BorçlarHukuku

Yargıtay hukuk dairelerinin belirlenmesi, ihtisas alanları ve temel görev esasları çerçevesinde yapılır. Bu esaslar şu şekilde özetlenebilir: İhtisas Alanı: Yargıtay hukuk daireleri, "medeni hukuk", "gayrimenkul hukuku", "ticaret ve borçlar hukuku", "iş ve sosyal güvenlik hukuku" olmak üzere dört ihtisas alanı altında toplanır. Temel Görev: Her hukuk dairesi, kendi ihtisas alanına giren temel görev veya görevlere sahiptir. Görevlendirme: Zorunlu hallerde bir daireye, ihtisas alanı ve temel görevi dışında da görev verilebilir. Ayrıca, temyiz incelemesinin sonuçlandırılmasında zaman kayıplarını önlemek, uzmanlaşmayı, akademik çalışma ve işbirliğini desteklemek gibi amaçlar da işbölümünde göz önünde bulundurulur.

Takas talebi, cevap süresi içinde yapılabilir, ancak bu süreye tabi değildir. HGK’nın 12.10.1994 tarih ve 1994/251-593 sayılı kararına göre, takas talebi takibin her safhasında ileri sürülebilir. Ancak, bir definin esasa cevap süresi geçtikten sonra bildirilmesi savunmanın genişletilmesi anlamına geleceğinden, karşı tarafın buna muvafakat etmesi gerekir.

İcra hukuku için gerekli bazı dersler: İcra ve İflas Hukuku. İcra Hukuku Bilgisi. Ayrıca, Anayasa Hukuku, Ceza Hukuku, Medeni Hukuk, Borçlar Hukuku, İdare Hukuku gibi dersler de icra hukuku ile ilişkilidir.

Aynı anda ifa kuralının aksinin ispatı, tarafların sözleşme ile aksi bir düzenleme yapmış olmaları veya aksine bir adet bulunması durumunda mümkündür. İspat için gerekli adımlar: 1. Sözleşme incelemesi: Eğer sözleşmede aksi bir hüküm veya adet yer alıyorsa, bu durumun kanıtlanması gerekir. 2. Delil sunumu: Taraflar arasındaki protokol, belgeler ve noter senetleri gibi delillerin dosyaya kazandırılması ve tüm dosyanın değerlendirilmesi gereklidir. Örnek: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 207/2. maddesi gereği, aksi belirtilmediği sürece satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdür. Her somut olayın farklı özellikler taşıyabileceği göz önünde bulundurularak, hak kaybına uğramamak için bir hukuk bürosuna başvurulması önerilir.

"Borçlar Hukuku Özel Hükümler" dersi genellikle 24-28 hafta arasında sürmektedir. Örneğin, Anadolu Üniversitesi'nde bu ders 28 hafta olarak planlanmıştır. KTO Karatay Üniversitesi'nde ise ders, güz döneminde 5 kredi ve 6 AKTS değeriyle 28 saatlik teorik bir ders olarak yer almaktadır.

B harfi ile ilgili bazı hukuk terimleri: Bey’i bât: Kesin satış. Bey’i bi-l vefâ: Kararlaştırılan süre içinde satılanı geri almak koşulu ile yapılan satış sözleşmesi. Bey’i mukayaza: Malı mal ile değiştirmek, trampa. Bey-i sarf: Parayı paraya satmak, para bozmak. Beyn: Ara. Beyn’en-nâs: Halk arasında. Beytülmal: Maliye hazinesi. Beyyine: Bir olayın veya işlemin doğruluğunu ortaya koyabilmek için hakimi iknaya yönelik yöntem veya her türlü vasıta, delil, şahit. Bidâyet: Başlama, başlangıç. Bidâyet mahkemesi: İlk mahkeme, davaları birinci derecede gören ve çözümleyen mercii.

Munzam faiz ve aşkın zarar arasındaki temel fark, kapsamları ve hesaplama yöntemleridir: Munzam Faiz: Borçlunun temerrüde düşmesi durumunda, alacaklının uğradığı zararları karşılamak için ödenir. Amacı, temerrüt nedeniyle oluşan zararları, özellikle temerrüt faiziyle karşılanamayan kısımları telafi etmektir. Borçlunun kusuru aranmaz, temerrüt faizi talep edebilmek için borçlunun kusurlu olması gerekmez. Aşkın Zarar (Munzam Zarar): Borçlunun temerrüdü nedeniyle, alacaklının temerrüt faiziyle karşılanamayan ve borçlunun kusuruyla oluşan ek zararını ifade eder. Alacaklının, zararın varlığını ve borçlunun temerrüdü ile olan illiyet bağını somut delillerle ispatlaması gerekir. Borçlu, kusurunu ispatlayarak sorumluluktan kurtulabilir. Özetle, munzam faiz, temerrüt faizinin yetersiz kaldığı durumları kapsarken; aşkın zarar, borçlunun kusuruyla oluşan ve temerrüt faiziyle karşılanamayan ek zararları kapsar.

