CezaHukuku

Suç tarihinde yaş küçüklüğü itirazının nasıl yapılacağına dair bilgi bulunamadı. Ancak, yaş küçüklüğü durumunda izlenmesi gereken prosedürlerden bazıları şu şekildedir: Adli rapor. Sosyal inceleme raporu. Yaş küçüklüğü ile ilgili konularda bir avukata danışılması önerilir.

"Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla" ifadesi, alacaklının aynı borç için birden fazla takip başlatmasına olanak tanıyan bir kayıttır. Bu ibare, özellikle kambiyo senedine bağlanmış ve rehinle teminat altına alınmış alacaklar için geçerlidir. Ayrıca, "tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla" ibaresi, mükerrerlik itirazını da engeller.

Masumiyet karinesinin ihlali, birçok hak ihlaline yol açabilir: Adil yargılanma hakkının ihlali. Lekelenmeme hakkının ihlali. Tazminat hakkı. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına göre, masumiyet karinesi yalnızca ceza yargılaması yapan mahkemeler önünde değil, yargılama görevi yapan tüm yargı makamları nezdinde geçerlidir.

Uçkoçlar Hukuk Bürosu, aslında bir dolandırıcılık şebekesi olup, sahte icra takibi mesajları göndererek kişisel bilgi hırsızlığı ve sahte tahsilat amacı gütmektedir. Türkiye Barolar Birliği'ne kayıtlı herhangi bir hukuk bürosu olarak kayıtlı değildir. Bu tür mesajlara karşı dikkatli olunması, mesajdaki numaralara geri dönüş yapılmaması ve kişisel bilgilerin paylaşılmaması önerilir.

Soruşturmada şüpheli, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 2/1-a bendine göre, soruşturma evresinde, suç şüphesi altında bulunan kişiyi ifade eder. Bir başka deyişle, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın şikayet veya ihbar üzerine ya da resen hareket ederek kişinin suç işlediği iddiası ile soruşturma başlatması anı ile adli mercilerce yapılan soruşturma ve araştırma sonucunda verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı (takipsizlik) veya mahkemece iddianamenin kabulü kararı arasındaki süreçte, ilgili suçu işlediği isnat edilen kişi, şüpheli sıfatını alır. Şüpheli, suçlu anlamına gelmez; yalnızca kişinin suç işlediği konusunda kuşku bulunduğunu gösterir.

Evet, idari gözetim kararına itirazdan sonra yeniden itiraz edilebilir. İdari gözetim kararına karşı yapılan itirazın reddedilmesi halinde, idari gözetim şartlarının ortadan kalktığı veya değiştiği iddiası ile sulh ceza hakimliğine tekrar başvuruda bulunulabilir. Ancak, yapılan başvurularda derdestlik hususu incelenmediği için uygulamada aralıklı olarak tekrar tekrar itiraz sunulması söz konusu olabilmektedir.

Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 168 ve 167 birlikte uygulanabilir, ancak farklı durumlarda. Madde 168, malvarlığına yönelik bazı suçlar için etkin pişmanlık düzenlemelerini içerir. Madde 167 ise, "hakkı olmayan yere tecavüz" suçu gibi durumlarda, belirli akrabalar arasında işlenmesi halinde cezasızlık veya indirim sağlayan şahsi sebepler düzenler. Dolayısıyla, madde 168 etkin pişmanlık, madde 167 ise cezasızlık veya indirim sağlayan şahsi sebepler için olduğundan, birlikte uygulanabilirler. Ancak, her iki maddenin de aynı suç için değil, farklı suçlar için düzenlendiği unutulmamalıdır.

İyi hal indirimi, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 62. maddesinde düzenlenen ve hakimin takdirine bağlı olarak uygulanan bir ceza indirimidir. Haksız tahrik indirimi ise, TCK'nın 29. maddesinde düzenlenen ve failin, haksız bir fiilin yarattığı öfke veya şiddetli elem etkisi altında suç işlemesi durumunda uygulanan bir indirim sebebidir. Her iki indirim de belirli şartlar altında uygulanır ve mahkemeler, somut olayın özelliklerine göre karar verir.

Avukatın üzeri, ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçüstü hali dışında aranamaz. Bu konuda 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 58. maddesi şu şekildedir: > "Ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri dışında avukatın üzeri aranamaz". Avukatın üzeri, ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak, Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir.

Uzlaştırmalı iletişim, aşağıdaki durumlarda kullanılır: Soruşturma aşamasında. Kovuşturma (mahkeme) aşamasında. Uzlaştırma, şikayete tabi suçlar, suça sürüklenen çocuklara karşı belirli hapis veya adli para cezası gerektiren suçlar ve bazı kanunlarda belirtilen suçlar için geçerlidir.

