ÇocukSağlığı

13 yaşındaki bir çocuğun kilosu, kız ve erkek çocuklarda farklılık gösterir: Kız çocukları: Ortalama 35 kg ile 63 kg arasında olmalıdır. Erkek çocukları: Ortalama 30 kg ile 68 kg arasında olmalıdır. Ancak, yalnızca kiloya bakmak yerine vücut kitle indeksine (VKİ) bakmak daha doğrudur. Her çocuğun gelişimi farklı olduğu için, çocuğun sağlıklı olup olmadığını belirlemek için bir uzmana danışılması önerilir.

Elfida şarkısının hikayesi, Haluk Levent'in sosyal medya paylaşımına göre şöyledir: Elfida ismi, kanser hastası 9 yaşındaki Beyzanur'a sonradan verilmiştir. Haluk Levent, Beyzanur'u 4 yaşındayken tanımış ve amansız hastalığıyla mücadele etmesi için onu Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne götürmüştür. Bir gün doktorların odasındayken, doktorlardan biri Levent'e "Bu kızı gözden çıkartın" demiştir. Levent, bu sözlerden etkilenerek Beyzanur için "Elfida" şarkısını yazmıştır. Beyzanur'un son günlerinde Levent, ona şarkıyı söylemiş ancak Beyzanur kendisinin Elfida olduğunu bilmiyormuş. Beyzanur'un anne ve babası, gece gündüz nöbet tuttukları için kızlarına sarılamıyorlarmış. Beyzanur, bir gün evden başka bir yere kaldırılmış ve Levent, onu o gece kaybetmiş. Levent, Beyzanur'un ailesinden bir çocuk daha yapmalarını istemiş ve bir yıl sonra kızları Elfida doğmuş. Haluk Levent, bu şarkıyı ticari amaçla kullanmak istememiştir. Bu hikaye, Haluk Levent'in kişisel anlatımına dayanmaktadır ve başka kaynaklar tarafından doğrulanmamıştır.

Dolven şurup, etken maddesi ibuprofen olan, çocuklarda ateş ve ağrıyı hafifletmek için kullanılan bir ilaçtır. Kullanım alanları: Ateş: Soğuk algınlığı, grip veya diğer enfeksiyonlara bağlı ateşin düşürülmesinde etkilidir. Ağrı: Baş ağrısı, diş ağrısı, kulak ağrısı, boğaz ağrısı, eklem ağrıları, kas ağrıları, ameliyat sonrası ağrı, yaralanma ve burkulmalara bağlı ağrıların tedavisinde kullanılabilir. Juvenil romatoid artrit: Çocuklarda görülen bir eklem iltihabı türüdür; Dolven şurup, bu hastalığın belirtilerini (ağrı, şişlik, sertlik gibi) hafifletmek için kullanılabilir. Dolven şurup, doktor tavsiyesi ve kontrolü dışında kullanılmamalıdır.

Evet, okula gitmek istememek psikolojik nedenlere dayanabilir. Okul isteksizliğinin bazı psikolojik nedenleri şunlardır: Kaygı ve stres. Depresyon ve mutsuzluk. Akran zorbalığı. Ailevi sorunlar. Özgüven eksikliği. Bu tür durumlarda profesyonel psikolojik destek almak önemlidir.

Uyurgezer çocuk şu şekilde davranabilir: Bilinçsiz hareketler: Çocuk, yataktan kalkıp odada veya evin içinde dolaşabilir, kapı açabilir, merdiven inebilir. Sabit ve donuk bakışlar: Yüz ifadesi sabit ve donuktur, gözleri boş bir ifadeye sahiptir. Tepkisizlik: Çevresel uyaranlara tepki vermez, konuşmalara veya uyarılara cevap vermez. Hafıza kaybı: Uyandığında, olan biteni hatırlamaz. Yorgunluk: Uyurgezerlik sonrası yorgunluk hisseder, sabahları uykusuz veya bitkin uyanabilir. Tehlikeli durumlar: Açık pencereye yaklaşabilir, kesici aletlere dokunabilir veya merdivenden düşebilir. Uyurgezerlik genellikle zararsızdır ve çocukların büyüme sürecinde düzelir.

Bebeklerin gülme gelişimi şu şekilde ilerler: Yenidoğan dönemi (0-6 hafta). Duyarlı gülümseme dönemi (6-8 hafta). Farkında olunan gülümseme evresi (6. ay). Mizah anlayışının gelişmesi (12. ay). Her bebeğin gelişimi farklı olabilir ve bu zaman aralıklarında ufak sapmalar yaşanabilir.

