• Buradasın

    DivanEdebiyatı

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Divan edebiyatında muamma ne demek?

    Divan edebiyatında muamma, bir kimsenin adını buldurmak amacıyla bilmece şeklinde söylenen söz, mısra veya beyit anlamına gelir. Muamma kelimesinin diğer anlamları: gizli, örtülü, anlaşılması güç veya işaret, remiz yoluyla söylenmiş söz; anlaşılmaz iş, bilinmeyen şey. Muammalar, genellikle Esma'ül Hüsna (Allah’ın doksan dokuz güzel ismi) ve insan isimleri gibi özel adların gizlenmesiyle oluşturulur. Divan edebiyatında muamma yazan önemli şairler arasında Ahmedî, Mu'in, Emri, Süruri ve Edirneli Emri bulunur.

    Namık Kemal Harabat'ta neyi savunur?

    Namık Kemal, Tahrib-i Harabat adlı eserinde Ziya Paşa'nın Harabat adlı eserine eleştiri getirerek yeni bir edebiyat hareketi başlatma isteğini savunur. Namık Kemal'in savunduğu bazı görüşler şunlardır: Divan edebiyatı: Ziya Paşa'nın Harabat'ta Divan edebiyatını övmesini eleştirir ve eski edebiyatı hortlatmak olarak yorumlar. Halk edebiyatı: Ziya Paşa'nın daha önce halk edebiyatını savunup Harabat'ta bunu terk etmesini çelişkili bulur. Edebiyatın yenilenmesi: Asıl amacın edebiyatın yenilenmesi ve gelişmesine katkı sağlamak olması gerektiğini belirtir. Ayrıca, Tahrib-i Harabat Türk edebiyatında ilk modern eleştiri örneği olarak kabul edilir.

    Sevgilinin didarı ne demek?

    Sevgilinin didarı, "sevgilinin yüzü", "sevdiceğin siması" veya "nazlı yarin yüzü" anlamına gelir. Didar kelimesi, Farsça kökenli olup, "görüntü", "benzerlik" ve "yüz" anlamlarına gelir.

    Sururi'nin konusu nedir?

    Sururi'nin konularından bazıları şunlardır: Tercüme-i Zahire-i Muluk: İslam'a göre mükemmel bir idarenin nasıl olması gerektiğini ele alan, 10 babtan oluşan bir eserdir. Kanunname-i Hita ve Hitan-ı Çin ve Maçin: Orta Asya, Çin, Hindiçin, Turan, İran gibi Asya ülkeleri hakkında coğrafi bilgiler içeren bir eserdir. Şerhül-Mu'cez li'l-Sururi: 13. yüzyılda yaşamış İbn Nefis'in el-Mucez adlı eserinin çeviri ve şerhidir. Tarih manzumeleri: Tarih düşürme türündeki şiirleriyle ünlüdür. Ayrıca, Sururi'nin divan ve hezeliyyat adlı eserleri de bulunmaktadır.

    Taşlıcali Yahya hangi tür eser yazmıştır?

    Taşlıcalı Yahya, mesnevi türünde eserler yazmıştır. Başlıca eserleri: Divan. Hamse: "Gencine-i Raz", "Kitab-ı Usul", "Gülşen-i Envar", "Yusuf u Züleyha", "Şah u Geda". Ayrıca, "Süleyman-name" ve "Gül-i sadberk" gibi eserler de ona atfedilmektedir, ancak bu eserler kaynaklarda kesin olarak yer almamaktadır.

    Tercüme-i Menakıb-ı Tâcü'l-Ârifîn kimin eseri?

    Tercüme-i Menakıb-ı Tâcü'l-Ârifîn, Seyyid Velâyet'in müritlerinden biri tarafından XVI. yüzyılda tercüme edilmiş bir eserdir. Bu eser, Ebü’l-Vefâ el-Bağdâdî'nin hayatı ve tasavvufî kişiliği hakkında bilgi vermektedir.

    Lügıras ne demek?

    Lügaz, Arapça kökenli bir kelime olup, "bilmece, bulmaca" anlamına gelir. Lügaz, herhangi bir nesnenin ya da varlığın özellikleri anlatılarak yazılan manzum bilmecelerdir. Lügaz kelimesi ile ilgili "lügıras" kelimesine dair bir bilgi bulunamamıştır.

    Atebetü'l-Hakayık'ta kaç dörtlük var?

    Atabetü'l-Hakayık'ta 101 dörtlük bulunmaktadır. Eser, toplam 40 beyit ve 101 dörtlükten oluşur ve tamamı 484 dizeden meydana gelir.

    Maktada ne yazılır?

