BorçlarHukuku

Andreas von Tuhr'un "Borçlar Hukukunun Umumi Kısmı" eseri iki cilt olarak yayımlanmıştır.

Müddetname hesaplaması için aşağıdaki adımlar izlenir: 1. Başlangıç Tarihi: Müddetnamenin başlangıç tarihi, borçlunun yükümlülüğünü yerine getirmesi gereken tarih veya söz konusu yükümlülüğün doğduğu tarihtir. 2. Yasal Süre: Yasal süre, borçlunun yerine getirmesi gereken yükümlülüğün türüne göre değişir ve gün, hafta, ay veya yıl olarak belirlenir. 3. İzlenecek Takvim: Yasal süre hesaplanırken, sadece takvim günleri değil, tatil günleri ve hafta sonları da göz önünde bulundurulmalıdır. 4. Son Günün Belirlenmesi: Müddetnamenin son günü, temerrüt durumunun oluşup oluşmayacağını belirler. 5. İhtarname ve İhtar Süresi: Müddetname ile ihtarname arasındaki fark dikkate alınmalıdır. Müddetname hesaplama konusunda kesin ve doğru sonuçlar almak için bir avukattan destek almak faydalı olacaktır.

Türk Borçlar Kanunu (TBK) 149 ve 156. maddelere göre zamanaşımı şu şekilde kesilir: TBK 149. madde: Zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar. TBK 156. madde: Zamanaşımının kesilmesiyle, yeni bir süre işlemeye başlar.

Zaman aşımı itirazı, aşağıdaki durumlarda kesilir: 1. Borçlu borcu ikrar ederse veya faiz öderse ya da kısmen ifada bulunursa. 2. Alacaklı, dava veya def'i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurursa. 3. İcra takibi başlatılırsa veya iflas masasına başvurulursa. 4. Rehin verilirse veya kefil gösterilirse. Bu durumların gerçekleşmesi halinde, zaman aşımı süresi durur ve yeni baştan işlemeye başlar.

M. Kemal Oğuzman'ın "Borçlar Hukuku Genel Hükümler Cilt 1" kitabı 659 sayfadan oluşmaktadır.

Terekeye dahil olmayan mallar, kişinin ölümü ile sona eren ve mirasçılara geçmeyen şahsi hak ve ilişkilerdir. Bu kapsamda: Kişilik hakları ve bu hakların içerdiği değerler terekeye dahil edilmez. Manevi tazminat istemi, miras bırakan tarafından sağlığında ileri sürülmemişse, mirasçılara geçmez. Bazı borç sözleşmelerinin konusunu oluşturan kişiye sıkı sıkıya bağlı edimler mirasçılara devredilmez. Trafik para cezaları ve vergi cezaları gibi pasif değerler de terekeye dahil değildir. Ayrıca, nafaka alacağı ve oturma hakkı gibi haklar da tereke mallarına dahil edilmez.

Şükran Kızılot iki farklı meslek alanında faaliyet göstermiştir: 1. Hukukçu: Şükran Kızılot, Baic Hukuk Bürosu'nda ortak olarak ticaret hukuku, borçlar hukuku ve vergi hukuku alanlarında hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir. 2. Akademisyen ve Yazar: Şükrü Kızılot ise Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmış ve vergi, muhasebe konularında 58 kitap ve 4 bin civarında makale yayımlamıştır.

TBK 72 maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri başlıklı bölümünde yer alır ve zamanaşımı konusunu düzenler. Maddesinin içeriği şu şekildedir: 1. Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. 2. Ancak, tazminat, ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. 3. Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa, zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcu ifadan kaçınabilir.

Borçlar hukuku genel hükümler pratik çalışmaları, borç ilişkilerinin genel hükümleriyle ilgili hukuki sorunları ve çözümlerini içeren uygulamalardır. Bu çalışmalar genellikle aşağıdaki konuları kapsar: 1. Sözleşmenin Kurulması: Karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları, öneri, kabul gibi konular. 2. Genel İşlem Koşulları: Standart sözleşmelerin denetimi ve geçersizlik halleri. 3. İrade Bozuklukları: Yanılma, aldatma, gabin gibi durumlar ve bunların hukuki sonuçları. 4. Sebepsiz Zenginleşme: Sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkileri ve iade talebi. 5. Borçların İfası ve İfa Edilmemesinin Sonuçları: İfanın konusu, temerrüt, kısmi ifa gibi konular. 6. Müteselsil Borçluluk: Birden fazla borçlunun aynı borçtan sorumlu olması durumu. Bu çalışmalar, Yargıtay kararları ile desteklenerek öğrencilerin teorik bilgileri hukuki sorunlara uyarlamalarını sağlar.