Bir çocuğun sağlıklı olduğunu anlamak için şu kriterlere dikkat edilebilir: Fiziksel gelişim: Kilo ve boy oranı: Doğumdan sonraki düzenli kilo ve boy artışı sağlıklı bir gelişimi işaret eder. Baş çevresi: Beyin gelişimi hakkında bilgi verir. Kas tonusu: Hareketlilik ve refleksler sağlıklı bir gelişim için önemlidir. Beslenme durumu: Emme refleksi: Sağlıklı bir şekilde gelişmiş olmalıdır. İdrar ve dışkı çıkışı: Düzenli idrar ve dışkı çıkarması, yeterli beslenip beslenmediğini gösterir. Davranışsal gelişim: İletişim: Ses çıkarma ve gülümseme gibi beceriler sağlıklı bir gelişimi gösterir. Motor beceriler: Başını kaldırma, dönme veya oturma gibi becerilerin gelişimi önemlidir. Sağlık kontrolleri ve aşılar: Doktor ziyaretleri: Düzenli sağlık kontrolleri yapılmalıdır. Aşı takvimi: Aşıların zamanında yapılması önemlidir. Bu konularda endişe duyulduğunda bir çocuk doktoruna başvurulması önerilir.

Stres çarkını kullanmaması gerekenler arasında şunlar bulunmaktadır: 3 yaşından küçük çocuklar. Dikkat eksikliği, hiperaktivite, anksiyete ve otizm gibi sorunları olan çocuklar. Ayrıca, stres çarkının plastik ve metal parçalarının kırılması durumunda tehlike oluşturabileceği için herkesin stres çarkını dikkatli kullanması önerilir.

Balonların tehlikeli olmasının bazı nedenleri: Helyum gazı solunması: Uçan balonlarda kullanılan helyum gazı, yanıcı ve patlayıcı olmamasına rağmen solunduğunda oksijenle yarışarak vücuttaki oksijen miktarını düşürür ve ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Patlama riski: Balonların patlaması durumunda, özellikle hidrojen gazı kullanılmışsa, vücutta yanıklar meydana gelebilir. Diğer riskler: Balonların çeperindeki küçük deliklerden gaz kaçağı olabilir ve bu durum, özellikle kapalı alanlarda zehirlenme riski yaratabilir.

Çocuk ve genç psikiyatri uzmanının (çocuk psikiyatristi) bazı görevleri: Tanı koyma ve değerlendirme. Tedavi planı oluşturma. Psikoterapi uygulamaları. Aile danışmanlığı. Okul ve çevre ile iş birliği. Krize müdahale.

Persentil hesaplama için aşağıdaki adımlar izlenebilir: 1. Ölçüm Yapma: Çocuğun boy, kilo ve baş çevresi ölçülür. 2. Tabloyla Karşılaştırma: Çocuğun ölçüleri, cinsiyete göre ayrılmış persentil tablolarındaki değerlerle karşılaştırılır. 3. Hesaplama Aracı Kullanımı: Persentil hesaplama araçlarından yararlanılabilir. Persentil değerleri: 3-97 arası: Normal seviyeler. 3'ün altı: En zayıf ve kısa çocuklar. 97'nin üstü: En şişman ve uzun çocuklar. Önemli Notlar: Persentil değerleri, çocuğun aynı persentil çizgisi üzerinde ilerlemesini gösterir. Değerlerde ani ve büyük farklılıklar varsa, doktora başvurulmalıdır.

Otizm belirtileri genellikle üç temel alanda ortaya çıkar: 1. Sosyal iletişim ve etkileşim güçlükleri: Göz teması kurmada zorluk. Duyguları anlamada veya ifade etmede sıkıntı. Akran ilişkilerinde sorunlar. 2. Tekrarlayan davranışlar ve sınırlı ilgi alanları: Aynı hareketleri veya rutinleri tekrarlama. Rutin değişikliklerine aşırı tepki gösterme. 3. Duyusal hassasiyetler: Işık, ses, dokunma veya koku gibi uyaranlara karşı aşırı veya az tepki gösterme. Diğer belirtiler: Kendisiyle konuşan bireyleri duymamak ya da tepki vermemek. İsimle seslenildiğinde cevap vermemek. Fiziksel temaslardan hoşlanmamak. Kelime ve cümleleri öğrenememek. Sürekli aynı kelime ve cümleleri tekrarlamak. Göz temasından kaçınmak. Hırçınlık, öfke nöbetleri. Sallanma, kendi etrafında dönme ya da çırpınma gibi hareketleri sürekli olarak tekrar etmek. Kendine zarar verebilecek davranışlar sergilemek. Otizm belirtileri ilk aylarda hafif seyredebilir veya fark edilmeyebilir, ancak belirtiler sıklıkla 1-3 yaş aralığında fark edilmeye başlanır. Otizm tanısı yalnızca bir çocuk ve ergen psikiyatristi tarafından konulabilir.

