Alacak

Eser sözleşmesinde ihtiyati haciz, İcra ve İflas Kanunu'nun 257. ve 258. maddelerine göre şu şekilde yapılır: 1. Alacaklı, mahkemeye başvurarak ihtiyati haciz talep eder. 2. Mahkeme, dosyayı inceleyerek karar verir. 3. Karar alındıktan sonra, 7 gün içinde icraya başvurulmalıdır. 4. 10 gün içinde icra dairesine başvuru yapılarak kararın uygulanması talep edilmelidir. İhtiyati haciz için bazı şartlar: Alacağın para alacağı olması. Alacağın rehinle teminat altına alınmamış olması. Alacağın vadesinin gelmiş olması (vadesi gelmemişse, borçlunun mal kaçırma riski olmalı). Teminat: Alacak ilama dayanıyorsa teminat gerekmez, ilama dayanmıyorsa mahkeme teminat miktarını belirler.

Devir sözleşmesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. İşte iki yaygın örnek: Alacağın Temliki (Devri) Sözleşmesi. Şirket Devir Sözleşmesi.

İcra borcu, belirli koşullar altında başkasına devredilebilir. Alacağın Devri (Temlik). Borcun Nakli. Devredilen borçla ilgili olarak, devralan kişi, icra takibi başlatma ve alacakla ilgili diğer işlemleri yapma yetkisine sahip olur. Ancak, nafaka ve manevi tazminat gibi bazı borçlar devredilemez.

İhtiyati haciz, alacaklı dava veya takip yoluna başvurmadığı takdirde, kararın verildiği tarihten itibaren 7 gün içinde kendiliğinden geçersiz hale gelir. Ancak, bu süre hak düşürücü olup, alacaklı süresinde dava açar veya takip yaparsa ihtiyati haciz, dava veya takip sonuna kadar devam eder. Genel haciz yoluyla takipte, borçlu ödeme emrine itiraz etmez ve 7 günün sonunda borcunu ödemezse, ihtiyati haciz kesin hacze dönüşür. Kambiyo senetlerine özgü takip yönteminde ise, borçlunun ödeme emrine 5 gün içinde itiraz etmemesi durumunda takip kesinleşir, ancak bu durum ihtiyati haczi kesin hacze dönüştürmez.

İcra itiraz ödeme muvafakat ifadesi, icra takibine itiraz ve ödeme onayı ile ilgili olabilir. İcra takibine itiraz, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emrine karşı yaptığı ilk aşamadır. Ödeme muvafakati hakkında ise bilgi bulunamamıştır. İcra takibi süreci karmaşık olabileceğinden, bir hukuk danışmanına başvurarak haklarınızı korumanız ve sürecin nasıl ilerleyeceği hakkında bilgi almanız önemlidir.

Özel alacak finansmanı, işletmelerin ticari alacaklarını (henüz tahsil edilmemiş faturalarını) teminat göstererek nakit elde etmelerini sağlayan bir finansman yöntemidir. Bu yöntem, faktoring, fatura iskontosu ve tedarikçi finansmanı gibi farklı türlerde olabilir: Faktoring: İşletmeler, vadeli alacaklarını bir faktoring şirketine devrederek anında nakit sağlar. Fatura iskontosu: İşletme, alacaklarını iskontolu bir bedel karşılığında nakde çevirir. Tedarikçi finansmanı: Tedarik zincirindeki işletmelerin alacaklarını güvence altına alarak vade tarihinden önce tahsil edilmesini sağlar. Özel alacak finansmanı, özellikle kredi notu düşük olan veya bankalardan kredi alma süreçleri uzun süren KOBİ’ler için avantajlıdır.

89-1, İcra ve İflas Kanunu'nun 89. maddesinin 1. fıkrasını ifade eder. 89/1 haciz ihbarnamesi, borçlunun üçüncü kişiler nezdindeki mal ve alacaklarının haczi sürecinde ilk adım olarak gönderilen bir belgedir. Bu ihbarname, alacaklının talebi doğrultusunda düzenlenir ve üçüncü kişiye ulaştığında, borçlunun alacaklı olduğu tutarın doğrudan kendisine değil, icra dairesine ödenmesi gerektiğini bildirir. 89/1 haciz ihbarnamesi, aşağıdaki kişi ve kurumlara gönderilebilir: bankalar; işverenler; borçlunun alacaklı olduğu firmalar. Üçüncü kişi, ihbarnameye 7 gün içinde itiraz edebilir; aksi takdirde borcu zimmetinde kabul edilmiş sayılır.

