CezaHukuku

Meşru müdafaa durumunda kusur aranmaz. Türk Ceza Kanunu'nun 27/2. maddesine göre, meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmişse faile ceza verilmez. Ancak, sınırın kasten aşılması halinde kişi tam cezaya tabi olur.

Hukuka aykırı delil, pozitif hukukta yer alan normlara ve/veya hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş her türlü delildir. Bir delilin hukuka aykırı olarak kabul edilmesi için: Hukuk sistemine, dolayısıyla da hukuk kurallarına aykırı biçimde elde edilmiş olması gerekir. Yürürlükteki hukuk kuralları ile açıkça yasaklanmış yöntemlerle elde edilmiş olması gerekir. Açık bir yasaklama olmasa da ilgili usul kurallarına aykırı biçimde elde edilmiş olması gerekir. Hukuka aykırı delillerin kullanılamayacağı durumlar: Ceza yargılamasında maddi gerçeğe ulaşmak için kullanılamaz. Kullanılsa dahi mahkeme hükmüne esas alınamaz. Türk Ceza Kanunu'na göre suç teşkil eder.

TCK 188/6 etkin pişmanlık, TCK madde 188/1 ve 3'te düzenlenen uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçları için, üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da geçerli olan bir ceza indirimi sağlar. Etkin pişmanlıktan yararlanabilmek için: Fail, TCK'nın 188 ve 191. maddelerinde düzenlenen suçlardan birini işlemiş olmalıdır. Hizmet ve yardım, soruşturma veya kovuşturma makamlarına yapılmalıdır. Hizmet ve yardım, suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından sonra, ancak mahkemece hüküm verilmeden önce gerçekleşmelidir. Failin verdiği bilgiler doğru olmalı ve yapılan hizmet ile yardım sonuca etkili ve yararlı olmalıdır. Ceza indirimi oranı, failin suçun ortaya çıkmasına katkıda bulunmasına veya diğer faillerin yakalanmasına yardım etmesine bağlı olarak değişir.

Pirzade Hukuk ve Danışmanlık, ceza hukuku, mal rejimi davaları, ziynet alacağı davaları, evlat edinme, velayet davaları, işçi alacağı davaları gibi çeşitli hukuki davalara bakmaktadır. Ayrıca, ağır ceza, boşanma, gayrimenkul, miras, ticaret ve iş hukuku gibi alanlarda da hizmet vermektedir. Hukuk bürosunun hizmet verdiği alanlar hakkında en doğru bilgiyi almak için iletişime geçilmesi önerilir. İletişim bilgileri: Telefon: +90 533 199 06 04. E-posta: [email protected]. Adres: Korkutreis, Sezenler Sk. Güneş Apartmanı No:1/15, 06430 Çankaya/Ankara, Türkiye.

KYO Legal, 2020 yılında İstanbul'da kurulmuş bir hukuk bürosudur. Başlıca faaliyet alanları: Aile hukuku. Birleşme ve devralmalar. Ceza hukuku. Gayrimenkul ve kira hukuku. Girişim sermayesi (start-up) hukuku. İş ve sosyal güvenlik hukuku. Veri koruma hukuku. Sermaye piyasası hukuku. Şirketler hukuku ve kurumsal yönetim. Sözleşmeler hukuku. Uyuşmazlık çözümü. KYO Legal, Türkçe ve İngilizce hizmet vermektedir.

Mükerrer ve tekerrür aynı şey değildir, ancak birbiriyle bağlantılı kavramlardır. Tekerrür, daha önce işlenen bir suçun cezası kesinleştikten sonra, belirli bir süre içinde aynı kişinin tekrar suç işlemesidir. Mükerrer ise, hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanan ve cezasının infazının ne şekilde yapılacağını ifade eden kişidir. Dolayısıyla, tekerrür şartları oluştuğunda kişi mükerrer duruma düşer ve mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi olarak cezasını çeker.

Batman'ın en iyi avukatının kim olduğu konusunda kesin bir görüş yoktur. Ancak, Batman'da hizmet veren bazı önde gelen avukatlar şunlardır: Avukat Muhammed Erdoğanoğlu. Avukat Osman Aşık. Avukat Ömer Faruk Ebis. En iyi avukat seçimi, kişinin ihtiyaçlarına ve tercihlerine göre değişiklik gösterebilir. Hukuki bir konuda profesyonel yardım almak için bir avukata danışılması önerilir.

