• Buradasın

    DivanŞiiri

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Gazel nedir ve örnekleri?

    Gazel, Türkçe Divan edebiyatının en yaygın nazım şeklidir. Gazel örnekleri: Fuzûlî'nin gazeli: >Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı Felekler yandı âhımdan murâdım şem'i yanmaz mı. Bâkî'nin gazeli: >Serv ile kametüne kimse dimez hem serdür Müntena kametün andan dahi bala terdür. Gazel türleri: Âşıkane gazel: Aşk acısı ve mutluluğunu işler. Rindane gazel: Yaşamdan zevk almayı, içkiyi ve dünyaya boş vermeyi anlatır. Sûfiyâne veya ârifâne gazel: Tasavvufî düşünceyi işler. Hikemî veya hakîmâne gazel: Felsefi konuları işler. Gazel yazan usta şairlere "gazelsera", gazelleri makamla okuyan kişilere ise "gazelhan" denir.

    Atilla İlhan eski Türk şiiri için ne demiştir?

    Attila İlhan, eski Türk şiiri için şu görüşleri dile getirmiştir: Klasik Türk şiiri: İlk şiir kitaplarından itibaren Klasik Türk şiirinin önemine vurgu yapmış, bu şiir mirasının yeni Türk şiiri üzerinde etkili olması gerektiğini savunmuştur. Divan şiiri: Divan şiirini küçümsediği şiirler yazmış, ancak daha sonra bu şiirlerin etkisini kabul etmiştir. Halk şiiri: 1960 sonrası halk şiirinin devrimci söylemin temsilcisi olarak görüldüğünü, ancak halk şiirinin de her yüzyılda değişmez kalıpları tekrarladığını ve bu yönüyle divan şiiri gibi olduğunu savunmuştur.

    Gülşehri hangi dönem şairidir?

    Gülşehri, 13. yüzyıl sonları ile 14. yüzyıl başlarında yaşamış bir şair ve şeyhtir.

    Sümbülzade Vehbi'nin edebi kişiliği nedir?

    Sünbülzade Vehbi'nin edebi kişiliği şu şekilde özetlenebilir: 18. yüzyıl şairi: 18. yüzyılın ünlü divan şairleri arasında yer alır. Klasik şiir: Klasik divan şiirini en iyi temsil eden şairlerden biridir. Şekil ve estetik: Daha çok şekle, dışa ve klasik estetiğe önem vermiştir. Teknik ve biçim: Teknik ve biçim bakımından sağlam eserler yazmıştır. Lirizm eksikliği: Şiirleri lirizm yoksunluğu ile eleştirilmiştir. Etkilendiği şairler: Bakî, Nâbî, Sâbit ve Nedîm'in mazmunlarını tekrarlamıştır. Yerel unsurlar: Şiirlerinde yerel konulara, günlük hayatla ilgili atasözleri ve deyimlere yer verir. Toplumsal yansıma: Şiirleri, devrin toplumsal hayatını yansıtması bakımından önemlidir. Hiciv: Çağdaşı Sürûrî ile sürekli hicivler yazmış, bu yüzden azledilmiştir. Mizah: Eğlenceye ve işrete olan düşkünlüğünü mizahi bir dille ifade etmiştir.

    Mazmun nedir?

    Mazmun, kelime anlamı olarak "anlam, kavram" demektir. Edebiyatta ise bazı düşüncelerin ifadesinde kullanılan klişeleşmiş söz ve anlatımlara denir. Mazmunun bazı özellikleri: Kalıplaşmış ifadeler olması. Dolaylı anlatım içermesi. Mecazlardan farklı olması. Mazmun, Divan edebiyatında sıkça kullanılır ve sevgilinin ağzı için "âb-ı hayat, gül, gonca, şarâp ve la'l" gibi ifadeler örnek olarak verilebilir.

    En ünlü mersiye kime ait?

    En ünlü mersiyelerden bazıları ve yazarları şunlardır: Bâkî - Kanuni Sultan Süleyman Mersiyesi. Fuzûlî - Kerbela Mersiyesi. Şeyhülislam Yahya - Mersiye. Taşlıcalı Yahya Bey - Şehzade Mustafa Mersiyesi. Ayrıca, Ahmedi'nin XV. yüzyılda Süleyman Şah’ın ölümü üzerine yazdığı mersiye, divan edebiyatında bilinen ilk mersiye olarak kabul edilir.

