• Buradasın

    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 11/1/2011 tarihinde kabul edilmiş ve 4/2/2011 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bir kanundur 135.
    Bu kanun, borç ilişkilerinin genel hükümlerini ve sözleşmeden doğan borç ilişkilerini düzenler 13.
    Bazı önemli maddeleri:
    • Sözleşme kurulması 123. Sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur 123.
    • Şekil şartı 124. Kanunda aksi öngörülmedikçe, sözleşmelerin geçerliliği için belirli bir şekil şartı aranmaz 124.
    • Sorumluluk 124. Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür 124.
    Kanunun tamamına mevzuat.gov.tr, lexpera.com.tr ve tsb.org.tr gibi sitelerden ulaşılabilir 123.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Borçlar Kanunu temerrüd tarihi nedir?

    Borçlar Kanunu'na göre temerrüd tarihi, borcun muaccel olduğu, yani ödenmesi gereken günün geldiği tarihtir.

    Borçlar Kanunu'nun gerekçesi nedir?

    Türk Borçlar Kanunu'nun gerekçesi, bireysel sözleşme sisteminin temelini oluşturan sözleşme serbestisi ilkesini esas almaktır. Kanunun diğer gerekçeleri arasında: - Genel işlem koşullarının düzenlenmesi: Seri üretim ve pazarlama teknikleri nedeniyle, zayıf tarafların adil olmayan sözleşme şartlarına karşı korunması gerekliliği; - Haksız fiillerden doğan borç ilişkilerinin belirlenmesi: Kusurlu ve hukuka aykırı fiillerle başkalarına zarar verenlerin, bu zararları gidermekle yükümlü olması; - Zamanaşımı sürelerinin belirlenmesi: Tazminat istemlerinin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak belirli sürelerde zamanaşımına uğraması.

    Borçlar Kanunu hangi mevzuat?

    Borçlar Kanunu, 818 sayılı kanun olarak, 22 Nisan 1926 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen ve 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe konulan bir mevzuattır. Bu kanun, 11 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.

    Borçlar hangi sırayla ödenir?

    Borçların ödenmesi için iki yaygın yöntem vardır: kar topu yöntemi ve çığ yöntemi. Kar topu yönteminde borçlar, en küçük tutardan en büyüğe doğru sıralanır ve her ay minimum ödeme yerine daha fazla para küçük borçlara ayrılır. Çığ yönteminde ise en yüksek faizli borçtan başlanır ve bu borca fazladan ödeme yapılırken diğerlerine sadece minimum ödeme yapılır. Ayrıca, hibrit yöntem de tercih edilebilir; bu yöntem, her iki yöntemin avantajlarını birleştirir. Borç ödeme sırası, kişinin finansal durumuna ve önceliklerine göre değişebilir.

    6098 Türk Borçlar Kanunu'na göre temerrüt faizi nedir?

    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'na göre temerrüt faizi, borçlunun ifası mümkün ve muaccel olan bir borcu zamanında ifa etmemesi ve temerrüde düşmesi halinde talep edilebilen bir faiz çeşididir. Temerrüt faizinin bazı özellikleri: Kanunilik: Temerrüt faizi, doğrudan kanuni düzenlemeler ile ortaya çıkar. Koşulları: Borçlunun temerrüde düşmesi ve alacaklının ihtarı gereklidir. Hesaplama: Sözleşmede aksi belirtilmediği sürece, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Miktar: Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, belirlenen yıllık faiz oranının %100 fazlasını aşamaz. Fonksiyonu: Alacaklının muhtemel zararlarını gidermeyi amaçlar.

    Borçlar Kanunu madde 100 nedir?

    Borçlar Kanunu madde 100, kısmen ödemede mahsup ile ilgilidir ve şu şekildedir: "Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz".

    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 352 maddesi 1 fıkrası nedir?

    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 352. maddesi 1. fıkrasına göre, kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği halde o tarihte boşaltmazsa, kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurma veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir. Bu hüküm, 6570 sayılı Kanun’un 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinden alınmıştır.