Şahsen ifa zorunluluğu, borcun bizzat borçlu tarafından yerine getirilmesi gerekliliğini ifade eder. Türk Borçlar Kanunu'nun 83. maddesine göre, alacaklının menfaati olmadıkça borçlu, borcunu şahsen ifa etmekle yükümlü değildir. Şahsen ifanın zorunlu olduğu sözleşme türleri arasında eser sözleşmeleri, yayın sözleşmeleri ve vekâlet sözleşmeleri bulunur.

İİK 26, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 26. maddesini ifade eder. İİK 26'ya göre süreç şu şekilde işler: İlam, icra dairesine verilir. İcra müdürü, borçluya 24. maddede belirtilen şekilde bir icra emri tebliğ ederek, yedi gün içinde hükmolunan şeyin teslimini emreder. Borçlu, taşınmazı işgal etmeye devam ederse, ilamın hükmü zorla icra edilir. Alacaklıya teslim edilen taşınmaza, haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren borçlu, zorla çıkarılır. Tam metin için aşağıdaki kaynaklara başvurulabilir: mevzuat.gov.tr; turkhukuksitesi.com; barandogan.av.tr.

Hukukta iyi niyet ilkesi, kişilerin hukuki işlemlerini ve davranışlarını dürüstlük sınırları içinde yapmaları gerektiğini vurgulayan temel bir ilkedir. İyi niyetin unsurları: Bilgisizlik veya eksik bilgi. Hakkaniyetli davranış. Haklı güven. İyi niyetin uygulama alanları: Eşya hukuku. Aile hukuku. Borçlar hukuku. Miras hukuku. İcra hukuku. İyi niyetin ispatı, Türk Medeni Kanunu'na göre karine olarak kabul edilir; iyiniyetli olduğunu kişi ispatlamak zorunda değildir, aksini iddia eden taraf ispatlamalıdır.

Sancak Avukatlık Bürosu, geniş bir hukuk alanında hizmet vermektedir. Hizmet verilen hukuk alanlarından bazıları şunlardır: ticaret hukuku; borçlar hukuku; medeni hukuk; iş ve sosyal güvenlik hukuku; idare hukuku; ceza hukuku; gayrimenkul hukuku; miras hukuku; sigorta hukuku; spor hukuku; sağlık hukuku; fikri mülkiyet hukuku; rekabet hukuku. Ayrıca, Sancak Avukatlık Bürosu, kira hukuku ve icra-iflas hukuku gibi uygulama alanlarında da hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmetleri sunmaktadır. Sancak Avukatlık Bürosu'na +0 (216) 574 75 77 numaralı telefondan veya sancakhukuk.com web sitesinden ulaşılabilir.

Hizmet sözleşmesi, borçlar hukukuna göre aşağıdaki hallerde sona erebilir: Belirli süreli sözleşmede: Süre bitiminde veya fesih bildiriminde bulunulmasına gerek olmaksızın, belirli süreli hizmet sözleşmesi, aksi kararlaştırılmadıkça, kendiliğinden sona erer. Belirsiz süreli sözleşmede: Fesih bildirimi ile sona erme: Belirsiz süreli hizmet sözleşmeleri, fesih bildirim sürelerine uyularak her zaman sona erdirilebilir. Haklı sebeple fesih: Taraflardan her biri, kanunda öngörülen haklı sebeplerin varlığı halinde sözleşmeyi derhal feshedebilir. İşverenin ödeme güçsüzlüğüne düşmesi: İşverenin ödeme güçsüzlüğüne düşmesi halinde işçi, uygun bir süre içinde haklarının güvenceye bağlanmaması durumunda sözleşmeyi derhal feshedebilir. İşçinin ölümü: Hizmet sözleşmesi, işçinin ölümüyle kendiliğinden sona erer. Diğer haller: İşçinin kusuru olmaksızın iş görme edimini ifa edemediği durumlar gibi kanunda belirtilen diğer hallerde de hizmet sözleşmesi sona erebilir.

