Diktatörlük

"Cehennem Melekleri 1" (The Expendables), bir Güney Amerika ülkesinin kural tanımaz diktatörünü yıkmak ve diktatörlük rejimini sona erdirmek için ülkeye gizlice sızan bir grup paralı askerin hikayesini anlatıyor. Ekip, ülkeye giriş yaptıktan sonra her şeyin kendilerine anlatıldığı gibi olmadığını fark eder ve olaylar kontrolden çıkmaya başlar.

Diktatör, bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış bulunan kimse anlamına gelir. TDK'ya göre kelimenin bir diğer anlamı da zorbadır. Diktatörlük, bir kişinin veya küçük bir grubun, tüm siyasi ve toplumsal gücü elinde bulundurduğu bir yönetim biçimidir. Diktatörlüklerin bazı özellikleri şunlardır: Güç merkezi. Yasama ve yürütme güçlerinin birliği. Siyasi partilerin yokluğu. Basın özgürlüğü yokluğu. Seçimlerin kontrolü.

Otokrasinin en tehlikeli şekli olarak totaliter diktatörlükler gösterilebilir. Bazı totaliter diktatörlük örnekleri: Nazi Almanyası (Adolf Hitler); Sovyetler Birliği (Joseph Stalin dönemi). Otokrasinin diğer tehlikeli türleri arasında mutlak monarşiler ve askeri yönetimler de bulunur. Otokrasilerde, liderin veya yönetimin keyfi olarak hareket etme özgürlüğü vardır ve bu durum, bireylerin haklarının ve özgürlüklerinin kısıtlanmasına yol açabilir.

"Diktatör" (The Dictator) filmi, General Aladeen adlı bir diktatörü ve onun ülkesine demokrasinin gelmesini engellemek için yaptığı çabaları anlatıyor. Aladeen, bu amaçla ülkesinin dilinde yüzlerce sözcüğü kendi adıyla değiştirebilir veya olimpiyatlarda şampiyon olmak için atletleri vurabilir.

Tarihte en büyük diktatör olarak kabul edilebilecek birkaç isim bulunmaktadır: Mao Zedong. Adolf Hitler. Josef Stalin. Diktatörlerin değerlendirilmesi, kişisel görüşlere ve tarihsel yorumlara bağlı olarak değişebilir.

2010 yapımı "Cehennem Melekleri" (The Expendables) filmi, bir Güney Amerika ülkesindeki zalim bir diktatörü devirmek ve diktatörlük rejimini sona erdirmek amacıyla ülkeye gizlice sızan bir grup paralı askerin hikayesini anlatıyor. Ekip, gizlice ülkeye girdiğinde her şeyin kendilerine anlatıldığı gibi olmadığını fark eder. Filmin yönetmenliğini ve senaristliğini Sylvester Stallone üstlenmiştir.

"No" filminin sonunda, diktatör Augusto Pinochet %44,01 oy oranıyla referandumu kaybeder ve 91 yaşında, hakkında açılan davalara rağmen yargılanamadan ölür. "Evet" (Sí) kampanyasını yürütenler, başlangıçta René Saavedra'ya ve "Hayır" kampanyasına sert bir şekilde karşı çıkmışken, sonunda onun haklı olduğunu kabul ederler. Film, devrilen Pinochet hükümetinden sonra yeni bir dönemin başlangıcını, yeni sayfalarla anlatır.

"Vantıdın" hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, benzer bir isim olan "V for Vendetta" filminin konusu hakkında bilgi verilebilir. "V for Vendetta", 2005 yapımı bir ABD-Almanya ortak yapımı filmdir. Baş karakter V, Evey Hammond'ı kurtarır ve ona 5 Kasım'da her şeyin değişeceğini ilan eder.

"İskoçya'nın Son Kralı" (The Last King of Scotland), 1970'lerde Uganda'ya gönüllü olarak giden genç İskoç doktor Nicholas Garrigan'ın, askeri bir darbe ile ülkenin yönetimini ele geçiren İdi Amin ile tesadüfen başlayan dostluğunu anlatır. Doktor, başlangıçta Amin'in sağ kolu olarak gururlansa da, zamanla barbarlığın içinde olduğunu fark eder. Ayrıca, filmde Amin'in İskoçlara olan sempatisi ve kendisini "İskoçya'nın son kralı" ilan etmesi de işlenir.