    Maktada kelimesi, Arapça kökenli olup "kesit" anlamına gelir. Edebiyatta ise makta, gazel veya kasidelerin son beyti anlamında kullanılır. Ayrıca, Türkçede şimdiki zaman eki olarak kullanılan -makta, -mekte ekleri de fiil tabanına eklenerek yazılır. Bu bağlamda, "makta" kelimesinin ne yazıldığına dair spesifik bir bilgi bulunmamaktadır.

    Maktada ne yazılır?

    Maktada kelimesi, Arapça kökenli olup "kesit" anlamına gelir. Edebiyatta ise makta, gazel veya kasidelerin son beyti anlamında kullanılır. Ayrıca, Türkçede şimdiki zaman eki olarak kullanılan -makta, -mekte ekleri de fiil tabanına eklenerek yazılır. Bu bağlamda, "makta" kelimesinin ne yazıldığına dair spesifik bir bilgi bulunmamaktadır.

    Ağyâr ve yâr ne demek edebiyatta?

    Edebiyatta "yâr" ve "ağyâr" kavramları şu anlamlara gelir: Yâr. Ağyâr. Ağyâr ve yâr kavramlarının kullanıldığı bazı edebiyat türleri şunlardır: Divan edebiyatı. Tasavvuf. Halk şiiri.

    Divan edebiyatında hangi kafiyeler kullanılır?

    Divan edebiyatında kullanılan bazı kafiye türleri şunlardır: Mücerred kafiye. Mürekkep kafiye: Müreddef kafiye. Mukayyed kafiye. Müesses kafiye. Cinaslı kafiye. Ayrıca, divan edebiyatında zü’l-kavâfî (çok kafiyeli) ve tarsî’ (mısra sonlarındaki kafiyelerden önce, iki mısrada paralel olarak yer alan aynı vezindeki kelimelerin birbiriyle kafiyeli olması) gibi kavramlar da kullanılır.

    Rind ve Zahid kimin eseri?

    Rind ve Zahid, 16. yüzyıl divan şairi Fuzûlî'nin Farsça yazdığı mensur eserlerindendir.

    Bağdatlı Ruhi'nin Sanman Bizi Kim Şire-i Engûr İle Mestiz şiiri hangi döneme aittir?

    Bağdatlı Ruhi'nin "Sanman Bizi Kim Şîre-i Engûr İle Mestiz" şiiri, 16. yüzyıla aittir. Bağdatlı Ruhi, 1534-1535 yıllarında doğmuş ve 1605-1606 yıllarında vefat etmiştir.

    Ömer demirbağ hangi tür yazar?

    Ömer Demirbağ, divan edebiyatı türünde eserler veren bir şair ve akademisyendir. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde Dr. Öğretim Üyesi olarak görev yapan Demirbağ, Dîvân adıyla yayımladığı eseriyle Türk edebiyatına katkıda bulunmuştur. Ayrıca, Demirbağ akademisyenliğinin yanında konferans ve TV programlarıyla divan şiirine ilgi duyulmasına öncülük eden isimlerdendir.

    Divan edebiyatında nasıl büyük harfle başlar?

    Divan edebiyatı kelimesi, Türkçe yazım kurallarına göre küçük harfle başlar. Çünkü tarihî bir dönem bildirmeyen tüm terimler küçük harfle başlamalıdır.

    Divan edebiyatında ten ve can ne demek?

    Divan edebiyatında "ten" ve "can" şu anlamlara gelir: Can. Ten. Ayrıca, can bazan sevgili yerine kullanıldığından şiirlerde "ey can" veya "cânâ" hitabına sık sık rastlanır. "Can" ve "ten" kavramları tasavvufî literatürde ise nefs, ruh, ilâhî nefes ve tecellî karşılığında kullanılır.

    Ali Sir Şiiri hangi akıma aittir?

    Ali Şir Nevai'nin şiirlerinin ait olduğu akım hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Nevai'nin hem Türkçe hem de Farsça şiirler yazdığı ve bu şiirlerde farklı mahlaslar kullandığı bilinmektedir. Nevai, Çağatay edebiyatının en büyük şairlerinden biri olarak kabul edilir ve Türkçeyi yüksek bir sanat dili haline getirmeye çalışmıştır.

    Aks-i ruhsârın ile oldu müzeyyen mir'at ne demek?

    "Aks-i ruhsârın ile oldu müzeyyen mir'at" ifadesi, Fuzûlî'nin bir gazelinde geçen bir beyittir ve anlamı şu şekildedir: > "Ayna, yanağının aksi ile süslendi." Bu beyit, tasavvufi bir anlam taşır.

    Canım aldı gözün dakı ne eydür?

    "Canım aldı gözün dakı ne eydür" dizesi, Sultan Veled'in bir gazelinden bir beyittir. Günümüz Türkçesiyle anlamı: > Gözün canımı aldı, daha ne söyler? Bu beyit, "Senin yüzün güneş mi yoksa ay mıdır.