Ceza davası, bir kişinin suç işlediğine dair yeterli şüphe bulunması durumunda, savcılık tarafından hazırlanan bir iddianameyle başlatılan cezalandırma talepli kamu davasıdır. Özellikleri: Kamu davası niteliği: Tüm ceza davaları kamu davası olarak kabul edilir, yani mağdurun şikayeti olmasa bile devlet, suçluyu cezalandırma yetkisine sahiptir. Mahkemeler: Ceza davaları, ağır ceza mahkemeleri, asliye ceza mahkemeleri ve çocuk mahkemeleri gibi farklı mahkemelerde görülür. Şüphe: Ceza davasında süreç, şüpheyle başlar ve bu şüphe, dava kesin olarak karara bağlanıncaya kadar devam eder. Aşamalar: Ceza davaları soruşturma, kovuşturma, istinaf ve temyiz aşamalarından oluşur.

Avukat Ömer Avcı'nın yaptığı iş, bulunduğu bölgeye ve çalıştığı kuruma göre değişiklik göstermektedir: Şanlıurfa'da Avukat Ömer Avcı, icra iflas hukuku, ticaret hukuku ve sözleşmeler hukuku gibi alanlarda hizmet vermektedir. İstanbul'da Altıparmak Avcı Avukatlık Ortaklığı'nda Avukat Ömer Avcı, avukatlık ve arabuluculuk yapmaktadır. Bunun yanı sıra, Avukat Ömer Avcı, çeşitli sivil toplum örgütlerinde yöneticilik yapmakta ve hukuk alanında eğitimler almaktadır.

Ceza hukukunda derhal uygulama, usul kanunlarının zaman bakımından uygulanmasında esas olan ilkedir. Derhal uygulama ilkesinin sonuçları: Usul işlemleri, kural olarak yürürlükteki kanuna göre yapılacaktır. Yürürlükte olan kanuna göre yapılmış işlemler, sonradan yürürlüğe giren bir kanun nedeniyle geçerliliğini yitirmeyecektir. Yeni kanunun yürürlüğe girmesinden veya Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından sonra yapılması gereken usul işlemleri, yeni kanuna veya iptal kararıyla ortaya çıkan usule tabi olacaktır. Muhakeme usulüne ilişkin çıkarılan yeni kanunun uygulanmasında, bu kanunun sanığın lehine veya aleyhine sonuç doğurması dikkate alınmaz.

Anayasada fırsatçılık ile ilgili bir tanım bulunmamaktadır. Fırsatçılık, olaylardan bencil avantajlar elde etmeyi amaçlayan bilinçli bir politika ve uygulamadır. Türk Ceza Kanunu'nda, fırsatçılık suçunu oluşturan hareketler "Fırsatçılık (Wucher)" maddesi olarak 237/A maddesinde düzenlenmiştir.

Hukukta "ihtilat" terimi, iki veya daha fazla tarafın birbiriyle etkileşime girmesi veya birbirlerinin mal, mülk veya çıkarlarına müdahale etmesi durumunu ifade eder. Gıyapta hakaret suçu bağlamında ihtilat, failin mağdurun onur, şeref veya saygınlığını rencide edici fiil veya sözleri en az üç kişiyle paylaşması anlamına gelir. İhtilatın şekli veya kullanılan araçlar önemli değildir; kişilerle birebir görüşme, mektup, telefon, SMS veya e-posta yoluyla iletişim kurulması ihtilat olarak kabul edilir.

TCK 299. maddede düzenlenen Cumhurbaşkanına hakaret suçu için erteleme kararı, somut olayın koşullarına ve kanunda belirtilen şartlara bağlı olarak verilebilir. Bu şartlar şunlardır: Hapis cezasının iki yılın altında olması. Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması. Sanığın suçu işledikten sonra yargılama sürecinde pişmanlık göstermesi ve tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede kanaat oluşması. Erteleme kararı, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın iade, tazmin veya suçtan önceki hale getirme yoluyla tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Cumhurbaşkanına hakaret suçu için erteleme, hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya adli para cezasına çevirme gibi yaptırımlar da mümkündür. Bu tür karmaşık hukuki konularda bir avukattan profesyonel hukuki danışmanlık alınması önerilir.

