• Buradasın

    CezaHukuku

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    İhkak-ı hak hangi durumlarda kullanılır?

    İhkak-ı hak, yani kişinin hakkını zorla alması, ancak belirli şartların sağlanması durumunda hukuka uygunluk kazanabilir. Bu şartlar şunlardır: Hakkın devlet eliyle alınamaması. Eylemin amacı aşmaması. Yeni bir haksızlığa yol açmaması. Aynı cinsten olması. İhkak-ı hak, Türk Ceza Kanunu'na göre suç teşkil eder.

    İfadeye avukatla gitmek zorunlu mu?

    Karakolda ifade verirken avukat bulundurmak zorunlu değildir: Kanuni ceza alt sınırı 5 yıl veya daha fazla hapis olan suçlar. Şüpheli veya sanığın 18 yaşından küçük olması. Şüpheli veya sanığın kendisini savunamayacak derecede malul, sağır veya dilsiz olması. Şüpheli veya sanık hakkında tutuklama istenmesi. Ayrıca, seri muhakeme usulü kapsamında yapılan soruşturmalarda da şüpheli veya sanığın avukat ile temsil edilmesi zorunludur. İfade sürecinde bir avukattan hukuki destek almak, hak kaybı yaşanmaması ve sürecin daha sağlıklı ilerleyebilmesi açısından önemlidir.

    Hakaret suçunda uzlaşma nasıl olur?

    Hakaret suçunda uzlaşma, tarafların bir uzlaştırmacı aracılığıyla bir araya gelerek mağdurun zararını gidermesini ve failin cezasını indirmesini sağlayan bir süreçtir. Uzlaşma süreci şu şekilde ilerler: 1. Şikayet Sonrası: Hakaret suçu şikayete tabi olduğu için, mağdurun yetkili makamlara şikayette bulunması gerekir. 2. Uzlaştırma Bürosuna Sevk: Yeterli şüphe ve delil bulunması halinde dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. 3. Teklif ve Kabul: Uzlaştırmacı, taraflara uzlaşma teklifi sunar ve kabul etmeleri için 3 gün süre tanır. 4. Sonuç: Uzlaşma sağlanamazsa dosya Asliye Ceza Mahkemesine gönderilir ve yargılama başlar. Uzlaşma kapsamında olmayan durumlar: Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret. Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlere yönelik hakaret. 1 Haziran 2024'te yürürlüğe giren 8. Yargı Paketi ile hakaret davalarında öncelikle uzlaşma hükümlerine başvurma zorunluluğu kaldırılmıştır.

    Uzlaşma hukuk bürosu güvenilir mi?

    Uzlaşır Hukuk Bürosu hakkında yapılan şikayetlerin büyük bir kısmı, yanıltıcı mesajlar ve asılsız borç bildirimleri ile ilgilidir. Bu nedenle, büronun güvenilirliği konusunda şüpheler bulunmaktadır. Bazı şikayetler ve geri bildirimler: Sahte uzlaşma mesajları: Kullanıcılar, "Uzlaşır Hukuk Bürosu"ndan geldiğini iddia eden ve icra takibi tehdidi içeren mesajlar aldıklarını belirtmişlerdir. Kişisel bilgilerin kötüye kullanımı: Bazı kişiler, büronun kişisel bilgilerini izinsiz kullandığını ve bu durumun dolandırıcılık riski taşıdığını ifade etmişlerdir. Not: Herhangi bir hukuki işlem için resmi kanallar ve avukatlar aracılığıyla bilgi alınması önerilir.

    TCK'nın 25 ve 26 maddeleri nelerdir?

    Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 25: Meşru Savunma ve Zorunluluk Hali. Madde 25/1: "Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez". Madde 25/2: "Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez". TCK Madde 26: Hakkın Kullanılması ve İlgilinin Rızası. Madde 26/1: "Hakkını kullanan kimseye ceza verilmez". Madde 26/2: "Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez".

    Denetimli Serbestlikte imza nasıl başlar?

    Denetimli serbestlikte imza yükümlülüğü, hükümlünün ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra beş gün içinde talepte belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmesiyle başlar. Müdürlüğe müracaat için gereken beş günlük süre, hükümlünün ceza infaz kurumundan ayrılışını takip eden günden itibaren başlar. İnfaz hakimliği tarafından aksi belirtilmedikçe, denetim süresi içerisinde genel olarak haftada bir kez imza atılır.

    TCK 61/3 nedir?

