DiniTerimler

"Ciddiyetle yemin ederim ki" ifadesi, bir işin yapılması veya yapılmayacağına dair sözü kuvvetlendirmek için Allah'ın adını anarak yemin etmek anlamına gelir.

Abd ve ibâd kelimeleri, Arapça kökenli olup "kul" anlamına gelir. Abd: Tekil olarak "kul" anlamında kullanılır ve Kur'an'da genellikle "mümin kullar" veya "Allah'ın kulları" şeklinde geçer. İbâd: "Abd" kelimesinin çoğuludur ve "kullar" anlamına gelir. Kulluk ve itaat Allah'a yapılıyorsa "abd" hür insan, kula itaat ediliyorsa "köle" anlamını taşır.

"Şad" kelimesi, mutlu, neşeli, huzurlu anlamlarına gelir. "Şad olsun" ifadesi ise, vefat etmiş kişinin ruhunun huzur içinde olması dileğiyle kullanılan bir duadır.

"Duğa" kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Yemek Adı: Duğa, ıspanaklı yoğurt çorbası anlamına gelir. 2. Dini Terim: Dinî bir terim olarak ise "dua", insanın bütün benliğiyle Allah'a yönelerek maddî ve manevî isteklerini O'na arz etmesi anlamına gelir.

Evet, "mokşa" ve "moksa" aynı kavramı ifade eder. Mokşa, Hinduizm, Budizm ve Caynizm gibi dinlerde yeniden doğuştan veya saṃsāra'dan kurtuluşu tanımlayan bir terimdir.

Nefy ve isbat ifadeleri, "Lâ ilâhe illallah" sözünü söyleyerek yapılan bir zikri ifade eder. - Nefy, "Allah'tan başka ilâh yoktur" anlamına gelir ve bu, Allah'ın varlığının reddedilmesi demektir. - İsbat ise "Allah vardır" ifadesini içerir ve bu, Allah'ın varlığının doğrulanması anlamına gelir.

Fakr ve fena kavramları tasavvufi terimlerde farklı anlamlar taşır: 1. Fakr: Arapça kökenli bir kelime olup, yoksulluk, muhtaçlık ve maddi-manevi bakımdan aciz olma anlamına gelir. 2. Fena: Fena fillâh olarak da bilinir ve kişinin kendinde gördüğü her şeyi Allah'a ait olduğunu bilmesi, yani benliğini yok etmesi anlamına gelir.

Abdülvali ismi, "bütün alemleri ve meydana gelen bütün olayları tedbir ve idare eden Allah'ın kulu" anlamına gelir. Bu isim, İslam kültüründe önemli bir yere sahiptir ve liderlik, otorite gibi kavramları simgeler. Abdülvali ismi genellikle erkek çocuklara verilir. Abdülvali ismi Kur'an-ı Kerim'de geçmez, ancak ismin kökeni olan "El-Vali", Allah'ın sıfatlarından biridir ve Kur'an'da Allah'ın yönetici ve idareci özellikleri ile ilgili ayetlerde bu sıfat yer alır.

Zenin ve zen farklı anlamlara sahiptir: 1. Zenin: Osmanlıca ve dini terimlerde "sümük" anlamına gelir. 2. Zen: Budizm'in bir okuludur ve "meditasyon" anlamına gelir.

"Bakuben hayranınım" ifadesi, "güzel Kabe'ye hayranım" anlamına gelir.

"Beynamaz" kelimesi, namaz kılmayan kimse anlamına gelir.

"Nasib" ve "müyesser" kavramları genellikle şu durumlarda kullanılır: 1. Nasib: Bir kişinin payına düşen şey, kısmet veya yazılmış olan pay anlamında kullanılır. 2. Müyesser: Gerçekleşmesi beklenen veya olması beklenen şeyler için kullanılan bir terimdir.

Sidre ve sidre ağacı şu anlamlara gelir: 1. Sidre: Osmanlıca ve dini terimlerde, yedinci kat gökte bir makam ismi olarak geçer. 2. Sidre Ağacı: Kırsalda sınırları belirlemek için kullanılan, çobanlar ve dağcılar için bir nirengi noktası olan bir ağaç türüdür.

"Mübah" kelimesi, CHP'nin Bizimcity karikatüründe muhtemelen dini bakımdan yapılmasında sakınca olmayan anlamında kullanılmıştır. Genel olarak ise "mübah", mükellefin yapıp yapmamakta serbest olduğu şey anlamına gelir ve bu eylemin yapılması veya yapılmaması durumunda ne sevap ne de günah kazanılır.

Rükun ve şart arasındaki fark şu şekildedir: Rükun, bir ibadetin veya hukuki işlemin varlığı kendi varlığına bağlı olan unsurudur. Şart ise, yapılması vacip olan fakat bir fiilin parçası olmayan şeylerdir.

Sallar konusu, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: 1. Denizcilikte Sal: Birçok kalınca direğin yan yana bağlanarak veya şamandıra, fıçı, bidon gibi cisimlerin üstüne tahtalar çakılmasıyla oluşturulan, genellikle göl ve nehirlerde yük ve yolcu taşımada kullanılan düz ve korkuluksuz deniz veya ırmak taşıtıdır. 2. Dini Terim Olarak Sala: Müslümanları bayram veya cuma namazına çağırmak, bazı yerlerde ise cenaze için kılınacak namazı haber vermek amacıyla minarelerde okunan duadır. 3. Can Salları: Gemilerde, acil bir durumda gemi tahliyesi esnasında personelin hayatta kalmasını sağlayan, kurtarma operasyonlarında güvenli koruma sağlayan donanımlardır.

Meşrû kelimesi, dünya umumunda şu anlamlara gelir: 1. Hukuki ve dini açıdan uygun olan: Kanuna, dine ve kamu vicdanına uygun, haram ve yanlış olmayan davranış. 2. İslam hukukunda tanımlanan davranışlar: İslam hukukunda farz, vacip, sünnet, müstahab ve mübah olarak tanımlanan fiiller. 3. Geçerli ve kabul edilebilir: Bir şeyin toplumda veya bir toplum düzeninde geçerli ve kabul edilen bir statüde olması.

489 sayısı farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir: Numeroloji. Bibliyik perspektif. Twin flame yolculuğu. Aşk ve ilişkiler. Kariyer ve para. Ayrıca, 489 sayısı, ID kartı veya ehliyet numarası gibi bir kimlik belgesinde yer alıyorsa, bu sayının tekrar tekrar görünmesi, kişinin bir konuyu gözden geçirmesi gerektiğine işaret edebilir. Sayıların anlamlarının bilimsel bir temeli olmadığını unutmamak gerekir.

Teşyi kelimesi, cenazenin musallâya ve kabristana taşınmasına katılmayı ifade eden bir fıkıh terimidir. Ayrıca, teşyi kelimesi uğurlama anlamında da kullanılır.

Eman vermek, genellikle iki farklı bağlamda kullanılır: 1. Savaş bağlamında: Teslim olmak isteyenlere, özellikle teslim olmayı kabul eden kent veya kale halkına, güven içinde olduklarını bildirmek için verilen söz veya ant. 2. Dini bağlamda: Müslüman olmayan bir kimsenin İslam memleketine girmesi için kendisine verilen izin.