DiniBilgiler

Rüyada boşaldıktan sonra kilodun ıslaklığını anlamak için fiziksel olarak meni çıkıp çıkmadığını kontrol etmek gerekir. Ancak, kişi rüyasını tam olarak hatırlamıyor olsa bile, uyandığında meni olduğunu fark ederse yine de gusül alması gerekir, çünkü guslün gerekli olup olmadığını belirleyen şey rüya değil, fiziksel boşalmanın gerçekleşip gerçekleşmediğidir.

Kazası olan bir kişi vitir namazını terk edebilir, çünkü vitir namazı Hanefi mezhebine göre vacip değil, sünnet namazlardandır.

Presbiteryen ve Kalvinist kavramları aynı dini hareketi ifade eder. Presbiteryenlik, piskoposluğu reddeden ve İhtiyar Meclisince yönetilen Kalvinist Protestant kilise sistemidir.

"Eş şey iza zaga ittesea" ifadesi, Kuran'da geçen "iza cae" suresinin bir parçasıdır ve Nasr Suresi olarak bilinir. Ayrıca, Nasr Suresi'nin faziletli olduğu ve okunmasının işlerin kolaylaşmasına, düşmanlara karşı galip gelmeye ve geçim sıkıntısı çekmemeye vesile olduğu düşünülür.

Evet, "ahlâk" ve "ahlak" aynı anlama gelir. "Ahlâk" kelimesi, Arapça "hulk" sözcüğüne dayanır ve iyi ya da kötü huy, yapı, karakter ve alışkanlık anlamına gelir.

"Emr-i bi'l-maruf ve nehy-i ani'l-münker" ifadesi, yani iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak, Kur'an'ın Mekke döneminden itibaren yer almaya başlamıştır.

Mitas ilmini öğrenmek ve öğretmek, ilmin öğrenilmesi ve başkalarına aktarılması anlamına gelir. Bu, hem kişinin kendi bilgi ve anlayışını artırması hem de topluma fayda sağlaması açısından önemli bir ibadet şeklidir.

Arş-ı Âlâ'da olduğu belirtilen bazı kişiler şunlardır: Adil devlet başkanı. Gençliğinden itibaren Allah’a güzel kulluk eden kişi. Kalbi mescidlere bağlı müslüman. Birbirlerini Allah için sevip buluşmaları da ayrılmaları da Allah için olan iki insan. Güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma isteğine “Ben Allah’tan korkarım” diye yaklaşmayan yiğit. Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse. Tenhâda Allah’ı anıp göz yaşı döken kişi. Ayrıca, dört büyük melekten İsrafil, Cebrail, Mikail ve Azrail'in bulunduğu gök katı da Arş-ı Âlâ olarak adlandırılır.

Gecenin son üçte biri, akşam namazı ile sabah namazı arasındaki sürenin üçe bölünmesiyle hesaplanır. Örneğin, akşam namazı saat 19.00'da, sabah namazı ise saat 04.00'da oluyorsa, bu iki vakit arasındaki fark olan 9 saat üçe bölünerek gecenin son üçte biri bulunur: 9 ÷ 3 = 3 saat.

Zekât, aşağıdaki sekiz sınıfa verilir ve bu sınıflar pano çalışmasında yer alabilir: 1. Fakir ve yoksullar (miskinler). 2. Zekât toplamakla görevlendirilen memurlar. 3. Kalpleri İslam’a ısındırılmak istenen kimseler (müellefe-i kulûb). 4. Esaretten kurtulacaklar. 5. Borçlular. 6. Allah yolunda cihad edenler. 7. Yolda kalmış olanlar. 8. İane-i hac (hac yolcuları).

Hicretin üç temel amacı şunlardır: 1. Zulümden Kaçış: Mekkeli müşriklerin Müslümanlara uyguladığı baskı ve zulümden kurtulmak. 2. İslamiyeti Yayma: Hz. Muhammed'in ve Müslümanların İslamiyeti daha geniş alanlara yaymak istemesi. 3. Güvenli Bir Yaşam: Medine'nin İslam'ın öğretilerini kabul etmeye daha açık bir toplum olması ve Müslümanlara dini özgürlükler sunması.

