• Buradasın

    CezaHukuku

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    TCK 61/3 nedir?

    TCK 61/3 maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun "Cezanın Belirlenmesi" başlıklı Üçüncü Bölümünde yer alır ve temel cezanın belirlenmesinde mükerrer değerlendirme yasağını düzenler. Bu maddeye göre, birinci fıkrada belirtilen hususların suçun unsurunu oluşturduğu hallerde, bunlar temel cezanın belirlenmesinde ayrıca göz önünde bulundurulmaz.

    İl soruşturması nasıl yapılır?

    İl soruşturması, farklı alanlarda (ceza hukuku, idari hukuk) farklı şekillerde yapılabilir: 1. Ceza Hukukunda Soruşturma: Bir suçun işlendiğine dair ihbar veya bilgi edinilmesi üzerine savcı tarafından yürütülür. Süreç şu aşamalardan oluşur: - Başlangıç: Savcının olayı öğrenmesi. - Bilgi Toplama: Savcı, kolluk kuvvetlerinden bilgi ve belge talep eder, görgü tanıklarını çağırır. - Gözaltına Alma ve Sorgulama: Gerekli görülürse şüpheli gözaltına alınır ve sorgulanır. - Delillerin Toplanması: Savcı, gerekli gördüğü delilleri toplar ve inceler. - İddianame Hazırlığı: Toplanan delilleri değerlendirdikten sonra yeterli şüphe oluşursa iddianame hazırlanır ve mahkemeye sunulur. 2. İdari Hukukta Soruşturma: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi memurlar hakkında yapılır. Süreç şu şekilde işler: - Soruşturmanın Başlatılması: Disiplin amiri tarafından soruşturma emri verilir. - Savunma Alma: İlgili memurun savunması alınır. - Rapor Hazırlama: Soruşturmacı, elde edilen bilgiler ve delillere dayanarak bir rapor hazırlar. - Ceza Tayini: Rapor doğrultusunda memura uyarma, kınama, aylıktan kesme gibi cezalar verilir.

    Denetimli Serbestlikte imza nasıl başlar?

    Denetimli serbestlikte imza atma yükümlülüğü, hükümlünün denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurduğu tarihten itibaren 10 gün içinde başlar.

    İfadeye avukatla gitmek zorunlu mu?

    İfadeye avukatla gitmek zorunlu değildir, ancak bazı durumlarda avukat bulundurulması gereklidir. Zorunlu olduğu durumlar şunlardır: - Suçun niteliği: Alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezası gerektiren suçlarda ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarda avukat bulundurulması zorunludur. - Şüphelinin yaşı: 18 yaşından küçük şüphelilerin ifadesi sırasında avukat bulunması zorunludur. - Şüphelinin akıl hastalığı veya engeli: Akıl hastası veya zihinsel engeli olan kişilerin ifadesi sırasında avukatın hazır bulunması gereklidir. - Şüphelinin talebi: Şüpheli veya sanık, kendi isteğiyle bir avukat talep etmişse, avukat bulunmadan ifade alınamaz. Bu durumlar dışında, avukatın bulunması bir tercih meselesi olup, hukuki güvenliğin sağlanması açısından her durumda önemlidir.

    İhkak-ı hak hangi durumlarda kullanılır?

    İhkak-ı hak terimi, bir hakkı usulüne uygun bir şekilde yerine getirmek veya bir şeyin doğru olduğunu delillerle ispat etmek anlamında kullanılır. Bu terim, aşağıdaki durumlarda kullanılabilir: - Meşru müdafaa hali: Kişinin, kendisine veya başkasına yönelik haksız bir saldırıyı defetmek için güç kullanması durumunda. - Iztırar hali: Kişinin, açık veya yakın bir zarar tehlikesinden korunmak için başka bir kişinin mallarına zarar vermesi durumunda. Ancak, ihkak-ı hak yolu, Türk Ceza Kanunu'na göre suç olarak kabul edilmektedir.

    Hakaret suçunda uzlaşma nasıl olur?

    Hakaret suçunda uzlaşma, Türk Ceza Kanunu'nun 129. maddesi uyarınca zorunlu bir süreçtir. Uzlaşma süreci şu şekilde işler: 1. Dosyanın Uzlaştırma Bürosuna Gönderilmesi: Hakaret suçu şikayete tabi olduğu için, soruşturma dosyası ilk olarak uzlaştırma bürosuna sevk edilir. 2. Tarafların Görüşmesi: Uzlaştırma görüşmeleri, tarafsız bir uzlaştırmacı tarafından yürütülür ve tarafların bir araya getirilerek mağdurun zararının giderilmesi ve failin cezasının indirilmesi amaçlanır. 3. Anlaşma Sağlanması: Taraflar uzlaşırsa, savcılık kamu davasının açılmasına yer olmadığına karar verir ve aynı olay nedeniyle tekrar dava açılamaz. 4. Anlaşamama Durumu: Uzlaşma sağlanamazsa, savcılık kamu davası açar ve yargılama süreci devam eder.