Andreas von Tuhr'un "Borçlar Hukukunun Umumi Kısmı" eseri iki cilt olarak yayımlanmıştır.

Hakimlik sınavlarında borçlar hukuku, ceza hukuku ve vergi hukuku gibi konulardaki sorular genellikle daha zor olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca, idari yargı sınavlarında yer alan maliye ve iktisat soruları da zor sorular arasında yer almaktadır.

Sebepsiz zenginleşme aşağıdaki hallerde istenemez: 1. Zamanaşımına uğramış borçlar: Zamanaşımına uğramış bir borcun ifasından kaynaklanan zenginleşmeler sebepsiz zenginleşme davası ile geri istenemez. 2. Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi: Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesinden kaynaklanan zenginleşmeler de bu dava kapsamında değerlendirilmez. 3. Hukuka ve ahlaka aykırı işler: Hukuka veya ahlaka aykırı bir işin gerçekleşmesi amacıyla verilen maddi şeyler sebepsiz zenginleşme davasıyla geri istenemez. 4. Borçlanılmamış edimin ifası: Bir kişi borçlanmadığı halde, kendisini borçlu sanarak edimde bulunmuşsa, bu edimin iadesini talep edemez.

Borçlar hukuku 1. sınıfta işlenen sözleşmeler şunlardır: 1. Satım Sözleşmesi: Satıcının satılanın mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşme. 2. Mal Değişim Sözleşmesi: Taraflardan birinin diğer tarafa bir veya birden çok şeyin mülkiyetini devretmeyi, diğer tarafın da karşı edim olarak başka bir veya birden çok şeyin mülkiyetini devralmayı üstlendiği sözleşme. 3. Bağışlama Sözleşmesi: Bağışlayanın sağlığında malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşme. 4. Kira Sözleşmesi: Kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık bir kira bedeli ödemeyi üstlendiği sözleşme. 5. Ödünç Sözleşmeleri: Kullanım ödüncü ve tüketim ödüncü sözleşmeleri. 6. Hizmet Sözleşmesi: İşçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirsiz süreyle işgörmeyi, işverenin de buna karşılık bir ücret ödemeyi üstlendiği sözleşme. 7. Eser (İstisna) Sözleşmesi: Yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme.

Borçlar hukuku genel hükümleri şu şekilde özetlenebilir: 1. Borç İlişkisinin Doğumu: Borçlar, hukuki işlemler, haksız fiiller veya sebepsiz zenginleşme gibi çeşitli kaynaklardan doğar. 2. İrade Özerkliği İlkesi: Kişilere sözleşme yapıp yapmama, sözleşmenin içeriğini ve şeklini belirleme özgürlüğü tanır. 3. Şekil Serbestliği: Sözleşmeler, kanunda aksi belirtilmedikçe yazılı veya sözlü yapılabilir. 4. Eşitlik İlkesi: Sözleşmenin tarafları, ekonomik ve sosyal durumlarına bakılmaksızın kanun önünde eşittir. 5. Nispilik İlkesi: Borç ilişkisinden doğan haklar, sadece sözleşmenin taraflarına karşı ileri sürülebilir. 6. Dürüstlük İlkesi: Borçlu ve alacaklı, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. 7. Ahde Vefa İlkesi: Sözleşmenin tarafları, sözleşmede kararlaştırılan hususlara uygun davranmalıdır. 8. Zamanaşımı: Borçlar, belirli bir süre sonra zamanaşımına uğrar; bu süre genel olarak 10 yıldır.

