Arkeologiya

Klaros Antik Kenti, Yunan uygarlığına aittir.

Parthenon'da bulunan heykeller şunlardır: 1. Athena Parthenos: Yunan tanrıçası Athena'nın Phidias tarafından yapılmış, yaklaşık 12 metre yüksekliğinde ve altın-fildişi kaplama heykeli. 2. Alınlık Heykelleri: Doğu cephesinde Athena'nın doğumu ve diğer tanrıların tanıklığı, batı cephesinde ise Athena ile Poseidon arasındaki yarışma tasvirleri. 3. Metoplar: Tapınağın dış duvarlarında yer alan ve Gigantomachy, Amazonomachy, Troya Savaşı ve Lapithler ile Sentorlar arasındaki savaşı gösteren heykeller. 4. İyon Frizi: Tapınağın iç duvarlarını çevreleyen ve Panathenaik alayını tasvir eden kabartma heykeller.

Ulucak Höyüğü, Neolitik Dönem uygarlığına aittir.

Adramytteion'da yapılan bazı faaliyetler: Antik liman ve tersane: Antik kaynaklarda Adramytteion'un iki limanı ve bir tersanesi olduğu belirtilmektedir. Kazı çalışmaları: Ören'de yapılan arkeolojik kazılarda, iyi korunmuş bir antik liman, depo yapıları, Bizans dönemi konutları, kilise kalıntıları ve Geç Antik Çağ mezarları bulunmuştur. Tarihi yolculuk: İncil'de, Hristiyan azizlerinden Aziz Paulus'un Roma'ya giderken Filistin'den bindiği geminin Adramytteion gemisi olduğu belirtilmektedir. Koruma ve restorasyon: Bizans İmparatoru I. Aleksios'un Adramytteion'u yeniden inşa ettirdiği ve Osmanlı döneminde, Roma döneminden kalma su kemerleri nedeniyle bölgenin "Kemer Edremiti" olarak anıldığı bilinmektedir. Adramytteion, tarih boyunca Lidya, Pers, Makedonya, Roma ve Bizans gibi çeşitli medeniyetlerin egemenliğinde kalmıştır.

Ayazini'nin hikayesi, binlerce yıllık tarihi ve farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmasıyla şekillenmiştir. Antik Dönem: Ayazini, Frigler döneminden itibaren yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Selçuklu ve Osmanlı Dönemi: Daha sonra Selçuklu ve Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Modern Dönem: Günümüzde Ayazini, Afyonkarahisar'ın turistik cazibe merkezlerinden biridir. Ayazini'nin adı, Hristiyanlık döneminde buraya yerleşen topluluklar tarafından "Aya Yannis" isminden türetilmiştir.

Aizanoi Antik Kenti'nin kuş bakışı görünümüne dair bilgi bulunamadı. Ancak, Aizanoi Antik Kenti'nin bazı yapılarının görselleri şu sitelerde bulunabilir: cokokuyancokgezen.com; blog.obilet.com; kutahya.ktb.gov.tr; kulturportali.gov.tr.

Göbeklitepe, dünyanın şu ana kadar bilinen en eski tarihî yapısı olarak kabul edilmektedir.

En eski Türk yazıtları, Moğolistan'da Orhun Vadisi'nde bulunan Orhun Yazıtları olarak bilinir.

Sidas Antik Kenti'nde, tavus kuşu motifli bir yer mozaiği bulundu. Ayrıca, Sidas'ta tarihi kuyular, açık hava tiyatrosu ve hükümet binası gibi yapılar da bulunmaktadır.