Belirsiz alacak davası, aşağıdaki alacaklar için açılamaz: Alacağın gerçek miktar ya da değerinin belirlenebilme imkanının bulunduğu veya tespit edilmesi objektif olarak mümkün durumlar. Hayat sigortasına ilişkin talepler. İhtarnamede talep edilen tutarların açık şekilde belirtildiği haller. İşçi alacakları (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve ücret alacakları). Ayrıca, dava açmadan önce alacağın kesin ve net olarak belirlenebildiği davalarda belirsiz alacak davası açmak mümkün değildir.

İİK'nın 63. maddesi, itiraz eden borçlunun, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremeyeceğini ve genişletemeyeceğini düzenler. İİK'nın 64. maddesi, itirazın alacaklıya mahsus ödeme emri nüshasına kaydedileceğini ve itiraz vakı olmazsa bu hususun da işaret edileceğini belirtir. Daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklara başvurulabilir: mevzuat.gov.tr; hikmetsengul.av.tr; ciklasahin.av.tr.

Evet, çekişmeli (tartışmalı) alacak takas edilebilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 139. maddesine göre, alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir. Ancak, takas işleminin mahkeme kararına göre sonuçlanacağı göz önünde bulundurulmalıdır.

Hapis hakkı, belirli koşulların sağlanması durumunda kullanılabilir: Borcun muaccel olması. Eşyanın paraya çevrilebilir nitelikte olması. Eşyanın alacakla bağlantılı olması. Alacaklının zilyetliği. Olumsuz şartların bulunmaması. Hapis hakkı, genellikle gayrimenkul alım satımlarında, kiralama sözleşmelerinde ve hizmet sözleşmelerinde karşımıza çıkar.

Banka hesap haczinde sıra cetveli, borçlunun malvarlığının paraya çevrilmesinden elde edilen bedelin, alacaklılar arasında belirli bir öncelik sırasına göre paylaştırılmasını gösterir. Sıra cetvelinin oluşturulma süreci: 1. Satış Tutarının Yetersizliği: Haczedilen malların satış tutarı, tüm alacakların tamamını karşılamaya yetmezse sıra cetveli düzenlenir. 2. Alacakların Sınıflandırılması: Alacaklar, rehinli alacaklar, işçi alacakları, kamu alacakları ve adi alacaklar gibi kategorilere ayrılır. 3. Sıra Belirleme: Öncelik sıralaması yapılır; rehinli alacaklar, işçi alacakları, kamu alacakları ve en son adi alacaklar ödenir. 4. Tebligat: Sıra cetveli, ilgili alacaklılara tebliğ edilir. 5. İtiraz ve Şikayet: Alacaklılar, sıra cetveline 7 gün içinde itiraz veya şikayet yoluna başvurabilir. Sıra cetveli, icra müdürlüğü veya iflas idaresi tarafından düzenlenir.

İİK 67, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesini ifade eder. İİK 67'de düzenlenen itirazın iptali davası, şu durumlarda açılır: İlamsız takip yapılmış olmalıdır. Borçlu, takibe süresinde itiraz etmiş olmalıdır. Alacaklı, itirazın iptalini bir yıl içinde dava etmelidir. Alacak genel hükümlere göre ispatlanmalıdır. Bu dava sonucunda: Mahkemenin, alacaklının alacağını ispatlaması halinde, borçlunun itirazı iptal edilir ve alacaklı takibe devam eder. Borçlu, takibinde haksız ve kötü niyetli bulunursa, uygun bir tazminata mahkum edilir. İtirazın iptali davası, alacaklının alacağını yargı yoluyla ispatlayarak takip hakkını geri kazanmasını sağlar.

İflas eden şirketin alacakları, iflas masasına dahil olur. İflas masası, şirketin tüm mal varlığını temsil eder ve borçların bu masadan ödenmesi amaçlanır. Alacaklar, niteliklerine göre İcra ve İflas Kanunu'nda (İİK) öngörülmüş dört sıraya ayrılır ve alacaklılara yapılacak ödemenin sırasını gösteren bir cetvel (sıra cetveli) hazırlanır. İflas süreci sonunda, şirketin mal varlığı tamamen dağıtılır ve borçlar ödendikten sonra iflas kapanır.

