CezaHukuku

Avukat Okay Çarıkçı, aşağıdaki davalara bakmaktadır: Ceza hukuku. Spor hukuku. İş hukuku. Medeni hukuk. Gayrimenkul hukuku. Enerji hukuku. Vergi hukuku. Ayrıca, şirketler hukuku ve fikri ve sınai haklar hukuku alanlarında da dava takibi yapmaktadır.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 44. maddesi, 26 Eylül 2004 tarihinde kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.

TCK'nın 32/2 maddesi, akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiler hakkında uygulanır. Bu maddeye göre: 1. Cezada indirim: Birinci fıkrada belirtilen derecede olmamakla birlikte, işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi beş yıl, müebbet hapis cezası yerine yirmi yıl hapis cezası verilir. 2. Güvenlik tedbiri: Mahkûm olunan ceza, süresi aynı olmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 198 ve 199. maddeleri şunlardır: 198. Madde: Paraya Eşit Sayılan Değerler: - Devlet tarafından ihraç edilip de hamiline yazılı bonolar, hisse senetleri, tahviller ve kuponlar, yetkili kurumlar tarafından çıkarılmış olup da kanunen tedavül eden senetler, tahviller ve evrak ile milli ziynet altınları, para hükmündedir. 199. Madde: Kıymetli Damgada Sahtecilik: - (1) Kıymetli damgayı sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır. - (2) Sahte olarak üretilmiş kıymetli damgayı bilerek kabul eden kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır. - (3) Sahteliğini bilmeden kabul ettiği kıymetli damgayı bu niteliğini bilerek tedavüle koyan kişi, bir aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Ceza Özel Hukuku kitabını R. Murat Önok ile birlikte Durmuş Tezcan ve Mustafa Ruhan Erdem'in yazdığı yayınevi Seçkin Yayıncılık'tır.

"Sorgulamaya esas şahıs" ifadesi, suç soruşturması veya incelemesi için kimlik bilgilerinin temel alındığı kişi anlamına gelir.

Avukat Gökhan Yıldırım, ceza hukuku, aile hukuku, miras hukuku, idare hukuku, iş hukuku ve bilişim hukuku alanlarında davalara bakmaktadır. Bazı dava türleri: kasten yaralama; hakaret; dolandırıcılık; hırsızlık; kasten öldürme; uyuşturucu ticareti; terör. İletişim bilgileri: Telefon: +90 507 387 51 44. E-posta: iletisim@gokhanyildirim.av.tr. Adres: Tunahan Mah., Dumlupınar 30 Ağustos Cad., Metromall F Blok No: 2 Kat: 12 Daire: 69, 06824 Etimesgut/Ankara.

Adli yardım talebinin reddine itiraz süresi bir haftadır. İtiraz, kararı veren mahkemeye dilekçe ile yapılır. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir ve temyiz edilemez.

Görevi yaptırmamak için direnme suçu, kolluk kuvvetlerine (polis, jandarma vb.) karşı, kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek amacıyla cebir veya tehdit kullanılması durumunda oluşur. Bu suçun cezası Türk Ceza Kanunu'nun 265. maddesine göre 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Direnme suçunun unsurları arasında: - Failin herhangi bir gerçek kişi olması; - Mağdurun mutlaka kamu görevlisi olması; - Cebir veya tehdit eylemlerinin doğrudan görevi ifa ederken gerçekleşmesi; - Eylemin kamu düzeninin korunmasına yönelik olması yer alır.

Uluslararası ceza hukuku, milletlerarası hukuk anabilim dalı kapsamında incelenir.

Denetimli serbestlik başvurusunda savunma dilekçesi yazmak için aşağıdaki adımları izlemek gerekmektedir: 1. Başlık ve Adresleme: Dilekçenin başına "Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'ne" başlığı ve müdürlüğün adresini yazmak gereklidir. 2. Giriş Paragrafı: Hükümlünün kimlik bilgilerini ve ceza infaz kurumundan tahliye tarihini belirtmek önemlidir. 3. Talep Bölümü: Denetimli serbestlik talebinizi açıkça ifade eden bir cümle kurmak ve bu talebin yasal dayanaklarını belirtmek gerekmektedir (5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesi gibi). 4. Yükümlülüklere Uyma Taahhüdü: Denetimli serbestlik sürecinde yerine getirilmesi gereken yükümlülüklere uyacağınızı taahhüt etmek gereklidir. 5. Sonuç Paragrafı: Dilekçeyi özetleyen ve talebin değerlendirilmesini isteyen bir sonuç paragrafı eklemek faydalı olacaktır. Dilekçe, infaz hakimliğine sunulmalıdır.

Adalet alanının bazı dalları: Zabıt Katipliği; İnfaz ve Koruma. Ayrıca, adalet bölümü mezunları, hakim ve savcılara yardımcı olarak çeşitli alanlarda çalışabilirler: yazı işleri müdürlüğü; icra memurluğu; infaz kurumları. Hukuk alanındaki bazı dallar: Anayasa Hukuku; Medeni Hukuk; İdare Hukuku; Ceza Hukuku; Ticaret Hukuku; İş Hukuku; Bankacılık Hukuku; Devletler Genel Hukuku; Devletler Özel Hukuku. Adalet kavramı ayrıca dağıtıcı adalet, düzeltici (denkleştirici) adalet ve hakkaniyet gibi farklı türlere de ayrılabilir.

