Alegori

Allégorie citadine (Bir Kent Alegorisi) filmi, Platon'un Mağara Alegorisi'nden esinlenen bir hikayeyi anlatıyor. Filmde, bir mahkum zincirlerinden kurtulup mağaradan kaçarsa ne olacağı sorgulanıyor? Yönetmenler Alice Rohrwacher ve JR, bu soruyu ele alarak görüntülerin illüzyon olup olmadığını, aynı zamanda düşünce özgürlüğü için bir mücadele ve kurtuluş aracı olarak nasıl kullanılabileceğini tartışıyorlar. Jay, bir dansçının oğludur. Jay, mağaradan kaçan mahkumun yaptığını yapar ve eğitim ile cehalet arasındaki ilişkiyi anlatan bir görsel-işitsel şiir yaratmak için sokaklarda bir yolculuğa çıkar. Allégorie citadine, 2024 yılında Fransa'da çekilmiş 21 dakikalık bir kısa filmdir.

Evet, Hayvan Çiftliği'nin herkes tarafından okunması önerilir. Bu eser, toplumsal eleştiri, siyasi uyarı ve alegorik anlatım özellikleriyle dikkat çeker. Ayrıca, kısa ve anlaşılır bir dile sahip olması, eseri her yaştan okuyucu için erişilebilir kılar.

Platon'un mağara alegorisi, Yunan filozof Platon tarafından "Devlet" (514a–520a, VII. Kitap) adlı eserinde sunulan bir benzetmedir. Alegoride anlatılan hikaye: Bir mağarada, doğdukları andan itibaren tutsak olan bir grup insan, başlarını çeviremeyecek şekilde zincirlenmiştir. Tek görebildikleri şey, mağaranın duvarına yansıyan gölgeler ve duyabildikleri yankılardır. Bir gün, bu tutsaklardan biri zincirlerini çözer ve mağaradan çıkar. Güneşle ilk defa karşılaştığı için gözleri acır ve geçici olarak körlük yaşar. Güneşe alıştıktan sonra, gerçek dünyayı ve gölgelerin sadece yansımalar olduğunu anlar. Mağaraya geri döndüğünde, diğer tutsaklara durumu anlatmaya çalışır, ancak onlar onun deli olduğunu düşünür ve mağaradan çıkmak istemezler. Platon, bu alegoriyle gerçeklik ile onu yorumlamamız arasındaki karşıtlığı ve bilginin önemini vurgular.

Bengü ve Bade, Fuzûlî'nin "Beng ü Bâde" adlı mesnevisinde farklı kavramları temsil eder: Bengü, olgun, içine kapanık ve akla önem veren bir hükümdarı, genellikle II. Bayezid'i temsil eder. Bade, hareketli, fevri ve atak bir mizaca sahip Şah İsmail'i temsil eder. Bu temsiller, eserde alegorik bir dille ifade edilmiştir ve bazı yorumlara göre Özbek Hanı Şeybani Han'ı da temsil edebilir.

"Maganalar" kelimesi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "mağara" kelimesi farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Platon'un Mağara Alegorisi, "Devlet" adlı eserinde yer alır ve bir mağarada zincirlenmiş insanları, sadece duvarda yansıyan gölgeleri ve yankıları görebilen kişileri anlatır. Definecilikte mağara, banka, kasa veya sandık gibi gizli eşyaların saklama yeri olarak kabul edilir. Bu bilgiler dışında, "maganalar" kelimesi hakkında spesifik bir açıklama veya bağlam sağlanmadığı için, daha fazla bilgi vermek mümkün değildir.

Bir yazarın bir çiftlikte çalışması, genellikle doğayla daha fazla bağlantı kurmak, daha fazla üretkenlik ve verimlilik arayışında olmak anlamına gelebilir. Ancak, bu tür bir çalışma aynı zamanda zorlu çalışma koşulları veya finansal zorluklar gibi zorluklarla da karşılaşılabileceğini gösterebilir. Ayrıca, "çiftlik" kelimesi farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Örneğin, "içerik çiftliği" terimi, arama motoru listelerinde üst sıralarda yer almak için büyük miktarlarda düşük kaliteli içerik üreten siteleri ifade eder.