Evet, "12 Yıllık Gece" gerçek bir hikayedir. Film, 1973 yılında Uruguay’da demokrasinin yerini diktatörlüğün almasıyla başlayan ve Tupamaro Özgürlük Hareketi üyelerinden Jose Mujica, Nato ve Ruso’nun 12 yıl boyunca hapsedildikleri süreci konu alır.

"La noche de 12 años" (A Twelve-Year Night), 1973 yılında Uruguay'da gerçekleşen askeri darbe sonrasında, Tupamaros adlı sol görüşlü silahlı hareketin üç önemli üyesi olan José Mujica, Mauricio Rosencof ve Eleuterio Fernández Huidobro'nun 12 yıl boyunca zindanlarda yaşadıkları insanlık dışı olayları anlatır. Film, fiziksel esaretin yanı sıra, ruhun yavaş yavaş törpülenmesini ve insan kalmanın mücadelesini vurgular. Filmin sonunda, hayatta kalan ve daha sonra ülkenin başına geçecek olan José Mujica'nın yüzüne bakılır.

Ainda Estou Aqui (Hâlâ Buradayım), 1970'li yıllarda Brezilya'da askeri diktatörlük döneminde yaşanan gerçek bir olayı konu alır. Filmin konusu şu şekilde özetlenebilir: Paiva ailesi, 1964 yılından beri askeri bir diktatörlük yönetimi altında, Brezilya’da yaşayan beş çocuklu bir ailedir. Baba Rubens, eskiden milletvekilliği yapmış, artık aktif olarak olmasa da siyasetten kopmamış, ülkede var olan direniş hareketinden oluşan bir çevresi olan ve onlara ideolojik olarak destek veren, aynı zamanda da gündelik hayatında şehir planlamasında da çalışan biridir. Ülke ve yaşadıkları şehir politik olarak nerdeyse ‘alev alevken’ bir gün evleri bir askeri birlik tarafından basılır ve Rubens sorgusuz sualsiz bir şekilde alıkonulur. Başta basit bir sorgulama gibi görünen bu olay Rubens’in geri dönmemesi ve ondan hiçbir haber alınamaması ile tam bir kabusa döner. Eşi Eunice, hem dengesi bozulan ailesini bir arada tutmak hem de kaybolan eşinin akıbetini öğrenmek için zorlu bir sürece girmek zorunda kalır. Ainda Estou Aqui, aynı zamanda en iyi uluslararası film Oscar’ını da kazanmıştır.

Otokrat ve diktatör arasındaki temel farklar şunlardır: Siyasi Güç ve Yasalara Bağlılık: Otokraside siyasi güç, yasalara veya anayasaya bağlı olabilecek tek bir kişide toplanır. Diktatörlükte siyasi güç, tek bir kişide toplanır ancak bu kişi yasalara veya anayasaya uymak zorunda değildir. Güç Elde Etme Yöntemi: Otokratik güç genellikle miras yoluyla veya seçimle elde edilir. Diktatörlük gücü genellikle darbe, savaş veya devrim gibi şiddetli yöntemlerle elde edilir. Halkın Siyasi Katılımı: Otokraside halkın siyasi katılımı sınırlı veya yoktur. Diktatörlükte halkın siyasi katılımı yasaklanır veya baskılanır. Kendini Algılama: Otokratlar kendilerini üstün bir ırk gibi görür. Diktatörler kendilerini üstün bir ırk gibi görmeyebilir.

12 Yıllık Gece (A Twelve-Year Night), 1973 yılında Uruguay'da askeri diktatörlük döneminde, Tupamaro Özgürlük Hareketi gerillalarından Jose Mujica, Nato ve Ruso'nun 12 yıl boyunca hücrede tutulmaları, işkence görmeleri ve sonunda ülkenin demokrasiye dönüşüyle özgürlüklerine kavuşmalarını anlatır. Film, mahkumların hayatta kalma mücadelesini ve inandıkları değerler uğruna çektikleri çileyi vurgular.

