Hormonlar

Büyüme hormonunun fazla salgılanması, uzun kemik uçlarındaki epifiz plaklarının kapanmasından önce orantılı olarak aşırı büyümeye (gigantizm) neden olur. Aşırı büyüme hormonu salgılanmasının diğer etkileri şunlar olabilir: Çene, el ve parmak kemiklerinin kalınlaşması. Cinsel isteksizliğin azalması. Büyüme hormonunun fazla salgılanması, bir tümörden kaynaklanıyorsa, mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.

Pankreas, glukagon ve insülini farklı hücrelerden salgılar: - Glukagon, pankreasın alfa hücrelerinden salgılanır. - İnsülin ise pankreasın beta hücrelerinden salgılanır.

Kolesistokinin (CCK) hormonu, ince bağırsağın ilk bölümü olan oniki parmak bağırsağındaki hücreler tarafından uyarılır.

ACTH (adrenokortikotropik hormon) eksikliği durumunda ortaya çıkabilecek bazı sağlık sorunları şunlardır: Yorgunluk ve halsizlik. Düşük kan şekeri (hipoglisemi). Kas güçsüzlüğü. Düşük tansiyon (hipotansiyon). Bağışıklık sisteminin zayıflaması. Stresli durumlara karşı dirençsizlik. Addison krizi gibi acil müdahale gerektiren ciddi durumlar. ACTH eksikliği, genellikle hipofiz bezinin yeterince hormon salgılayamamasından veya adrenal bezlerin işlev kaybından kaynaklanır. Bu belirtilerle karşılaşıldığında bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Hayvanlarda cücelik çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Genetik Faktörler: Genetik mutasyonlar, özellikle akondroplazi, hayvanlarda cüceliğe yol açabilir. 2. Hormonal Dengesizlikler: Hipofiz bezinin salgıladığı büyüme hormonlarının az salgılanması veya hiç salgılanmaması cüceliğe neden olabilir. 3. Beslenme Yetersizlikleri: Yetersiz beslenme, hayvanların büyümesini ve gelişimini olumsuz etkileyerek cüceliğe yol açabilir. 4. Evrimsel Süreçler: İzole edilmiş veya erişilmesi zor yaşam alanlarında, doğal kaynaklara uyum sağlamak için hayvanların boyutları küçülebilir, bu durum insular cücelik olarak bilinir.

Bazı hormonların üretim ve salgılanma yerleri: 1. Hipotalamus: Beynin merkezinde yer alır ve buradan salgılanan hormonlar, diğer salgı bezlerinden hormon salgılanmasını uyarır veya baskılar. 2. Hipofiz Bezi: Beyin tabanında bulunur ve iki lobu vardır: - Ön Lob: Büyüme hormonu, prolaktin, TSH (Tiroid Stimülan Hormon), ACTH (Kortizon Ürettirici Hormon) gibi hormonları üretir. - Arka Lob: ADH (Antidiüretik Hormon) ve oksitosin hormonlarını üretir. 3. Tiroid Bezi: Boynun ön tarafında yer alır ve tiroksin ile kalsitonin hormonlarını üretir. 4. Paratiroid Bezleri: Tiroid bezinin iki yanında yer alır ve parathormon hormonunu üretir. 5. Böbreküstü Bezleri: Her iki böbreğin üzerinde bulunur ve dış kısımda kortizol, iç kısımda ise adrenalin üretir. 6. Testisler ve Yumurtalıklar: Erkeklerde testosteron, kadınlarda ise östrojen ve progesteron hormonlarını üretir. Ayrıca, pankreas da sindirim enzimleri dışında insülin üreten bölgelere sahiptir.

Kortizol seviyesi sabah erken saatlerde en yüksek seviyededir.

Yaşlılık döneminde bazı değerlerin yükselmesi mümkündür: 1. İnsülin: 60 yaş sonrası kişilerde insülin değerleri yükselir. 2. Luteinizan hormon (LH): 60 yaş üstü kadın ve erkeklerde LH hormonu değerleri yükselir. 3. Kolesterol: 55-60 yaş sonrası kadınlarda kanda kolesterol düzeylerinde yükselme görülür. 4. Trigliserit: 60 yaş ve üstü kişilerde trigliserit değerlerinde yükseklik izlenir. Bu değerler, yaşlanma süreciyle birlikte vücutta meydana gelen biyokimyasal değişikliklere bağlı olarak farklılık gösterebilir. Kesin teşhis ve tedavi için bir doktora danışılması önerilir.

"Am anne" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "am" kelimesi genellikle vajina anlamında kullanılır. Ayrıca, "AM" kısaltması, İngilizce "ante meridiem" ifadesinin kısaltmasıdır ve öğleden önceki saatleri belirtmek için kullanılır.

Çocuklarda erken olgunlaşmanın (erken ergenlik) birçok farklı nedeni olabilir: 1. Genetik faktörler: Ailede erken ergenlik öyküsü olan çocuklarda risk daha yüksektir. 2. Hormonal bozukluklar: Hipotalamus ve hipofiz bezinin normalden erken çalışması, cinsiyet hormonlarının üretiminin artmasına yol açar. 3. Tümörler ve kistler: Beyindeki veya cinsiyet hormonları üreten organlardaki tümörler erken ergenliği tetikleyebilir. 4. Çevresel faktörler: Kimyasal maddeler ve endokrin bozucular gibi çevresel etkenler hormon dengesini bozabilir. 5. Aşırı kilolu olmak: Vücutta östrojen seviyesinin artmasına neden olarak erken ergenliği tetikleyebilir. 6. Radyasyon tedavisi: Kanser tedavisi için uygulanan radyasyon, erken ergenliğe yol açabilir. Erken olgunlaşma şüphesi olan çocukların teşhisi ve tedavisi için bir uzmana başvurulması önerilir.