Karar verdikten sonra pişmanlık hissi, kararın sonuçlarına bağlı olarak hemen ortaya çıkabileceği gibi, zamanla da gelişebilir. Psikolojik açıdan, pişmanlık genellikle kararın yanlış olduğunu hayal etme ve daha iyi bir sonuç elde etme olasılığı üzerine kuruludur. Etkin pişmanlık ise ceza hukukunda, suçun tamamlanmasından sonra failin pişmanlık göstererek mağdurun zararını gidermesi durumunda uygulanır ve bu durumda ceza indirimi veya davanın tamamen düşmesi söz konusu olabilir.

Kast ve kusurluluk, ceza hukukunda suçun temel unsurlarındandır. Kast, failin suç teşkil eden fiili bilerek ve isteyerek işlemesidir. İki türü vardır: 1. Doğrudan Kast: Fail, suçun kanuni tanımında yer alan unsurları bilerek ve isteyerek gerçekleştirir. 2. Olası Kast: Fail, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen fiili işler ve sonucun gerçekleşmesini kabullenir. Kusurluluk, failin hukuka aykırı davranışı gerçekleştirmiş olmayı seçmesi ve bu nedenle hukuk düzenine karşı kınanabilmesidir.

12 yaşındaki bir çocuk, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneği gelişmişse ceza alabilir. Türk Ceza Kanunu'na göre, 12 yaşını doldurmuş ancak 15 yaşını doldurmamış çocukların ceza sorumluluğu, suçun niteliğine göre değişir: Eğer çocuk, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamıyor veya davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmemişse, ceza sorumluluğu yoktur ve çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmedilir. Eğer çocuk, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabiliyor ve davranışlarını yönlendirme yeteneği varsa, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası gerektiren suçlarda 12 yıldan 15 yıla, müebbet hapis cezası gerektiren suçlarda 9 yıldan 11 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. 12 yaşından küçük çocukların ise ceza sorumluluğu yoktur; bu kişiler hakkında ceza kovuşturması yapılamaz, ancak çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir.

Üç failli suç, birden fazla kişinin birlikte suç işlemesi durumunu ifade eder. Bu tür suçlara çok failli suçlar denir. Çok failli suçların bazı özellikleri: Suçun kanuni tanımında faillerin birden fazla olacağı öngörülmelidir. Her failin hareketi bulunmalıdır. Failler, suçun işlenişine katkıda bulunmalıdır. Üç failli suçlara örnek olarak: İhaleye fesat karıştırma; Rüşvet verme; Organize suçlar gösterilebilir. Suça iştirak, faillik ve şeriklik olmak üzere iki şekilde olur.

Kolektif sorumluluk ve kolektif ceza kavramları birbirine yakın olsa da aynı şey değildir. Kolektif sorumluluk, birden fazla kişinin aynı suça katılması durumunda, suçun ortaklaşa işlenmiş olması nedeniyle tüm katılanların sorumlu tutulması ilkesidir. Kolektif ceza ise, bir kişinin işlediği suç nedeniyle yakınlarının da cezalandırılması anlamına gelir ve bu, ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesinin ihlali olarak kabul edilir.

"Ceza 4K" ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Hukuk Bağlamı: "Ceza 4/4" ifadesi, Türk ceza hukukunda belirli suçlar için uygulanan bir yaptırım türünü ifade eder. 2. Film Bağlamı: "Ceza" adlı 2014 yapımı bir film de bulunmaktadır.

Cesare Beccaria, modern ceza düşüncesinin öncülerinden olarak aşağıdaki ilkeleri savunmuştur: 1. Kanun önünde eşitlik: Herkesin kanunlara eşit şekilde tabi olması gerektiğini savunmuştur. 2. Cezanın suçun ağırlığıyla orantılı olması: Cezaların, işlenen suçun ciddiyetine göre belirlenmesi gerektiğini savunmuştur. 3. Ölüm cezası ve işkenceye karşı olma: Beccaria, bu uygulamaların insanlık dışı ve etkisiz olduğunu düşünmüştür. 4. Adil yargılama hakkı: Suçlanan kişilerin masum kabul edilmesi ve adil bir şekilde yargılanması gerektiğini savunmuştur. 5. Faydacı yaklaşım: Cezaların, toplumun genel mutluluğunu artırmak için caydırıcı bir işlev görmesi gerektiğini savunmuştur.

İnfaz hukukunun kaynakları şunlardır: 1. Anayasa: İnfaz hukuku, Anayasa'nın güvencesi altındadır ve ceza hukukunun temel ilkelerini belirler. 2. Kanunlar: Ceza hukuku kanunları, infaz hukukunun temel kaynaklarıdır. Bunlar arasında Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu ve Ceza İnfaz Kanunu yer alır. 3. İçtihatlar: Yargı kararları, infaz hukukunun uygulanmasında önemli bir kaynaktır. 4. Mevzuatlar: Cezaevi yönetmelikleri ve diğer ilgili mevzuatlar, infaz hukukunun uygulanmasında rol oynar. 5. Uluslararası Sözleşmeler: Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler, infaz hukukuna etki eder. Örneğin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, tutuklu ve hükümlülerin haklarını düzenler.