    TCK 61/3, Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesinin üçüncü fıkrasını ifade eder. TCK 61/3'e göre, aşağıdaki durumlar temel cezanın belirlenmesinde ayrıca göz önünde bulundurulmaz: Suçun unsurunu oluşturan haller. Suçun nitelikli halleri.

    İnfaz hukuku uygulamaları nelerdir?

    İnfaz hukuku uygulamaları şunlardır: Hapis cezalarının infazı. Adli para cezalarının infazı. Güvenlik tedbirlerinin infazı. Alternatif cezaların infazı. Denetimli serbestlik. Koşullu salıverilme. Tekerrür durumu. İnfaz hukuku, hükümlülerin haklarının korunması, rehabilitasyonu ve topluma entegrasyonu açısından büyük önem taşır.

    İhtilat etmek ne demek adalet?

    İhtilat etmek, TDK'ya göre kullanıldığı yere göre iki farklı anlama gelir: 1. Görüşmek, iletişime geçmek, diyalog kurmak. 2. Benzer semptomlar gösteren iki farklı hastalığın birbirine karıştırılması. Adalet bağlamında "ihtilat etmek" ifadesinin özel bir anlamı bulunmamaktadır.

    Anayasa'nın 19 ve 38 maddeleri nelerdir?

    Anayasa'nın 19. maddesi, kişi hürriyeti ve güvenliğini düzenler: Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir. Şekil ve şartları kanunda gösterilen durumlarda, mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi gibi hallerde hürriyetten yoksun bırakılma mümkündür. Anayasa'nın 38. maddesi, suç ve cezalara ilişkin esasları belirler: Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz. Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin sonuçları konusunda da aynı kural geçerlidir. Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Hiç kimse kendisini veya kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.

    Tüzün Avukatlık Bürosu ne iş yapar?

    Tüzün Avukatlık Bürosu, hukuki temsil, danışmanlık ve eğitim hizmetleri sunmaktadır. Hizmet verdiği alanlar: İcra ve İflas Hukuku; İş Hukuku; Ticaret Hukuku; Aile Hukuku; Miras Hukuku; Ceza Hukuku; Gayrimenkul Hukuku. Verdiği hizmetler: Danışmanlık: Hukuki bilgi ve belge toplama, hukuki nitelendirme ve değerlendirme yapma, sorunları ve çözüm önerilerini içeren raporlar sunma. Temsil: İlgili merciler ve mahkemelerde müvekkillerini temsil etme. Eğitim: Şirketlere ve ilgili birimlere ticaret hukuku, iş hukuku gibi alanlarda eğitim hizmetleri sunma.

    İçtimanın amacı nedir?

    İçtimanın amacı, ceza hukukunda birden fazla suçun yer aldığı durumlarda, failin her bir suç için ayrı ceza almasını önlemek ve adil bir ceza belirlemektir. Türk Ceza Kanunu'na göre üç temel içtima türü vardır: 1. Gerçek içtima (TCK madde 42). 2. Zincirleme suç (TCK madde 43). 3. Fikri içtima (TCK madde 44).

    TCK madde 58 tekerrüre esas olmayan suçlar nelerdir?

    Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 58'e göre tekerrüre esas olmayan suçlar şunlardır: Kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları hariç olmak üzere, yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümler. Taksirli suçlar. Sırf askeri suçlar. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) veya güvenlik tedbirleri içeren mahkumiyet kararları. Ön ödeme kapsamındaki suçlar (örneğin, trafik suçu gibi). Uzlaşma kapsamındaki suçlar. Tazyik hapsi ve disiplin cezaları. Ayrıca, fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar da tekerrüre esas alınmaz.

    CMK 54 maddesi nedir?

    CMK 54. madde, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda "Tanıklara Yemin Verilmesi"ni düzenler. Maddeye göre: Tanıklar, tanıklıktan önce ayrı ayrı yemin ederler. Gerektiğinde veya bir kimsenin tanık sıfatıyla dinlenilmesinin uygun olup olmadığında tereddüt varsa yemin, tanıklığından sonraya bırakılabilir. Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcıları da tanıklara yemin verebilirler.

    Kolluk karşısında rıza nedir?