    Anayasa'nın 19 ve 38 maddeleri nelerdir?

    Anayasa'nın 19. maddesi, kişi hürriyeti ve güvenliğini düzenler: Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir. Şekil ve şartları kanunda gösterilen durumlarda, mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi gibi hallerde hürriyetten yoksun bırakılma mümkündür. Anayasa'nın 38. maddesi, suç ve cezalara ilişkin esasları belirler: Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz. Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin sonuçları konusunda da aynı kural geçerlidir. Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Hiç kimse kendisini veya kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.

    Tüzün Avukatlık Bürosu ne iş yapar?

    Tüzün Avukatlık Bürosu, çeşitli hukuk alanlarında hukuki temsil, danışmanlık ve eğitim hizmetleri sunar. Bu hizmetler arasında: İş ve sosyal güvenlik hukuku; Ceza hukuku; İcra ve iflas hukuku; Miras hukuku; Aile hukuku; İdare ve vergi hukuku. Ayrıca, mahkemeye intikal etmemiş durumlarda da önleyici hukuki danışmanlık hizmeti verir.

    İnfaz hukuku uygulamaları nelerdir?

    İnfaz hukuku uygulamaları, suç işleyen bireylerin cezalarının yerine getirilmesi ve rehabilitasyon süreçlerinin düzenlenmesi ile ilgilidir. Bu uygulamalar şunlardır: 1. Hapis Cezası İnfazı: En yaygın infaz türüdür ve cezaevlerinde gerçekleştirilir. 2. Adli Para Cezaları: Hapis cezasının yerine veya ek olarak uygulanabilir. 3. Güvenlik Tedbirleri: Akıl sağlığı yerinde olmayan kişiler için tedavi yöntemleri veya tekrarlayan suçlar işleyenler için rehabilitasyon tedbirleri öngörülebilir. 4. Alternatif Cezalar ve Denetimli Serbestlik: Hükümlülerin cezalarının bir kısmını topluma zarar vermeden geçirmelerini sağlar. 5. Koşullu Salıverilme ve Tekerrür Durumu: Hükümlülerin iyi halli olmaları durumunda, cezaevinde geçirdikleri sürenin bir kısmını tamamlamaları koşuluyla erken salıverilmelerine olanak tanır. 6. 30 Mart 2020 Öncesi Suçlar İçin Özel Düzenlemeler: Bu suçlar için koşullu salıverilme oranı 2/3’ten 1/2’ye indirilmiş ve denetimli serbestlik süresi 3 yıla çıkarılmıştır.

    İçtimanın amacı nedir?

    İçtimanın amacı, ceza hukukunda birden fazla suçun işlenmesi durumunda, failin nasıl cezalandırılacağını belirlemektir. Bu bağlamda, içtima üç ana türde uygulanır: 1. Fikri İçtima: Tek bir fiil ile birden fazla suçun işlenmesi durumunda, fail en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılır. 2. Gerçek İçtima: Farklı fiillerle birden fazla suç işlenmesi halinde, her suç için ayrı ayrı ceza verilir. 3. Zincirleme Suç: Aynı suçun, aynı mağdura karşı, belirli bir zaman içinde birden fazla kez işlenmesi durumunda, fail tek bir ceza alır ancak cezada artış yapılır.

    İhtilat etmek ne demek adalet?

    İhtilat etmek, adalet bağlamında iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. İslam hukuku: Erkek ve kadınların birbirine karışması, beraber oturup haşır neşir olması. 2. Ceza hukuku: Hakaret fiilinin toplu veya dağınık en az üç kişiyle birleşerek işlenmesi.

    TCK 43 zincirleme suç ve nitelikli hal birlikte olursa ne olur?

    TCK Madde 43'e göre, zincirleme suç ve nitelikli hal birlikte olduğunda, nitelikli halin gerçekleştiği her bir durum için ceza artırılır. Madde 43'ün 1. fıkrasına göre, bir suç işleme kararı kapsamında aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir ve bu ceza dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bu nedenle, zincirleme suç ve nitelikli halin birlikte olduğu durumlarda, hem zincirleme suç hükümleri hem de nitelikli hale ilişkin hükümler uygulanarak ceza belirlenir.

