BorçlarHukuku

Andreas von Tuhr'un "Borçlar Hukuku" adlı eseri iki ciltten oluşmaktadır. Birinci cilt: LXXXVI sayfa. İkinci cilt: 1038 sayfa.

Sebepsiz zenginleşme, aşağıdaki hallerde istenemez: Zamanaşımına uğramış borçların ifası. Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi. Eksik borçların ifası. Hukuka veya ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla yapılan edimler.

Borçlar hukuku 1. sınıfta genellikle aşağıdaki sözleşme türleri işlenir: Satış Sözleşmesi. Kira Sözleşmesi. Eser Sözleşmesi. Vekâlet Sözleşmesi. Hizmet Sözleşmesi. Adi Ortaklık Sözleşmesi. Ayrıca, kefalet, bağışlama, trampa gibi sözleşmeler de bu dönemde ele alınabilir.

Borçlar hukuku genel hükümleri, Türk Borçlar Kanunu'nun birinci kısmında yer alır ve genellikle bütün borç ilişkilerine uygulanabilecek nitelikteki hükümlerdir. Bu hükümler arasında şunlar bulunur: Sözleşmenin kurulması. Borç tanıması. Sözleşmelerin yorumu ve muvazaalı işlemler. Edim. Borç ilişkisinin nispi niteliği. Ayrıca, borçların ve borç ilişkilerinin sona ermesi, zamanaşımı, borç ilişkilerinde özel durumlar ve taraf değişiklikleri gibi konular da bu kısımda düzenlenir.

TBK'nın 149 ve 154. maddelerinin birlikte nasıl uygulandığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, TBK'nın 154. maddesi hakkında bilgi verilebilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 154. maddesi, zamanaşımının hangi durumlarda kesileceğini düzenler. Bu maddeye göre, zamanaşımı aşağıdaki durumlarda kesilir: Borçlunun borcu ikrar etmesi, özellikle faiz ödemesi veya kısmen ifada bulunması, rehin vermesi veya kefil göstermesi. Alacaklının, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurması, icra takibinde bulunması veya iflas masasına başvurması.

TBK 234, Türk Borçlar Kanunu'nun 234. maddesini ifade eder. TBK 234'e göre: Aksine bir sözleşme yoksa, satılan mal alıcının zilyetliğine girince satış bedeli muaccel olur. Faiz istenebileceği konusunda bir teamül varsa veya alıcı maldan ürün ya da diğer verimler elde etme imkanına sahip ise ya da belirli günün geçmesiyle temerrüdün gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bir ihtara gerek olmaksızın satış bedeline faiz istenebilir.

Rücu davasında müteselsil sorumluluk, birden fazla kişinin aynı zarardan sorumlu olması durumunu ifade eder. Müteselsil sorumlulukta, zarar gören, uğradığı zararı sorumluların her birinden ayrı ayrı talep edebilir. Müteselsil sorumluluk, kanundan veya taraflar arasında kurulan sözleşmeden kaynaklanabilir. Rücu, müteselsil sorumlulardan birinin, kendi payına düşen tazminattan fazlasını ödemesi durumunda, bu fazla miktar için diğer müteselsil sorumlulara karşı sahip olduğu haktır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 61 ve 62, müteselsil sorumluluğa ilişkin düzenlemeleri içerir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 11/1/2011 tarihinde kabul edilmiş ve 4/2/2011 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bir kanundur. Bu kanun, borç ilişkilerinin genel hükümlerini ve sözleşmeden doğan borç ilişkilerini düzenler. Bazı önemli maddeleri: Sözleşme kurulması. Şekil şartı. Sorumluluk. Kanunun tamamına mevzuat.gov.tr, lexpera.com.tr ve tsb.org.tr gibi sitelerden ulaşılabilir.

Alacaklının, munzam (aşkın) zararını ispatlaması gerekir. Munzam zarar, borçlunun temerrüdü nedeniyle alacaklının temerrüt faiziyle karşılanamayan zararını ifade eder. Alacaklı, bu zararı talep edebilmek için: temerrüdün varlığını; temerrüt faiziyle karşılanamayan bir zararının olduğunu; borçlunun kusurlu olduğunu; temerrüt ile alacaklının munzam zararı arasında illiyet bağı olduğunu ispatlamalıdır. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'ın farklı dairelerinin bu konudaki görüşleri farklılık gösterse de, genel olarak zararın somut olaylarla ispatlanması gerektiği kabul edilir.

Kambiyo taahhütleri, genellikle aşağıdaki hallerde sona erer: Taahhüdün yerine getirilmesi: Kambiyo taahhüdünün unsurları arasında yer alan borç miktarı, ödeme zamanı ve şekli gibi yükümlülüklerin yerine getirilmesiyle taahhüt sona erer. Zamanaşımına uğrama: Kanunda öngörülen zamanaşımı süresinin dolması ve borçlunun zamanaşımı def'inde bulunması durumunda, alacaklı kambiyo hukukuna dayanamaz ve temel ilişkiye dayanarak talepte bulunmak zorunda kalır. Senedin iptali: Kambiyo senedinin zayi olması durumunda, mahkeme tarafından senedin iptaline karar verildiğinde, senet üzerindeki hak sona erer. Ayrıca, finansal sıkıntılar, yasal engeller veya dış faktörler de kambiyo taahhüdünün ihlal edilmesine ve dolayısıyla taahhüdün sona ermesine yol açabilir.