    Kolluk karşısında rıza, kişinin kolluk kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen bir işleme gönüllü olarak izin vermesi anlamına gelir. Ancak, bu rızanın geçerli olabilmesi için bazı koşullar gereklidir: Bilgilendirilmiş Rıza: Kişi, işlemin niteliği ve sonuçları hakkında yeterli bilgiye sahip olmalıdır. Açık Rıza: Rıza, açık ve özgür iradeyle verilmelidir. Gönüllü Rıza: Kolluk birimlerinin otorite ve baskı içeren konumu, rızanın gönüllü verilip verilmediğini tartışmalı hale getirebilir. Bazı durumlarda, rıza olsa bile kolluk görevlilerinin belirli işlemleri yapması hukuka aykırı olabilir. Örneğin, şüphelinin telefon içeriğinin incelenmesi için hakim kararı gereklidir. Ayrıca, kolluk kuvvetlerinin arama, durdurma veya kimlik sorma gibi işlemleri yapabilmesi için genellikle karar veya emir gereklidir; ancak bazı istisnai durumlarda (örneğin, suçüstü hali) bu şart aranmayabilir.

    Fasikül hukuk dergisi editör: Bahri Öztürk ISSN: 1309-4327 cilt: 10, sayı:100 | mart 2018 nedir?

    Fasikül Hukuk Dergisi'nin 10. yıl 100. sayısı, Mart 2018'de yayımlanmış, editörlüğünü Bahri Öztürk'ün yaptığı bir hukuk dergisidir. Özellikleri: ISSN: 1309-4327. Sayfa Sayısı: 550. Ebat: 19x27 cm. Yayınevi: Seçkin Yayıncılık. Konu: Ceza hukuku alanında yaşanan sorunlara pratik ve bilimsel çözümler sunar. Dergide, Türk-Avusturya hukuk haftaları, kişisel verilerin korunması kanunu gibi çeşitli konular üzerine makaleler yer almaktadır.

    TCK madde 53 1-a-b-c-d-e-f-g nedir?

    TCK madde 53, "Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma" başlıklı güvenlik tedbirlerini düzenler. Madde 53'ün 1. fıkrasında sayılan hak yoksunlukları şunlardır: sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden yoksun bırakılma; seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılma; velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma; vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan yoksun bırakılma; bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten yoksun bırakılma. Fıkranın (f) ve (g) bentleri ise TCK 53'ün 6. fıkrasında düzenlenen taksirli suçlar için belirli mesleklerin icrasının yasaklanması veya sürücü belgesinin geri alınması gibi yaptırımları kapsar.

    Tanzimat dönemi Osmanlı ceza hukuku nedir?

    Tanzimat dönemi Osmanlı ceza hukuku, 1839 Tanzimat Fermanı sonrasında Osmanlı Devleti'nde ceza hukuku alanında yapılan düzenlemeleri ifade eder. Bu dönemde çıkarılan başlıca ceza kanunları şunlardır: 1840 tarihli Ceza Kanunnamesi. 1851 tarihli Kanun-ı Cedid. 1858 tarihli Ceza Kanunname-i Hümayun. Bu dönemde ceza hukukunda yapılan bazı yenilikler: Kanun önünde eşitlik ilkesi. Yeni yargılama usulleri. Tanzimat dönemi ceza hukukunda, İslam hukukundan kopuşun başladığı, özellikle zina gibi had cezası gerektiren suçlara had cezası uygulanmadığı belirtilir.

    Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren kanun sanık lehine uygulanır mı?

    Evet, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren kanun sanık lehine uygulanabilir. Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 7/2. maddesine göre, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur. Ancak, aleyhe olan yasa asla geçmişe yürümez.

    Ceza hukukunda kazanılmış hak nedir?

    Ceza hukukunda kazanılmış hak, sanığın lehine sonuç doğuran bir hükümden, aleyhte başvuru olmaksızın yoksun bırakılmasını önlemeye yönelik anayasal düzeyde güvence sağlayan bir ilkedir. Kazanılmış hak, ortaya çıkması anında hukuka uygun olarak tamamlanmış, böylece kişiye özgü, lehte sonuçlar doğurmuş, sonradan hukuk kurallarındaki değişiklik veya işlemin geri alınması gibi nedenlere rağmen, hukuk düzeni tarafından korunma altında kalan hak anlamına gelmektedir. Kazanılmış hakkın bazı özellikleri: Kesin hükümle elde edilir. Geri alınamaz. Cezanın tür ve miktarıyla sınırlıdır. Kazanılmış hak ilkesi, ceza muhakemesinde, özellikle temyiz veya istinaf sürecinde, daha önce sanık lehine verilmiş kararların sanık aleyhine değiştirilememesini sağlar.