    Beyit ve dörtlük nazım birimleri arasındaki fark nedir?

    Beyit ve dörtlük nazım birimleri arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Beyit: Şiirde iki mısradan oluşan nazım birimidir. Dörtlük: Dört mısradan oluşan nazım birimidir. Ayrıca, divan edebiyatında beyit nazım birimi kullanılırken, halk edebiyatında dörtlük nazım birimi kullanılır.

    İskender Pala divan şiirini nasıl anlatıyor?

    İskender Pala, divan şiirini geniş kitlelere tanıtmak ve sevdirmek amacıyla birçok çaba sarf etmiştir. Pala, divan şiirinin insanların sosyal hayatını, hukukunu, iktisadını, düşünce sistemini, ince zevklerini, giyim kuşamını, yiyip içtiklerini ve kısaca bütün bir tarihi barındırdığını ifade eder. Ayrıca, İskender Pala divan şiirinde kış temasını ele alarak, kışın dış dünyadan ziyade şaire hasret, pişmanlık ve tükenmişlik gibi duyguları hatırlattığını belirtmiştir. Pala'nın divan şiirini nasıl anlattığına dair daha fazla bilgi için TEDxİKÜ'de verdiği "Sözden Şiire" başlıklı konuşmaya da başvurulabilir.

    Divan-ı Kebir'de kaç şiir var?

    Divan-ı Kebir'de yaklaşık 40-50 bin beyit bulunmaktadır. Ancak, bu sayı seçmeler ve tam nüshalara göre 5 bin ile 47 bin arasında değişiklik gösterebilir.

    Divan I Şifa ne için kullanılır?

    Divan-ı Şifa, Osmanlı tıbbında fiziksel, ruhsal, manevi ve zihinsel iyileşmeyi ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Ayrıca, "Divan-ı Şifa" adıyla bir çörek otu kapsülü satan bir firma da bulunmaktadır.

    Tamat'ta hangi nazım biçimi kullanılmıştır?

    Tamat eserinde gazel, kaside, terkib-i bent, murabba gibi Divan edebiyatı nazım biçimleri kullanılmıştır. Ayrıca, Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit gibi ikinci dönem Tanzimat sanatçılarının etkisiyle yeni nazım biçimleri de denenmiştir.

    Mesnevinin ilk beyti nedir?

    Mesnevî'nin ilk beyti, Mevlana Celaleddin Rumi tarafından kaleme alınmış olup, "Dinle, bu ney neler hikâyet eder, ayrılıklardan nasıl şikâyet eder" anlamına gelen "Bişnev in ney çün hikâyet mîküned Ez cüdâyîhâ şikâyet mîküned" şeklindedir. Bu beyit, Mesnevî-i Şerif'in özünü oluşturur ve ney'in ağzından ayrılık ve vatan özlemini anlatır.

    Divan şiirinde şairlerin kullandığı takma ada ne denir?

    Divan şairlerinin şiirlerinde kullandığı takma ada mahlas denir.

    Divan edebiyatı mazmunu nasıl bulunur?

    Divan edebiyatı mazmunu bulmak için şu adımlar izlenebilir: 1. Edebî sanatları incelemek: Mazmunların kurulmasında teşbih, istiare, hüsn-i ta’lîl, mecâz-ı mürsel ve tevriye gibi edebî sanatlar önemli rol oynar. 2. Bağlı unsurları tanımak: Mazmun, belirli kelimeler arasında kurulan bağlantılarla oluşur. 3. Kültürel bilgiye başvurmak: Mazmunu çözmek için divan şiiri kültürüne hakim olmak gereklidir. 4. Sembolik anlamları anlamak: Mazmun, sembolden farklıdır; herkesçe aynı şekilde bulunabilecek belirli bir anlamı vardır. Örnek bir beyit üzerinden mazmun analizi: > "Kaddine karşı gözüm nicesi yaş dökmeye kim Demiş ol serv-i revan ab-ı revanı severem" (Ahmet Paşa). Bu beyitte "ab-ı revan" mazmunu kullanılmıştır.

    Rubab-ı Şikeste ne anlatıyor?