Etkin pişmanlık ve zararın giderilmesi arasındaki temel fark, etkin pişmanlığın daha geniş bir kavramı ifade etmesi ve zararın giderilmesi de dahil olmak üzere çeşitli davranışları kapsamasıdır. Etkin pişmanlık, kişinin işlediği suçtan dolayı özgür iradesiyle pişmanlık duyması, suçun aydınlatılmasına katkıda bulunması ve mağdurun zararını gidermesidir. Zararın giderilmesi ise, mağdurun uğradığı zararın aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesini ifade eder ve etkin pişmanlığın bir unsuru olarak kabul edilir. Özetle, etkin pişmanlık, zararın giderilmesi de dahil olmak üzere daha kapsamlı bir ceza hukuku kurumuyken, zararın giderilmesi, etkin pişmanlığın bir parçasıdır.

TCK madde 132 ve 133, haberleşmenin gizliliği ve kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması ile ilgili suçları düzenler. TCK madde 132 (Haberleşmenin Gizliliğini İhlal): Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kişiye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. TCK madde 133 (Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması): Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dört bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

Hayır, mirasın reddi şartlı olamaz. Türk Medeni Kanunu’nun 609/2. maddesine göre, mirasın reddi kayıtsız ve şartsız bir şekilde gerçekleştirilmelidir.

Suçlar, toplumun düzenini bozan ve yasalarla yasaklanan davranışları ifade eder. Cezalar, suç işleyen kişilere verilen yasal yaptırımlardır. Temel ceza türleri şunlardır: Hapis cezası. Para cezası. Toplum hizmeti. Denetimli serbestlik. Diğer ceza türleri. Türkiye’deki ceza sistemi, Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında düzenlenmiştir.

TCK 125 1 3 ve 4, Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarını ifade eder. TCK 125/1: Bir kişiye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmeyi ya da sövmeyi, 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırır. TCK 125/3: Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret, dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatleri nedeniyle hakaret gibi nitelikli halleri düzenler ve cezanın alt sınırının 1 yıldan az olamayacağını belirtir. TCK 125/4: Hakaretin alenen işlenmesi halinde cezanın 1/6 oranında artırılacağını ifade eder. Hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır.

7258 sayılı Kanun kapsamında etkin pişmanlık, yasadışı bahis faaliyetlerine katılan kişilerin, belirli koşulları yerine getirerek ceza almaktan kurtulması veya cezalarında indirim yapılması anlamına gelir. Bu koşullar şunlardır: Soruşturma başlamadan önce: Suç konusu fiili ve faillerini yetkili makamlara bildirmek, suçun ortaya çıkarılmasına aktif katkı sağlamak, suçtan elde edilen malvarlığı değerlerinin tamamını teslim etmek. Soruşturma başladıktan sonra: Suçun aydınlatılmasına yardımcı olmak, diğer suç faillerinin yakalanmasını sağlamak, suç gelirlerinin tespitine katkıda bulunmak. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için, failin samimi pişmanlık göstermesi ve yetkili makamlarla tam işbirliği yapması şarttır.

TCK 62'de geçen samimi beyan, sanığın yargılama sürecindeki davranışlarını ifade eder. Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddesi, takdiri indirim nedenlerini düzenler. Örneğin, failin; Fiilden sonra ortaya çıkan zararı gidermesi veya zararın büyümesini engellemek için çaba sarf etmesi; Gerçeğin ortaya çıkarılmasına önemli ölçüde katkıda bulunması; Olayın aydınlatılmasında aktif fayda sağlaması gibi davranışları, takdiri indirim nedeni olarak sayılabilir. Ayrıca, duruşmada pişman olduğunu ifade etmesi veya saygılı bir tutum sergilemesi, tek başına takdiri indirim için yeterli değildir.

Sanığın ani gelişen olay sırasındaki eyleminin suçun icrasını kolaylaştırma boyutunda kalması, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 39. maddesi kapsamında "suça yardım etme" olarak değerlendirilir. Suça yardım etme, suç işleme kararını vermiş olan kişinin suçu işlemesine maddi veya manevi katkıda bulunmayı ifade eder. Suçun icrasını kolaylaştırma, şu şekillerde olabilir: Suçun işlenmesinde kullanılan araçların temin edilmesi; Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasının kolaylaştırılması; Suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek. Bu tür yardımlar, fiil üzerinde hâkimiyet kurulmasına neden olacak denli etkiliyse, müşterek faillik söz konusu olabilir.

Bilinçli taksirde aranılan unsurlar şunlardır: 1. Hareketin iradi olması. 2. Neticenin öngörülmesi. 3. Neticenin istenmemesi. 4. Neticenin gerçekleşmeyeceğine dair güven. Ayrıca, hareket ile netice arasında nedensellik bağı ve neticenin öngörülebilir olması unsurları da gereklidir.

TCK 58/6-7 maddeleri, Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesinde düzenlenen suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular kapsamında yer alır. TCK 58/6 maddesi, tekerrür halinde sonraki suça ilişkin cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesini ifade eder. TCK 58/7 maddesi, mahkumiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesini düzenler. Tekerrür, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı mevcutken kişinin tekrar suç işlemesi halidir.