Alacak

Devir sözleşmesi, bir tarafın mülkiyet hakkını veya bir alacak hakkını başka bir tarafa devretmesini sağlayan hukuki bir belgedir. Başlıca devir sözleşmesi türleri: - Satış sözleşmesi: Bir malın karşılığında belirli bir bedel ödenmesi koşuluyla yapılır. - Bağış sözleşmesi: Bir kişinin malını herhangi bir karşılık olmaksızın başkasına devretmesi anlamına gelir. - Miras yoluyla devir sözleşmesi: Bir kişinin vefatından sonra, malvarlığının yasal mirasçılara devredilmesini sağlar. Devir sözleşmesinin geçerlilik şartları: - Tarafların rızası. - Devredilen malın veya alacağın net bir şekilde tanımlanması. - Yazılı şekil şartı (bazı durumlarda). Devir sözleşmesi, mülkiyetin güvenli bir şekilde devredilmesini ve tarafların haklarının korunmasını sağlar.

İcra borcu, belirli koşullar altında başkasına devredilebilir. Bir kimseden alacaklı olan kişi, bu alacağını bir başkasına devredebilir. Ayrıca, icra takibi başlatıldıktan sonra da takibe konu olan hakkın devredilmesi mümkündür.

Aciz vesikası, borçlunun icra yoluyla borcunu ödeyememesi durumunda alacaklıya verilen resmi bir belgedir. İki ana işlevi vardır: 1. Takip hukuku açısından: Alacaklı, bu belge ile 1 yıl içinde borçluya karşı takibe geçtiğinde, borçluya yeni bir ödeme emri tebliğ edilmeden eski takip dosyasına göre borçlunun malları haczedilebilir. 2. Maddi hukuk açısından: Aciz vesikası, borç için zamanaşımı süresi olan 20 yıl boyunca borcun tahsil edilmesini sağlar ve bu süre zarfında belgede belirtilen borç için faiz işlemez.

İcra itiraz ödeme muvafakati, borçlunun icra takibine karşı ödeme emrine itiraz etmesi ve bu itirazın alacaklı tarafından kabul edilmesi durumunu ifade eder. Bu süreçte: 1. Ödeme Emri: Alacaklı, icra dairesine başvurarak borçluya ödeme emri gönderir ve borçlunun 7 gün içinde ya borcunu ödemesi ya da itiraz etmesi gerektiğini bildirir. 2. İtiraz: Borçlu, ödeme emrine itiraz ederse, icra takibi durur ve alacaklı, alacağını mahkemede ispatlamak zorunda kalır. 3. Muvafakat: Eğer alacaklı, borçlunun itirazını kabul ederse, icra takibi sona erer ve borç tahsil edilmez.

Özel alacak finansmanı, işletmelerin müşterilerinden alacaklarını teminat göstererek nakit elde etmelerini sağlayan bir finansman yöntemidir. Bu yöntem, genellikle şu şekillerde uygulanır: 1. Faktoring: İşletmeler, alacaklarını bir faktoring şirketine devrederek hemen nakit alır. 2. Forfaiting: Özellikle uluslararası ticarette kullanılan bu yöntemde, ihracatçı, vadeli ihracat alacaklarını bir finans kuruluşuna devrederek peşin ödeme alır. 3. Temlik (Assignment of Receivables): Alacaklar, banka veya finans kuruluşuna devredilir ve bu alacakların bir kısmı ya da tamamı karşılığında finansman sağlanır. 4. İskonto Kredisi (Discounting): Vadeli çek ve senet gibi kıymetli evrakların vadesinden önce bir finans kuruluşuna iskontoya verilmesiyle sağlanan finansman türüdür. Bu yöntemler, işletmelere likidite sağlar, finansal riskleri azaltır ve operasyonel faaliyetleri sürdürmelerine yardımcı olur.

89/1 ifadesi, İcra ve İflas Kanunu'nun 89. maddesi kapsamında kullanılan bir terimdir ve borçlunun üçüncü kişilerde bulunan hak ve alacaklarının haczedilmesi sürecini ifade eder. Bu süreçte izlenen aşamalar şunlardır: 1. 89/1 İhbarnamesi: Borçlunun üçüncü kişide bulunan alacakları hakkında soru sorulması. 2. 89/2 İhbarnamesi: İlk ihbara verilen yanıtın yetersiz veya eksik olması halinde gönderilir. 3. 89/3 İhbarnamesi: İkinci ihbara da yanıt verilmeme durumunda veya yanlış beyan verilmesi halinde son aşama olarak gönderilir.

