İnsanHakları

Baskı gören insanların göç etme nedenleri arasında şunlar yer alır: Savaşlar ve politik baskılar. Etnik, dil veya dini farklılıklar nedeniyle ayrımcılık. Bu tür göçler, bilimsel literatürde zorunlu veya sığınma göçleri olarak tanımlanır.

İnsan haklarına saygılı devlet, insan haklarını koruyan, güvence altına alan ve bu hakların ihlal edilmesini önleyen devlettir. 1982 Anayasası'nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin insan haklarına saygılı bir hukuk devleti olduğu ifade edilmiştir. İnsan haklarına saygılı devletin bazı özellikleri: Negatif yükümlülük: Devletin, bireylerin hak ve özgürlüklerini ihlal etmeme görevi vardır. Pozitif yükümlülük: Devletin, bireylerin insanca yaşaması ve maddi-manevi varlıklarını geliştirmeleri için gerekli tedbirleri alma görevi vardır. Hukukun üstünlüğü: Devlet, tüm eylem ve işlemlerinde hukuka ve Anayasa'ya uymak zorundadır.

"İnsan neye evrilecek?" sorusuna yanıt bulunamadı. Ancak, insanın doğası ve değeri hakkında bazı görüşler mevcuttur: İslam düşüncesine göre, insan Allah tarafından en güzel biçimde yaratılmış olup, akıl, kalp, ruh ve vicdan gibi meziyetlere sahiptir. Genel bakış açısına göre, insan bir değer olarak kabul edilir ve bu değer, yaratılıştan sahip olduğu fıtri durumdan kaynaklanır. Bilimsel araştırmalara göre, insanın gelecekteki evrimi hakkında çeşitli senaryolar bulunmaktadır, ancak bu konuda kesin bir bilgi mevcut değildir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda evlenme hakkı açıkça düzenlenmemiştir. Evlenme hakkı, uluslararası sözleşmelerle de korunmaktadır: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS). İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi. Birleşmiş Milletler Siyasi ve Medeni Haklar Uluslararası Sözleşmesi.

Yoksulluk çalışmalarının önemli olmasının bazı nedenleri: Ekonomik ve toplumsal gelişim: Yoksulluğun azaltılması, ekonomik büyümeyi destekler ve toplumsal uyumu artırır. Sağlık ve eğitim: Yoksulluk, çocukların sağlığını ve eğitimini olumsuz etkiler, bu da toplumun genel gelişimini engeller. Sosyal istikrar: Yoksulluk, sosyal çalkantılara ve çatışmalara yol açabilir, bu da istikrarı tehdit eder. Kısır döngü: Yoksulluk, gelecek kuşaklara aktarılabilir, bu da uzun vadede daha derin sorunlara yol açar. Uluslararası hedefler: Birleşmiş Milletler'in 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri arasında yoksulluğun sona erdirilmesi de yer alır. Yoksullukla mücadelede eğitim, istihdam ve sosyal yardım gibi çeşitli stratejiler geliştirmek gereklidir.

La Historia Oficial (Resmi Tarih), 1985 yapımı Arjantin filmi, Arjantin'deki son askeri darbe sırasında yaşanan kayıpları ve resmi tarihin çarpıtılmasını konu alır. Filmde, orta sınıf bir burjuva çifti olan Alicia ve Roberto'nun hayatı, evlatlık kızları Gaby'nin gerçek annesinin kim olduğunu merak etmeye başlamasıyla değişir. Film, aynı zamanda Plaza de Mayo Anneleri'nin kayıp çocuklarını bulma mücadelesini de işler. La Historia Oficial, 1986 yılında en iyi yabancı film Oscar ödülünü alan ilk Güney Amerika filmi olmuştur.

9. sınıf demokrasi dersinde insan hak ve özgürlüklerinin toplumsal yaşamla ilişkilendirilmesi şu şekilde açıklanabilir: Demokrasi ve insan hakları: Demokrasi, bireylerin haklarını koruma ve geliştirme görevini üstlenir. Toplumsal eşitlik: Demokratik yönetimler, insanların eşitliğine dayanır. Katılım: Bireylerin siyasi süreçlere katılımı, demokratik bir toplumun temelini oluşturur. Adalet ve hukukun üstünlüğü: Hukukun üstünlüğü, yasaların adil bir şekilde uygulanmasını ve bireylerin haklarının ihlal edilmemesini temin eder. Bu unsurlar, demokratik bir toplumda insan hak ve özgürlüklerinin toplumsal yaşamla uyumlu bir şekilde var olmasını sağlar.

Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu'nda başvuruların inceleme süresi, başvurunun türüne göre değişiklik göstermektedir: AİHM'e yapılmış başvurular için: Komisyon, kararını başvurudan itibaren en geç 9 ay içinde verir. AYM'ye yapılmış başvurular için: İnceleme süresi en fazla 16 ay olarak belirlenmiştir. Komisyon kararlarına karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz edilebilir.

Sosyal ve ekonomik adalet, toplumun bir üyesi olarak kabul edilen bireylerle toplum arasındaki sosyal ve ekonomik ilişkilerin, ortaklaşa iyinin gerçekleştirilmesi amacıyla düzenlenmesine verilen addır. Sosyal adalet, toplumdaki bireylerin haklara eşit erişimini, fırsat eşitliğini ve kaynakların adil dağıtımını sağlayan bir kavramdır. Ekonomik adalet ise, gelir dağılımı gibi ekonomik konularda adil bir paylaşım olduğunu ifade eder. Sosyal ve ekonomik adalet, genellikle gelir dağılımı eşitliği/eşitsizliği ile ilişkilendirilir, ancak sosyal adalet, açlığın önlenmesi, iyilebilir hastalıkların tedavisi, bebek ölümlerinin azaltılması gibi temel hak ve özgürlükleri de kapsar.

Bayram Zilan'ın "Adresine Ulaşmayan Mektuplar" kitabı, katliamlara, zulümlere, insan hakları ihlallerine, adaletsizliklere ve eşitsizliklere karşı ortak bir irade geliştirmeyi ve yıkıcı küresel faaliyetlere karşı duruş sergilemeyi teşvik eder. Kitap, mektupların kişinin duygu katmanlarını açığa çıkardığını ve yüzleşme gerektirdiğini vurgular. İçerik olarak, çoğunlukla acıklı mektupların yer aldığı bir kitap olduğu belirtilmiştir. Kitabın kapağına bakarak yaşanan olayların mektup üzerinden anlatıldığını veya gerçek kişilerin mektuplarının olduğunu düşünenler de olmuştur.

Samuel Moyn'un "Eşit Olmayan Bir Dünyada İnsan Hakları & Yeterli Değil" adlı kitabı, insan haklarının küresel ekonomik adaletle olan bağlantısını inceler ve insan haklarının tarih boyunca oynadığı rolü ele alır. Moyn, kitabında iki temel kavram olan "yeterlilik" ve "eşitlik" arasındaki farkı vurgular. Ayrıca, Moyn insan haklarının neoliberalizmle olan ilişkisini de ele alır ve bu dönemde insan haklarının piyasa köktenciliğini teşvik etmediğini, ancak ona karşı da etkili bir tehdit oluşturmadığını iddia eder. Moyn, insan haklarının korunması için küresel yönetişimin sadece insan hakları değil, aynı zamanda eşitlik de içermesi gerektiğini öne sürer.

TİHEK Çocuk, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) tarafından çocuk haklarının korunması ve geliştirilmesi amacıyla oluşturulmuş bir web sitesidir. cocuk.tihek.gov.tr adresinden erişilebilen site, çocukların haklarını çocuk dostu içeriklerle öğrenmelerine olanak tanır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. ve 13. maddeleri şunlardır: Madde 6: Adil Yargılanma Hakkı: Herkes, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklarda veya cezai suçlamalarda, yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık bir şekilde görülmesini talep etme hakkına sahiptir. Suçluluğu, yasal olarak sabit oluncaya kadar herkes masum kabul edilir. Sanıklara, kendilerine yöneltilen suçlamanın niteliğinden haberdar olma, savunmalarını hazırlama, avukat yardımından yararlanma ve iddia tanıklarını sorguya çekme gibi haklar tanınır. Madde 13: Etkili Başvuru Hakkı: Sözleşme'de tanınan hak ve özgürlükleri ihlal edilen herkes, resmi görev yapan kişiler tarafından bu sıfatlarına dayanarak gerçekleştirilen ihlaller de dahil olmak üzere, ulusal bir merci önünde etkili bir başvuru yapma hakkına sahiptir.

Kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkı, aşağıdaki belgelerde düzenlenmiştir: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS). Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi (BM MSHS). İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (İHEB). 1982 Anayasası.

İnsan Hakları Temsilcisi, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'na (TİHEK) bağlıdır. TİHEK, idari ve mali özerkliğe sahip, özel bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz bir kurumdur.

