BorçlarHukuku

İkame vekil, vekilin, müvekkil adına yaptığı bir sözleşme ile vekâletten doğan borçların ifasını başkasına bırakması anlamına gelir. Bu durumda, vekilin iş görme edimini yerine getirme sorumluluğu sona erer ve yerine koyduğu kişi, vekâletin gereklerini yerine getirmekle yükümlü olur.

Borçlar Özel Hukuku'nun özel hükümleri, özel borç ilişkilerinin Borçlar Kanunu'na uygunluğunu inceler ve sözleşmeleri buna göre uygular. Bu hükümler arasında şunlar yer alır: 1. Temlik borcu oluşturabilecek sözleşmeler: Borçların devri ve alacağın devri gibi sözleşmeleri kapsar. 2. Ödünç, kira, finansal kiralama, finansman ve faktoring sözleşmeleri: Yararlanma hakkı doğuran sözleşmeleri içerir. 3. İş görme sözleşmeleri: Hizmet, eser, yayım ve vekâlet gibi sözleşmeleri kapsar. 4. Şahsi teminat sözleşmeleri: Kefalet ve rehin gibi sözleşmeleri içerir. Ayrıca, Türk Borçlar Kanunu'nun ikinci kısmında, daha önce kanunda yer almayan pazarlamacılık ve evde hizmet sözleşmesi gibi yeni sözleşme tipleri de düzenlenmiştir.

Aşım süresi hukukta, bir işin üzerinden belirli bir zaman geçerek onun geçersiz kalması anlamına gelir. Bu terim, iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Borçlar hukukunda: Zaman aşımı, borcun doğumundan sonra belirli bir sürenin geçmesi sonucunda borçluya borcu ödemekten kaçınma hakkı veren bir sebeptir. 2. Ceza hukukunda: Zaman aşımı, ceza davasının açılması için yasada öngörülen süre ile cezanın kesinleşmesi için öngörülen süreyi ifade eder.

Sözleşmelerde KDV dahil ibaresinin yer almaması durumunda, KDV'nin bedele dahil olduğu kabul edilir. Bu tür bir anlaşmazlık yaşandığında, Yargıtay'ın yerleşik içtihadına göre taraflar arasındaki ilişki borçlar hukuku kurallarına göre değerlendirilir ve sözleşmede KDV'nin bedele dahil olduğuna dair bir hüküm yoksa, alıcı ek bir KDV ödemek zorunda kalmaz.

Borçlar Hukuku Genel Hükümler Cilt 2, haksız fiil, kusursuz sorumluluk halleri, sebepsiz zenginleşme, özellik taşıyan borç ilişkileri ve borç ilişkilerinde taraf değişiklikleri gibi konuları ele almaktadır. Bu kitapta ayrıca: kusara dayanan sorumluluk; birden çok sorumluluk sebebi veya birden çok sorumlu bulunması; manevi zararın tazmini gibi başlıklar da yer almaktadır.

307 ve 320 maddeler, farklı hukuk alanlarında yer almaktadır: 1. Türk Medeni Kanunu'nun 307. maddesi, evlat edinme ile ilgilidir ve bir küçüğün evlat edinilebilmesi için belirli koşulların sağlanması gerektiğini düzenler. 2. Türk Borçlar Kanunu'nun 320. maddesi, kiraya veren tarafından kiralananda yapılacak yenilik ve değişiklikler ile ilgilidir.

TBK 100, Türk Borçlar Kanunu'nun 100. maddesi anlamına gelir ve bu madde kısmen ödemede mahsup konusunu düzenler. Özetle, bu maddeye göre: - Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemişse, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. - Aksine anlaşma yapılamaz. - Alacaklı, alacağın bir kısmı için kefalet, rehin veya başka bir güvence almışsa, borçlu kısmen yaptığı ödemeyi, güvence altına alınan veya güvencesi daha iyi olan kısma mahsup etme hakkına sahip değildir.