"No" filmi, 1988 yılında Şili'de gerçekleştirilen referandumu konu almaktadır. Filmde, diktatör Augusto Pinochet'in ülkeyi referandum oylamasına götürmesi ve muhalefet kanadının bu fırsatı değerlendirip onu alaşağı etmek için başlattığı "Hayır" odaklı reklam kampanyası anlatılmaktadır. Başrolde, parlak fikirli genç bir reklamcı olan René Saavedra yer almakta ve bu karakter, toplumsal dinamikleri harekete geçirerek halkın gözünü açmayı ve Pinochet iktidarını devirmeyi başarmaktadır.

Amiral General Aladeen, Sacha Baron Cohen'in 2012 yapımı The Dictator (Diktatör) filmindeki kurgusal bir karakterdir. Amiral General Aladeen'in temsil ettiği bazı unsurlar: Diktatörlük: Aladeen, Kuzey Afrika ülkesi Wadiya'nın baskıcı bir lideridir. Mizah ve eleştiri: Film, Aladeen'in karakteri üzerinden politik mizah ve gerçek dünya diktatörlerinin insan hakları ihlallerini eleştirir. Kişisel dönüşüm: Filmde Aladeen'in, bir insan hakları aktivisti olan Zoey ile ilişkisi sayesinde daha demokratik bir yönetim anlayışına yönelişi işlenir. Amiral General Aladeen, aynı zamanda Doğu Afrika'da bulunan Vadiya Cumhuriyeti'nin lideri olarak da anılır, ancak bu bilgi kurgusaldır.

La voz dormida (Uyuyan Ses), 1940 yılında Madrid'de geçen ve General Franco'nun baskıcı rejiminin altında, özgürlükleri için savaşan kadınların yaşadığı zorlukları anlatan bir dram ve savaş filmidir. Film, iki kız kardeşin hikayesini takip eder. La voz dormida, aynı zamanda Dulce Chacón'un 2011 yılında yayımlanan The Sleeping Voice adlı romanından uyarlanmıştır.

Louis Bonaparte'ın 18 Brumaire'i, Karl Marx tarafından yazılan ve 1848'de Fransa'da III. Napolyon'un iktidara geldiği darbeyi analiz eden önemli bir eserdir. Eserin önemli olmasının bazı nedenleri: Tarihsel materyalist analiz: Marx, tarihsel materyalist bakış açısıyla güncel olayları nasıl analiz ettiğini gösterir. Bonapartizm kavramı: Marx, bu eserinde kapitalist devlete ilişkin önemli bir analiz geliştirir ve "bonapartizm" kavramını ortaya koyar. Bireyin tarihteki rolü: Marx'ın bireyin tarihteki rolünü gösteren ifadesi bu çalışmada yer alır. Komünist enternasyonal: Marx'ın bu yeteneğinin, Komünist Enternasyonal'in kuruluşunda etkili olduğu düşünülür.

Jorge Rafael Videla, siyasi muhaliflerin kaçırılması, kaybolması ve işkence görmesine karıştığı gerekçesiyle 1985 yılında yargılanıp mahkum edilmiştir. Ayrıca, siyasi muhaliflerin dünyaya getirdiği çocukların kaçırılıp başka ailelere evlatlık verilmesi uygulamasının ve Latin Amerika'daki askeri yönetimlerin muhalefeti bastırmak üzere eşgüdümlü olarak yürüttüğü kampanyanın arkasında olmakla suçlanmıştır. Videla, 1990'da Carlos Menem tarafından çıkarılan afla serbest bırakılmıştır. İnsan hakları savunucularına göre, Videla en az 20 bin kişinin ölümünden ve kaybedilmesinden sorumludur.

Cehennem Melekleri 1 (The Expendables) filminde, Güney Amerika'daki bir diktatörü devirme görevi konu edilmektedir. Ekip, CIA için gizli bir görevi kabul ederek Vilena adlı adaya sızar ve acımasız diktatör General Garza'yı hedef alır.