Amalika halkının yaşadığı yerler konusunda farklı görüşler bulunmaktadır: Tevrat'a göre Amalika, anayurdu Akabe Körfezi ile Lut Gölü arasında yer alan Edom ülkesi olmak üzere, Lut Gölü'nün batısındaki Necef Çölü'nden Mısır'a kadar uzanan Sînâ Yarımadası ve Necid dahil Kuzey Arabistan'ın tamamında yaşamıştır. İslam tarihçilerine göre ise Amalika'nın yaşam alanı çok daha geniştir; Bâbil çevresinde başlamış, Bâbil Kulesi'nin yıkılmasından sonra Hicaz'a göç etmiş ve oradan da Necid, Teymâ, Uman, Bahreyn, el-Cezîre (Irak), Suriye, Filistin, Mısır ve İfrîkıye (Tunus) bölgelerine yayılmıştır.

Höyüktepe Tümülüsü, Frig uygarlığına aittir.

Aktopraklık Höyüğü'nde çeşitli önemli buluntular ortaya çıkarılmıştır: Ayak İzleri: 2018 yılında yapılan kazılarda, yaklaşık 7500 yıl öncesine ait 42-43 numara ayak izlerine rastlanmıştır. Çanak Çömlek ve Süs Eşyaları: Aktopraklık C yerleşiminde monokram mallarla temsil edilen Neolitik çanak çömlek ve farklı hammaddelerden yapılmış süs eşyaları bulunmuştur. Figürinler ve Kemik Aletler: Aktopraklık B yerleşiminde, Balkanlar'ın orta neolitik dönemine ait figürinler, kemik aletler ve mermer bilezik ve boncuklar keşfedilmiştir. Mezarlıklar: Höyükte, Erken Kalkolitik Çağ'a tarihlenen bir mezarlık ve "Fikirtepe tabakası" olarak tanımlanan bir nekropol bulunmaktadır. Aktopraklık Höyüğü, aynı zamanda bir açık hava müzesi olarak ziyaret edilmekte ve yılda bir kez arkeoloji okulu ev sahipliği yapmaktadır.

Nevali Çori'de M.Ö. 10.000 yılına dayanan bir dönemde insanların yaşadığı bilinmektedir. Bu yerleşim yerinde yaşayanlar, avcılık ve toplayıcılıkla geçimlerini sağlamışlar, aynı zamanda tarım ve hayvancılık da yapmışlardır.

Göbeklitepe B Yapısı Tilkili Dikilitaş, Göbeklitepe'deki tapınak yapılarından birine ait olan ve T biçiminde yapılmış bir dikilitaşdır. Bu dikilitaşta, tilki kabartması yer almaktadır.

Megaron ve Truva evi arasındaki farklar şunlardır: 1. Megaron, Ege bölgesinde Erken Tunç Çağı'ndan itibaren ortaya çıkan, dikdörtgen planlı, önünde giriş bölümü olan ve merkezi bir ocağı bulunan bir ev tipidir. 2. Truva evi, Truva'da bulunan ve megaron tarzına benzeyen evlerdir.

Yozgat'taki tarihi mezar taşları iki farklı yerde bulunmaktadır: 1. Çapanoğlu Büyük Camii Türbesi: Çapanoğlu Mustafa Bey tarafından 1779 yılında yaptırılan Çapanoğlu Büyük Camii'nin türbesinde, Çapanoğlu ailesine ait yüzlerce yıllık mezar taşları yer almaktadır. 2. Çalatlı Köyü Mezarlığı: Bu köyde, balbal formunda, 1939 ve 1962 yıllarına ait iki tarihi mezar taşı bulunmaktadır.

Kral Tepesi, Geç Tunç Çağı dönemine aittir.

Alaca Höyük'te yaşamış olan bazı topluluklar şunlardır: Hatti Halkı. Hititler. Frigler. Ayrıca, Alaca Höyük'te Geç Kalkolitik Çağ'dan itibaren yerleşim olduğu bilinmektedir.

Çatalhöyük'te 18 yapı katı açığa çıkarılmıştır.

Sümer siyah kafalı heykeli, Sümerlerin kendilerini "siyah kafalılar" olarak tanımlamalarından dolayı bu şekilde adlandırılmış olabilir. Sümer heykellerinde genellikle tanrılar, krallar, devlet adamları ve kentin önde gelen kişileri tasvir edilmiştir.