İnsan hakları uzmanı mülakatında sorulabilecek bazı sorular şunlardır: İnsan hakları çalışmalarına ilişkin deneyim: STK'lar veya insan hakları örgütleriyle çalışma deneyimi ve üzerinde çalışılan projeler hakkında bilgi. Güncel gelişmelere hakimiyet: İnsan hakları hukuku ve politikasındaki gelişmelerden nasıl haberdar olunduğu. Zorlu durumlar: İşyerinde karşılaşılan zorlu bir insan hakları sorununu nasıl çözdüğü. Paydaş yönetimi: Hükümet yetkilileri, topluluk üyeleri ve savunuculuk grupları gibi farklı paydaşların ihtiyaçlarının nasıl dengelendiği. Etik kararlar: İnsan hakları çalışmalarında zor bir etik karar vermek zorunda kalınan bir durumun anlatımı. Uluslararası deneyim: Birleşmiş Milletler veya Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi uluslararası insan hakları kuruluşlarıyla çalışma deneyimi. Kesişimsel yaklaşım: Kesişimsel bir yaklaşımın insan hakları çalışmalarına nasıl dahil edildiği. Ayrıca, genel olarak mülakatta adayın kariyer hedefleri, önceki iş deneyimleri ve güçlü yönleri gibi sorular da sorulabilir.

Magna Carta'nın bazı önemli kuralları: Adil yargılanma hakkı: Hiçbir özgür insan, yasal süreç olmadan tutuklanamaz, hapsedilemez veya malından mahrum bırakılamaz. Hukukun üstünlüğü: Hukuk, kralın arzularının üzerinde kabul edilmiştir. Vergi kısıtlamaları: Kral, baronların rızası olmadan vergi koyamaz. Feodal yükümlülükler: Scutage vergisinin toplanması için kurallar belirlenmiştir. Adalet satışı ve gecikmesi: Adalet satılamaz ve geciktirilemez. Kilise özgürlüğü: İngiliz kilisesinin özgürlüğü garanti altına alınmıştır. Londra'ya özerklik: Londra şehrine bir nevi özerklik statüsü verilmiştir. Magna Carta, günümüzdeki anayasal düzenin temel taşlarından biri olarak kabul edilir.

Susma hakkının var olmasının bazı nedenleri: Adil yargılanma hakkı. Kendini suçlamaya karşı koruma. Kötü muameleye karşı koruma. İfade hürriyetinin korunması. Maddi gerçeğe ulaşma.

Almanya'da tedarik zinciri uyumluluğu için yapılması gerekenler: Risk yönetim sistemi kurmak ve düzenli risk analizleri gerçekleştirmek. Kurum politikası oluşturmak ve uyum sorumluluğunu şirket içinde belirlemek. Önleyici ve düzeltici tedbirler almak, gerekli durumlarda şikayet prosedürleri oluşturmak. Dolaylı tedarikçilerde de risk analizlerini yapmak, insan hakları ve çevre ile ilgili yükümlülüklere uyulup uyulmadığını kontrol etmek. Belgelendirme ve raporlama yapmak, belirlenen standartlara uygun olarak yıllık raporlar sunmak. Bu yükümlülükler, 1 Ocak 2023'te yürürlüğe giren ve 1 Ocak 2024'ten itibaren kapsamı 1.000 çalışana düşürülen Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası (Lieferkettensorgfaltspflichtengesetz - LkSG) kapsamında belirlenmiştir. Yasaya uyulmaması durumunda, yıllık gelirin %2'sine varan para cezaları ve kamu ihalelerinden üç yıla kadar men edilme gibi yaptırımlar uygulanabilir.

AİHS 14. madde ihlali, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde (AİHS) tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanmanın, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum gibi herhangi bir duruma dayalı olarak ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmaması durumunu ifade eder. AİHS 14. madde, Sözleşme ve protokollerinde yer alan temel hükümleri yalnızca tamamlar, yani bu madde, doğrudan ayrımcılık yasağı getirmez. AİHS 14. madde kapsamında doğrudan ayrımcılık, "belirlenebilir bir özellik veya statü temelinde, kıyaslanabilir veya göreceli olarak benzer durumdaki kişilere yönelik muamele farkı" olarak tanımlanır. Örnek olarak, küçük çocuğu olan hükümlü kadınlara, ilk çocuklarının doğumuna kadar hapis cezalarının infazının başlangıç tarihini erteletme olanağı sunulmaması, AİHS 14. madde ihlali olarak değerlendirilebilir. AİHS 14. madde ihlali durumunda, mağdur olan kişi, ulusal bir merci önünde etkili bir yola başvurma hakkına sahiptir.