    CMK 54 maddesi nedir?

    CMK 54. maddesi, tanıklara yemin verilmesi ile ilgilidir ve şu şekildedir: Madde 54: 1. Tanıklar, tanıklıktan önce ayrı ayrı yemin ederler. Gerektiğinde veya bir kimsenin tanık sıfatıyla dinlenilmesinin uygun olup olmadığında tereddüt varsa yemin, tanıklığından sonraya bırakılabilir. 2. Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcıları da tanıklara yemin verirler.

    Ceza hukukunda kazanılmış hak nedir?

    Ceza hukukunda kazanılmış hak, bir kişinin kanunlar tarafından tanınan haklarını kullanırken, bu fiillerinin suç olarak değerlendirilemeyeceğini ve cezai sorumluluk doğurmayacağını ifade eder. Bu ilke, Türk Ceza Kanunu'nun 24. maddesinde düzenlenmiştir ve şu şekilde özetlenebilir: "Hakkını kullanan kimseye ceza verilmez". Kazanılmış hak, aynı zamanda hukukun temel ilkelerinden biri olarak, bireylerin geçmişte hukuka uygun şekilde edindikleri hakların, sonradan yürürlüğe giren düzenlemelerle ortadan kaldırılamayacağını da ifade eder.

    TCK madde 58 tekerrüre esas olmayan suçlar nelerdir?

    Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 58'e göre tekerrüre esas olmayan suçlar şunlardır: 1. Kasıtlı suçlar ile taksirli suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz. 2. Sırf askeri suçlar ile diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri geçerli değildir. 3. Yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümler, belirli suçlar hariç tekerrüre esas olmaz (kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları). 4. Onsekiz yaşını doldurmamış kişilerin işlediği suçlar tekerrüre esas alınmaz.

    Alt soy mirası reddederse ne olur?

    Alt soyun mirası reddetmesi durumunda şu sonuçlar ortaya çıkar: Miras, diğer mirasçılara geçer. Sağ kalan eş tek başına mirasçı olur. Miras, iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Miras reddi işlemi, miras bırakanın ölümünün ardından başlar ve bu karar geri alınamaz.

    Kolluk karşısında rıza nedir?

    Kolluk karşısında rıza, ceza hukukunda hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilir ve belirli şartlara bağlıdır. Rızanın geçerli olabilmesi için: 1. Kişinin tasarruf yetkisi: İlgili kişi, rıza gösterdiği hak üzerinde mutlak tasarruf yetkisine sahip olmalıdır. 2. Rızanın beyanı: Rıza, açık ve geçerli bir şekilde beyan edilmelidir; baskı, tehdit veya hile altında verilen rızalar geçerli sayılmaz. 3. Eylemin kapsamı: Kişinin gerçekleştirdiği eylem, rızanın sınırları içinde kalmalıdır. Arama işlemlerinde rıza, ancak hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcının yazılı emri ile yapılabilir.

    Yüz yüze yargılama hangi ilkeye dayanır?

    Yüz yüze yargılama, ceza hukukunda yüz yüzelik ilkesine dayanır.

    Egemen hukuk bürosu hangi davalara bakar?

    Egemen Hukuk Bürosu, geniş bir yelpazede farklı dava türlerine bakmaktadır. Bu davalar arasında: Ceza Hukuku: Hırsızlık, dolandırıcılık, kasten yaralama gibi suçlar. Aile Hukuku: Boşanma, velayet, nafaka davaları. İş Hukuku: Haksız fesih, kıdem ve ihbar tazminatı talepleri. Ticaret Hukuku: Ticari sözleşme ihlali, şirket birleşme ve devralma anlaşmazlıkları. Gayrimenkul Hukuku: Kira uyuşmazlıkları, tapu iptal ve tescil davaları. İdare Hukuku: İdari para cezalarının iptali, vergi davaları. Tazminat Hukuku: Trafik kazası sonucu açılan tazminat davaları. Ayrıca, büro fikri ve sınai haklar, bilişim hukuku gibi alanlarda da hizmet vermektedir.

    TCK madde 53 1-a-b-c-d-e-f-g nedir?

    TCK madde 53, 1. fıkra, a-b-c-d-e bentleri şu hakları kullanmaktan yoksun bırakmayı düzenler: 1. a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesi. 2. b) Seçme ve seçilme ehliyeti. 3. c) Velayet hakkı, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma. 4. d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti gibi tüzel kişiliklerde yönetici veya denetçi olma. 5. e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etme. f) ve g) bentleri belirtilmemiştir.