Borçlar hukukunda sözleşme özgürlüğü, irade özerkliği ilkesine dayanır. Bu ilke, bireylere hukuk kuralları çerçevesinde kendi hukuki ilişkilerini düzenleme, borç altına girme veya hak sahibi olma konularında hür iradeleriyle karar verme yetkisi tanır.

"Tesir 4 edim" ifadesi hakkında doğrudan bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, "edim" kavramı, borçlar hukukunda borçlunun yerine getirmekle yükümlü olduğu davranış olarak tanımlanır. Edimler, çeşitli açılardan sınıflandırılabilir: Davranış biçimi açısından: Olumlu (müspet) edimler, olumsuz (menfi) edimler. Edimlerin belirlenmesi açısından: Türüyle belirlenen edimler, seçimle belirlenen edimler. İfa süresi bakımından: Ani edimler, sürekli edimler, aralıklı veya dönemli edimler. Daha fazla bilgi için ilgili hukuk kaynaklarına başvurulması önerilir.

Olgun Hukuk Bürosu, çeşitli hukuk alanlarında hizmet vermektedir. Bu alanlar arasında: Ceza Hukuku; İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku; Ticaret ve Şirketler Hukuku; Miras Hukuku; Gayrimenkul Hukuku; Bilişim Hukuku; İdare ve Kamu İlişkileri Hukuku; Tüketici Hukuku; İcra ve İflas Hukuku; Aile Hukuku bulunmaktadır. Büro, müvekkillerine hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmetleri sunmaktadır.

Munzam zarar, aşağıdaki hallerde istenebilir: Borçlunun temerrüdü. Ek zararın ortaya çıkması. Borçlunun kusuru. İlliyet bağı. Munzam zarar, genellikle ticari sözleşmelerde, ceza hukukunda ve medeni hukuk kapsamında bireyler arasındaki ilişkilerde meydana gelen zararlarda talep edilebilir.

Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri kitabı, Prof. Dr. Aydın Zevkliler ve K. Emre Gökyayla tarafından yazılmıştır. Prof. Dr. Aydın Zevkliler: Kitabın yazarlarından biridir. K. Emre Gökyayla: Kitabın yazarlarından biridir.

Borçlunun sorumluluğu vatandaşlık ile ilgili değildir. Borçlunun sorumluluğu, hukuk düzeni ve borç ilişkisi çerçevesinde belirlenir. Borçlu, genel olarak her türlü kusurdan sorumludur ve sorumluluğu, işin özel niteliğine göre belirlenir. Borçlunun sorumluluğu, kişisel varoluşla veya mal varlığı ile olabilir.

İdari yargıda final sınavında sorulabilecek bazı dersler ve konular şunlardır: İdare Hukuku; İdari Yargılama Usulü; Anayasa Hukuku; Vergi Hukuku; Maliye ve Ekonomi; Borçlar Hukuku (Genel Hükümler); Medeni Hukuk; Türk İdari Teşkilatı. Ayrıca, 2025 yılı itibarıyla idari yargı ön sınavında 120 çoktan seçmeli soru sorulmaktadır ve bu soruların 9'u idari yargılama usulü hukukuna ayrılmıştır. Sınav içeriği, yıla ve eğitim kurumuna göre değişiklik gösterebilir. Güncel bilgiler için ilgili eğitim kurumunun kaynaklarına başvurulması önerilir.

Özel hukuk ders notu, özel hukukun tanımı, özellikleri, alt dalları ve temel ilkeleri gibi konuları içeren bir kaynaktır. Özel hukuk ders notlarında genellikle şu konular ele alınır: Özel hukukun tanımı ve özellikleri. Özel hukukun alt dalları. Özel hukukun temel ilkeleri. Özel hukukun uygulama alanları. Özel hukuk ders notları için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: acikders.ankara.edu.tr; gokhanyagmur.com.tr; yakinegitim.com; academia.edu.

İsimsiz sözleşmeler, borçlar hukuku dalına girer. Borçlar Hukuku Özel Hükümler kapsamında değerlendirilen isimsiz sözleşmeler, kanunda açıkça düzenlenmemiş olmasına rağmen, tarafların iradeleriyle oluşturulan ve Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre geçerli kabul edilen sözleşme türleridir.

Hapis hakkı, belirli koşulların sağlanması durumunda kullanılabilir: Borcun muaccel olması. Eşyanın paraya çevrilebilir nitelikte olması. Eşyanın alacakla bağlantılı olması. Alacaklının zilyetliği. Olumsuz şartların bulunmaması. Hapis hakkı, genellikle gayrimenkul alım satımlarında, kiralama sözleşmelerinde ve hizmet sözleşmelerinde karşımıza çıkar.