• Buradasın

    CezaHukuku

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    5352 sayılı Adli Sicil Kanunu 13/a maddesi nedir?

    5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 13/A maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilmesi için yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna başvurulabileceğini düzenler. Bu maddeye göre, yasaklanmış hakların geri verilmesi için aşağıdaki şartlar sağlanmalıdır: Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması. Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması. Yasaklanmış hakların geri verilmesi için, hükümlünün veya vekilinin talebi üzerine, hükmü veren mahkeme veya hükümlünün ikametgâhının bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkeme karar verir.

    3713 sayılı kanun değişti mi?

    3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nda 2025 yılı itibarıyla herhangi bir değişiklik bulunmamaktadır. Kanunda yapılan son değişiklikler, 2/3/2024 tarihli ve 7499 sayılı Kanun ile 314 üncü maddenin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklik ve 21/3/2018 tarihli ve 7103 sayılı Kanun ile 21 inci maddenin birinci fıkrasının (j) bendinde yapılan düzenlemeler olarak kaydedilmiştir. Daha güncel bilgiler için resmi mevzuat kaynaklarının kontrol edilmesi önerilir.

    Zor kullanma yetkisi nedir?

    Zor kullanma yetkisi, genellikle kamu düzenini sağlamak, suç işlenmesini önlemek veya mevcut bir tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla kamu görevlilerine tanınan bir haktır. Bu yetki, belirli koşullar altında geçerlidir: Meşru müdafaa: Kişiye veya başkasına yönelik bir saldırıya karşı anında ve orantılı bir şekilde karşılık verme durumu. Zorunluluk hali: Bir tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla zor kullanma ihtiyacı ve başka bir çözüm yolunun olmaması. Zor kullanma yetkisi, orantılılık ve gereklilik ilkelerine uygun olmalıdır; aksi takdirde hukuka aykırılık teşkil eder ve cezai sorumluluk doğurabilir. Zor kullanma yetkisine sahip bazı kamu görevlileri: Emniyet görevlileri; Jandarma; Çarşı ve mahalle bekçileri.

    MF ve TM hukuk arasındaki fark nedir?

    MF (Matematik-Fen) ve TM (Türkçe-Matematik) hukuk arasındaki fark, hukuk eğitiminin verildiği ülkenin hukuk sistemine odaklanmasına bağlıdır. TM hukuk programı, Türkiye’deki üniversitelerin hukuk fakültelerinde sunulur ve Türk hukuk sistemine odaklanır. MF hukuk programı ise, Almanya’daki üniversitelerin hukuk fakültelerinde sunulur ve Alman hukuk sistemine odaklanır. Hukuk için MF mi, TM mi sorusunun cevabı, öğrencinin kendi hedeflerine, ilgi alanlarına ve gelecek planlarına bağlıdır. Hukuk eğitimi almak, mevzuat ve mahkeme süreçlerini anlamak için önemlidir. Hukuk eğitimi ile ilgili en doğru ve güncel bilgileri almak için hukuk alanında çalışan profesyonellerle görüşmek ve programların müfredatlarını incelemek faydalı olabilir.

    Kurt Hukuk Bürosu ne iş yapar?

    Kurt Hukuk Bürosu, çeşitli hukuki alanlarda hizmet vermektedir. Bu alanlar arasında: Sigorta hukuku ve tahkim; Değer kaybı takibi; Hasar tahsili ve rücu prosedürleri; İcra ve dava departmanları; İş ve sosyal güvenlik hukuku; Gayrimenkul hukuku; Aile hukuku; Şirket danışmanlıkları; Yabancılar ve vatandaşlık hukuku; Fikri mülkiyet hukuku bulunmaktadır. Büro, müvekkillerine güvenilir, şeffaf ve etkili hukuki çözümler sunmayı ilke edinmiştir.

    Emprevizyon teorisi nedir?

    Emprevizyon teorisi, öngörülemezlik ilkesi olarak da bilinir. Emprevizyon teorisinin geçerli olabilmesi için gereken şartlar şunlardır: Değişen hal ve şartlar olağanüstü ve objektif nitelikte olmalıdır. Edimler arasındaki denge, aşırı ölçüde ve açık biçimde bozulmuş olmalıdır. Sözleşmede veya kanunda değişen hal ve şartlara ilişkin bir kayıt veya hüküm bulunmamalıdır. Değişen hal ve şartların ortaya çıkışında tarafların kusuru bulunmamalıdır. Değişen hal ve şartlar taraflar bakımından önceden tahmin edilebilir veya beklenebilir nitelikte olmamalıdır. Edimler henüz ifa edilmemiş olmalıdır. Emprevizyon teorisi, özellikle hukuk alanında kullanılan ve Fransız hukuku kökenli bir terimdir.

