Enflasyon

4. çeyrek bilançoların gecikmesinin nedeni, enflasyon muhasebesi düzenlemeleri olabilir. Ayrıca, konsolide olmayan şirketler için son bilanço gönderme tarihi 3 Mart 2025, konsolide şirketler için ise 11 Mart 2025 olarak belirlenmiştir. Bu tarihler, şirketlerin finansal sonuçlarını açıklama sürelerini etkileyebilir. Bilanço tarihlerinin kesinleşmesi için şirketlerin Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yapacakları açıklamalar takip edilmelidir.

Nisan 2025 TÜFE oranı yüzde 3,00 olarak açıklanmıştır.

Reel Olmayan Finansman Maliyeti (ROFM), finansal kiralamada, işletmelerin borçlanma yoluyla elde ettikleri fonların maliyetinin enflasyonun etkisiyle artan kısmını ifade eder. Bu maliyet, aşağıdaki şekillerde hesaplanabilir: 1. Borç Tutarının Esas Alınması Yöntemi: Borç tutarına, borcun kullanıldığı döneme ait Yİ-ÜFE artış oranı uygulanarak hesaplanır. 2. Toplam Finansman Maliyetinin Esas Alınması Yöntemi: Finansman maliyetlerinin toplamına, döneme ait ortalama ticari kredi faiz oranına göre hesaplanan oranlar uygulanarak belirlenir. ROFM, enflasyon düzeltmesi işlemlerinde dikkate alınır ve düzeltmeye esas tutarın belirlenmesinde kullanılır.

Enflasyon hesaplaması, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından her ayın ilk haftasında bir önceki ay için hesaplanan endeks verileri kullanılarak yapılır.

Alım gücünü en çok etkileyen faktör enflasyondur. Enflasyon, bir ülkedeki ürün ve hizmetlerin fiyatlarının yıllar içinde değişmesi ve artması anlamına gelir. Alım gücünü etkileyen diğer faktörler şunlardır: Ülke para biriminin değer kazanması. Ülke içi üretimin artırılması, ithalatın azaltılması ve israfın önlenmesi. Ek gelir kaynakları oluşturulması ve paranın doğru yönetilmesi.

Gayrimenkul değer artış vergisinde enflasyon düzeltmesi, satış yapılan yılın mart ayının 1 ila 31'i arasında yıllık gelir vergisi beyannamesi verildiğinde yapılır.

Yüksek enflasyonda kazananlar genellikle şu gruplardır: 1. Sabit faizli ipotek sahipleri: Faiz oranları kredinin ömrü boyunca sabit kaldığı için enflasyondan yararlanırlar. 2. Hissedarlar: Şirketlerin değerleri enflasyonla birlikte artar ve hisse senetleri daha değerli hale gelir. 3. Emtia yatırımcıları: Altın gibi depolanabilir malların fiyatları enflasyon oranını yakından takip eder ve bu mallar enflasyona karşı iyi bir korunma sağlar. 4. Devlet: Yüksek enflasyon, devletin vergi gelirlerini otomatikman artırır ve borç stokunu reel olarak eritir. Öte yandan, kaybedenler arasında ise tasarruf sahipleri, emekliler ve değişken faizli ipotek sahipleri yer alır.

Enflasyon düzeltmesinde özellik arz eden hususlar şunlardır: 1. Parasal ve Parasal Olmayan Kıymetlerin Ayrımı: Parasal kıymetler, ulusal para değerindeki değişmelere karşı nominal değerleri aynı kalan, ancak satın alma güçleri fiyat hareketlerine göre ters yönde değişen kıymetlerdir. 2. Toplulaştırılmış Yöntemler: Stokların düzeltilmesinde basit ortalama yöntemi ve stok devir hızı yöntemi gibi toplulaştırılmış yöntemler kullanılabilir. 3. Avansların Düzeltilmesi: Alınan ve verilen avansların bir kısmı parasal olmayan nitelikte olup, bunların düzeltmeye tabi tutulması gerekmektedir. 4. Geçmiş Yıl Karları ve Zararları: 2023 yılı için yapılan enflasyon düzeltmesinde geçmiş yıl karları ve zararları düzeltilmiş bilançoda gösterilmez, Enflasyon Düzeltme Hesabına aktarılır. 5. Düzeltme Katsayıları: Düzeltme katsayılarının doğru bir şekilde hesaplanması ve uygulanması önemlidir.

