal ilerleme: Toplumsal ilerlemenin aracı olarak biyolojik materyalizmi görmüş ve bu düşüncenin İslam'ın toplumsal naslarıyla desteklenebileceğini savunmuştur. Kadın hakları: Türkiye'nin ilk kadın hakları savunucularındandır. II. Abdülhamit karşıtlığı: II. Abdülhamit'e karşı çıkmış, onu eleştirmiş ve II. Abdülhamit'e muhalefet ederek İslam'ı bir muhalefet aracı olarak kullanmıştır. Abdullah Cevdet, aynı zamanda Jön Türkler ve İttihat ve Terakki içinde yer almış, ancak siyasal alanda etkin görevler almak yerine düşünce üreticisi olarak tanınmıştır.

İzmir Barosu Kadın Hakları Komisyonu aşağıdaki faaliyetleri yürütür: 1. İhlallerin İzlenmesi: Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları kavramları çerçevesinde gerçekleşen ihlalleri izler, bu konuda re'sen veya başvuru üzerine harekete geçer. 2. Araştırma ve Eğitim: Kadın haklarının korunması, geliştirilmesi ve hak ihlallerinin önlenmesi için eğitimler düzenler, ulusal ve uluslararası toplantılar yapar. 3. Politika Çalışmaları: Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları politikalarına ilişkin çalışmalar yapar, projeler üretir ve diğer kuruluşlarla iş birliği yapar. 4. Hukuki Danışmanlık: Kadına yönelik şiddet ve cinsiyet ayrımcılığı konularında hukuki danışmanlık hizmeti verir.

Kadın hakları ile ilgili bazı filmler şunlardır: 1. "Antonia'nın Yazgısı" (Antonia's Line): Anaerkil bir topluluk yaratan Antonia'nın hikayesini anlatır. 2. "Erkeksiz Kadınlar" (2009): Farklı sosyal arka planlara sahip beş kadının dayanışma hikayesini işler. 3. "Demir Çeneli Melekler" (Iron Jawed Angels): 1910'lu yıllarda Amerika'da kadınların oy hakkı mücadelesini konu alır. 4. "Made in Dagenham": 1968'de İngiltere'deki bir otomobil fabrikasında kadınların eşitlik mücadelesini anlatır. 5. "Mor Yıllar" (The Color Purple): İstismar ve ayrımcılıkla dolu bir hayat süren Celie'nin kendini bulma mücadelesini işler. 6. "Suffragette": 20. yüzyılın başlarında İngiltere'de kadınların oy hakkı için verdikleri mücadeleyi anlatır. 7. "Persepolis": İran İslam Devrimi sırasında genç bir kızın gözünden ailesinin ve toplumunun yaşadığı dönüşümleri anlatır.

6284 Sayılı Kanun, kadına yönelik şiddeti şu şekilde tanımlar: > Şiddet: Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı. Bu tanım, fiziksel şiddetin yanı sıra, ekonomik, psikolojik ve cinsel şiddet gibi farklı türleri de kapsamaktadır.

5 Aralık, birkaç önemli olayla anılmaktadır: Dünya Kadın Hakları Günü. Dünya Gönüllüler Günü. Dünya Türk Kahvesi Günü. Ayrıca, 5 Aralık tarihinde gerçekleşen önemli olaylar arasında Kristof Kolomb'un Haiti'yi keşfetmesi ve Nuruosmaniye Camii'nin açılması da bulunmaktadır.

Sevan Nişanyan'ın "Yanlış Cumhuriyet" kitabı, Türkiye'nin güncel tarihini ve cumhuriyet dönemini ele alan bir eserdir. Kitapta, Nişanyan demokrasi, laiklik, kadın hakları ve devrimler gibi konularda 51 soruya yanıt vermektedir. Nişanyan, bu kitapta Türkiye'de pek popüler olmayan bazı görüşleri savunduğunu belirtmektedir.