BorçlarHukuku

Oğuzman'ın "Borçlar Hukuku Genel Hükümler Cilt 2" kitabı 673 sayfadan oluşmaktadır.

"Baba borcu evlada düşer" atasözü, babanın ölümü durumunda borçlarının çocuklarına miras olarak kalması anlamına gelir.

Medeni hukukta hukuk fakültelerinde gösterilen bazı dersler şunlardır: 1. Medeni Hukuk: Kişiler hukuku, aile hukuku, miras hukuku ve eşya hukuku gibi alt dalları kapsar. 2. Borçlar Hukuku: Borçların nasıl doğduğunu, borçlu ve alacaklının hak ve yükümlülüklerini ele alır. 3. Ticaret Hukuku: Ticari faaliyetleri düzenleyen kuralları inceler, ticaret işletmeleri ve kambiyo senetleri gibi konuları kapsar. 4. İş Hukuku: İşçi-işveren ilişkilerini düzenleyen kuralları inceler, iş sözleşmeleri ve çalışma koşulları gibi konuları kapsar. 5. İnsan Hakları Hukuku: Bireylerin temel hak ve özgürlüklerini koruyan kuralları inceler. 6. Anayasa Hukuku: Devletin temel yapısını ve işleyişini düzenleyen anayasal kuralları inceler. 7. İdare Hukuku: Devletin idari yapısını ve kamu hizmetlerinin yürütülmesini inceler. Bu dersler, zorunlu ve seçmeli olarak fakülteden fakülteye değişiklik gösterebilir.

3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun uyarınca kanuni faiz şu hallerde uygulanır: 1. Faiz miktarının sözleşme ile tespit edilmediği durumlar. 2. Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu'na göre faiz ödenmesi gereken haller. 3. Yabancı para borçlarında.

Evet, "aşkın zarar" ve "munzam zarar" aynı şeyi ifade eder. Bu terim, borçlunun temerrüdü sonucunda alacaklının uğradığı ve temerrüt faizi ile karşılanamayan ek zararları ifade eder.

Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 116'ya göre yardımcı kişilerin fiillerinden sorumluluk, borçlunun, birlikte yaşadığı kişiler veya yanında çalışanlar gibi yardımcılarına işi devretmesi durumunda, bu kişilerin işi yürüttükleri sırada diğer tarafa verdikleri zararı gidermekle yükümlü olmasıdır. Bu sorumluluk, aşağıdaki şartlarla birlikte doğar: Borçlu ile zarar veren arasında bir borç ilişkisinin bulunması. Yardımcının, borçlunun bilgisi ve iradesi dahilinde borçluya ait bir yükümlülüğü ifa etmesi. Zararın, ifa sırasında meydana gelmesi ve illiyet bağının bulunması. Borçlu, sözleşme serbestisi çerçevesinde, taraflar arasında yapılacak sözleşmeye, yardımcı kişinin fiilinden sorumlu tutulmayacağına dair kayıt koyabilir.

Borçlar Hukukunun özel hükümleri, Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiştir.

Rücu davası, bir kişinin, başkasına yaptığı bir ödemeyi geri almak için açtığı davadır. Bu tür davalar genellikle aşağıdaki durumlarda ortaya çıkar: - Sigorta tazminatı. - Borçlar hukuku. - Haksız fiil. Rücu davası, mahkemenin, ödeme yapılan miktarın, ödeme yapan kişinin geri alıp almayacağına ve haklı olup olmadığına karar vermesiyle sonuçlanır.

Borçlar Hukuku Genel Hükümler kitabını yazan Haluk Nomer'in eseri 618 sayfadan oluşmaktadır.

Hukuk davalarında zamanaşımı süreleri farklı hukuk dallarına göre değişiklik gösterir: 1. Borçlar Hukukunda: Genel olarak alacakların talep edilebilmesi için 10 yıl zamanaşımı süresi belirlenmiştir. 2. Ceza Hukukunda: Zamanaşımı süreleri suçun niteliğine göre değişir ve 5 yıldan ömür boyuna kadar uzayabilir. 3. Özel Hukukta: Ticari işlemlerde zamanaşımı süreleri genellikle 4 yıl olarak uygulanır. 4. Fikri Mülkiyet Haklarında: Telif hakkı ihlalleri ve patent hakları gibi davalarda zamanaşımı, hakkın ihlal edildiği tarihten itibaren 2 yıldır. Zamanaşımı süreleri, davanın türüne ve ilgili kanun maddelerine göre de farklılık gösterebilir.