Nijerya'da enflasyonun düşürülmesi için aşağıdaki ekonomik politikalar uygulanabilir: 1. Döviz Kuru İstikrarı: Döviz kuru dalgalanmalarının kontrol altına alınması, ithalat maliyetlerini düşürerek enflasyonla mücadelede etkili bir adım olacaktır. 2. Enerji Sektöründe Reform: Enerji fiyatlarının kontrol edilmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi, üretim maliyetlerini düşürebilir. 3. Tarım Sektörünün Geliştirilmesi: Tarımsal üretimde verimliliği artıracak altyapı yatırımları ve modern tarım tekniklerinin yaygınlaştırılması, gıda fiyatlarının kontrol altına alınmasını sağlayabilir. 4. Sıkı Para Politikaları: Merkez Bankası'nın faiz oranlarını artırarak piyasadaki likiditeyi azaltma politikası, enflasyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. 5. Ekonomik Reformlar: Hükümetin sübvansiyon politikalarında yaptığı değişiklikleri gözden geçirmesi ve gıda arzını artırmaya yönelik politikalar uygulaması önemlidir. Bu politikaların etkili olabilmesi için yapısal reformların hayata geçirilmesi büyük bir önem taşımaktadır.

Enflasyonist ortamda sürdürülebilirliği sağlamak için aşağıdaki stratejiler uygulanabilir: 1. Maliyet Yönetimi ve Verimlilik Artırma: Hammadde ve tedarik maliyetlerini kontrol altında tutmak için uzun vadeli sabit fiyatlı sözleşmeler yapmak, enerji verimliliğini artırmak ve atık yönetimini optimize etmek önemlidir. 2. Fiyatlandırma Stratejileri: Dinamik fiyatlandırma ile fiyatları piyasa koşullarına ve maliyet artışlarına göre ayarlamak, değer temelli fiyatlandırma yapmak ve kademeli fiyat artışları uygulamak sürdürülebilirliği destekler. 3. Finansal Stratejiler: Nakit akışını yönetmek, nakit rezervleri oluşturmak ve alacak tahsilat süreçlerini hızlandırmak finansal sürdürülebilirliği sağlar. 4. Müşteri İlişkileri ve Sadakat Programları: Müşteri sadakatini artırmak için sadakat programları ve teşvikler sunmak, müşteri geri bildirimlerini dikkate alarak ürün ve hizmetlerde iyileştirmeler yapmak önemlidir. 5. Ürün ve Hizmet Çeşitlendirmesi: Yeni pazar fırsatlarını değerlendirmek, ihracat yapmak ve yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirerek rekabet avantajı sağlamak sürdürülebilir büyümeyi destekler.

Temmuz ayı enflasyon farkını hesaplamak için aşağıdaki adımlar izlenir: 1. Dönemlerin Belirlenmesi: Başlangıç ve bitiş dönemleri belirlenir. 2. Enflasyon Oranlarının Hesaplanması: İlgili dönemlerdeki enflasyon oranları, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) veya Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) gibi endeksler kullanılarak hesaplanır. 3. Enflasyon Farkının Hesaplanması: Başlangıç ve bitiş dönemlerindeki enflasyon oranları arasındaki fark hesaplanır. Bu hesaplama, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından aylık olarak açıklanan enflasyon verilerine göre yapılır.

1988 yılı enflasyon oranı %75,2'dir.

Savaştan sonra paranın değer kazanması, çeşitli ekonomik dinamikler ve yatırım stratejileri ile mümkündür: 1. Talep ve Arz Şokları: Savaş, savunma sanayii, sağlık hizmetleri ve temel ihtiyaç malzemelerine olan talebi artırırken, üretim kapasitelerini kısıtlayabilir. 2. Enflasyon ve Fiyat Dalgalanmaları: Savaş dönemlerinde enflasyon yükselme eğilimindedir ve bu durum, güvenli liman olarak görülen varlıklara olan talebi artırır. 3. Hükümet Müdahaleleri: Hükümetlerin savunma ve altyapı harcamalarını artırması, para biriminin değerini olumlu etkileyebilir. Kazançlı yatırım araçları arasında şunlar öne çıkar: - Altın: Tarihsel olarak savaş zamanlarında güvenli bir liman olarak tercih edilir. - Devlet Tahvilleri: Düşük riskli yatırım araçları olarak öne çıkar. - Savunma Sanayii Hisseleri: Savaş dönemlerinde bu sektörlere yapılan yatırımlar değer kazanabilir. - Gıda ve Sağlık Sektörü: Temel tüketim mallarına olan talep artışı, bu sektörleri kazançlı hale getirir. Yatırım kararları alırken, politik riskler ve etik sorumluluklar da göz önünde bulundurulmalıdır.