Çocuk ve ergen psikolojisi için çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanına gidilir. Çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanları, tıp fakültesini bitirdikten sonra psikiyatri alanında uzmanlık eğitimini tamamlamış ve ardından çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında yan dal eğitimini almış hekimlerdir. Bu uzmanlar, aşağıdaki görev ve sorumlulukları üstlenir: tanı koyma ve değerlendirme; tedavi planı oluşturma; psikoterapi uygulamaları; ilaç tedavisi yönetimi; aile danışmanlığı; okul ve sosyal çevre ile işbirliği. Çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanları, 0-18 yaş arasındaki bireylerin zihinsel, duygusal ve davranışsal gelişimlerini inceler ve sorunları teşhis edip tedavi eder. Çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanlarının ilgilendiği bazı hastalıklar şunlardır: dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB); otizm spektrum bozuklukları; anksiyete bozuklukları; depresyon; bipolar bozukluk; obsesif kompulsif bozukluk (OKB); yeme bozuklukları; öğrenme güçlükleri; davranım bozuklukları; uyku bozuklukları. Çocuk ve ergen psikiyatrisi bölümüne aşağıdaki durumlarda başvurulması önerilir: sürekli ve yoğun duygusal sıkıntı belirtileri; okul performansında ani düşüş; sosyal izolasyon veya ilişki sorunları; agresif veya kendine zarar verici davranışlar; yeme veya uyku düzeninde belirgin değişiklikler; gelişimsel gecikme belirtileri; travmatik bir olayın ardından uyum sorunları; madde kullanımı şüphesi.

Evli bir çiftin çocuk sahibi olması için en uygun zaman, evliliğin üçüncü yılı olarak kabul edilir. Bu dönemde çiftler, birbirine ve birlikte yaşama alışmış olurlar. Ancak, çocuk sahibi olma kararı kişisel ve çiftlere özgü koşullara bağlıdır. Evlat edinme sürecinde ise, evli çiftlerin en az 5 yıl evli olmaları veya her iki eşin de 30 yaşını doldurmuş olmaları gerekmektedir.

0-8 yaş arası çocukların beslenmesi, yaş aralıklarına göre değişiklik gösterir: 0-1 yaş: İlk 6 ay sadece anne sütü verilmelidir. 1-3 yaş: Çocuklar, ebeveynlerinin beslenme alışkanlıklarını taklit eder. 4-6 yaş: Çocuklar, yeni yiyecekleri deneme konusunda daha isteklidir. 6-8 yaş: Bu dönemde kalsiyum, magnezyum ve potasyum eksiklikleri görülebilir. Genel olarak, çocukların sağlıklı beslenmesi için dengeli öğünler oluşturulması önerilir. Sağlıklı beslenme konusunda bir uzmana danışılması önerilir.

Erdal ismi farklı kişiler için kullanıldığından, "Erdal'ın hastalığı nedir?" ifadesi farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Vatandaş Erdal olarak bilinen Nihat Erdal Tutak'ın hastalığı hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. 2025 yılının Haziran ayında, sosyal medyada kalp krizi geçirdiği yönünde iddialar ortaya atılmış, ancak bu iddialar resmi kaynaklar tarafından doğrulanmamıştır. Erdal Özyağcılar'ın ise bağırsak enfeksiyonu geçirdiği belirtilmiştir. Oyuncu, bu durumun hayatını olumsuz etkilediğini ifade etmiştir. Büllöz hastası Erdal olarak bilinen kişi, doğuştan gelen ve vücutta su toplanmasıyla karakterize edilen bir hastalıkla mücadele etmektedir. 13 yaşındaki Erdal Eren Kömürcü, koronavirüs geçirdikten sonra çocuklarda nadir görülen MİS-C hastalığına yakalanarak hayatını kaybetmiştir.

Kontil şurup sıvı, Kontil çiğneme tableti ise katı formdadır. Kontil, her iki formda da antihelmintik ilaçlar grubuna dahil olup, mide-bağırsak parazitlerinin neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) belirtileri genellikle çocukluk çağında, 6 ila 12 yaş arasında tespit edilir. Ancak, hiperaktivite bozukluğu bir çocukluk hastalığı olarak kabul edilse ve her zaman çocuklukta başlasa da, altta yatan nörofizyolojik farklılıklar yetişkinlikte de devam edebilir. DEHB tanısı için, semptomların 6 aydan uzun süre görülmesi ve çocuğun 6 yaş ve üzerinde olması gerekir. Dikkat eksikliği belirtileri gösteren bir çocuk fark edildiğinde, doğru tanı ve tedavi için bir uzmana başvurulması önerilir.

Boy uzatma ameliyatının uygulanabileceği yaş aralığı, hastanın durumuna göre değişiklik gösterir: Tedavi amaçlı ameliyatlar için alt sınır 3 yaş olarak belirlenmiştir. Estetik amaçlı ameliyatlar için ise 18-20 yaşlarında kapanan büyüme plaklarının beklenmesi gerekir. 45-50 yaş aralığı, boy uzatma ameliyatı için genel bir üst sınır olarak belirtilebilir. Her durumda, boy uzatma ameliyatı için en uygun zamanı belirlemek amacıyla bir ortopedi uzmanına danışılması önerilir.

Depremden etkilenen çocukların koruyucu aileye ne zaman verileceğine dair güncel bilgi bulunamadı. Ancak, 2023 yılında yapılan açıklamaya göre, depremden etkilenen ve korunma ihtiyacı olan çocuklar ilk olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı kuruluşlara alınmakta, güvenli bakımları sağlanmakta ve ailelerine ulaşma çalışmaları yapılmaktadır. Koruyucu aile olmak isteyen kişiler, e-Devlet üzerinden veya ikamet ettikleri ilin Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerine şahsen başvuru yapabilirler.