ArapçaKelimeler

Kıssa ve hisse arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Kıssa, ders çıkarılmak üzere anlatılan olay veya anlatımdır. Hisse ise, bu anlatılan olaydan ders çıkarmak, yani "kıssadan hisse almak" anlamına gelir. Dolayısıyla, kıssa bir anlatı iken; hisse, bu anlatıdan çıkarılan ders olarak tanımlanabilir.

"Galiba" kelimesi, Arapça kökenli olup "üstünlükle" anlamına gelir. "Sohrab" ise, Uçurtma Avcısı romanında geçen bir karakterdir ve Hasan'ın oğlu olarak bilinir.

Münhasır ve münhasıran kelimeleri arasındaki temel fark, münhasıran kelimesinin bir zarf olarak kullanılması ve "yalnız, özellikle" anlamlarına gelmesidir. Münhasır kelimesi ise bir kişi veya bir şeye ayrılmış, mahsus, sınırlı anlamlarını taşır. Örnek kullanım: - Münhasır: Babam şahsına münhasır bir kişiliktir. - Münhasıran: Bu hak münhasıran taraf A'ya aittir.

Tefrik kelimesi, Arapçadan Türkçeye geçmiş olup, "ayrım yapmak", "parçalara ayırmak", "bölmek" veya "farklılaştırmak" anlamlarına gelir. Hukukta kullanıldığında, birden fazla sanıklı dosyalarda birlikte görülen davaların ayrılması anlamına gelir. Emlak literatüründe ise, apartmanlara ait olan arsa tapularının kat mülkiyetine dönüştürülmesi konusunda son zamanlarda sıklıkla karşılaşılan bir uygulamayı ifade eder. Ayrıca, fıkıhta kadının mahkemeye başvurması üzerine hâkim kararıyla evliliğe son verilmesi anlamında da kullanılır.

Cebri ve cebren kelimeleri, Arapça kökenli olup "zorlama" anlamına gelir, ancak farklı bağlamlarda kullanılırlar: Cebri: Kuvvet kullanarak, zorla anlamında kullanılır ve genellikle hukuk ve icra süreçlerinde borç tahsilatı için uygulanır. Cebren: Hem zorlayarak hem de kandırarak anlamına gelir ve günlük dilde çeşitli tamlamaların içinde yer alır. Örneğin, "cebri icra" borç tahsilatı için mahkeme kararıyla başlatılan bir süreci ifade ederken, "cebren ve hile" zorla ve aldatarak yapılan bir eylemi tanımlar.

İnsan tefrişi, mimari çizimlerde kullanılan, iç mekanı 2 boyutlu olarak detaylandıran ve sandalye, koltuk gibi eşyaların yerleşim planını gösteren çizimlerdir. Bu tür çizimler, Autocad formatında dwg dosyaları olarak bulunabilir. İnsan tefrişlerine şu sitelerden ulaşılabilir: insaatim.com; pislikmimar.com; dwgindir.com.

Ser ve maraz kelimeleri farklı anlamlara sahiptir: Maraz: Arapça kökenli bir kelime olup, Türk Dil Kurumu'na göre iki farklı anlamda kullanılır: Hastalık veya zor durum, dert. Anlaşmazlık, çekişme ve kavga. Ser: Bu kelime, günlük dilde yaygın olarak kullanılan bir kelime değildir ve anlamı hakkında bilgi bulunmamaktadır.

Hayır, fütur ve fütursuz aynı değildir. Fütur, TDK'ya göre "bezginlik", "usanç" ve "umutsuzluk" anlamlarına gelir. Fütursuz ise "çekinmez" ve "umursamaz" anlamlarına gelir. Dolayısıyla, fütursuz kelimesi fütur kelimesinden türetilmiş olsa da, anlamları farklıdır.

"Satıh" kelimesi, Arapça kökenli olup "yüzey" veya "görünen bölüm" anlamına gelir. "Satıhlı" kelimesi ise bilinmemektedir. "Satıhi" kelimesi hakkında bilgi bulunamamıştır.

Hayır, muvaza ve muvazene aynı şey değildir. Muvazaa, tarafların gerçek iradelerini saklayarak üçüncü kişileri aldatma amacı güttükleri ve aralarında geçerli olmayan bir hususta anlaşma yapmalarıdır. Muvazene ise, Arapça kökenli bir kelime olup "denge" anlamına gelir.

Hayır, ehtisas ve ehtiras aynı değildir. İhtisas. Ehtiras.

Evet, "umum" ve "genel" aynı anlama gelir. "Umum" kelimesi Arapça kökenli olup, "bütün", "tüm" veya "kamu" anlamlarına gelir.

Maşruk, Arapça bir yön ismi olup "doğu" anlamına gelir. Ayrıca, "maşruk" kelimesi, Mısır, Ürdün, Suriye ve Lübnan'a topluca verilen isim olarak da kullanılır.

Hayır, sükut ve süküş aynı değildir. Sükut, Arapça kökenli bir kelime olup "düşme", "devrilme", "sarkma" anlamlarına gelir. Sükût ise "susma", "sessizlik", "söz söylememe" anlamlarını taşır. Bu iki kelime farklı anlamlara sahip olduğundan, kullanımları da farklıdır.

Müsterşid, doğru yolun gösterilmesini ve irşad edilmesini isteyen kişi anlamına gelir. Bu terimi içeren bir "müsterşid tezi" hakkında bilgi bulunamamıştır.

Teşhis ve teşhil aynı değildir. Teşhis, bir hastalığın belirtilerine ve semptomlarına dayanarak yapılan bir değerlendirmedir. Teşhil ise Arapça kökenli bir kelime olup, "kolaylaştırma" anlamına gelir.

Hayır, beşer ve beşeriyet aynı değildir. Beşer, insan anlamına gelir. Beşeriyet ise, bütün insanları kapsayan, insanlığın doğal durumunu ifade eden bir terimdir. Ayrıca, beşeriyet, insancılık veya hümanizm anlamında da kullanılabilir.

Hicran ve hijran kelimeleri aynı anlama gelir ve Arapça kökenli kelimelerdir.

Hayır, müşahade ve müşahede aynı değildir. Müşahede, Arapça kökenli bir kelime olup "gözlemlemek", "gözlem yapmak" anlamına gelir. Müşahade ise "müşahede" kelimesinin yanlış yazılmış halidir. Doğru yazım şekli "müşahede"dir.

"Hdanşa" kelimesi, iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Dini Terim: "Haddesenâ" ifadesinin yanlış yazılmış hali olabilir. Bu terim, bir hadisin semâ yoluyla rivayet edildiğini belirtmek için kullanılır ve "bize anlattı" anlamına gelir. 2. "Haşa" kelimesi ise, bir durum veya davranışın kesinlikle kabul edilmediğini veya dine aykırı görülen bir ihtimalden söz edilirken kullanılan bir sözdür.