    Rübab-ı Şikeste, ağırlıklı olarak Tevfik Fikret'in Edebiyat-ı Cedide (Yeni Yazın) döneminin ürünlerini içeren bir şiir kitabıdır. Bu dönemde yazılan şiirlerde, aşk, acıma ve doğa gibi konuların yanı sıra, şairin kendi içine kapalı yaşam görüşünün çağrıştırdığı düşünceler işlenmiştir. Eserde, toplumsal sorunlara ağırlık veren şiirlerin yanı sıra, günlük konuşma diline yakın dille yazılmış şiirler de bulunmaktadır.

    Divan şiiri ve bikr-i mana nedir?

    Divan şiiri, klasik Türk edebiyatı, eski Türk edebiyatı veya yüksek zümre edebiyatı olarak da adlandırılır. Bikr-i mana, daha önce söylenmemiş yeni bir anlam, yeni bir söz bulma arayışıdır. Bikr-i mana, aynı zamanda "bikr-i fikr" ve "bikr-i mazmun" ile birlikte kullanılır.

    11 sınıf divan şiiri kaça ayrılır?

    11. sınıf divan şiiri, nazım biçimleri ve nazım türleri olmak üzere iki ana kategoriye ayrılır. Nazım Biçimleri: Beyitlerle Kurulanlar: Gazel, kaside, mesnevi, kıta, müstezat. Bentlerle Kurulanlar: Rubai, tuyuğ, murabba, şarkı, terkib-i bent, terci-i bent, muhammes. Nazım Türleri: Tevhid: Allah’ın birliğini ve yüceliğini anlatan kasideler. Münacaat: Allah’a yakarışı dile getiren kasideler. Naat: Hz. Muhammed’i öven kasideler. Methiye: Devrin önde gelen kişilerini öven kasideler. Hicviye: Devrin yöneticilerini yeren kasideler. Mersiye: Önemli birinin ölümünden duyulan üzüntüyü dile getiren kasideler. Cülûsiyye: Padişahın tahta oturması münasebetiyle yazılan kasideler. Sûriyye: Düğün veya sünnet gibi şenlikleri ele alan kasideler. Bu sınıflandırmalar, divan şiirinin temel yapı taşlarını oluşturur.

    Şeyh galip hangi tür şiir yazmıştır?

    Şeyh Galib, divan şiiri türünde eserler yazmıştır. Başlıca eserleri: Divan. Hüsn ü Aşk. Şerh-i Cezîre-i Mesnevî. Es-Sohbetü's-Sâfiyye. Ayrıca, Galib Sebk-i Hindi akımının temsilcilerinden biri olarak kabul edilir.

    Gül i Sad Berg ne anlatıyor?

    Gül-i Sad-berg, farklı yazarlar tarafından çeşitli konularda yazılmıştır: Nev'i'nin Gül-i Sad-bergi: Sultan III. Murad için yazılmış, dini ve tasavvufi öğütler içeren bir kasidedir. Mesîhî'nin Gül-i Sad-berg'i: Doğum, ölüm, düğün gibi olaylara dair yüz mektup örneğinden oluşur. Bursalı Rahmî'nin Gül-i Sad-berg'i: Dini-tasavvufi konulu, yaklaşık 1550 beyitlik bir mesnevidir. Bostanzâde Yahyâ'nın Gül-i Sad-berg'i: Hz. Muhammed'in yüz mucizesini anlatır. Enderunlu Hasan Yâver'in Gül-i Sad-berg'i: Mesnevi nazım şeklinde yazılmış, hasbihal türünde bir eserdir; çok yemenin zararları ve az yemenin yararlarını anlatır.

    Şiir ve İnşâ makalesinde divan şiiri neden eleştirilmiştir?

    Ziya Paşa'nın "Şiir ve İnşâ" makalesinde divan şiiri, aşağıdaki gerekçelerle eleştirilmiştir: Taklitçilik: Divan şiirinin tamamen Arap ve Acem şiirinin taklidi olduğunu iddia etmiştir. Anlaşılmazlık: Dilin anlaşılmaz, söz ve hüner göstermek için karışık ve uzun tamlamalarla dolu olduğunu öne sürmüştür. Gerçekçilikten uzak olma: Beşerî duyguları yansıtmadığını ve gerçekçi olmadığını belirtmiştir. Aşırı kuralcılık: Aşırı kuralcı bir şiir anlayışı olduğunu ifade etmiştir. Ziya Paşa, bu eleştirilerin ardından hazırladığı "Harâbat" adlı antolojinin önsözünde ise bu görüşlerinden vazgeçmiş ve divan şairlerinden örneklerle eskinin özlemini çekmiştir.