Hakikatin mağaradan dışarı çıkması, Platon'un mağara alegorisine göre, zincirlerinden kurtulan ve mağaranın dışına çıkan bir kişinin, gölgeler olarak algıladığı şeylerin aslında birer aldatmaca olduğunu fark etmesi ve hakikate, yani güneşe ulaşması anlamına gelir. Bu alegori, eğitime ulaşamamış insanların durumunu ve hakikate ulaşmanın zorluklarını simgeler.

"Gölge ve Karanlık" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. İşte bazı örnekler: Korku Cinayet Hikayesi: "Gölge ve Karanlık" adlı bir YouTube videosu, bir korku cinayet hikayesini konu alır. Kitap: "Gölge ve Karanlık", Stefan Zweig'in bir kitabında geçen bir ifadedir. Deneme: "Gölge ve Karanlık", Emrah Özüpekce'nin bir denemesinin adıdır. Psikolojik Analiz: Beyhan Erdal'ın bir yazısında, "gölge" kavramı insan psikolojisiyle ilişkilendirilerek ele alınır.

Ashmole yazması ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Ashmole Bestiary: 12. veya 13. yüzyıldan kalma, İngilizce aydınlatılmış bir el yazması bestiary (hayvanlar ansiklopedisi). Ashmole 782: "A Discovery of Witches" dizisinde geçen, vampirler, cadılar ve iblisler gibi doğaüstü varlıkların yer aldığı kurgusal bir el yazması. Elias Ashmole'un Yazmaları: Oxford Üniversitesi Bodleian Kütüphanesi'nde bulunan, Elias Ashmole'a ait çeşitli araştırma kağıtları, astrolojik ve heraldik koleksiyonlar.

An Urban Allegory (Bir Şehir Alegorisi) filmi, Plato'nun Mağara Alegorisi'nden ilham alarak şu konuları işler: Gerçeklik algısı. Zincirler ve özgürlük. Hayal gücü ve gerçek dünya. Şehrin keşfi. Ayrıca film, görüntü ve anlam üzerine de yoğunlaşır. An Urban Allegory filminin tam metnine MUBI platformundan ulaşılabilir.

Hayvan Çiftliği, İngiliz yazar George Orwell tarafından fabl olarak yazılmış bir siyasi hiciv romanıdır. Eser, masalsı bir anlatım kullanır, ancak bu masal, küçükleri eğlendirmek amacıyla değil, hayvanlar üzerinden derin bir sistem eleştirisi sunmak için yazılmıştır. Orwell, iyi niyetle ortaya konan sosyalizm ve komünizm fikirlerinin pratikte nasıl totaliter bir rejime dönüştüğünü alegorik ögelerle anlatır.

Nâbî, aşağıdaki şiirleriyle meşhurdur: "Surname". "Tuhfetül Harameyn". "Hayriyye". Türkçe Divan. Farsça Divan. Hayrabad. Terceme-i Hadis-i Erbain. Fetihname-i Kamaniçe. Zeyl-i Siyer-i Veysi. Münşeat.

Görsel sanatlarda meyve, farklı anlamlar taşıyabilir: Sembolizm: Meyveler, alegorik veya analojik tasvirlerde kullanılabilir. Sanat Tarihi: Antik dönemlerde, özellikle Pompei'deki duvar resimlerinde natürmort sayılabilecek meyve tasvirleri bulunmuştur. Sanat Eseri: Yaratıcı ellerde meyve, karpuz köpekbalığı veya çilek ayı gibi farklı şekillere bürünebilir. Ayrıca, Bizans sanatında meyve imgeleri, genellikle cennetle ilgili sembollerin bir parçası olarak kullanılmıştır.

Gül ü Bülbül mesnevisi, 16. yüzyıl şairi Kara Fazlî tarafından yazılmış, farklı anlam katmanlarını içeren tasavvufi alegorik bir eserdir. Eserde anlatılan temel konular: Beşeri aşk hikayesi. Tasavvufi kavramlar. Mevsimlerin geçişi ve baharın gelişi. Gül ve Bülbül sembolleri: Gül, ilahi güzelliği ve mutlak varlığı temsil eder. Bülbül, ilahi aşka ulaşmayı arzulayan sadık aşığı simgeler.

Hayır, "Sırça Köşk" hikayesi gerçek değildir; bu, Sabahattin Ali'nin kurgusal bir eseridir. "Sırça Köşk", 1947 yılında yayımlanan ve yönetime başkaldırı olduğu gerekçesiyle yasaklanan bir eserdir.