Sütre mesafesi, namaz kılarken en az 45 cm uzunluğunda olmalıdır.

Kevser havuzundan sadece Hz. Muhammed'in ümmeti olan salih müminler içeceklerdir. Hadislerde bildirildiğine göre, kıyamet gününde her peygamberin bir havuzu olacak ve bu havuzdan o peygamberin kendisi ve iman eden ümmeti içeceklerdir.

10 Dünya kavramı, Nichiren Budizmi'nde kullanılan ve insanların sahip olduğu yaşam koşullarını ifade eden bir terimdir. Bu koşullar, en yüksekten en düşüğe doğru şu şekilde sıralanır: 1. Cehennem: Istırap ve özgürlük yoksunluğu. 2. Açlık: Yiyecek, güç, zenginlik gibi şeylere karşı doymak bilmez bir arzu. 3. Hayvanlık: içgüdülerle hareket etme, ahlak duygusu eksikliği. 4. Öfke: Bencil ego, rekabetçilik ve üstünlük arzusu. 5. Huzur (İnsaniyet): Akılcı ve sakin bir durum. 6. Mutluluk (Cennet): Arzuların gerçekleştiği geçici bir zevk hali. 7. Öğrenme: Bir beceri veya gerçeği arama çabası. 8. Gerçekleşme: Kendi gözlemleri ve çabalarıyla kısmi bir gerçeği keşfetme. 9. Bodhisattva: Başkalarının acılarını hafifletmek için özverili ve şefkatli eylemler. 10. Buddhahood: Saf, yok edilemez bir mutluluk, mükemmel özgürlük hali. Bu dünyalar, birbirleriyle bağlantılı olup, her biri diğerlerini de içinde barındırır.

Adet döneminde hocaya gidilmez çünkü İslam'a göre adetli kadınların camiye girmeleri ve ibadet etmeleri yasaktır.

Teşehhüd okumak, namazın rükünlerinden biri olarak kabul edilir. Dolayısıyla, namazların ilk ve son oturuşlarında teşehhüd okumak şarttır. Hanefi mezhebine göre teşehhüd okumak ilk ve son oturuşta vaciptir.

Letaiflerin mertebeleri, tasavvufta beş ana başlık altında toplanmıştır: kalp, ruh, sır, hafi ve ahfa. Diğer letaifler ise şunlardır: 1. Nefis: İki kaş arasında bulunur. 2. Letaif-i küll: Kafanın üst kısmında yer alır. Bu letaifler, zikir ve rabıta gibi manevi uygulamalarla temizlenip nurlarla parlamaya başladıkça, emir âlemine yükselmeye başlarlar.

Asgari ücretle geçinen birine fitre vermek için, fitre verilecek kişinin, fitre veren kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişilerden olmaması gerekir. 2025 yılı için Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlenen fitre miktarı 180 TL'dir. Örneğin, asgari ücretle geçinen ve geçim sıkıntısı yaşayan bir kişiye, yan geliri yoksa, evi kiraysa ya da evi olup yakıtını ödeyemiyorsa fitre verilebilir. Fitre verirken, verilen kişiye bunun fitre olduğunu söylemek gerekli değildir; ancak içten niyet etmek ve Allah rızası için vermek önemlidir.

İnfak, Allah'ın rızasını kazanmak amacıyla kişinin servetinden harcama yapmasıdır ve çeşitli durumlarda gerçekleştirilebilir. Bu durumlar şunlardır: 1. Farz İnfak: Zekât vermek gibi dini yükümlülüklerin yerine getirilmesi. 2. Nafile İnfak: Gönüllü olarak yapılan sadaka ve diğer hayır işleri. 3. Özel Günler ve Durumlar: Ramazan ayı, bayram günleri, kandil geceleri gibi mübarek günlerde veya doğal afet zamanlarında infak verilebilir. 4. Toplumsal Projeler: Cami, medrese, mescit, su kuyusu gibi çalışmalar için yapılan harcamalar. İnfak, her zaman yapılabilir ve belirli bir zaman sınırlaması yoktur.

En yaşlı papa, 1878 yılından 1903 yılına kadar papalık yapan Papa Leo XIII'tür ve 93 yaşında ölmüştür.