Konkordato dosyasına alacak kaydı yapmak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Alacağın Bildirilmesi: Alacaklılar, konkordato ilanından sonra genellikle 15 gün içinde alacaklarını konkordato komiserliğine bildirmelidir. 2. Dilekçe Sunumu: Alacak kaydı için, "Konkordato Komiserliği’ne Alacak Kaydı Dilekçesi" doldurulmalıdır. 3. Değerlendirme: Komiser, alacakların varit olup olmadığını borçlunun defter ve belgeleri üzerinde inceleyerek değerlendirir. 4. Listeye Kayıt: Alacak, komiser tarafından listeye kaydedilir ve çekişmeli olup olmadığına bakılır. Örnek Dilekçe: > KONKORDATO KOMİSERLİĞİ’NE BEYANDA BULUNAN : (Alacaklı) VEKİLİ : BORÇLU : Yukarıda ismi belirtilmiş ve hakkında konkordato mühleti verilmiş olan borçludan müvekkilimin ………………………… tutarında alacağı bulunmaktadır. Müvekkilimin alacağının kaydedilmesini ve ilgili işlemler için yukarıdaki adresimize bildirim yapılmasını vekaleten saygıyla talep ederim. …/…/… Alacaklı Vekili. Konkordato süreci karmaşık olabileceğinden, bir avukattan destek alınması önerilir.

"Sıralı icra yazısı" hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, icra takibi süreci hakkında genel bilgi verilebilir. İcra takibi, alacaklının talebi üzerine, borçlunun rızasıyla yerine getirmediği yükümlülüklerin devlet gücüyle yerine getirilmesini sağlayan bir süreçtir. Bu süreç şu adımlarla ilerler: 1. Takip Talebi: Alacaklı, icra dairesine borçlu hakkında temel bilgileri içeren ve alacağını kanıtlayan belgelerle birlikte takip talebinde bulunur. 2. Ödeme Emri: İcra dairesi, borçluya bir ödeme emri gönderir. 3. Borçlunun Tepkisi: Borçlu, ödeme emrine yedi gün içinde ya borcunu öder ya da itiraz eder. 4. Haciz ve Satış: Borçlu itiraz ederse veya ödeme yapmazsa, alacaklı borçlunun mal varlığı üzerinde haciz işlemi başlatabilir. İcra takibi, borcun tahsil edilmesiyle veya borçlunun iflası halinde sonuçlanabilir.

İcra dosyası aktarıldıktan sonra yaşanacak süreç, borçlunun ödeme yapıp yapmamasına veya itiraz edip etmemesine bağlı olarak değişir: Borçlu ödeme yaparsa: İcra dosyası kapanır ve işlemler sona erer. Borçlu itiraz ederse: İcra takibi durur ve alacaklı, itirazın kaldırılması için mahkemeye başvurur. Borçlu itiraz etmezse: İcra işlemleri devam eder ve borçlunun mal varlığına haciz uygulanır. İcra takibi süreci, borçların türüne ve icra işlemlerinin seyrine göre değişiklik gösterebilir.

Varlık şirketine ait bir icra dosyası, genellikle 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmasıyla kendiliğinden düşer. İcra takibinin zaman aşımı süresi, takibin kesinleşmesinden itibaren işlemeye başlar. Ayrıca, icra dosyasının düşme nedenleri arasında borcun tamamen ödenmesi, borçlunun icra dosyasına yasal yollardan itiraz etmesi, alacaklının icra takibinden vazgeçmesi gibi durumlar da bulunur. İcra dosyası ile ilgili kesin bilgi ve yönlendirme için bir avukata başvurulması önerilir.

Kasa alacaklı ifadesi, muhasebe bağlamında şu anlamlara gelebilir: Kasanın alacak bakiye vermesi. Kasaya para girişi olması. Kasa hesabı her zaman borç bakiyesi verir veya sıfır olur; hiçbir zaman alacak bakiyesi vermez.

"Temlikin depo edilmesi" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, temlik genel olarak bir alacağın veya hakkın üçüncü bir kişiye devredilmesi işlemi olarak tanımlanır. Temlik işlemi, genellikle yazılı bir sözleşme ile gerçekleştirilir ve tarafların kimlik bilgileri, temlik edilen alacağın tanımı, işlemin nedeni ve şartları gibi unsurların açıkça belirtilmesi gerekir. Temlik türleri arasında iradi (tarafların iradesiyle yapılan), kanuni (kanunların öngördüğü durumlarda ortaya çıkan) ve yargısal (mahkeme kararı ile gerçekleşen) temlik bulunur.