Farsça

Osmanlıca'nın 3. kurunda Arapça ve Farsça kaideler öğretilir. Üçüncü kur yaklaşık olarak 3 ay sürmektedir. Daha detaylı bilgi için kurslara başvurulması önerilir.

Azat isminin kökeni Farsçadır. Azat ismi, "kurtulmuş", "serbest ve özgür", "kimseye bağımlı olmayan" anlamlarına gelir.

Feridun ismi Farsça kökenlidir. Arapça "ferd" (birey) kökünden türemiştir. Ayrıca, Feridun isminin diğer anlamları şunlardır: sekizinci gök; Pişdadilerin altıncı padişahı olup, Cemşid sülalesinden demirci Gave'nin yardımıyla Dahhak-ı Mari'yi öldürmüştür.

Farsça çeviri, dile tam yetkinlik gerektirdiğinden zor olarak değerlendirilebilir. Farsça, Arapçaya benzerliği ile bilinen bir dildir ve bu dili iyi bilmeyen bir kişi için çeviri yapmak eksik kalabilir. Ancak, Farsça çeviri için çeşitli çevrimiçi araçlar ve platformlar mevcuttur, bu da süreci kolaylaştırabilir. Farsça çeviri konusunda yardım almak için güvenilir firmalarla iletişime geçmek de faydalı olabilir.

Çeç kelimesinin kökeni Farsça dilidir. Ayrıca, Çeç adıyla bilinen bir coğrafi ve tarihi bölge de bulunmaktadır. Bu bölge, Balkanlarda, Makedonya ve Trakya gibi daha büyük bölgelerin sınırında yer alır ve batı Rodop Dağları ile Bozdağ'ın kuzey yamaçlarını kapsar.

Şivekâr kelimesi, Farsça kökenli olup "işveli", "nazlı", "edalı" anlamlarına gelir. Ayrıca, kadın ismi olarak da kullanılır.

Osmanlı Türkçesinde Arapça ve Farsçadan gelen unsurlar şunlardır: Kelimeler: Arapça ve Farsça kökenli birçok kelime Osmanlı Türkçesine geçmiştir. Gramer Unsurları: İsimler, sıfatlar, tamlamalar, eklerle türetilen kelimeler, birleşik isim ve sıfatlar, zarflar, bağlaçlar ve ünlemler gibi gramer unsurları da Arapça ve Farsça kökenlidir. Bazı örnekler: Arapça kökenli kelimeler: iḳbāl, iktirāb, inbisāṭ. Farsça kökenli kelimeler: belbāl, belbāle, belel, beliyye, belvā. Ayrıca, Arapça ve Farsça kökenli kelimeler, Osmanlı Türkçesi döneminde Türkçeye uyum sağlayarak ara biçimler oluşturmuş ve bu ara biçimler Türkçeleşme sürecini tamamlamıştır.

Mat kelimesinin kökeni Farsça dilidir. TDK’ye göre mat kelimesi, “satranç oyununda taraflardan birinin yenilgisi” ve “parlak olmayan, donuk” anlamlarına gelir. Ayrıca, İngilizcede hasır, keçe, paspas gibi yere serilerek kullanılan materyallere verilen addır ve zaman zaman Türkçede kullanılmaktadır. Mat kelimesinin Latince ve Fransızca karşılıkları da bulunmaktadır. Arapça kökenli bir sözcük olan "mat" ise, "satranç deyimi" anlamına gelir ve Arapça "mwt" kökünden gelen "māta" (öldü) sözcüğünden türetilmiştir.

Emre ismi Türkçe kökenlidir. Eski Türkçedeki “amrak” (sakinlik, barış) kelimesinin zamanla anlam kaymasıyla “sevilen, istenilen” anlamına gelerek oluşmuştur.