    TCK 258 2 maddesi nedir?

    TCK 258/2. madde, "Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması Suçu" ile ilgilidir ve şu şekildedir: > "Kamu görevlisi sıfatı sona erdikten sonra, birinci fıkrada yazılı fiilleri işleyen kimseye de aynı ceza verilir". Bu madde, kamu görevlilerinin görevleri sona erdikten sonra da gizli kalması gereken bilgileri açıklamamalarını sağlamayı amaçlar.

    Haksiz fiil ve suç arasındaki fark nedir?

    Haksız fiil ve suç arasındaki temel farklar şunlardır: Kavramsal farklılıklar: Haksız fiil, özel hukuk alanında düzenlenen bir kavramdır. Suç, kamu hukuku alanında düzenlenir. Amaç: Haksız fiilde amaç, zararın tazmin edilmesidir. Suçta amaç, failin cezalandırılmasıdır. Yaptırım farklılıkları: Haksız fiilde yaptırım tazminattır. Suçta yaptırım cezadır. Kanunilik ilkesi: Suçlar için kanunilik ilkesi (Kanunsuz suç olmaz ilkesi) geçerlidir. Haksız fiiller için kanunilik ilkesi söz konusu değildir. Her haksız fiil suç teşkil etmez, her suç da haksız fiil olarak nitelendirilmez. Örneğin, bir kimsenin başkasının malına zarar vermesi hem haksız fiil hem suç oluştururken, sözleşmeden doğan borcun ödenmemesi sadece haksız fiil niteliğindedir.

    TCK 257 uzlaşmaya tabi mi?

    Hayır, TCK 257 (görevi kötüye kullanma suçu) uzlaşmaya tabi değildir. Türk Ceza Kanunu'nun 253. maddesinde sayılan uzlaşmaya tabi suçlar arasında görevi kötüye kullanma suçu yer almamaktadır.

    Aşım süresi ne demek hukuk?

    Hukukta zaman aşımı süresi, bir hakkın belirli bir süre içinde kullanılmaması durumunda, bu hakkın dava veya takip yoluyla artık ileri sürülememesini ifade eder. Zaman aşımı ile mevcut hüküm sona erer. Zaman aşımı süresi, davanın türüne, ilgili kanun maddelerine ve olayın niteliğine göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, Türk Borçlar Kanunu’na göre genel zaman aşımı süresi 10 yıldır. Türk Ceza Kanunu’na göre ise dava zaman aşımı süreleri şu şekildedir: Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 30 yıl; Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 25 yıl; 20 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda 20 yıl; 5 yıldan fazla ve 20 yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda 15 yıl; 5 yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda 8 yıl.

    TCK 252 rüşvet nedir?

    TCK 252'de düzenlenen rüşvet suçu, bir kamu görevlisinin görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlanması veya bu konuda anlaşma yapılması durumunu kapsar. Rüşvet suçunun unsurları: Fail: Rüşvet veren ve alan kişi olarak her ikisi de fail kabul edilir. Mağdur: Kamu idaresine duyulan güvenin zedelenmesi nedeniyle toplumun tamamı. Hareket: Menfaat sağlama veya anlaşma yapma. Hukuka Aykırılık: Kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı hareket etmesi. Cezalar: Rüşvet alan için 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası. Rüşvet veren için aynı ceza aralığı. Yargı mensubu, hakem, noter, yeminli mali müşavir veya bilirkişi için ceza artırımı.

    765 sayılı TCK'nın 51 ve 52 maddeleri nedir?

    765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 51. maddesi, haksız bir tahrikin etkisiyle işlenen suçlar için ceza indirimini düzenler. 52. madde ise, bir kişinin hata veya başka bir arıza nedeniyle kastettiğinden başka bir kişiye zarar vermesi durumunda, zararı gören kişinin statüsünden kaynaklanan ve cezayı ağırlaştıran sebeplerin faile yüklenemeyeceğini belirtir. 765 sayılı TCK, günümüzde yürürlükte değildir; yerine 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) uygulanmaktadır.

    CMK'ya göre temyiz nedenleri nelerdir?

    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) göre temyiz nedenleri şunlardır: Hukuka aykırılık. Sanığın lehine olan hukuk kurallarına aykırılık. Hükme etki etmeyen hukuka aykırılıklar. Mutlak temyiz nedenleri. Temyiz, ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir ve maddi olay ile olguların denetimi temyiz kanun yolunda yapılmaz.

    Ceza hukukunda hata türleri nelerdir?