Temerrüt, kişinin borçlandığı edimi hukuka aykırı olarak yerine getirmemesi durumudur. İsmen temerrüt ifadesi doğrudan kullanılmamakla birlikte, temerrüt kavramı iki şekilde ortaya çıkabilir: 1. Borçlunun temerrüdü: Borçlunun, borcunu gereken zamanda ödeyememesi durumudur. 2. Alacaklının temerrüdü: Alacaklının, ifası istenen borcu kabul etmemesi durumudur.

Borçlar hukukunda borçlunun sorumlulukları şunlardır: 1. Edim Yükümlülüğü: Borçlu, borç ilişkisinden doğan edimi ifaya yükümlüdür. 2. Tazminat Ödeme Yükümlülüğü: Hukuka aykırı davranması nedeniyle başkasına zarar veren borçlu, bu zararı tazmin etmekle yükümlüdür. 3. Mal Varlığının Cebri İcraya Açık Olması: Borçlu, malvarlığının alacaklının cebri icra yoluyla paraya çevirebilmesine açık olmasını sağlar. 4. Sınırlı Sorumluluk: Borçlunun sorumluluğu, belirli durumlarda sınırlı olabilir (örneğin, kefilin sorumluluğunun kefalet sözleşmesinde belirtilen miktarla sınırlı olması).

Borçlar Hukuku Genel Hükümler kitabı, Haluk Nomer tarafından yazılmış, 20. baskısı Ekim 2024 tarihinde yayımlanmıştır.

Borçlar hukuku ve medeni hukuk arasındaki temel fark, düzenleme alanları ve kapsamlarıdır: - Borçlar hukuku, kişiler arasındaki borç ilişkilerini ve bu ilişkilerden doğan hak ve yükümlülükleri düzenler. - Medeni hukuk ise, bireylerin birbirleriyle ve toplumla olan tüm özel hukuk ilişkilerini düzenler. Dolayısıyla, borçlar hukuku daha dar bir alana odaklanırken, medeni hukuk daha geniş bir hukuki çerçeve sunar.

İcap ve kabul, borçlar hukukunda sözleşmenin kurulması için gerekli olan karşılıklı irade beyanlarıdır. İcap, bir tarafın diğerine aralarında bir sözleşme meydana getirmeyi teklif ettiği ve muhatabına ulaşması gereken bir irade beyanıdır. Kabul, kendisine icapta bulunulan tarafın, icaba katılmak niyetiyle uygun ve olumlu irade açıklamasında bulunmasıdır.

Borçlar özel hukuku sınavları hem test hem de klasik soru formatlarını içerebilir.

Borç verilen paranın değer kaybı, borçluyu temerrüde düşüren kamu kurumuna aittir. Türk Borçlar Kanunu'nun 122. maddesine göre, para borçlarında temerrüde düşen borçlu, alacaklının temerrüt faiziyle karşılanamayan zararlarını da gidermek zorundadır.

Haluk Nami Nomer, "Borçlar Hukuku Genel Hükümler" kitabının yazarıdır.

Defi ve itiraz arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Defi: Borçlunun, alacaklının hakkını kabul etmesine rağmen bazı özel sebeplere dayanarak borcun ifasından devamlı veya geçici olarak kaçınmasını sağlar. 2. İtiraz: Bir hakkın doğmadığı veya sonradan ortadan kalktığına ilişkin bir olayın ileri sürülmesidir.

Müddetname hesaplama şu adımlarla yapılır: 1. Başlangıç Tarihi: Müddetnamenin başlangıç tarihi, borçlunun yükümlülüğünü yerine getirmesi gereken tarih veya söz konusu yükümlülüğün doğduğu tarihtir. 2. Yasal Süre: Yasal süre, borçlunun yerine getirmesi gereken yükümlülüğün türüne göre değişir ve gün, hafta, ay veya yıl olarak belirlenir. 3. İzlenecek Takvim: Yasal süre hesaplanırken, sadece takvim günleri değil, tatil günleri ve hafta sonları da göz önünde bulundurulmalıdır. 4. Son Günün Belirlenmesi: Yasal sürenin sonunda taraflardan biri yükümlülüğünü yerine getirmezse, temerrüt durumu söz konusu olur. 5. İhtarname ve İhtar Süresi: Müddetname ile ihtarname arasındaki fark dikkate alınmalıdır; ihtarname, borçlunun temerrüde düştüğünü belirten ve yükümlülüğün yerine getirilmesi için belirli bir süre tanıyan bir belgedir.