Ruşen kelimesi, Osmanlıca kökenli olup "parlak", "aydınlık" anlamına gelir. Ruşen-dil ifadesi ise şu anlamlara gelebilir: Gönülü aydınlık, hakikatleri bilen. Kalbi nurlanmış, kâmil ve çok temiz dindar. Gözleri fiziksel körlüğe mahkûm olan bir kimseye "kör" demek ayıp sayıldığından, "kalbiyle görüyor" anlamında "rüşendil" denilir.

Canan ismi Farsça kökenlidir. "Can" kelimesi "ruh" ve "yaşam" anlamına gelirken, "-an" eki sevgi ve aidiyet bildiren bir yapıdır. Osmanlıca metinlerde ve divan edebiyatında genellikle âşığın sevdiği kişiyi tanımlamak için kullanılmıştır.

Kenafir göz, bakışlarından açık bir şekilde nefret ve kin akan, kötü niyet besleyen insanlar için kullanılan bir deyimdir. Bu tabir, belirli bir göz rengine işaret etmez; her renk göz için kullanılabilir, ancak insanların inancına bağlı olarak genellikle renkli gözlere sahip kişiler için söylenir. Kenafir göz renginden bahsedildiğinde ise, nadir görülen ve yeşil ile mavi tonlarının birleşimi olan bir göz renginden bahsedilebilir.

Dilber kelimesi Farsça kökenlidir. Farsça'da "delal" veya "dilbar" şeklinde kullanılan bu kelime, "gönlü alan", "kalp çalan", "sevimli", "güzel" gibi anlamlara gelir.

Serkan ismi, Türkçe kökenli olup "öncelikli", "yüksek", "önemli", "asil bir soydan gelen kimse", "soylu kan" ve "başkan" anlamlarına gelir. "Ser" kelimesi "baş", "öncelik" veya "önem" anlamına gelirken, "kan" ise "kan", "soy" veya "sülale" anlamlarına gelir. Serkan ismi, 1970'lerden sonra popülerleşmiş modern bir erkek ismidir.

Güy kelimesi farklı anlamlara gelebilir: Güneş görmeyen yer. Adam (İngilizce "guy" kelimesinin çevirisi). Allahü teâlânın muhâfazasına (korumasına) kavuşmaya vesile olan âyet-i kerîmeler (Osmanlıca "güy" kelimesi).

Peştuca, Hint-Avrupa dil ailesinin İran koluna ait bir dildir. Bazı dilbilimciler, Peştucayı Urduca ve Farsçanın bir lehçesi olarak da kabul ederler.

18 Mayıs, Boğa burcunu temsil eder. Ayrıca, Maya takviminde 18, Haab takvimindeki 18×20 = 360 günlük dönemi ifade eder.

Bende kelimesi, Farsça kökenli olup "kul, köle" anlamına gelir. Ayrıca, "bende" kelimesi şu anlamlara da gelebilir: bağlanmış kimse, tutsak; yürekten bağlı; büyük aşkla seven; vefalı. Bunun yanı sıra, "bende" bir şeye sahip olma hâlini veya bir eylemin öznesi olarak konuşmacıyı ifade edebilir.

Nare ismi farklı kültürlerde çeşitli anlamlar taşıyan, kökeni itibarıyla farklı dillerde anlamlar içeren bir isimdir. Türkçe kökeni. Farsça kökeni. Ermeni kökeni. Ayrıca, Arapça'da "nar" kelimesi "ateş" anlamına gelir ancak burada bahsedilen ateş, yıkıcı veya korkutucu bir ateşten ziyade, daha çok ısı, ışık, canlılık ve tutku gibi olumlu enerjileri çağrıştırır. Nare ismi, kökeni itibarıyla hem Türkçe, hem Farsça hem de Arapça kökenlere sahip olabilir.

Norooz, Farsça kökenli bir kelime olup "yeni gün" veya "yeni yıl" anlamına gelir. İran ve Bahai takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder. Norooz, en az 3000 yıldır kutlanan ve Zerdüştlük ile Bahailik gibi dinlerde de önemli bir yere sahip olan bir bayramdır.