TBK'nın 149 ve 154 maddeleri birlikte şu şekilde uygulanır: TBK'nın 149. maddesi, zamanaşımının başlangıcını düzenler ve alacağın muaccel olmasıyla zamanaşımının işlemeye başlayacağını belirtir. TBK'nın 154. maddesi ise zamanaşımının kesilmesini düzenler ve aşağıdaki durumlarda zamanaşımının kesileceğini öngörür: 1. Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse. 2. Alacaklı, dava veya def'i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa. Bu nedenle, zamanaşımı hem alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar hem de belirli eylemler gerçekleştiğinde kesilir ve yeni bir zamanaşımı süresi işlemeye başlar.

TBK 234, Türk Borçlar Kanunu'nun 234. maddesi anlamına gelir ve bu madde, taşınır satışı ile ilgili alıcının borçlarını düzenler. Özetle, maddenin içeriği şu şekildedir: 1. Satış bedelinin muacceliyeti: Aksine bir sözleşme yoksa, satılanın alıcının zilyetliğine girmesi ile satış bedeli muaccel olur. 2. Faiz istenmesi: Faiz istenebileceği konusunda bir teamül varsa veya alıcı, maldan ürün ya da diğer verimleri elde etme imkânına sahipse ya da belirli günün geçmesiyle temerrüdün gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bir ihtara gerek olmaksızın satış bedeline faiz istenebilir.

Müteselsil sorumluluk durumunda, bir borcun tamamından birden fazla kişi alacaklıya karşı sorumludur. Rücu davasının koşulları: 1. Borcun tamamı ya da ortak kısmı ödenmiş olmalıdır. 2. Ödeme, diğer borçluların da yükümlü olduğu bir borç olmalıdır. 3. Rücu davası, ödeme belgesiyle ispatlanmalıdır. 4. Rücu davası açmak için 10 yıllık zamanaşımı süresi vardır. Bu tür durumlarda, borçlular arasındaki sorumluluk dağılımı, kusur oranları ve kusurun ağırlığına göre hakim tarafından belirlenir.

Evet, alacaklının zararını ispatlaması gerekmektedir. Alacaklının, borçlunun temerrüde düşmesi sonucu uğradığı zararı tazmin edebilmesi için şu unsurları kanıtlaması gerekir: 1. Nedensellik Bağı: Zarar ile ihlal arasında doğrudan bir nedensellik bağı olmalıdır. 2. Somut Belgeler: Zararın gerçekliğini ve mali kaybı destekleyen belgeler sunulmalıdır. 3. Zarar Miktarı: Zarar miktarını rakamsal olarak ortaya koyabilmek için hesap uzmanlarının veya mali müşavirlerin hazırladığı bilgi ve belgeler kullanılabilir. 4. Alternatif Zarar Kaynağı: Alacaklı, zararı başka bir yerden telafi etme imkanı olup olmadığını da mahkemeye sunmalıdır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 11 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen ve 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren bir kanundur. Bu kanun, Türkiye'de borçlar hukuku alanına ilişkin kuralları içeren başlıca kanundur ve Türk Medeni Kanunu'nun beşinci kitabı olarak kabul edilir. Kanunun bazı önemli maddeleri: - Sözleşmeden doğan borç ilişkileri: Sözleşmenin kurulması, irade açıklaması, öneri ve kabul gibi konuları düzenler. - Haksız fiillerden doğan borç ilişkileri: Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verme durumunu kapsar. - Borçların ifası ve sona ermesi: Borçların nasıl ifa edileceği ve hangi durumlarda sona ereceği gibi konuları detaylandırır.

Kambiyo taahhütleri çeşitli hallerde sona erebilir: 1. Vadesinde ödenmeme: Kambiyo taahhüdünün vadesinde yerine getirilmemesi taahhüdün ihlaline yol açar ve bu durum taahhüdün sona ermesine neden olabilir. 2. Temel ilişkinin sona ermesi: Kambiyo taahhüdü, temel ilişki olan borçlar hukuku sözleşmesinin sona ermesi durumunda da geçerliliğini yitirebilir. 3. Hukuki yaptırımlar: Taahhütlerin yerine getirilmemesi durumunda ilgili taraflar arasında hukuki yaptırımlar veya tazminat talepleri gündeme gelebilir, bu da taahhüdün sona ermesine yol açabilir. 4. Kişisel def'iler: Kambiyo senedinin bedelsiz kalması, yani temel alacağın ödeme, takas gibi bir nedenle sona ermesi taahhüdün geçersiz hale gelmesine neden olabilir.