120 hesap, alacak bakiyesi verir çünkü: - Veresiye mal veya hizmet satışları sonucunda senetsiz alacaklar oluşur ve bu alacaklar 120 hesaba borç olarak kaydedilir. - Alacakların tahsil edilmesi durumunda ise hesaba alacak kaydedilir ve böylece bakiye alacak yönünde artar.

Belirsiz alacak davası, aşağıdaki durumlar için açılamaz: 1. Alacak miktarının bilinmesi veya kolayca belirlenebilmesi: Davacı, alacağın miktarını biliyorsa veya kolayca belirleyebiliyorsa, belirsiz alacak davası açılamaz. 2. Alacağın tartışmasız veya açıkça belirlenebilir olması: Alacağın taraflar arasında tartışmasız veya açık bir şekilde belirlenebilir olması durumunda belirsiz alacak davası açılamaz. 3. Davalı tarafın alacağın tamamını veya bir kısmını reddetmesi: Davalı tarafın, alacağın varlığını ya da miktarını kısmen ya da tamamen reddetmesi, alacağı belirsiz hale getirmez. 4. Tespit niteliğinde talepler: Belirsiz alacak davası sadece eda davası olarak açılabilir, tespit davası veya tespit niteliğinde talepler için açılamaz. Ayrıca, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve ücret alacakları gibi işçi alacakları da kural olarak belirsiz alacak davasına konu edilmez.

Takip talebinde borcun sebebi, "senet veya senet yoksa borcun sebebi" başlığı altında belirtilir. Bu bölümde, alacaklının takip talebine alacağın kaynağını usulüne uygun olarak yazması gerekmektedir. Örneğin, satılan malın bedeli, kira bedeli gibi bir sebep belirtilmesi gereklidir.

Evet, çekişmeli alacak takas edilebilir.

İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 63 ve 64. maddeleri şu şekildedir: Madde 63: İtiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Madde 64: İtiraz, alacaklıya mahsus ödeme emri nüshasına kaydedilir. İtiraz vakı olmazsa bu husus dahi işaret olunur. Bu nüsha itirazdan sonra veya itiraz müddetinin bitmesi üzerine alacaklıya verilir.

Hapis hakkı, belirli koşulların gerçekleşmesi durumunda kullanılır ve bu koşullar şunlardır: 1. Alacaklının rızasıyla zilyetlik: Alacaklı, borçlunun rızasıyla taşınır mal veya kıymetli evraka zilyet olmalıdır. 2. Muaccel alacak: Alacağın muaccel olması, yani vadesinin gelmiş olması gereklidir. 3. Alacakla bağlantı: Taşınır mal veya kıymetli evrakın, alacak ile niteliği itibarıyla bağlantılı olması gerekir. Olumsuz şartlar ise şunlardır: - Hapis hakkı, alacaklının yüklendiği borçla veya borçlunun verdiği talimatla bağdaşmamalıdır. - Hapis hakkının kullanılması, kamu düzenine aykırı olmamalıdır. Bu şartlar sağlandığında, alacaklı taşınır malı veya kıymetli evrakı alıkoyabilir ve borcunu ödemezse veya yeterli teminat göstermezse bunları paraya çevirebilir.

Banka hesap haczinde sıra cetveli, İcra ve İflas Kanunu'nun 140. maddesi uyarınca şu şekilde yapılır: 1. Haczedilen malların satışı gerçekleştirilir ve elde edilen tutar, alacaklıların alacaklarını karşılamak için kullanılır. 2. Satış tutarı tüm alacaklıların alacağını karşılamaya yetmezse, icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar. 3. Alacaklar, öncelik sırasına göre sınıflandırılır: - Rehinli alacaklar: Borçlunun malvarlığı üzerinde rehin hakkı olan alacaklılar önceliklidir. - İşçi alacakları ve nafaka: Çalıştırılan işçilerin maaş, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı gibi alacakları ikinci sırada yer alır. - Devlet alacakları: Vergi borçları ve prim borçları gibi kamu alacakları üçüncü sıradadır. - Adi alacaklar: Diğer ticari borçlar veya banka kredileri gibi alacaklar, ilk üç sıradaki alacaklar ödendikten sonra kalan paradan karşılanır. Sıra cetveli, icra dairesi tarafından ilgililere tebliğ edilir ve alacaklılar, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde sıra cetveline karşı şikayet veya itiraz yoluna gidebilirler.

İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesi (İİK m. 67), ilamsız takiplerde itirazın iptali ile ilgili hükümleri içerir. Bu maddeye göre, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse, borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.

İcra dosyası aktarıldıktan sonra şu süreçler gerçekleşir: 1. Borcun Ödenmesi: Borçlu, icra dosyasını kapatmak için borcunu tamamen öderse, icra dosyası infaz edilir ve kapatılır. 2. Anlaşma Yolu: Borçlu ve alacaklının avukatı aracılığıyla borcun ödenmesi için anlaşma sağlanırsa, bu durum dilekçeyle ilgili icra dairesine bildirilir ve dosya kapatılır. 3. 1 Yıl İşlem Görmeme: İcra dosyası, 1 yıl boyunca işlem görmezse, ilgili icra dairesince kendiliğinden kapatılır. 4. Alacaklının Feragati: Alacaklı, alacağından feragat ederse, dosya infaz olup kapanır.

Esas alacak, bir borç ilişkisinde, alacaklının borçludan talep etme hakkına sahip olduğu, asıl borçtan kaynaklanan temel miktardır. Bu, bir sözleşme, haksız fiil veya kanun gereği doğan ve borçlunun ödemekle yükümlü olduğu ana paradır.

Sıralı icra yazısı, icra takibinde haczedilen malların satışından sonra, bu malların satış bedelinin alacaklılara dağıtılması sürecini ifade eder. Bu yazı, sıra cetveli olarak da adlandırılır ve borçlunun iflası veya icra takibi sonucunda, alacaklıların alacaklarını tahsil etme sırasının belirlendiği bir belgedir.

İflas eden şirketin alacaklarına, iflas masası tarafından aşağıdaki süreçler uygulanır: 1. Alacak Bildirimi: Alacaklılar, iflas kararının açıklanmasının ardından belirli süre içinde iflas masasına başvurarak alacaklarını bildirmelidir. 2. Alacakların Sıralanması: Alacaklılar, öncelik sırasına göre ödeme alır. 3. İcra Yoluyla Alacak Talebi: İflas süreci devam ederken, alacaklılar mahkemeye başvurarak malvarlığından pay talep edebilir. İflas eden şirketten alacaklarını almak isteyenlerin, belirlenen sürede başvuru yapmaları gerekmektedir.

Konkordato dosyasına alacak kaydı, aşağıdaki adımlar izlenerek gerçekleştirilir: 1. Konkordato Komiserliği'ne Başvuru: Alacaklılar, alacaklarını bildirmek için konkordato komiserliğine bir dilekçe yazmalıdır. 2. Gerekli Belgelerin Sunulması: Dilekçeye, alacak miktarını ve alacaklının imtiyaz durumunu gösteren belgeler eklenmelidir. 3. İlan ve Bildirim: Konkordato komiseri, alacaklıların alacaklarını bildirmeleri için Basın-İlan Kurumu'nun resmi portalında ilan yapar ve adresi belirli olan alacaklılara ilanın birer sureti posta yoluyla gönderilir. 4. Süreç Takibi: Alacaklı, süresi içinde alacak bildiriminde bulunmazsa, konkordato projesine ilişkin müzakerelere kabul edilmez. Konkordato sürecinde profesyonel hukuki destek almak, sürecin başarıyla yürütülmesi açısından faydalı olabilir.

Varlık şirketi icra dosyasının kendiliğinden düşmesi, icra takibine konu edilen alacağın türüne bağlı olarak 10 yıl içinde gerçekleşir. Bu süre zarfında alacaklı, icra takibini yenilemek isterse, zaman aşımı süresi 20 yıla kadar uzayabilir.