TBK 345, Türk Borçlar Kanunu'nun "Kira bedelinin belirlenmesine ilişkin dava" başlıklı 345. maddesini ifade eder. Bu madde, kira bedelinin belirlenmesine ilişkin davanın her zaman açılabileceğini, ancak belirli koşullarda (dava dilekçesinin yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte kiracıya tebliğ edilmiş olması veya kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin yazılı bildirimde bulunulmuş olması) mahkemece belirlenecek kira bedelinin, izleyen yeni kira döneminin başlangıcından itibaren kiracıyı bağlayacağını düzenler. Ayrıca, sözleşmede yeni kira döneminde kira bedelinin artırılacağına ilişkin bir hüküm varsa, yeni kira döneminin sonuna kadar açılacak davada mahkemece belirlenecek kira bedelinin de bu yeni dönemin başlangıcından itibaren geçerli olacağı kabul edilmiştir.

Müteselsil borçlarda takip arkadaşlığı, ihtiyari (isteğe bağlı) olarak gerçekleşir. Alacaklı, müteselsil borçlulardan her birine karşı ayrı ayrı dava açabileceği gibi, müteselsil borçluların bir kısmına veya tümüne karşı birlikte dava açabilir.

Evren Hukuk Bürosu, hukukun birçok alanında hizmet vermektedir. Başlıca faaliyet alanları şunlardır: Gayrimenkul Hukuku; Aile Hukuku; Borçlar Hukuku; İcra ve İflas Hukuku; İdare Hukuku; İş Hukuku; Kıymetli Evrak Hukuku; Miras Hukuku; Şirketler Hukuku; Tazminat Hukuku; Ticaret Hukuku. Büro, müvekkillerine danışmanlık ve hukuki destek sağlamaktadır.

Borçlar hukuku genel hükümler ders notlarını PDF formatında bulabileceğiniz bazı kaynaklar: academia.edu: "Borçlar Hukuku Genel Hükümler Ders Notu" başlıklı bir PDF dosyası bulunmaktadır. hukuk10.com: İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi'ne ait "Borçlar Hukuku" ders notları PDF olarak sunulmaktadır. feyzanurucar.com: Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Feyza Nur Uçar'ın hazırladığı "Borçlar Hukuku Genel Hükümler I" ders notları PDF olarak mevcuttur. hukukdershanesi.com: "Borçlar Hukuku Genel Hükümler" ders notları PDF formatında paylaşılmıştır. Bu sitelerden ilgili ders notlarını indirebilirsiniz.

"Borçlar Hukuku Genel Hükümler" kitabının 4. baskısı, Ekim 2024 tarihinde çıkmıştır.

Borçlar hukukunda asli borç ve tali borç şu şekilde açıklanabilir: Asli borç. Tali borç. Borçlar hukukunda asli ve tali borçların yanı sıra, asıl borç, yan borç ve yan yükümlülükler de bulunmaktadır. Borçlar hukuku ile ilgili konularda bir avukata danışılması önerilir.

Türk Borçlar Kanunu (TBK) uyarınca kısmi ödeme şu şekilde yapılır: Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemişse, yaptığı kısmi ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Alacaklı, alacağın bir kısmı için kefalet, rehin veya başka bir güvence almışsa, borçlu yaptığı kısmi ödemeyi, güvence altına alınan veya güvencesi daha iyi olan kısma mahsup edemez. Birden çok borç ilişkisi söz konusuysa, yapılan ödeme borçlunun beyan ettiği ilk borca mahsup edilir. Ödeme yapılan borç belirtilmemişse, öncelikle muaccel olan borca, muaccel birden fazla borç varsa ilk takibe konulan borca, hiçbiri takibe verilmemişse borçların miktarıyla orantılı olarak mahsup edilir. TBK'ya göre kısmi ödeme, genellikle alacaklıya tanınan bir seçimlik hak çerçevesinde değerlendirilir ve bu durum, borçlunun lehine gibi görünse de aslında alacaklıyı korumayı amaçlar.

Aynen ifa, alacaklının, borçlunun temerrüde düşmesi durumunda, borcun muaccel ve ifası mümkün olduğu sürece, gecikmiş olan borcun aynen ödenmesini ve gecikme sebebiyle uğradığı zararların tazminini talep etme hakkıdır. Zımni feragat ise geçerli kabul edilmez; belirsiz durumlarda mahkeme, davacının iradesini netleştirmesini talep eder. Dolayısıyla, "zımni aynen ifa" ve "zımni feragat" kavramlarının birlikte kullanımı mümkün değildir. Daha fazla bilgi için bir avukata danışılması önerilir.