M. Kemal Oğuzman'ın "Borçlar Hukuku Genel Hükümler" eseri iki cilt olarak yayımlanmıştır.

Aynen ifa ve müspet zarardan zımnen vazgeçme, borçlunun temerrüdü durumunda alacaklının sahip olduğu seçimlik haklardan biridir. Aynen ifa, borçlunun edimini tam ve zamanında yerine getirmesini ifade eder. Zımnen vazgeçme kavramı doğrudan belgelerde yer almamaktadır, ancak bu bağlamda, alacaklının ifadan vazgeçtiğini açıkça bildirmeden, sözleşmenin devamına rıza göstermesi ve müspet zararını talep etmesi anlamına gelebilir.

TBK'nın 117 ve 118 maddeleri borçlu temerrüdü ve gecikme tazminatı ile ilgilidir: 1. TBK Madde 117: Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. 2. TBK Madde 118: Temerrüde düşen borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat etmedikçe, borcun geç ifasından dolayı alacaklının uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür.

İfa ve ikâme kavramları farklı alanlarda kullanılsa da birbirleriyle ilişkili terimlerdir. İfa, bir borcun yerine getirilmesi, yani borçlunun alacaklıya olan yükümlülüğünü usulüne uygun şekilde tamamlaması anlamına gelir. İkâme ise, ibadetlerde kullanılan bir terimdir ve bir şeyin yerine geçen başka bir şeyi ifade eder.

Müeccel borçlarda sorumluluk, Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 202'ye göre, borcun muacceliyet tarihinden itibaren başlar.

Prof. Dr. Fikret Eren'in "Borçlar Hukuku Özel Hükümler" eseri iki cilt olarak yayımlanmıştır.

Avukatlar, hukuk dersleri kapsamında en çok anayasa hukuku, medeni hukuk, borçlar hukuku, ceza hukuku ve icra-iflas hukuku derslerini severler.

Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 61. ve 60. maddeleri birlikte uygulanabilir, çünkü 61. madde, birden çok kişinin birlikte bir zarara sebebiyet vermesi veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olması durumunda müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümleri düzenler. 60. madde ise, bu müteselsil sorumluluğun dış ilişki bakımından hükümlerini belirler.

Borçlar Hukuku Genel Hükümler kitabı, Kemal Oğuzman ve Turgut Öz tarafından yazılmış, 12. bası olarak 2014 yılında yayımlanmıştır.

Çınar Hukuk Bürosu aşağıdaki dava ve hukuki alanlarda hizmet vermektedir: Aile ve miras hukuku; Arabuluculuk; Borçlar hukuku; Enerji ve maden hukuku; Fikri mülkiyet hukuku; Gayrimenkul ve kamulaştırma hukuku; İcra ve iflas hukuku; İdare hukuku ve vergi davaları; İş hukuku; Tüketici hukuku.

Aynen ifadan zımnen vazgeçme, alacaklının, borçlunun temerrüde düşmesi durumunda, borcun aynen ifasını talep etmekten vazgeçtiğini hemen bildirerek, ifa edilmemesinden doğan zararının giderilmesini istemesi anlamına gelir.

Andreas von Tuhr'un "Borçlar Hukukunun Umumi Kısmı" eseri iki cilt olarak yayımlanmıştır.

Borçlu Temerrüdü ve Alacaklı Temerrüdünün Sonuçları şunlardır: Borçlu Temerrüdü: 1. Gecikme Tazminatı: Alacaklı, borcun gecikmesinden dolayı uğradığı zararı tazmin etme hakkına sahiptir. 2. Faiz: Para borçlarında, alacaklı temerrüt faizi talep etme hakkına sahiptir. 3. Sözleşmeden Dönme: Alacaklı, borcun önemli bir kısmının ifa edilmemesi halinde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. 4. Rehin Hakkı: Alacaklı, borcun teminatı olarak rehnedilen mal üzerinde rehin hakkına sahiptir. Alacaklı Temerrüdü: 1. Tevdi Hakkı: Alacaklı, ifayı kabulden kaçınırsa, borçlu zarar ve giderleri alacaklıya ait olacak şekilde, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. 2. Satma Hakkı: Tevdi mümkün değilse, borçlu önce alacaklıya bir ihtarda bulunur ardından malı satıp satış bedelini tevdi edebilir. 3. Dönme Hakkı: Alacaklının temerrüde düşmesi halinde borçlu, ifa konusu edim bir şeyin teslimini gerektirmiyorsa, sözleşmeden dönme hakkına sahiptir.