Paranın güncel değeri ile ödenmesi talebi, genellikle geçersiz sözleşmeler veya sebepsiz zenginleşme durumlarında, ödenen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki değerine ulaştırılması anlamına gelir. Bu talep, denkleştirici adalet ilkesi çerçevesinde, ekonomik koşullar, enflasyon, faiz oranları ve diğer ilgili göstergelerin dikkate alınarak hesaplanmasını gerektirir. Ayrıca, yabancı para alacaklarının tahsilinde de, borcun vadesinde ödenmemesi durumunda, alacaklının parayı yabancı para veya Türk Lirası olarak talep etme hakkı vardır ve bu durumda da paranın güncel değeri esas alınır.

Kasım 2024'te ÜFE (Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi) ve TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) şu şekilde gerçekleşti: - ÜFE: Kasım ayında %0,66 artış gösterdi ve yıllık artış oranı %29,47 oldu. - TÜFE: Kasım ayında %2,24 arttı ve yıllık enflasyon %47,09 olarak kaydedildi.

Eşel mobil sistemi, ücretli ve maaşlıların hayat pahalılığı karşısında satın alma güçlerinin korunması amacıyla geliştirilen bir ücret ayarlama sistemidir. Bu sistemde, enflasyonun belirli oranlara ulaşması durumunda, ücretler herhangi bir sözleşmeye gerek kalmadan aynı oranda artırılır.

2024 yılı için 2 aylık enflasyon farkı şu şekildedir: Temmuz ayı için: %3,32. Ağustos ayı için: %2,47. Bu verilere göre, SGK ve Bağ-Kur emeklileri Ocak ayı için %6,70, Şubat ayı için ise %4,53 enflasyon farkını hak etmiştir. Net zam oranı, eylül, ekim, kasım ve aralık aylarına ilişkin enflasyon verilerinin açıklanmasının ardından belirlenecektir.

Defter-Beyan Sistemi'nde araç enflasyon düzeltmesi yapmak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. "Sabit Kıymet Ek Maliyet" gider kayıt alt tür seçeneğinden "Sabit Kıymet Enflasyon Düzeltme Farkı" alt türünü seçin. 2. 2024 yılı ve sonrasında kalan faydalı ömür süresince, düzeltme fark tutarı için amortisman ayırın. 3. "Enflasyon Düzeltme Fark Tutarı", "Birikmiş Amortisman Enflasyon Düzeltme Fark Tutarı (Geçmiş Dönemlere İsabet Eden)" ve "Enflasyon Düzeltme Net Fark Tutarı" alanlarını doldurun. Ayrıca, 7194 sayılı kanun gereği, binek araçlara ilişkin enflasyon düzeltmesi sonrası sınırı aşan amortisman giderleri varsa, bu giderlerin vergi matrahına eklenmesi gerekmektedir.

200'lük banknotun kaldırıldığına dair doğrudan bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, bu banknotun kullanımının azaldığı ve yerine daha düşük kupürlü banknotların (10 ve 20 TL gibi) daha fazla dolaşıma girdiği bilinmektedir. Ayrıca, dijitalleşme sürecinin bir parçası olarak, bazı uzmanlar 200 TL'lik banknotun bile yakın gelecekte tedavülden kalkabileceğini öngörmektedir.

Marmarabirlik'in zarar etmesinin temel nedeni, 2023-2024 yılı bilançosunda enflasyon muhasebesinden kaynaklı oluşan zarar olarak belirtilmiştir. Ayrıca, son yıllarda alınan yanlış kararlar ve ortak fikir birliğinden sapmalar da kurumun güç kayıplarına yol açmıştır.