    Ceza hukukunda hata türleri şunlardır: Esaslı (Adi) Hata (TCK m.30/1-2). Kaçınılmaz Hata (TCK m.30/3-4). Suçun Nitelikli Unsurlarında Hata (TCK m.30/2). Hukuka Uygunluk Nedenlerinde Hata (TCK m.30/3). Şahısta Hata (TCK m.30/3). Fiilde Hata (Eylemin Niteliği Üzerinde Hata). Nesnede Hata (Objede Hata).

    CMK'nın 174 maddesi nedir?

    CMK'nın 174. maddesi, iddianamenin iadesi ile ilgilidir. Bu maddeye göre, mahkeme, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren 15 gün içinde, soruşturma evresine ilişkin tüm belgeleri inceledikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirterek aşağıdaki durumlarda iddianameyi Cumhuriyet Başsavcılığına iade edebilir: 170. maddeye aykırı düzenleme. Suçun sübûtuna etki edecek delillerin toplanmaması. Ön ödeme veya uzlaşma usulünün uygulanmaması. İzne veya talebe bağlı suçlarda izin alınmaksızın veya talep olmadan düzenleme. Suçun hukuki nitelendirilmesi nedeniyle iddianame iade edilemez.

    Suçun işlendiği tarih ne zaman başlar?

    Suçun işlendiği tarih, dava zamanaşımı süresinin başlangıcı olarak kabul edilir ve bu süre, suçun niteliğine göre farklı şekillerde işlemeye başlar: Tamamlanmış suçlarda: Suçun işlendiği günden itibaren zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Teşebbüs halinde kalan suçlarda: Son hareketin yapıldığı günden itibaren zamanaşımı başlar. Kesintisiz (mütemadi) suçlarda: Kesintinin gerçekleştiği günden itibaren zamanaşımı işlemeye başlar. Zincirleme suçlarda: Son suçun işlendiği günden itibaren zamanaşımı süresi başlar. Çocuklara karşı işlenen suçlarda: Çocuğun 18 yaşını bitirdiği günden itibaren zamanaşımı işlemeye başlar.

    Hırsızlık suçu TCK 142 ve 143'e göre nitelikli hırsızlık olarak kabul edilir mi?

    Evet, hırsızlık suçu TCK 142 ve 143'e göre nitelikli hırsızlık olarak kabul edilir. Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 142. maddesi, hırsızlık suçunun nitelikli hallerini düzenler ve bu kapsamda: Kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan eşya hakkında işlenmesi; Bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında işlenmesi; Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak işlenmesi; Bilişim sistemleri kullanılarak işlenmesi gibi durumlar yer alır. TCK'nın 143. maddesi ise hırsızlık suçunun gece işlenmesi halinde cezada artırım nedenini düzenler.

    TCK ne demek?

    TCK, Türk Ceza Kanunu'nun kısaltmasıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 29 Eylül 2004'te kabul edilen, 12 Ekim 2004'te T.C. Resmî Gazete'de yayımlanan ve 1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren yasadır. Amacı; "kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemektir".

    TCK madde 116'ya göre konut dokunulmazlığı ihlali suçu nedir?

    Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 116'ya göre konut dokunulmazlığı ihlali suçu, bir kimsenin konutuna veya eklentilerine rızasına aykırı olarak girmesi veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmamasıdır. Bu suçun oluşması için gereken temel unsurlar: Rızaya aykırılık. Konut veya eklentisine giriş. Çıkmamanın devamı. Bu suç, kasten işlenebilen bir suçtur ve failin amacı veya saiki önemli değildir. Suçun cezası, mağdurun şikayeti üzerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır.

    İl soruşturması nasıl yapılır?

    İl düzeyinde soruşturma süreci, suçun niteliğine ve soruşturma türüne göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak soruşturma süreci şu adımları içerir: 1. Suç Şüphesinin Öğrenilmesi: İhbar, şikayet veya doğrudan öğrenme yoluyla suç şüphesi ortaya çıkar. 2. Soruşturmanın Başlatılması: Cumhuriyet savcısı, kamu davasının açılıp açılmayacağına karar vermek için soruşturma başlatır. 3. Araştırmalar ve Delil Toplama: Cumhuriyet savcısı, adli kolluk görevlileri aracılığıyla her türlü araştırmayı yapar ve gerekli bilgileri talep eder. 4. İddianame veya Takipsizlik Kararı: Yeterli delil elde edilirse iddianame düzenlenir, aksi takdirde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir. Disiplin soruşturmalarında ise, disiplin amirinin görevlendirdiği soruşturmacı tarafından süreç yürütülür. Soruşturma süreçleri karmaşık olabileceğinden, bir avukattan veya ilgili makamlardan destek alınması önerilir.