Arkeologiya

Türkiye'de 118 antik kent bulunmaktadır, ancak Kültür Bakanlığı bunlardan yalnızca 78 tanesini koruma altına almıştır.

Sahra Çölü'nün sırları şunlardır: 1. Tarih Öncesi Medeniyetler: Sahra Çölü, antik dönemlerde göller, çayırlar ve yerleşim yerleriyle doluydu. 2. Fosil Kayıtları: Çölün derinliklerinde yayın balığı, balina, deniz yılanı, dinozor ve insan fosillerine rastlandı. 3. Eski Nehir Yatakları: Araştırmacılar, Sahra'nın altında büyük nehir yatakları buldular, bu da bölgenin geçmişte daha nemli bir iklime sahip olduğunu gösteriyor. 4. Garamant Uygarlığı: 2 bin 400 yıl önce, Garamantlar olarak bilinen Berberi halkı, bölgeye kilometrelerce tünel inşa ederek yeraltı su kaynaklarından yararlandı. 5. Çölleşme Süreci: Yaklaşık 8000 yıl önce hayvancılığın yayılmasıyla bitki örtüsü azaldı, bu da çölleşme sürecini başlattı.

Zeus Sunağı, Almanya'da çünkü 1878-1886 yılları arasında Osmanlı Devleti'nden alınan özel izinle Almanya'ya götürülmüştür. Bu süreçte, Alman mühendis Carl Humann tarafından yapılan kaçak kazılar ve ardından resmi kazılarla sunağın parçaları Almanya'ya sevk edilmiştir.

Çatalhöyük'te evlerin birbirine bitişik olmasının nedeni, dış etkenlere karşı korunma sağlamaktır. Ayrıca, bitişik ev düzeni, sosyal gelişimi de desteklemiştir.

Çatal Höyük'te sokakların olmamasının nedeni, evlerin yan yana inşa edilmesi ve her evin kendi duvarına sahip olmasıdır. Şehir içindeki ulaşım, evlerin çatılarından sağlanıyordu.

Bağdat Pili, 2003 yılında Amerika'nın Irak'ı işgali sırasında Irak Ulusal Müzesi'nin yağmalanması sonucu kayboldu.

Dünyanın ilk çömlekleri, Çin'in güneyinde, Ciangsi eyaletinin Şianrendong Mağarası'nda bulunmuştur.

Saban, Mezopotamya uygarlığına aittir.

Norşuntepe'de yapılan kazılarda şu bulgular elde edilmiştir: Gelişmiş metallurgy ve pottery örnekleri. Erken insan yerleşimlerine dair kanıtlar. Hitit İmparatorluğu dönemine ait çok sayıda çanak çömlek. Geometrik şekiller ve bezelerle süslenmiş, iyi fırınlanmış çanak çömlekler. Ayrıca, Norşuntepe'nin tarım, ticaret ve bakır üretimi merkezi olduğu düşünülmektedir.

Karaz kelimesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Doğu Anadolu Seramik Kültürleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (KARAZ): Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı'nın açıklamasına göre, bu merkez insanlık tarihinin aydınlatılmasına ışık tutan ve toplumun DNA'sını yansıtan seramiklerin araştırmasına yönelik çalışmalar yapacaktır. 2. Karaz Kültürü: M.Ö. 3250-2000 yılları arasında Kuzeydoğu Anadolu'da ve Doğu Anadolu'nun genelinde var olan bir kültürdür.

Tuşpa (Urartu Krallığı'nın başkenti), Van Gölü'nün doğu kıyısında, Van ilinde bulunmaktadır.

Karkamış Antik Kenti'nde üç sur bulunmaktadır: dış sur, iç sur ve kale suru.

Kiros Silindiri, Ahameniş İmparatorluğu uygarlığına aittir.

Knidos antik kenti, birçok yönüyle meşhurdur: 1. Tarihi ve Kültürel Önemi: Knidos, antik dönemde önemli bir liman kenti olarak bilinir ve bilim, sanat ve ticaretteki gelişmişliğiyle dikkat çeker. 2. Ünlü Eserler: Kentte bulunan ve günümüzde British Museum'da sergilenen Knidos Aslanı ve Çıplak Afrodit heykeli gibi önemli eserler meşhurdur. 3. Bilimsel Kişilikler: Matematikçi Eudoksus, hekim Euryphon ve ressam Polygnotos gibi önemli bilim insanları Knidos'ta yaşamıştır. 4. Konumu ve Manzarası: Ege ve Akdeniz'in birleştiği noktada yer alması ve eşsiz manzarasıyla bilinir.

Chauvet Mağarası, dünya tarihi ve sanatı açısından büyük öneme sahiptir çünkü: 1. En Eski Resimler: Mağarada bulunan resimler, 32.000-30.000 yıl öncesine tarihlenmektedir ve bu, bilinen en eski mağara sanatı örneklerinden biridir. 2. Sanatsal ve Kültürel Değer: Mağara, tarih öncesi insanın kültürel gelişimini ve sanatsal becerilerini yansıtan eşsiz bir hazinedir. 3. UNESCO Dünya Mirası: 2014 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilmiştir. 4. Bilimsel Araştırmalar: Mağara, jeolojik ve biyolojik açıdan da büyük ilgi çekmekte olup, yer altı ekosistemlerinin nasıl çalıştığını anlamamıza yardımcı olmaktadır.

Çatalhöyük'te 18 yapı katı ev bulunmuştur.

Yarımburgaz Mağarası'nda ilk insanlar çağlar öncesine kadar uzanan bir dönemde yaşadılar. Tarihsel süreçte ise mağarada şu topluluklar ikamet etti: - Paleolitik Çağ insanları, besinlerini avcılık ve toplayıcılık yoluyla elde ettiler. - Bizans Dönemi'nde mağaranın içinde küçük bir şapel inşa edildi. - M.Ö. 5800-6000 yılları arası tarımcı topluluklar mağarayı mesken tuttu. - M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren mağara kutsal bir alan olarak kullanıldı.

Chauvet-Pont d'Arc Mağarası, Aurignacian kültürüne aittir.

Selge Antik Kenti, önemli birkaç nedenden dolayı tarih ve kültür açısından büyük bir değere sahiptir: 1. Tarihi Geçmiş: M.Ö. 2. bin yılın sonuna kadar uzanan bir geçmişe sahip olan Selge, Pisidia'nın önemli bir dağ kenti olarak tarih sahnesine çıkmıştır. 2. Ekonomik Güç: Zeytinyağı, şarap, tıbbi ve aromatik bitkiler ile kereste üretimi sayesinde büyük bir ekonomik güce ulaşmıştır ve bu özelliklerinin bir sonucu olarak Pisidia bölgesinde paranın basıldığı ilk bölge olma özelliğini elde etmiştir. 3. Stratejik Konum: Dağlık olmasına rağmen verimli topraklara sahip olması ve stratejik konumu sayesinde hem ticaret hem de savunma açısından önemli bir yerleşim yeri olmuştur. 4. Kalıntılar: Tiyatro, agora, stadyum, nekropol gibi birçok önemli yapıya ev sahipliği yapması, kentin kalıntılarının arkeologlar tarafından sürekli olarak incelenmesini ve tarihi yaşamın anlaşılmasını sağlamasını sağlar.

Türkiye'nin en eski yerleşim yeri olarak kabul edilen Çatalhöyük, Konya il sınırları içerisinde bulunmaktadır.