Franz Kafka'nın "Dönüşüm" adlı eseri, bireyin kendine yabancılaşması ve toplumsal eleştiriyi konu alır. Özeti: Bir sabah uyandığında kendini dev bir böceğe dönüşmüş olarak bulan Gregor Samsa, bu duruma alışmaya çalışır. Ailesi, onun bu yeni haline ve çalışmamasına alışmakta zorlanır. Patronu, işe geç kaldığı için eve geldiğinde, durumu öğrenince korkup kaçar ve annesi bayılır. Kız kardeşi Grete, zamanla ona olan ilgisini kaybeder ve onun evden atılması gerektiğini düşünmeye başlar. Bir gün evin hizmetlisi, Gregor'u odasında ölü bulur ve aile, durumu normal karşılayarak seyahate çıkar. Eser, aynı zamanda ekonomik nedenlerle bireyin kendi emeğine ve özüne yabancılaşması temalarını işler.

William Golding'in "Sineklerin Tanrısı" adlı eserinin iyi olmasının bazı nedenleri: Alegorik yapı: Eser, insan doğasındaki iyilik ve kötülük temalarını alegorik bir dille işler. Toplumsal eleştiri: Kitap, kanun ve düzenin olmadığı bir sistemde insanların nasıl bir hale geldiğini, çocuklar üzerinden anlatır. Çok yönlü tahlil: Eser, sosyolojik, psikolojik ve politik yönden ele alınabilir. Gerçekçilik: II. Dünya Savaşı'nın hemen sonrasında yazılan kitap, insanlık tarihindeki felaketlerin olası sonuçlarını anlatır. Karakter gelişimi: Ralph ve Jack gibi karakterler, liderlik ve ahlaki seçimleri temsil eder. Okuyucu etkileşimi: Eser, okuyucunun karakterlerle özdeşleşmesini sağlayarak bir iç hesaplaşma sunar.

The Turin Horse (Torino Atı), Macar yönetmen Béla Tarr tarafından 2011 yılında çekilmiş bir filmdir ve senaryosu, Tarr'ın sık sık birlikte çalıştığı László Krasznahorkai'ye aittir. Filmin ana temaları: İnsanın doğaya ve zamanın akışına karşı çaresiz mücadelesi. Varoluşsal boşluk ve nihilizm. Ekonomik ve sosyal sınıf mücadelesi. Doğanın karşı konulmaz gücü ve insanın onun karşısındaki güçsüzlüğü. Film, siyah-beyaz görselliği ve minimal yapısıyla dikkat çeker.

Hieronymus Bosch'un "Dünyevi Zevkler Bahçesi" tablosu, üç farklı panelde farklı temaları işler: 1. Sol panel: Cenneti tasvir eder; Tanrı'nın Adem ile Havva'yı yaratması ve cennetin huzurlu doğası gösterilir. 2. Orta panel: Dünyevi zevkleri ve yaşamı gösterir; insanlar fiziksel hazlara dalmış, ilahi ve dünyevi olgular arasındaki sınırlar sorgulanır. 3. Sağ panel: Cehennemi ve günahların cezalandırılışını betimler; günahkârlar çeşitli biçimlerde cezalandırılır. Eser, aynı zamanda dönemin toplumsal yapısını ve insanların zevk arayışlarını eleştirir. Tablo, "boşluk korkusu" (horror vacui) estetiğinin bir örneği olarak da görülür.

José Saramago'nun "Körlük" romanı, fiziksel körlüğün yanı sıra insan doğasını, toplumu ve insan ilişkilerini sorgulamayı amaçlar. Kitap, aniden yayılan bir körlük salgını sırasında insanların nasıl davrandıklarını, toplumun çöküşünü ve insanın doğasındaki karanlık yönleri ele alır. Bazı temalar: Ahlaki değerlerin çöküşü: Salgının etkisiyle insanlar, hayatta kalmak için içgüdülerine ve en temel dürtülerine teslim olurlar. Dayanışma: Zor koşullarda insanların birbirine nasıl destek olabileceğini gösterir. Gerçekleri görememe: "Körlük" aynı zamanda gerçeği görememe durumunu da ifade eder. Yazım özellikleri: Kitapta nokta ve virgül dışında herhangi bir noktalama işareti kullanılmamıştır. Kahramanların gerçek isimleri yoktur, herkes sıfatlarıyla anılır.