Yüksek libido, yani cinsel dürtünün artması, çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir: Hormonal değişiklikler. Stres düzeyi. Ruh hali ve duygusal durum. İlaçlar ve tıbbi durumlar. Yaşam tarzı faktörleri. Eğer libido seviyenizde belirgin bir değişiklik fark ediyorsanız veya endişeleriniz varsa, bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.

Peniste kılcal damarların belirginleşmesi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Hormonal Değişiklikler: Testosteron gibi hormonların seviyesindeki değişiklikler damarların görünürlüğünü artırabilir. 2. Fiziksel Aktivite ve Egzersiz: Düzenli egzersiz kan akışını artırarak damarların daha belirgin hale gelmesine neden olabilir. 3. Yaş ve Genetik Faktörler: Yaş ilerledikçe ciltteki elastikiyet azalır ve damarlar daha belirgin hale gelebilir. 4. Sağlık Sorunları: Varis veya iltihaplanma gibi durumlar penisteki damarların belirginleşmesine yol açabilir. Eğer bu durum rahatsızlık veriyorsa, bir sağlık profesyoneline danışmak faydalı olabilir.

Gonadarş, ergenlik döneminin en erken gonadal değişikliklerini ifade eder. Bu dönemde, hipofiz gonadotropinlerinin etkisiyle kızlarda yumurtalıklar, erkeklerde ise testisler büyümeye başlar ve seks steroidlerinin (östradiol ve testosteron) üretimini artırmaya geçerler.

Langerhans adacıklarının alfa hücreleri glukagon hormonu üretir.

Vücutta kan kaybı durumunda antidiüretik hormon (ADH) salgılanır.

Libido düşmesi (cinsel istek azalması) çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Hormon seviyelerindeki değişimler: Östrojen veya testosteron seviyelerindeki dalgalanmalar libidoyu etkileyebilir. 2. Sağlık problemleri: Diyabet, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve böbrek yetmezliği gibi kronik hastalıklar cinsel fonksiyonları zayıflatabilir. 3. İlaç yan etkileri: Antidepresanlar, tansiyon ilaçları ve hormon tedavileri gibi bazı ilaçlar libidoyu düşürebilir. 4. Zihinsel sağlık ve stres: Depresyon, anksiyete, stres ve düşük özgüven gibi faktörler cinsel isteği azaltabilir. 5. Yaşam tarzı ve alışkanlıklar: Düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam, alkol ve sigara kullanımı libido üzerinde olumsuz etki yapar. 6. İlişki problemleri: Partnerle yaşanan iletişim problemleri, güvensizlik ve duygusal mesafe cinsel isteği olumsuz etkileyebilir. Libido düşmesi durumunda bir uzmana danışarak doğru teşhis ve tedavi yollarını araştırmak önemlidir.

Kronik anemide eritropoetin (EPO) hormonu yükselir.

Kalsitonin, tiroit bezinin çalışmasını düzenler.

Epifiz bezini çalıştıran temel unsur, melatonin hormonunun salgılanmasıdır. Bu bez, beynin uyku-uyanıklık döngüsünü düzenlemek ve biyolojik saati ayarlamak için melatonin üretir. Ayrıca, epifiz bezini harekete geçiren diğer faktörler arasında: Işık: Melatonin üretimi karanlıkta artar, aydınlıkta azalır. Yaş: İnsan epifizi 1-2 yaşına kadar büyür ve sonra sabit kalır. Beslenme: Şekerli ve işlenmiş gıdaların tüketimi epifiz bezini olumsuz etkileyebilir. Epifiz bezinin düzgün çalışmaması, uyku bozuklukları, hormonal dengesizlikler ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir.

Promester iğnesi, medroksiprogesteron asetat adlı etken maddeyi içeren bir ilaçtır ve çeşitli hormonal dengesizliklerin tedavisinde kullanılır. Başlıca kullanım alanları: - Adet düzensizlikleri: Progesteron eksikliği nedeniyle oluşan düzensiz adet dönemlerini düzenlemek için. - Amenore: Hormon dengesizliklerine bağlı olarak adet görmeyen kadınlarda adet kanamasının başlatılmasına yardımcı olmak. - Endometriozis: Endometrial dokunun rahim dışında büyümesi durumunda, bu büyümeyi kontrol etmek için. - Hormona bağlı kanserler: Özellikle bazı meme ve rahim kanserlerinin tedavisinde, hormon tedavisinin bir parçası olarak. - Hamileliğin sürdürülmesi: Erken gebelik döneminde, plasentadan progestron salgılanmasının gerektiği durumlarda. Uygulama şekli: Genellikle kas içine (intramüsküler) enjeksiyon şeklinde yapılır ve dozaj, doktor tarafından belirlenir. Yan etkiler arasında baş ağrısı, mide bulantısı, göğüslerde hassasiyet ve ruh hali değişiklikleri gibi durumlar yer alır. Bu ilaç, hamilelik ve emzirme döneminde dikkatli kullanılmalıdır.