Türk ceza hukukunda hümanist doktrinin temel ilkeleri şunlardır: İnsan haysiyetinin korunması. Suçlunun ıslahı. Ahlak ve hukuk ilişkisi. Genel önleme. Hümanist doktrin ayrıca kanunilik ilkesi, kusursuz ceza olmaz ilkesi, cezaların kişiselliği ilkesi ve hukuk devleti ilkesi gibi genel ceza hukuku ilkelerini de benimser.

Fail ve müşteki hukukta şu anlamlara gelir: Fail: Bir suçla itham edilen, yani dava sürecinde suçlamaya maruz kalan kişidir. Müşteki: Suçtan zarar gören veya suçun mağduru olup, işlenen suçu adli makamlara taşıyarak şikâyet eden kişidir. Müşteki, yargılama evresinde davaya katılmak isterse "müdahil (katılan)" sıfatını alır.

Yasal düzenlemeler, bir toplumun düzenini sağlamak, bireylerin haklarını korumak ve kamu yararını gözetmek amacıyla oluşturulan kurallar bütünüdür. Bazı yasal düzenleme türleri: Ceza hukuku düzenlemeleri. İnfaz hukuku düzenlemeleri. Anayasa değişiklikleri. Çevre düzenlemeleri. Ticaret düzenlemeleri. Yasal düzenlemeler, devlet otoritesi tarafından hazırlanır ve uygulanır.

Avukat tutma zorunluluğu bazı durumlarda yasalarla belirlenmiştir: Beş yıldan fazla hapis cezası gerektiren suçlar: Alt sınırı beş yıldan fazla olan bir suçtan yargılanan şüpheli veya sanık için avukat zorunludur. 18 yaşından küçükler: Çocukların, özellikle ceza davalarında, hukuki temsili sağlamak adına avukat bulundurulması zorunludur. Engelliler: Sağır, dilsiz veya kendini savunamayacak ölçüde malul bireyler için hukuki süreçlerde avukat atanır. Zorunlu müdafilik durumları: Şüpheli veya sanığın kendi savunmasını etkili şekilde yapamayacağı düşünülen durumlarda (örneğin zihinsel engellilik gibi) müdafilik görevi baro tarafından sağlanır. Maddi yetersizlik: Maddi durumu yetersiz olan kişiler için devlet destekli avukat tahsisi yapılabilir.

"TCK 53, 54, 63 maddeleri uyarınca cezalandırılması kamu adına talep ve mütalaa olunur" ifadesi, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 53, 54 ve 63. maddelerine göre kişinin cezalandırılmasının kamu adına talep ve mütalaa edildiği anlamına gelir. - TCK 53: Bu madde, hapis cezasına mahkûm olan kişilerin belirli haklardan yoksun bırakılmasını öngörür. Bu haklar arasında kamu görevlerinde bulunma, seçme ve seçilme hakkı, velayet ve vesayet yetkileri yer alır. - TCK 54: Bu madde, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen eşyaların müsaderesini düzenler. - TCK 63: Bu madde, koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik gibi ceza infaz sisteminin sağladığı alternatifleri kapsar. Bu ifadenin tam olarak ne anlama geldiğini belirlemek için daha fazla bağlam veya detay gerekebilir.

Örgüt silahı, silahlı örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak üzere temin edilen, üretilen, satın alınan veya ülkeye sokulan silah, cephane veya nitelik ve nicelik yönünden vahim olan benzeri maddeleri ifade eder. Türk Ceza Kanunu'nun 315. maddesinde düzenlenen örgüte silah sağlama suçu, bu tür maddelerin temin edilmesi, nakledilmesi ve depolanması eylemlerini kapsar ve "Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar" bölümünde yer alır. Örgütün bütün mensuplarının silahlı olması zorunlu değildir; hedeflenen suçların işlenmesini sağlayabilecek derecede olmak üzere bazı üyelerin silahlı olması suçun oluşması için yeterlidir.

Suç yaşı, Türk Ceza Kanunu'na (TCK) göre 18 yaş olarak kabul edilir. Ancak, 18 yaş altı çocuklar için farklı yaş aralıklarına göre cezai sorumluluk ve ehliyet durumları belirlenir: 12 yaş ve altı: Bu yaş grubundaki çocukların cezai sorumluluğu yoktur ve sadece çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir. 12-15 yaş: Bu yaş grubundaki çocukların cezai sorumluluğu, fiillerinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneklerine bağlıdır. 15-18 yaş: Bu yaş grubundaki çocuklar, tam cezai ehliyete sahiptir ancak yaş küçüklüğü nedeniyle indirim uygulanabilir.